Anasayfa | Işımalar | Osman Ziya | İfade -i Meram | Yöntem Bilim | İnsan Bilim | Din-Fen | BTÖ | Yazılar | E-Posta |

  Aktif KullanıcılarAktif Kullanıcılar  Aktif KonularAktif Konular  Forum Üyelerini GösterÜye Listesi  TakvimTakvim  Forumu AraArama  YardımYardım  SkinsSkins
  Kayıt OlKayıt Ol  GirişGiriş
Din
 YöntemBilim Forumu | Diğer | Din  
Mesaj icon Konu: kulturlenme Yanıt Yaz Yeni Konu Gönder
Yazar Mesaj
osmanziya
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye


Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010
Gönderilenler: 3564

Hak Puan : 5
Kidem : 6
OrtalamaHak : % 50
Irtibar :2

Alıntı osmanziya Cevaplabullet Konu: kulturlenme
    Gönderim Zamanı: Dün Saat 10:29



Bu resmi Barış ÖZCAN sunumundan aldım.. Youtuber'ların en iyisi olarak tanımlayabileğim Barış ÖZCAN.. bilgi veriyor.. bilim yapmıyor.. fakat bilgi veriyor. Bilgi veriyor.. bilimcilik yapmıyor.. fakat bilgi veriyor. Bu da onun son sunusundan aldığım resim..

BEŞ tane artı görünüyor. Fakat bu artıların altına birer çizgi çektin mi HAÇ oluyor. Şimdi bize HRİSTİYANLIK reklamı mı yapıyor. HAYIR.. Biz de HİLAL şeklini kullansak MÜSLÜMANLIK reklamımı yapiyoruz.. HAYIR.. Yahudiler de mührü süleyman denilen içi içe iki üçgeni kullansalar.. YAHUDİLİK reklamı mı yapıyorlar.. HAYIR.. çünkü üçgen ve daire ve artı işareti evrensel ve geometrik şekillerdir.


Bu şekillerin SİMGE (remiz.. sembol) haline getirilmesi.. bir DİL olayıdır.. dil'in dinleştirilmesidir.. bunun aksi varidolur.. din'in dilleştirilmesi.. kültürün olmazsa olmaz bileşenleri olan dil ve din kolayca birbirine dönüştürülebilir. Fakat hangisi yapılırsa yapılsın ortaya bir KÜLTÜRLENME.. kültürleme.. KÜLTÜRLEŞME çıkar.

KÜLTÜR nedir ?

Kıta Avrupası ülkelerinin ANTROPOLJİ dedikleri insanbilim dalına Amerikan anglo-sakson ülkelerinde KÜLTÜR adı verilir. Kırk sene önce biz TAKİYETTİN MENŞGÜŞOĞLU'nun kitablarından öğrendiğimiz bu olgu.. onun ünlü İnsan ve Hayvan Dünya ve Çevre kitabından öğrendik. Mengüşoğlu insan kültürünün ve uygarlığının olmazsa olmaz olarak yirmi kadar madde sıralar. Ben bunlardan iki tanesine yani dil ve din.. maddelerine ağırlık vererek kendi bilim ve hukuk kuramımı çıkardım ve bilgi toplumu ve hukuk devleti ülkülerini ilk defa 1998 de IV Kültür Şurasında Ulusal Kalkınmanın Koşulları BİLGİ Toplumu ve HUKUK Devleti çalışmamda sundum.

Elbette çok daha önce Bilgi toplumu ile Hukuk devleti ayrı ayrı dillendiriliyordu.. örneğin KANUNİ Sultan Süleyman devrinde yapılan Kanunlarla bizde başladı.. o zaman İngiltere bizde yapılanlara kendi Adliye düzeninde yenilikler getirdi.. Yani HUKUK adliye ve hukuk ve ceza yargılamaların uygulanıyordu.. ancak onun İDARE hukuk olarak kullanılması ilk Osmanlıda başladı.. Bilgi toplumu da çok daha önceleri dillendirilmiştir.. teknoloji ve ideoloji bunun LOJİK ürünleridir.. ancak ilk defa bu ikisini SİSTEMATİK'ten öte METODİK olarak dillendiren bu fakirin yazılarıdır.

İşte beşerin yapısı dediğim bu dil ve din yani KÜLTÜR bileşenleridir. Bu bileşenlerle İNSANİYET inşa ediliyor. İnsaniyet İmamı Nursi'nin dediği gibi İSLAMİYET-İ SUĞRA'dır.. insaniyet kübra olan İSLAMİYET ise ancak bunun üzerine yapılandırılabilir. Bunu anladığnızda insanlarla islamların birlikte yaşayabileceği bir dünyanın önü açılacaktır.. ki o da bu gün başladı.. 23.12.2024 de.. 14 ila 16 saatleri arasında.. biz de bunu 24.12.2024 de üçyol izmirde 02:19 da ilan ediyoruz.

Saygılarımla.. sağlıcakla kalınız.

Dinnur YAŞAR 24.12.2024 02:20 üçyol izmir



Katkınıza teşekkur ederim

Hilkatten kıyamete giden yolda iki iş var.. ikamette geçim.. istikamette seçim..

ilkinde haram ve helal.. ikincisinde emir ve nehiy..

böylece
hayrlara kabil ve şerlere fail olarak sail.. seyyiati kesb.. hasenati vehb.. ederek nail

oluruz.

İlletlerimizin akibetine.. ahiretine...

SALATEN
afattan necat..
hacatı kaza..
seyyiattan taharet
derecat refiat
gayata belagat

cemil hayrat
filhayat
ba'delmemat
EMANET

Hidayet duasindan sonra yapilabilecek en câmi bir yalvaris olan bu 6 kalem..4 kelamdan ibaret SELAM malimizin ameli ve melimizin emelidir. FATIHA SERIFE ANAHTARIYLA Tanri tanikliktir.

Bize düsen ahseni takvimden KITABI MUBIN ahseni amele giderken IMAMI MUBÎN yasacagimiz ahseni kasas ile husnu hatimeye dua etmek ve yakarmaktir.OKUMAKTIR.

Diledigimiz isteklerin..
bitmez..
ESMASI sahib oluşu dokurken

özledigim istemlerin..
tükenmez..
HUSNASI aid oluşu okur.

önce baslat sonra bitir BAŞAT YASASI icinde cerir ve murur olur. Bu karmaşik meddin BASIT YASAGİ nedir ?

Fâniye gönul vermemek.

KIYAMET er geç olacak..Rabbimiz akibetimizi ve ahiretimizi guzel ve iyi etsin.Amin.

Saygilarimla.. saglicakla kaliniz

osmanziya

25.12.2024

IP
osmanziya
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye


Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010
Gönderilenler: 3564

Hak Puan : 5
Kidem : 6
OrtalamaHak : % 50
Irtibar :2

Alıntı osmanziya Cevaplabullet Gönderim Zamanı: Dün Saat 10:33


AİLE nedir ? İnsan kimdir ?





irade nedir ? Meşiet kimindir ?

23.12.2024 A.D ile yaptığımız çalışma

osmanziya
25.12.2024
IP
osmanziya
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye


Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010
Gönderilenler: 3564

Hak Puan : 5
Kidem : 6
OrtalamaHak : % 50
Irtibar :2

Alıntı osmanziya Cevaplabullet Gönderim Zamanı: Dün Saat 18:16
Azizim "İslam, içinden sadece istediğini seçip alma hakkına sahip olduğun açık bir büfe değildir. Dolayısıyla İslam’ın ya tamamını kabul edip alırsın, ya da onu terk edetsin." Seyyit Kutup" demişsini yani sadece SEYYİD KUTUP üstadın "seçip istediğini".

Şimdi İhtiyar ve irade seçmek ve istenç arasındaki fark.. bilmek ve yapmak arasındaki ARALIKTAN daha uzak mı yakın mı bilmiyorum.. lakin bilmek ve yapmak arasında sevmek ve istemek gibi iki koşul ya da engel olduğunu çok iyi biliyorum.. birilerinin birilerine tek tip müslümanlık.. tek tip masonluk.. tek tip marksizm dayattığını da biliyorum.. her ne kadar "seçim" hürriyetinin bulunduğunu söyleseler de.. her ne kadar dilin kötü ve kötüye kullanıldığının farkında isem de bunun önüne geçecek koşul ve kuralların henüz tamamiyle ve kemaliyle tespit edilmediğini de unutmuyorum. İslam en kısa tanımıyla MARZIYAT-I İLAHİYYE'dir. Bu marzıyatı anlamak şimdi HUKUK anlamına gelen ilm-i FIKIH ihdas etmiş ümmet. Daha sonra da buna ŞERİAT namı vermişler. Bu fıkıh disiplini bildiğimiz hukuk disiplininden hem daha geniş hem daha derindir. Onun ahlak derinliğinden ve insaniyet genişliğinden haberi olmayanlar bu alanı o kadar daraltmışlar.. darıltmışlar ki.. artık Marziyat-ı İlahi olan İSLAM denilince Seyyid Kutub gibi falan ya da filin kişi değil belirli kişiler; İmamı NURSİ, Mevdudi, Süleyman TUNAHAN, Hüseyin Hilmi IŞIK, Ahmed HULUSİ Ahmed KAYHAN dede gibi mevlevi, kadiri, nakşi.. bektaşi, melami, cerrahi, uşaki tarikat DEDE'lerinin YOLLARI anlaşılır hale gelmiş. İşte bu yolların meşruiyeti ve yasalları başkalarının da kendileri yollar açabilmesine KABUL etmelerine bağlıdır. Başkalarının yollarını kabul etmeyip din benim ki dediklerinde yukarıda açıkladığım şekilde tefrikayı ve ayrılığı kendi dilleriyle ve elleriyle sağlamış olacaklar ve Marzıyatı İlahi olan Allah katında islamiyetten uzaklaşmış bulunacaklardır.. diye düşünüyorum. Herkes yanılır.. önemli olan değiştirmek ve düzeltmek ve yanlışta ısrar etmemektir.   

Hatta bu FIKIH sözcüğü bile bir güneş durumu açıklığa kavuşturan bir ışık olur.

Fıkıh.. aynı zaman İmam-ı A’zam’ın KELAM kitabının adıdır.. bu ad daha sonra HUKUK ilmine verilmiş. Hukuk özel ve sivil hukuk ile resmi ve kamu hukuku olmak üzere iki alana ayrılır ve toplumsal yanı da ağırlıklıdır. Oysa “fıkıh” fikrin iki kanadından biridir. Düşleme kavrama (fehim) ve anlama (fıkıh) olmak üzere iki kategori üzerine işler. Kur’an-ı Mu’ciz-ül-Beyan’dan Rabbını muradını ve maksadını ve marziyatını anlama gibi geniş bir ameliye.. ekonomik ve politik toplumsal ihtiyaçlardan ve sosyal ve kültürel tarihsel koşullardan dolayı.. topluma bir yürüyüş yolu KAZINDIRMA işlemine tabi tutulma yüzünden.. yani o yer ve o çağda hakim GÜCÜN iradesi yönünde bir yol ve istikamet tayin etme babında ortaya zamanına uygun ŞERİATLAR çıkmış ve İÇTİHAT etkinliğinin bırakılması yüzündmen son üç yüz senede terk edilmiş.. böylece İSLAM bilimi ve hukuku da donmuş ve durdurulmuştur.

Bu konunun ayrıntılı çözümlenmesi bilgisi olanların yetkisindedir. En azından şunu unutmamak gerekiyor.. bu sadece toplumun içten yetersizliği ile değil tarihin dıştan “gereksizliği” ile de alakalı.. ne gerek vardı haçlı savaşlarını.. ne gerek vardı moğal saldırılarına.. bizler kuzu kuzu islamiyeti geliştirmeliydik samimi Yahudiler.. safi Hristiyan ve mis gibi Müslümanlarla.. fakat tarih bize hor baktı.. yani talih yüzümüze gülmedi de diyebiliriz. Bizim bu ana hatt dışında fazla bir söyleyeceğimiz olamaz.    

Kısaca bizim bu kişileri bağlı olmaktan doğan din aslı ile yol türevlerini anlayamaz hale gelişimiz.. bir bilimsel sıkıntı olarak karşımızda durmaktadır. Paylaşım için teşekkür ederim.

saygılarımla.


Osmanziya 25.12.2024 üçyol İzmir


Düzenleyen osmanziya - Dün Saat 21:13
IP
Yanıt Yaz Yeni Konu Gönder
Konuyu Yazdır Konuyu Yazdır

Forum Atla
Kapalı Foruma Yeni Konu Gönderme
Kapalı Forumdaki Konulara Cevap Yazma
Kapalı Forumda Cevapları Silme
Kapalı Forumdaki Cevapları Düzenleme
Kapalı Forumda Anket Açma
Kapalı Forumda Anketlerde Oy Kullanma

Bulletin Board Software by Web Wiz Forums version 8.03
Copyright ©2001-2006 Web Wiz Guide
Türkçe Çeviri : Nuri Cengiz
Tasarım & Düzenleme : BeyazSeytan
WebWizTurk