Anasayfa | Işımalar | Osman Ziya | İfade -i Meram | Yöntem Bilim | İnsan Bilim | Din-Fen | BTÖ | Yazılar | E-Posta | |
Aktif Kullanıcılar Aktif Konular Üye Listesi Takvim Arama Yardım Skins Kayıt Ol Giriş |
Dünya | |
YöntemBilim Forumu | Genel | Dünya |
Konu: yazi 28 01 2021 | |
Yazar | Mesaj |
osmanziya
Kıdemli Üye Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010 Gönderilenler: 3411 Hak Puan : 5 Kidem : 6 OrtalamaHak : % 50 Irtibar :2 |
Konu: yazi 28 01 2021 Gönderim Zamanı: 29-Ocak-2021 Saat 08:59 |
YAZI 28 01 2021 Üçyol İzmir Adalet ve ibadet sorunsaldır.. halka adalet ve hakka ibadet yapmaktan insan kaçınır.. gerekçesi ise biri hakka inanmaz diğeri halka güvenmez.. biri olmayan özgürlükle diğeri bulunmayan sonsuzlukla kandırılmışlardır. Aracın amaç haline gelebilmesi herkes için sorunsaldır.. paradan başka araçlarda var diploma, atama ve oy kağıtları gibi... Ancak tüm araçların kağıt bütün kağıtların araç olduğunu anlamak için ağın açılmasına muttali olacağın ağacı kavraman gerekir. Bu yüzden büyük resim önemlidir. Takvim ÖMRE baglı.. bu gün 24 saat resmini OMR suretinde yazdir.. bir ömur aynen bir yil gibi dört mevsimdir. Biz ömrüm ilk bahar ve sonbaharini geride bıraktik kışına geldik.. bu gun paylaştıgim 90 lık ömürde bir mevsim 23 yıl sürüyor.. bu insan kromozom kodunu gösterir. Ben bu gün yeni akiti okumadım.. zaten hiç bir zamanda elime almadım.. ancak 24 saat gün izleme programı yaptğım hem kitab hem defterimdeki bu günkü isim Albert Schvietzer olunca onun internet aramasını yaptırdım ve karşıma bu çıktı.. ancak benim Yeni Akit'i ele almayışım.. sizin "YÖN-YARGILI" saikiniz gibi değil.. müslüman.. mason.. marksist.. kim olursa olsun ekonomik-politik amaçlı İDEOLOJİK yaklaşımlara karşı olduğumdandır. Bu vesile ile şunu belirteyim bir AL-BER-T çıkmış atom bombası yapmış başka bir AL-BER-T çıkmış ona karşı bir tavır alarak nobel ödülünü almış. Beyyine Suresinde Hayr-ı Beriyye ve Şerr-i Beriye aklıma geldi. Borular.. barlar.. berler.. sicimler.. ipler.. teller.. biliyorsunuz çağdaş 11 boyutlu fizik kuramının bir bir parçası. Nakit gıdası.. vakit hayatı.. sıhhat şuuru.. salah gayesi bu dördü koca koca katmanlar.. bunların çok azı bile dün, bugün ve yarına yetebiliyor... iman ve umud varsa bizi dünyada yürütmeye kafi.. ancak ene önemlisi NAKİT ve en değerli ise SALAH.. tüm bunlarda bir imkan, bir fırsat, bir tehlike, bir ni'me ve bir bi'se... Ne olursa olsun bir taraf var yani.. oyleyse POZITIF olsun mu ? Ben yılladır YBA tarafina çağıririm.. kimse gelmedi.. aslinda her bir kimse bir T R F Bu BIR TARAFTA OLMAK gerçekçi degil.. akilcı da degil. Onemli olan.. SAGLAM duşunebilmek.. SAĞLIKLI konuşabilmek ve YARARLI tartışabilmek.. bunu yapabilecegin VERIMLI ortamı bulabilmek.. yoksa yaşam hep pozitif ve negatifin ortalamasini alarak ilerler. Yakinanlar bir yerde saplanip kalmışların çıglıklaridir.. bu pozitifligi kendilerine sakladiklarindandir diye duşunuyorum... TANRI VAR MI YOK MU ? Aziz Kardaşım TANRI konusunda sizinle uyuşmuyoruz.. Tanrı doğurmamış ve doğrulmamıştır.. kadın ve evren doğurduğuna göre.. erkek ve insan doğrulduğuna göre.. ne evren ve ne de insan TANRI olamaz. Ancak insan esma ve gür OLARAK evrende hüsna ve güç BULUNARAK "Esma-i Hüsnâ" göstergeler ve görüngüler. Kaldı ki SALT koşulsuz ve kuralsız TANRI ; evren gibi koşullara bağımlı olmadığı gibi insan gibi kurallara da bağlı değildir. Diyeceksin ki Tanrı Yok.. işte Tanrı var'dan çok Yok'a uyar.. ancak Tanrı ne var'dır ne de Yok'tur. Var diyen de yalan söyler, yok diyen de yalan söyler.. çünkü biz daha var ve yok'un ne olduğunu bilmiyoruz.. sadece var sayma ve yok sanma yetimiz var. Bu gün Dinnur YAŞAR'da üç çizgi paylaştım.. bakıp düşünebilirsin.. derim ki varlıklara fazla takılıp bunlarda biri ile zıdd (karşıt) ve nidd (benzer) getirmeyelim.. derim. Demek ki bu işler Tanrı Tanırlıkla çözülmüyor.. Tanrı Tanıklığa yükselmek gerekir. Şudavar ki evren ve insanı tanımak ve bilmek elbette esma-yı hüsnâ anlamakta bize kolaylık sağlayacaktır. Bu ikisinden de yüz çeviremeyiz. Allah azze ve celle bizim ve sizin akibetinizi güzel ve ahiretimizi iyi etsin. Amin. EVRENi kullanacağız ve istimal edeceğiz, ancak ipinin ucunun Tanrı'da olduğunu bileceğiz… İNSANDAN yararlanacağız ve istihdam edeceğiz, ancak ipinin ucunun Tanrı'da olduğunu bileceğiz… Bedenimizi kullanacağız ve kendimizden yararlanacağız, ancak ipinin ucunun Tanrı'da olduğunu bileceğiz; Kısaca nesneleri ve kimleri kullanacağız ve çalıştıracağız ancak bunu yapabilmek için onları ÖĞRENMEK gerekiyor. Sağlam ve sağlıklı bir surette öğreneceğiz ve tanıyacağız.. ki bunu yaparsak ne insanı Tanrı ediniriz ve ne de evreni Tanrı ediniriz. Bunları da meşru, mümkün, makul ve makbul koşullarda ve kurallar yapacağız ki, biz buna haram ve helal ile seyyie ve hasene diyoruz, kendi sorunumuzu çözerken üzerimize bir sorumluluk düşmesin.. bunu yaparsak bu sefer kendimizi Tanrı edinmemiş oluruz. Bunun için kendimize gelir getirecek bir mal ve hizmet sunumu uzmanlığı ÖĞRENEREK "kazan"mamız gerekiyor.. Nazif Çalıkoğlu Kardaş, biz emekli olduğumuza göre böyle bir kazanca gerek yok değil mi ? Zaten zati aliniz ekonomiye bu fakir YBA daldı gitti.. bir türlü içinden çıkamıyoruz. Nimetin küçüğünü HOR gören büyüğünü zor görür.Bin Şükür her halimize. Fazlı BİÇER İLGİ; bilgi, sevgi, saygı ve hoşgörü ve diğerlerinden önce gelir.. İlginin de kendi arasında çeşitleri vardır; iştah, iştiyak, merak ve aşk... bazı nesneler ve kimseler "iştah" için dürtü ve muharrik olabiliyor.. çünkü bu kimselerin güdülerini bu tür çekici ve çeliciler dürtüyor. Aleyna Tilki yoğurda su katıyorsun ayran oluyormuş.. demiş on bin beğeni almış.. biz bir BİLGİ veririz.. on tane ilgi alamayız.. normal.. çünkü ünlü bir güzel ya da güzel sayılan bir KADIN değiliz.. Tebrik ederim Uğur Beycim.. SEÇİM konusunda çok akıllı ve gerçekçi konuşuyorsunuz. Çok isabetli ve yerinde görüşleriniz var. İkili ayırım dediğiniz REKABET olgusu.. yani BAŞKANLIK seçimi bir şans diyorsunuz. Ancak BAŞKAN'ın temeli olan "adam" gibi adam yani ADAY "seçilmesi" koşulu.. bu adayın bir KADRO'sunun bulunması.. MAÇ'ta teknik direktör.. FİLM'de yönetmen.. özel ve ihtisas ve kariyer mes'elesidir.. MİLLET'de lider ve CUMHUR'da reis ise genel ve karizma ve tahsis sorunudur. Bu ikisi arasında bulunan dediğim SİYASAL KATILM konusu ise bunun bam telidir. Bin yılın sonunda batı KARİYER ile kurumlaşmaya gidiyor görünüyor.. doğu ise hala KARİZMA'yı sürdürüyor görünüyor. Biz bu görüntüden sıyrılarak 50 yıl içindeki orta vadeli ekonomik ve politik hedeflerden vaz geçerek uzun vadeli sosyal da değil KÜLTÜREL bir hedefi seçtik.. ancak oraya giderken siyasi mesajlar vermekten de çekinmedik YBA reklamı ve propagandası uğruna.. dedik ki dil ve din ile emek ve özgürlük gibi ortak insani değerleri partinize paravana ve kamuflaj, ideolojilerinize paratoner ve bayrak yapmayın.. partiniz EKİP ve PROJE üzerine olsun.. ideolojiniz ekonomik ve politik çıkarlar uğruna insanları ayrıştıran inanç ve ön yargı ve yön yargı unsurları yerine bilime inanan ve hukuka güvenen BİLGİ toplumu ve HUKUK devleti ülküsü olsun (ki bu ikisini 1998 yılında 4.ulusal yayın kongresindeki bildiride ikisini birlikte ilk defa "ben" sunmuşum.. nette araştırmamda anladım) ancak reklam ve propaganda uğruna bir ömür kırk yıl sunduğum bu ve başka bilgiler bir teşekkür, anlıyorsa eleştiri ve anlamıyorsa soru ile dönmedi.. ben de benimle kaldım BİZ olamadım.. elbette bunun bir hikmeti vardır.. bilmiyorum. Ancak tüm işler bilmekle olmuyor.. söylemekle olmuyor.. çalışmak ve üretmek ve başarmak ilginç bir din.. her çalışan üretemiyor.. her üreten başaramıyor.. örneğin ben kendim türetiyor, kendim tüketiyorum, başkasının tüketimini sağlayacak üretim haline getiremedik YBA.. ve her üreten de zaten başarılı olamıyor. Çünkü başarı gurubun Güven-Zaaf-Amaç üçgenini çözmesine bağlı.. zati aliniz de bu konularda yabancı değilsiniz.. benim de öngördüğüm EKİP-PROJE sırrını anlamışsınız yürütüyorsunuz.. İnşaallah bunun SOMUT haline de gerçekleştirirsiniz.. somut programınız nedir ve belirli ekibiniz kimdir bilmiyorum.. önemli olan bunlardır.. siyasal katılımda bulunacaklar bunları zaten arayacaklar ve bulunacaklardır.. başarılar dilerim. Bana gelince SİYASİ KATILIM ve EKONOMİK kazanımdan yıllardır uzak durdum.. durmasam zaten kırk yılda YBA oluşturamazdım. Üzerimde vereceğim YBA gibi bir emanet varsa yetmişimden sonrada artık siyasetin ekonomisini ve ticaretin politikasına katılacak değilim.. BEN noktası hassas bir en.. dünya ve ahiret dengesi gibi.. akıl ve kalb bağdaşımı gibi.. başkasıyla kendin arasında kuracağın bir ODAK’ ki.. bunu siz TEK EŞLİLİK ben ise Tapılası Karı ve Kulluk edilesi Koca ile formüle ediyorum. Ancak her denklem matematik gibi SANAL değil.. diri ve canlı.. bu da “odak” (mihrak) içinde “özek” (merkez) gerektiriyor. Bu ne demek ? Sizin modeliniz hidrojen benim modelim helyum da değil SU’dur. Çünkü US’un sağlığı buna bağlı. İki hidrojeni koluna takmış bir OKSİJEN olursa asit ve baz onu kolay kolay bozmuyor. Anlatım biraz gizemli umarım anlamışsınızdır. Bu AİLE modelini şirket ve parti ve hükümete yansıtabiliriz. Aile modeli temeldir.. aile dişil ve eril ile birey ve toplum dörtlüsünün dengesiyle çalışan bir YAPAY âlemdir.. doğal âlemler ise zerre ve hücre ile ene ve zümredir.. ancak biz bu yapay ile sorunlu ve sorumlu ve yükümlüyüz. âlemlerin Rabbi Allah’a hamd olsun. Bilgi, sevgi, saygı ve sağlıcakla kalanız. Osmanziya |
|
Forum Atla |
Kapalı Foruma Yeni Konu Gönderme Kapalı Forumdaki Konulara Cevap Yazma Kapalı Forumda Cevapları Silme Kapalı Forumdaki Cevapları Düzenleme Kapalı Forumda Anket Açma Kapalı Forumda Anketlerde Oy Kullanma |