20220707_204039_ARAFE.rar

ARAFE DİZİNİ içindeki 36 TANE TABLO


IHLAS SURESİ

Bu gün tevriye.. yarın arife.. öbür gün Kurban Bayramı'nın birinci gün.. arife günü 1000 ihlas çekme adeti var.. bazıları 500 bugün yarın 500 çekerek bine tamamlarlar.


İhlas suresi.. tanrı tarafından hamile edilen Meryem'den doğan İsa aleyehisselamı madem babası tanrı kendi de tanrıdır derler.. bu batıl ve boş düşünceyi boşa çıkarmak için İHLAS suresini müslümanlar hristiyanlara delil gösterirler. Kur'an-ı Mu'ciz-ül-Beyan, İsa aleyhisselamın babasız cebrailin nefhiyle doğduğunu teyid eder ancak Tanrının doğurmuş evren ve kadın.. doğrulmuş insan ve erkek.. olmadığını bildirmek üzere İHLAS suresi indirilmiştir.

Bizde bunu konuya ele aldık tablomuzda.. Ancak hristiyanlarların çoğu konuyu mecazi olarak alarak kötülükler eden Katoliklerden sonra gelen protestanlar İsa aleyhisema tanrı demezler.. Hatta papazlarınA PEDER yani baba derlik. Bu demektir ki BABA’lık tanrıya mahsus bir sıfat değil. Fakat önyargılı Müslümanlarda Hristiyanların Tanrı’yı baba kabul etttiklerini sanır.

Fakat nedense insanların nebileri ve velileri, peder, amir, ata , başkan ve sair öncülük ve önderlik niteliklerini abartarak onu kutsallaştırıp, saltlaştırıp, kusursuzlaştırıp, mükemmelleştirip TANRI edinmek gibi kötü bir huyu var… aslında bu dilin kötü ve kötüye kullanılmasıdır.. dil de bunları daha kötü ve kötüye kullanıp ehli hakikat yanında soytarı yapar.

Bu tabloda Tanrı'nın zati sıfalarını gösteren İHLAS suresi analiz edilmiştir.. Hayati sıfatlarını gösteren AYETELKÜRSİ.. Rububiyet sıfatalarını gösteren BESMELE ve Haşir sonu olan AŞİRDEKİ Esma-i İlahi.. söz konusu edilmemiştir. Sadece başlarken temel sıfatalar olan ilim-irade-kudret-rahmet çalışmada esas alınmıştır. Yaratan'ın had-siz ilim ve irade ve kudret ve rahmet'i ekseninde İHLAS suresindeki SALT ve TANRILIK konusu göstergelenmiştir.


Yahudilik.. Hristiyanlık.. Müslümanlık.. dinlerinde tüm yanlışlar ve yanılışlar.. bu surenin imbiğinden geçerek arınır, durulanır ve paklanır ve safileşir ve ihlas kazanılır.. bunun için bu ad verilmiştir.. Bu imbik salih akıl ve sahih nakil ile oluşan biricil katman.. salim lisan ve selim kalb ile oluşan ikincil katmandır.. bilgi ve düşünce ve inanç ve değer bu katmanlardan geçerek değiştirilir ve düzeltilir.


Saygılarımla.
07.07.2028 Dinnur YAŞAR


ELETİREN BİR KARDEŞİME dedim.. ne güzel eleştiri yapmışsınız.. eleştiriye hava ve su gibi muhtacım.. ancak inanç konularının tartışılması hassas bir konu.. bilgi konuları bir derece sav ve kanıt ilişkisiyle bir derece belirli hale getirilebiliyor ve bu yüzden de bilim ve hukuk yapılabiliyor.

Yaratan'a "senden başkasına muhtaç etme" yalvarısı ve duası.. nedenlerden ve koşulardan.. kişilerden ve kurallardan.. azade doğrudan O'na muhtaç olduğumuz ne bulunabilir ? Bunun yalvarışını yapıyoruz.


Yaratan kitabında gökten su indirdim yerden bitki bitirdim diyor.. böyle nedensiz nimet sayılabileceklerin en üstünü HİDAYET olduğu halde bu sonuca vesile ve ileç olacak iki kutsal var; biri indirilen KİTAB.. diğeri gönderilen NEBİ.. bu ikisinin kültürel ve genetik kodlarını taşıyan VELİ'ler aracılığı, kamil insanlar ve hocalar vesilesiyle ile biz İman'ın dillendirilmesi ve islam'ın dile getirlimesiyde tanıştık.

Ve elbette Taftazani'nin (Allah ondan ebeden razi olsun).. tanımıyla Kulun cüzi ihtiyarısının sarfıyla Rabbimizin kalbimize ilka ettiği bir nur olan iman ve hidayete yine O'dan.. fakat dini, kitabı ve nebiyi vesile kılmış.
Hem biz namaz da MİHRAB'a HAKK'a dönerek.. hutbade HALK'a dönerek bizim İKİ YÜZÜMÜZ olduğunu göstermiyor muyuz ? Hem her bir kulun bir risalet ve resmi tarafı olur.. hem velayet ve sivil tarafı bulunur.

Fakat ne yazık ki terim olarak, gerçekte böyle iki yüzlü oldukları halde, dillendirdiklerinde, dillerinden ve sözlüklerindeki sınırlı kelimelerle,   “iki yüzlü”lüğü kötü gösteriyorlar.
Kasıtlı yapılan ve alancılık, samimiyetsizlik, riyakarlık ve gösteriş gibi kötü ahlakı, doğal ve normal olan dualite ve parite ile karıştıryorlar. Hayatta ve gerçekte asla kopamadıkları anti ve kontra gerçekliği göz ardı ediyorlar.

Doğu kültüründen gelen aslında islamın ve dinin malı olmayana BENLİĞİ öldürmeyi esas kabul edip .. ÖZ dediklerini ve asla tanımadıkları ve tanımlayamadıkları bir NESNE'yi diriltmeyi din sanıyorlar. Buna da TANRI veriyorlar.. yani düşünmeden körü körü inanıyorlar.

Oysa biz YBA düşünerek hem Tanrı'yı tanıyoruz.. hem kulluk yapıyoruz. Hem bilim (fünün) hem hukuk (fıkıh) hem felsefe (kelam) yapıyoruz. Bu tabloyun da bunu kanıtı olarak verdim. Dilerseniz ayrıntılırını web sayfamda inceleyebilirsiniz.
Şu senden başkasına muhtaç etme duasını beğenmiyorum. Biz doğmadan önce ana babamızı doğduktan sonra eşimize ve çoluk çocuğumuza muhtaç oluyoruz ki onlar ile aramızda sevgi ve saygı ilişkisi çıkıyor. Bir insan bu yakınlarını saymadan ve sevmeden Tanrı'yı sevmek ve saymak iddiasında nasıl bulanabilir ki.. ve zaten bu ilişkiler insanıların birbirini tanımak ve tanık olmak için gereklidir. Parasız kalmadan karısını.. cebine para dolmadan kocasını.. tanımayan o kadar çok kişi var ki.. yaşlanmadan çocuklarını.. ikinci koca ya da karı almadadan anne ve babasını tanımayan o kadar çok kimse var ki.. böyle bilinçsiz dualar yapılarsa elbette YARADAN kendisine adanmayanları sevmez.. diye biliyorum. Kaldı ki dualar gizli yapılan istekler ve dilekler ve yalvarılardır.. açıktan yapılmasını da yakışıklı bulmuyorum. Dua ne kadar gizli olursa o kadar kabule yakındır. Burada yapılan dua umumu yapılan duaya benzetilebilir.. ancak gizli ve açık ile genel ve özel dualar arasında yine gizemli ve bilinmez ilişkiler vardır. Buradaki umuma açık bir dua olduğu ve sizde saydığım bir insan olduğunuz için bu uyarıya yaptım…

Dinnur YAŞAR