Anasayfa | Işımalar | Osman Ziya | İfade -i Meram | Yöntem Bilim | İnsan Bilim | Din-Fen | BTÖ | Yazılar | E-Posta |

  Aktif KullanıcılarAktif Kullanıcılar  Aktif KonularAktif Konular  Forum Üyelerini GösterÜye Listesi  TakvimTakvim  Forumu AraArama  YardımYardım  SkinsSkins
  Kayıt OlKayıt Ol  GirişGiriş
Din
 YöntemBilim Forumu | Diğer | Din  
Mesaj icon Konu: tanirlik TANRI tanıklik Yanıt Yaz Yeni Konu Gönder
Yazar Mesaj
osmanziya
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye


Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010
Gönderilenler: 3429

Hak Puan : 5
Kidem : 6
OrtalamaHak : % 50
Irtibar :2

Alıntı osmanziya Cevaplabullet Konu: tanirlik TANRI tanıklik
    Gönderim Zamanı: Dün Saat 18:56


ŞERİAT


TARİKAT


MARİFET


HAKİKAT
Bu gün Değerli bir TARİKAT mensubu dedi ki:

"Saadet denizindeki eşsiz inci odur. Şeriat, tarikat, marifet ve hakikatte mükemmel olandır.

ŞERİAT


TARİKAT


MARİFET


HAKİKAT


Ona birçok isimle seslenilir. Şeyh, Önder, Mehdi, Hadi derler. İmam, Halife, Kutup, Kutupların Kutbu,Zamanın sahibi derler. Cihanı gösteren kadeh, alemi gösteren ayna, en büyük iksir diye nitelerler.          Ölüyü dirilten Ab-ı Hayat Suyunun Sahibi derler. Tüm varlık, Onun varlığının cüzleri olup, varlığın bütünlüğü bir tek şahıstadır ve tüm varlığın gönlü o tek gönüldür; alem gönülsüz olmaz. Alemin yeganesi olan o gönlün Allah zikri alemi ayakta tutandır.     Mülkte, melekutta ve ceberrutta hiçbir şey Onun gözüne örtülü kalmaz, eşyayı ve eşyanın hikmetini olduğu gibi görür ve bilir. Varlığın tümü hem görünüş hem de mana olarak Onun nazarı altındadır. Alemin olayları Onun neşesi üzerine devreder.    O, dünyayı yoluna sokmaktan, halkın kötü alışkanlık ve adetlerini kırıp yerine doğruyu ve güzeli yaymaktan, beşeriyeti Allah’a davet edip, Onun azametini ve birliğini bildirmekten , insanlık yollarını açmaktan, ahiretin değerini, ebediliğini bildirip, dünyanın değişken, sonlu ve değersiz olduğunu anlatmaktan bir an bile geri durmaz.    Hakk için halka hizmeti kesintisizdir. Onun kendinde kendine özel gücü ve kudreti, kendine özel muradı yoktur. O hep Allah ile Allah içindir. Padişahın sarayında kesintisiz kulluktadır. Yine de tamamen özgürdür, beşeri eğilimler, gereksinimler onu bağlamaz.    Ruhtur ve varlığın ruhunun ruhudur. Varlığın kalesidir. Meleklerin secde ettiği varlıktır. İnsan denince O bilinir, şeref ve emanet Ondadır. O, Resulullah Efendimizdir Efendimizin nurunu taşıyan Varisleridir. O Hacı Ahmet Kayhan Efendimizdir."

Bende ona Teşekkür ettim.

DEDİM Kİ:





Değerli Abicim tabloda gösterildiği gibi:
Bizi DİN'i

EVVELDE İtikad ve İbadet..
AHİRDE AHKAM ve Ahlak..
ZAHİRDE AHKAM ve İbadet..
BATINDA Ahlak ve İtikad..

olarak biliyoruz.. iki kez yazılanları birleştirirsek

DİN itikad ve ibadet ile ahkam ve ahlaktan ibarettir.

Siz söylediğiniz


ŞERİAT kelimesini AHKAM'a


TARİKAT kelimesini AHLAK'a


MARİFET kelimesini İBADET'e



HAKİKAT kelimesini İTİKAD'a


nasbettik.



Din İTİKAD ile başlar siz buna "hakikat" diyorsunuz.. sonra İBADET ile sürer siz buna "marifet" diyorsunuz.. sonra AHKAM ile devam eder siz buna "şeriat" diyorsunuz.. sonra AHLAK ile tamamlanır siz buna "tarikat" diyorsunuz.

Gerçi isimlerin değişmesiyle HAKİKAT değişmez derler ve fakat siz hangi HAKİKAT'tan bahsediyorsunuz işte buna tartışmak istiyorsanız YBA başvurmak zorundasınız.. siz de bana tarikat GİRMEK gerekir diyorsunuz.

osmanziya 19.11.2024 Pursaklar 16:31



   





Düzenleyen osmanziya - Dün Saat 18:57
IP
osmanziya
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye


Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010
Gönderilenler: 3429

Hak Puan : 5
Kidem : 6
OrtalamaHak : % 50
Irtibar :2

Alıntı osmanziya Cevaplabullet Gönderim Zamanı: Dün Saat 19:12


IP
osmanziya
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye


Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010
Gönderilenler: 3429

Hak Puan : 5
Kidem : 6
OrtalamaHak : % 50
Irtibar :2

Alıntı osmanziya Cevaplabullet Gönderim Zamanı: Bugün Saat 07:23
Mahbubu kulub.. mürebbiyi nefis.. muallimi ukul ve sultanı ervah olan Hazreti Muhammed Mustafa sallallahü aleyhi vesselam falan tarikatın ve filan cemaatın MALI değildir. Kim ki onu ümmet-i davet ve icabetten koparır kendisinin dedesi haline getirirse.. hakikatı kaybeden kendisini kaydeden olur.

Bu bakımdan yukarıdaki tabloda İBADET denilen adetler ve menasiklerin RUHUMUZU inkişaf ettiren bir MARİFET-İ ameliye olduğu açıklanıyor.

Elbette bu anlatımı günlük dilin düz yazısıyla değil YBA ile çözümlenen TABLO ile yapıyor.

İbadet.. RUHA marifet ve bilgi verir..
Ahkam.. NEFSE şeriat ve kural koyar..
Ahlak.. KALBE.. tarikat ve yol gösterir..
İtikad.. AKLA.. hakikatı ve gerçeği açar..

Şimdi bunların hepsini teker teker açmak yerine tümünü tabloda bir arada göstererek bırakıyoruz.

Bunların dördüne birlikte de DİN adı veriyoruz. Böylece din bir ağacın dallarını benziyor ve hatta dönüşüyor. Meyveleri sürekli büyüyen ve yenilenen ve tazelenen bir ağaca.. Ancak bu dallarından birini tek başına DİN haline getirildiğinde iş yol ve tarik ve mezheb ve izm olmaktan çıkıyor insanı yutan bir karanlığa dönüşuyor.. diye düşünüyorum.


Ahlakı tutan kimseler kültürel savasçı..
Ahkamı tütan kimseler ekonomik ve politik savaşcı..
İbadeti tutan kimseler askeri savaşçı..
İtikadı tutan kimseler hepsinin üstünde HAKİKATI gördüklerini için hepsini yani bu üçünü ayrı ayrı seven ve onların üstünde ümmeti icabete ve davete yani bütün beşeriyete yönelen bir tavır alabilirler.

Sanırım Ahmet KAYHAN DEDE'nin yolu bu idi.

Dinnur YAŞAR 20.11.2024 Pursaklar l5:06




Düzenleyen osmanziya - Bugün Saat 16:06
IP
osmanziya
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye


Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010
Gönderilenler: 3429

Hak Puan : 5
Kidem : 6
OrtalamaHak : % 50
Irtibar :2

Alıntı osmanziya Cevaplabullet Gönderim Zamanı: Bugün Saat 16:18



Gözlemlemek

DAYAN Bakmak DIREN

Beklemek


ULAŞ ve ERİŞ



Yumurta pişirmek mi istiyorsun ya gidip marketten alacaksın ya da bir kümes yapıp tavuk besleyeceksin. Tavuk beslemek için bir bahçenin ya da düz tek katlı bir evin bulunması gerekecek.

Başkalarından aldığınız bilgiler marketten aldığınız yumurtalar gibidir.. dinleme ve okuma ücretini verdiğiniz de dilediğiniz kadar YUMURTA yani BIKTI alabilirsiniz.. Başkalarından beklediğiniz ve öğrendiğiniz ve sonuçta bildiğiniz bilgilerin hiç biri sizi ÖZGÜN malınız ve malınız değildir.. KELAMINIZ ve KALEMINIZLE okumanız ve yazmanız olamaz. KULTURLEME ya da KULTURLEME yoluyla oluşmuş kimliğiniz ve kişiliginizdir. Dediklerimi KABUL ettiğinizde benden begendikleriniz ve belledikleriniz dahi öyledir. KULTURLEŞME ile bireyselliginizi ve başladığınızı ve başkaligi nizi ve basatliginizi ve başkanlığını ortaya koyabildiginizde BILGILERINIZ ve DEGERLERINIZ sizin olur ve özgünlüğünden dolayı paylaşılır hale gelirler.. diye düşünüyorum.


Herkesin konuşabildiği bir konuya parmak bastım.. elimi kurtaramadım.. kolumu kapatırdım..

Ayşe Küçük Paylaşmış:

Cinselliğin bastırıldığı toplumlarda kadınların samimi ve nazik davranışları erkekler tarafından "ilişkiye davet" olarak algılanıyor.
Kadınlar "acaba yanlış mı anlaşılırım?" diye düşünmekten karşı cinsle dostça ve sağlıklı ilişkiler kuramıyorlar.
Bu reel hayatta da böyle, sosyal medyada da böyle.
Birbirimizi dişi ve erkek kimliklerimizden bağımsız önce "insan" olarak görmeyi öğrenmemiz lazım.
Kadınların kendilerini korumak adına gösterdikleri erkeksi davranış biçimleri içlerindeki dişi enerjinin körelmesine ve eril enerjinin yükselmesine sebep oluyor.
Kadınlar zerafetini yitirdikçe ve erkekleştikçe hayat zerafetini yitiriyor.
Kadınların nezaketini ve zerafetini "kuyruk sallıyor" olarak görmekten vazgeçelim.
Ve önce birbirimizle insani ilişkiler kurmayı öğrenelim,
Dişi ve erkek olmak sonraki aşama.!

demiş.. dedimki:
Teşhis doğru tedavi yanlış.. desem genel konuştuğum için çoğunlukla yanlış anlaşılacağına hiç konuşmamak daha iyi olacaktı.. bir arkadaşımız dinimizin bu konuyu çözdüğünü söylemiş ancak söz konusu olan din değil dindarlar ya da dindarlar.
Din ve dünya.. dünya ve ahiret.. kadın ve erkek.. kârı ve koca.. akıl ve kalb.. sermaya ve emek.. iktidar ve muhalefet.. standart ve patent.. gelenek ve değişim kısaca KAVİ ve ZAYIF arasındaki dengenin gerçekleştirilmesi ve uyumun sağlanması kolay değildir.
Çünkü savaş ve barışın ardında sınav ve yarışımız bulunur.
Osmanziya
Yontembilim.com





IP
osmanziya
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye


Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010
Gönderilenler: 3429

Hak Puan : 5
Kidem : 6
OrtalamaHak : % 50
Irtibar :2

Alıntı osmanziya Cevaplabullet Gönderim Zamanı: Bugün Saat 16:21





Güneş dün öğleden sonra Utqiagvik (Barrowolan) Alaska'da battı ve 22 Ocak 2025'e kadar yeniden doğamayacak. Bu 64 günü insanlar karanlık içerisinde geçirecek.
Eski adı Barrowolan kasabada yaklaşık 5 bin kişi yaşıyor. Kasaba, Kuzey Kutup Dairesi’nin 531 kilometre kuzeyinde bulunuyor. Bu da her sene yaklaşık iki ay boyunca kasabanın güneş görememesi anlamına geliyor.
Bu bölge, zor geçen kışın ardından tam tersi 11 Mayıs ile 19 Ağustos arasında her gün 24 saat boyunca güneşi görecek..

Bilim Kulübünde Mustafa DEVECİ paylaştı..




Dünyamız yer küresinde bulunulan yere göre değişiyor..
Dünyamız dilimize göre değişiyor..
Dünyamız dinimize göre değişiyor..
Dünyamız dil ve dinimizle oluşan kültürümüze göre değişiyor..
Dünyamızı kültürümüzle oluşan uygarlığımıza göre değişiyor..
Kimeleri bu değişen dünyalarımı değişmez sayarak ya da sanarak ve sonunça ölçü yaparak ona göre başkalarını değerlendiriyor.
En önemli düşünceleri arasına bilgi ve değerin farkını bilemiyor.. göremiyor ve buna bağlı olarak çıkan ekonomik ve politik çıkarlar nedeniyle savaşlar ortaya çıkıyor.. diye düşünüyorum.



Düzenleyen osmanziya - Bugün Saat 16:27
IP
Yanıt Yaz Yeni Konu Gönder
Konuyu Yazdır Konuyu Yazdır

Forum Atla
Kapalı Foruma Yeni Konu Gönderme
Kapalı Forumdaki Konulara Cevap Yazma
Kapalı Forumda Cevapları Silme
Kapalı Forumdaki Cevapları Düzenleme
Kapalı Forumda Anket Açma
Kapalı Forumda Anketlerde Oy Kullanma

Bulletin Board Software by Web Wiz Forums version 8.03
Copyright ©2001-2006 Web Wiz Guide
Türkçe Çeviri : Nuri Cengiz
Tasarım & Düzenleme : BeyazSeytan
WebWizTurk