Anasayfa | Işımalar | Osman Ziya | İfade -i Meram | Yöntem Bilim | İnsan Bilim | Din-Fen | BTÖ | Yazılar | E-Posta |

  Aktif KullanıcılarAktif Kullanıcılar  Aktif KonularAktif Konular  Forum Üyelerini GösterÜye Listesi  TakvimTakvim  Forumu AraArama  YardımYardım  SkinsSkins
  Kayıt OlKayıt Ol  GirişGiriş
Dünya
 YöntemBilim Forumu | Genel | Dünya  
Mesaj icon Konu: Kaptan Kusto Yanıt Yaz Yeni Konu Gönder
Yazar Mesaj
osmanziya
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye


Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010
Gönderilenler: 3245

Hak Puan : 5
Kidem : 6
OrtalamaHak : % 50
Irtibar :2

Alıntı osmanziya Cevaplabullet Konu: Kaptan Kusto
    Gönderim Zamanı: Bugün Saat 13:52
Faruk ZEYLAN Ağabeyimin paylaşımıdır





acques-Yves Cousteau (1910-1997) ünlü bir Fransız kaşif, film yapımcısı, deniz araştırmacısı ve korumacıydı, deniz araştırmaları ve okyanus korunmasına olan bağlılığı ile tanınan. 11 Haziran 1910'da Saint-André-de-Cubzac, Fransa'da doğdu. Cousteau küçük yaşlarından itibaren suya ve sualtı dünyasına yoğun bir ilgi gösterdi. Cousteau, sualtı keşfi tutkusunu geliştirmeye başladığı Fransız Donanmasına katıldı.
1943 yılında mühendis Émile Gagnan ile birlikte dalgıçların uzun süre su altında kalmalarına izin vererek sualtı keşfinde devrim yaratan ilk kendi kendine yeten dalış ekipmanları olan "Aqua-Lung"u icat etti. Kariyeri boyunca Cousteau ünlü gemisi Calypso'da deniz yaşamını ve okyanus harikalarını belgeleyen çok sayıda keşif gezisi gerçekleştirdi. 120'den fazla belgesel yaptı, 50'den fazla kitap yazdı ve sualtı dünyasına ve çevre korunmasına kamuoyunun ilgisini tetikleyen Jacques Cousteau adlı televizyon dizisi yarattı.
Cousteau aynı zamanda okyanus savunuculuğunda öncüydü. 1973 yılında Cousteau Society'ni kurdu, deniz yaşamının korunması ve korunması için kendini adadı. Hayatı boyunca, halkı okyanus kirliliğinin ve aşırı sömürünün tehlikeleri hakkında eğitmek için yorulmadan çalıştı. Jacques Cousteau 25 Haziran 1997'de 87 yaşında hayatını kaybetti, tarihin en büyük okyanus kaşiflerinden ve savunucularından biri olarak ardında silinmez bir miras bıraktı.
"Deniz, bir kez büyüsünü yaptı mı, sizi sonsuza kadar merak ağında tutar


Biz bu değerli paylaşıma;
Kaptan KUSTO Rahman Suresinin
Marac-elbahreyni yeltekıyan beynehüma berzahü la yebgiyan.

Ayetinde "iki okyanus arasında perde" olgusunu kızıl deniz ile ak deniz arasında tespiti ile ünlüdür.

Aslında iki alan arasında ARA YÜZ (interface.. berzah) çok daha evrensel bir vakıa.. ayet konuyu somutlaştırmış ve bunun en çarpıcı örneğini Kaptan Kusto bulmuştur.

Bizde aritmetik ve geometri arasındaki MATEMATİK ara yüz gibi.. sentaks ve semantik arasındaki LOJİK ara yüz gibi..
nicel ve nitel arasındaki METODİK ara yüzü YBA ile saptadık..

Bu ara yüz aynı zaman zeka ve hafıza arasındaki bir interface.. kalem ile kağıt arasındaki bir berzah.. Nar ile Seyr.. Nur ile Sırr arasındaki bir perdedir.

Saygılarımla. osmanziya 20.09.2024


yanıtı İ-L-E cevap verdik.


Düzenleyen osmanziya - Bugün Saat 13:58
IP
osmanziya
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye


Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010
Gönderilenler: 3245

Hak Puan : 5
Kidem : 6
OrtalamaHak : % 50
Irtibar :2

Alıntı osmanziya Cevaplabullet Gönderim Zamanı: Bugün Saat 16:23
SORULAR


Bilim dünyasını 2500 yılı yakın bilimsel saltanatı altında tutan ARİSTO.. soru tümcelerini kategoriler yani TEMEL CÜMLELER olarak almıştı.. https://tr.wikipedia.org/wiki/Kategoriler_(Aristoteles) cevher (öz).. nicelik(kaç).. nitelik (nasıl).. görelik (izafe).. mekan (nerede, ne yerde) .. zaman (ne zaman) .. durum.. pozisyon.. etki (action) edilgi (passion) dikkat ederseniz ÖZ'den sonraki her soru bir var oluşu anlatıyor. Şu bildiğimiz 5 N bunun kısaltılmışı.. ancak "Sorular nereden gelir ve nereye gidiyor ?" diye sorduğunuzda.. ki bu herkes sormaz.. SORU SORMAKTA USTALAŞANLAR yani DÜŞÜNENLER sorar.. işte bunlarda biri olan BEN soruyorum.. aslında sizde düşünmenizi çoğaltmak suretiyle ustalaşabilirsiniz.. sorular SORUNLARDAN çıkar.. KOLAYLIKLARA gider.. o zaman şu çizgiyi çizebiliriz: "Sorunlar.. soralur.. kolaylıklar." Bu çizgiyi anlamlandırmak için biraz genişletiyoruz: "Sorunlar (çözümler).. sorular (yanıtlar).. kolaylıklar. (zorluklar" Sanırım KONU biraz daha açık hale geldi.. açıklandı.. karanlık mevzu aydınlandı. Daha da aydın hale getirmek istersem, zorluklar bizlerden kolaylıklar beklerler. Bunun için biz zorlukları kolaylıklara çevirmek için ZORLUĞU sorunlar hale getiririz. Bu bizden DÜŞÜNME bekler. Diyelim bir zorluğu beş soruna çevirmişsek bu büyük lokmaya parçalayarak yemeğe çalışmaktır. Fırından aldığınız ekmeği bütünüyle yeyip manavadan aldığınız karpuzu tümüyle yutmazsınız değil mi ? Bunun gibi zorluk bize ne gibi sorunlar çıkarıyor önce bakarız. Böyle bütünü parçalarız. Bu işi yaptıktan sonra ortaya çıkan her biri sorunda SORULARA dönüştürürüz.. elbette bu da DÜŞÜNME ister.. Diyelim bir sorundan on tane soru çıkardınız. Soruların hepsi de bilirsiniz YANITLARARA erişmek için DÜŞÜNME gerektirir. Böylece bir zorluk on tane sorun ve yüz tane soru çıkardı.. bu durumda düşün düşün .oktur işin.. diye ÜŞENİP kenara çekilirsiniz. Ya da ÜŞENMEYİP düşünmeyi geçersiniz. Artık yüzden kaçını seçerseniz.. bu size bir işe başlatmayı gerektirir. Elbette akıllı olup bu işi tek başına yapmaya kalkmazsınız.. kalkarsanız.. benim gibi ŞAPŞAL olup şaşırır kalırsınız. Saygılarımla. Mustafa BUĞUÇAM 20.09.2024

IP
Yanıt Yaz Yeni Konu Gönder
Konuyu Yazdır Konuyu Yazdır

Forum Atla
Kapalı Foruma Yeni Konu Gönderme
Kapalı Forumdaki Konulara Cevap Yazma
Kapalı Forumda Cevapları Silme
Kapalı Forumdaki Cevapları Düzenleme
Kapalı Forumda Anket Açma
Kapalı Forumda Anketlerde Oy Kullanma

Bulletin Board Software by Web Wiz Forums version 8.03
Copyright ©2001-2006 Web Wiz Guide
Türkçe Çeviri : Nuri Cengiz
Tasarım & Düzenleme : BeyazSeytan
WebWizTurk