Bir arkadaşımız yazmış:

Planetinizde direkt dört ayrı ırk ,aynı Genlerin ayrı Ortamlarda yetişmiş bilinçlerini teşkil eder.Bunlar sırası ile:
1-Kızıldereli Irkı-Kök Mayalar"dır.
2-Siyah Irk,Afrika Irkı-Kök Kanigulular"dır.
3-Sarı Irk-Kök Mişubular"dır.
4-Beyaz Irk-Kök TURKO"lardır.
Bu Irklar,Değişik BoyutlarınYetişme Koşullarında yetişmiş olan varlıklardır.Onlar Kendi Bünyelerindeki Evrimlerini tamamlayarak[Karma Program] gereği Planetinize Ekilmişlerdir.
Ve onlar Gen Programlarına göre kendi yaşam koşullarını Planetinizde geliştirmişlerdir.
Bu Dört Irktan daha ayrı bir Gen taşıyan Eskimo Irkı;Sizin Sisteminizin çok Dışındadır.Planetinize ekilen bu Beş Irkın Kök Arşiinden Karma Genler meydana getirilerek bunlardan Değişik Irklar Geliştirilmiştir.e bunların hepsi Planetinizde [12]ırk olarak saptanmıştır.
[B.K.]

Dedim ki:

Sağlam bilgi hem gerçek hem doğru olmalıdir.
Sağlikli buyruk hem guzel hem iyi olmalidir.
Sözler sağlam ve sağlikli bilgi ve buyruk taşidiklari gibi sözlerdeki sözcüklerin yuklendigi terimleri ve kavramlari da uyarli ve tutarlı bulunmalıdir.


Butun bu olçutlere göre degerlendirmeler yapilmadan söylenen tumcelerimizdeki yuklemler ve yargılar yalin bir varsayma ya da yok sanmadan ileri gidemez.


Keza ayrica yerleşmiş önyargi ve yaygin saplantılarimizı da unutmamamız gerekir. Ustelik ne kadar saglikli ve saglam gorunse bile dinsel dogmalar ve bilimsel paradigmalar uzun bir düşunce tarihi sürecinde saptanabiliyor zorlukla saptanabiliyor. Hatta bunların yerine yenileri de konulabiliyor.


Bir örnek vermek gerekirse.. Aristo.. Newton.. Einstein kuramlarina gore mekan ve zaman kavramlari degismiş ve buna bağli kainat tasvirleri de değişmiştir.


Hatta kuantum kuramımı Heisenberz kesinsizliğini ve belirsizliğini de nazara aldigimizda.. sade goruş ve düşuncelerimizden degil BILGILERIMIZ dende kuşku duymali ve sorgulamaliyiz.


Tecrübe bir yana yüzeysel mantıksal gelen pek çok yargının olgusal temeli bulunmaz. Sadede BOŞ bir sözdür. Olgusal olan pek çok işinde mantıksal temeli bulunmaz.. çünkü tutarsızlıktan çok daha ağır olan aykırılık taşır: ÇELİŞKİLİDİR.


Eskilerin semavatı ve yukarıdaki gibi son zamanlarda ortaya çıkan uzayı konusunda söylenen sözlerin artık yeniden ve köklü olarak değerlendirilmesi gerekmektedir.


Şimdi sadece inançlarımızı değil bilgilerimizi de zamanın testinden geçmesi gerekmektedir...




Buraya kadar anlattıklarımın hepsi masal değil.. mantıksal ve bilimsel pek çok savda bulundum.. bir sürü gereklilikler ve zorunluluklar saydım.. bunlara ilişkin biri hariç , zaman ve mekan kavramlarının değişmesi, hiçbir örnek vermedim. Bu sözlerimin her birini teker teker açıklamalı ve örnekli olarak anlatmam için oturup üzerinde teker teker konuşmamız gerekir ancak bu güne kadar da kimse bana katılıp bunları konuşmadı ve tartışmadı.. gereksinim duyulmayan ve soru sorulmayan ve birisinin talebi ve eleştirisi ve sorusu olmayan konular üzerinde konuşmakta pek akıllıca bir iş değildir.


Ancak ciddi arayıcı ve araştırıcılar SÖZ’ün   sağlık ve sağlamlığı konusunda duyarlıkları belirdiğinde; tanırlık, tanıklık, sav ve kanıt ile soru ve yanıt arama ve bulma yol ve yöntemlerine yakınlıkları arttığında ve duyumsama, ayırt etme ve değerlendirme konusunda nicel ve nitel kapasiteleri ve kariyerleri yoğunlaştığında; her ne kadar bu gün için yeteri ve gereği kadar bir öğrenici bulamıyorsamda YBA öğrenme ve kullanma ve yararlanma yolunda talepleri artacağından kuşkum bulunmuyor.



Düzenleyen osmanziya - 22-Nisan-2021 Saat 23:56