Anasayfa | Işımalar | Osman Ziya | İfade -i Meram | Yöntem Bilim | İnsan Bilim | Din-Fen | BTÖ | Yazılar | E-Posta | |
Aktif Kullanıcılar Aktif Konular Üye Listesi Takvim Arama Yardım Skins Kayıt Ol Giriş |
Din | |
YöntemBilim Forumu | Diğer | Din |
Konu: AT | |
Yazar | Mesaj |
osmanziya
Kıdemli Üye Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010 Gönderilenler: 3528 Hak Puan : 5 Kidem : 6 OrtalamaHak : % 50 Irtibar :2 |
Konu: AT Gönderim Zamanı: 12-Aralık-2024 Saat 23:43 |
SIRAT
SIRA SIR AT SIRAT: yol.. SIRA: ara lık.. ar arda lık.. SIR: gizem AT: devinen taşıyıcı At ve Tekerlek ve Dil.. nakil ARAÇLARI.. fakat insan kendinin de bir NAKİL aracı olduğunun farkında değil.. Biz on yıllardır bunu anlatıyoruz.. dilin en az dinin yarısı kadar aydınlatıcı olduğunu söylüyoruz.. DİL'e çağırıyoruz.. nedense DİL'e inmek zor DİN kolay geliyor. İnsan NESNE olarak gereksiniminin hedefleri peşinde yürüyen ve KİMSE olarak arayışının amaçlarına doğru yönelen iki YANLI bir var oluş.. gereksinimi yolu ve arayışıda istikameti oluyor. Gereksiniminin SORUNLULUĞU ile geçimini ortaya çıkıyor ve arayışının SORUMLULUĞU İLE seçimi belli oluyor. Bu ikisinin ilişkisi de daha önce belirttiğim düzeyleri meydana getiriyor: 1 seviye kişiler GUNLUK DIL.. bio-fizik.. ideoloji.. 2 duzey olaylar BILIMSEL BILGI.. epistemiko-etnim.. teknoloji.. 3 katman olgular FELSEFİ BILGI.. sosyo-psiko.. filoloji.. filozofi.. 4 tabaka adlar DİNÎ DİL.. emiko-etik.. teoloji.. teozofi.. Bu gun bir âmâyi 7 adimdan fazla yürüttüm.. dinimizde bazen bir amayi yedi adım yurutmenin cenneti kazadiracagi soylenir. Şimdi biz kör deyince başindaki aynin basarinin rüyetinin bulunmama olarak anlariz.. oysa birinci duzey ikinci duzeye göre âmâdir. Maddi ve manevi her şeyi gördugunu var sanan kimse üçuncu düzeye göre âmâdir. Hakikati bildigini sanan kimse UÇUNCU duzey "Dörduncü" seviyenin örduklerini göremez. Hakki bilmeyen kimse ise ne kadar hakikata muttali olsada MUTLAK karşısimda hep izafi kalacaktır. DORDUNCU katmanda Esmai Hüsnayi muhakeme ve müşahede edebilen kimse şuhuddan gayba atlayabilen mu'min ve muslimlerin hâsıdir. Muttaki duzeyinde AKIBETINI beklemektedir. Rabbimiz bizim ve sizin akibetimizi ve ahiretimizi guzel ve iyi etsin. Amin. Osmanziya 12.12.2024 Konak İzmir 16:33 İnşaallah bu tabakaları biraz daha açarak anlatmaya çalışacağız |
|
osmanziya
Kıdemli Üye Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010 Gönderilenler: 3528 Hak Puan : 5 Kidem : 6 OrtalamaHak : % 50 Irtibar :2 |
Gönderim Zamanı: Dün Saat 12:14 |
sırat.. S I R A T tarıs.. T A R I S teras.. T E R A S saret.. S A R E T tasar.. T A S A R rasat.. R A S A T SIrA.. TASAr.. rASAT.. SIrAT.. sIRA.. TAsAR.. RAsAT.. sIRAT.. SIRA.. tASAR.. RASAt.. SIRAt.. SURET.. SÜR'AT.. SÎRET.. TE'SİR Anlamlar İLE Anlatımlar arasında DOĞRUDAN bir bağlantı bulunmaz.. yani söz dizim ile anlambilim arasında doğrudan ilişkiler söz konusu olmaz. Değerler ve bunlara gösterge olan değişkenler arasında burada görüldüğü gibi bazı dolaylı ilişkiler ve rast gele bağlantılar görülür ki bunlarda şaşırtıcı bir durum arz edeler. Karakterler ve harfler.. işaretler ve remizler yani göstergeler ve simgeler olarak arasındaki ilişkiyi DİL BİLİM inceler.. simgelere ve göstergelleri inceleyen ayrı bir bilim bulunur GÖSTERGEBİLİM.. göstergebilim ile dil bilimi birbirinden ayırmak gerekir. Göstergeleri ve değişkenleri ve terimleri göstergebilim incelerde görüngüleri ve değerleri ve kavramları hangi bilim inceler.. Dil bilime ya da Dilbilime Filoloji ya da Lingustik deniliyor. Görüngüleri ve değerleri ve kavramları inceleyen bilim bir tane değil mantık temelli insan bilimleri (PSL) ve matematik temelli (FKB) diyebelir lakin bu tümcede söz konusu olan Temel terimler olan MANTIK ve MATEMATİK dil ile ve hatta dilin temeli olan İLİMLER değil mi.. işte bu İÇERİKSİZ ve BİÇİMİSEL bilgiler soyut bilgilerdir.. diğer bilgiler gibi değildir.. bu bakımdan bunlara ilişkin BİLİMLER sıradan halkın işine yaramaza ve bir yararı olduğu için ilgilenmez ve hatta merak etmez.. işte bizi YBA dedim dil ve bilgi konusu da böyle KARANLIKTA kalan ve çoğu kimsenin itibar etmediği bir KATMAN ve alan ve konu ve bilgi olduğundandır ki MÜŞTERİ aramakta işlerimiz kesat gidiyor. Atalay Bey, mal müşteriyi satılır deyip duruyor lakin biz de şunu söylüyoruz: İnanan adamın kendinden başka kimseyi düşündüğü olmaz ve kendini kurturmaktan başka da bir iş yapmaz ve yapamız. İnanan adamın başkasına bir yararı bulunmaz lakin dürüst ve ahlaklı olduğundan toplumda kargaşalık çıkarmaz ve dolaylı yararı olur. Düşünen adam ise başkasını düşündüğünden en azından kendi onuru ürünü kadar olduğundan ortaya bir bilgi ve buluş ve hizmet çıkararak topluma yararı olur.. bunlara başkaları itibat ettiği zaman kendini unutur. Belki sonuçta kendini kurtaramaz. Büyük bir çoğunluk bu ikisi arasında toplanır ve ortaya iki tarafı yani düşünme ve inanmayı dengeleyen insanlar ortaya çıkarlar.. bunlar körü körüne inanıp boşu boşuna savaşan bu insanları ORTA yola çekmeye çalışırlar. İşte YBA bu ORTA YOLA çekme çağrısıdır. Osmanziya 13.12.2024 üçyol izmir 12:32 Düzenleyen osmanziya - Dün Saat 12:33 |
|
osmanziya
Kıdemli Üye Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010 Gönderilenler: 3528 Hak Puan : 5 Kidem : 6 OrtalamaHak : % 50 Irtibar :2 |
Gönderim Zamanı: Bugün Saat 15:06 |
Aytemur COŞKUNIRMAK Kardeşimiz face de paylaştı:
Bu dünyada kişiye aşık olamadıysan,Allah'a da aşık olamazsın.Çükü bir gönüle girmek,Allah aşkıyla eş değerdir. dedi dedim: Bak bu önemli bir söz.. boşuna tapılası karı.. kulluk edilesi koca.. ayak altı öpülesi ana.. baş tacı edilesi baba.. demiyorum.. yalnız şu var.. Tanrı'ya tapmak karıya tapmakla eş değer olmadığı gibi kocaya kulluk etmek Rabbine kulluk etmenin benzeri ve eşi ve dengi değildir.. biri mecazi diğeri hakikidir.. biri tali diğeri aslidir.. biri mevye diğeri köktür. Çağımızın sıkıntısı bu iki yan arasında bağlıntı, denge ve uyum kurulamamasıdır.. diye düşünüyorum. osmanziya dedi: Yazdıklarınız sizce doğrudur. Fakat ben beklentisiz sevgiden, aşktan bahsediyorum.Baştacı edilmek,ayak altı öpülmek,tapmaktan bahis etmiyorum. A SADECE SEVMEK,BEKLENTİSİZ,ÇIKARSIZ ,sevgiden aşktan bahsediyorum.Mana boyutunda dedim: Tartışma açan yanıtınız için çok teşekkür ederim. DOĞRU'nun sana ya da sizcesi bulunmaz. Bana ya da bizcesi göresi olmaz. İki kere ikinin dört olduğu bana ve sana göre olsaydı.. matematik olmaz.. mantık bulunmaz insan bilim ve ticaret yapamazlardı. Ancak düşüncelerimizin ve bilgilerimizin bana (BİZE) göre ya da sana (SİZE) göre yerinde ve yararlı olduğunu tartışılabilir. Konunun ayrıntısına girmeyeceğim "Doğru" terimi gibi GERÇEK.. İYİ.. KÖTÜ.. terimlerinin tartışmasına da girmeden sadece söyleyeceğim şu: Beklentisiz sevgi ve karşılıksız aşk.. İNSANLAR arasında olası değildir.. dilde söyleseler bile gerçekte bunu yapamazlar. Fakat safi muhabbet ve halis hurmet.. TANRI'ya karşı olduğunda bir ANLAM ifade eder. Sonuçta MANA boyutunda dediğiniz için sizde bana katılıyorsunuz.. Fakat benim yazımdan muradım ne madde boyutunda ne de mana boyutunda.. ikisi arasında.. bir yerde. İnsan yakınlarını severken ve sayarken.. başkalarından fazlaca sevecek ve sayacak demek istiyorum.. fakat bu fazlayı da Tanrı'ı tapar ve O'na kullak eder gibi yapmayacak. Öyle yaptığım zaman ŞİRK dedğimiz.. Tanrı'ya ortak koşmak dediğimiz.. sakınca ortaya çıkacaktır. Dediğiniz "EŞDEĞER" lafızının çağrıştırdığı EŞİTLİK nasıl bir "eşitlik" olduğu belli değil.. şu anlamda olabilir; muadili.. ilaç alırken kullanılır. Doktorun yazdığı ilacın aynısı değil fakat "eş ve benzer ve denk" etkiler gösteren bir ilaçtır demek istenir. Benim bildiğim birbirine "BEN-ZER" dört kavram bulunuyor.. muvazenet ve denklik.. musavat ve eşitlik.. muayenet ve özdeşlik.. muadelet ve ılım müşabehet ve benzetmelik.. mümaselet ve benzetetimlik.. şimdi burada denklik.. eşitlik, özdeşlik.. ılım.. benzetme.. benzetim.. altı tane KAVRAM kullandım.. GÜNLÜK dilin MANTIĞI bu incelikleri fazla kullanmaz.. BİLİMSEL dilin MATEMATİĞİ'nin bu incelikleri tanımlayıp tanımlamadığını BİLMİYORUM. Fakat bir KÜME kavramı bulunuyor bunu BENZERLİK muadili olarak kullanıyordur.. benim muadil veya ılım dediği şeye de EŞDEĞER diyordur. İşte YBA dediğim felsefe ve dil arasında ORTAK bir PLATFORM olarak önerdiğim yöntem.. bu gibi konuları tartışmak, konuşmak ve eleştirmek için yapılan bir çağrıdır.. bu vesile zati alinize sağlık, huzuru ve başarı diliyorum. osmanziya Dedi Aytemur ÇOŞKUNIRMAK: Selamlar efendim, Kim demiş doğru tek dir diye?dualite dünyasında tek olan Allah'tır. Aşk deyince , Allah'ın benim fıtratıma bahşettiği aşktan bahsediyorum. Bu herkese nasip olan bir olgu değildir. Sarılınca yaratana sarılıyorum,O'nu,Özümün Özü'nü kalbimde hissediyorum.Yaşamayan anlayamaz,ve tartışma konusu olur. Selâmetle.🙋🏻 DEDİM: Hal ile hem hal olmayınca anlamaz halden... diğer taraftandan her kal söylenmez.. geriye dörtte birlik bir konuşma kalır. Onu da ben kendime kısıtlamak istiyorum fakat yapamıyorum. Bağışlana. osmanziya 14.12.2024 Fakat önce "Yazdıklarınız sizce doğrudur" diyor idi az önce de "Kim demiş doğru tek dir diye?dualite dünyasında tek olan Allah'tır." diyor. Yani kendi söylediklerinin tek doğru olduğunu "Allah" lafzının arkasına saklanarak söylüyor. bunu da ona yazmadım sadece bu linki verdim.. buraya kadar okur bakarsa görür ve bana yanıt verir.. işte böyledir hakk ve hakikat hakkında "sağlam ve sağlıklı' bilgisi olmayanları sözleri ister istemez çelişmek zorunda kalır ve böyle olunca maalesef sağlam ve sağlıklı iletişim olamıyor. Peki nedir bu sağlam (salih) ve sağlıklı (Sahih) oluş.. işte gelin onu YBA ile beraber saptayalım.. ona da gelmiyorlar. Osmanziya 14.12.2024 üçyol İzmir 15:05 |
|
osmanziya
Kıdemli Üye Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010 Gönderilenler: 3528 Hak Puan : 5 Kidem : 6 OrtalamaHak : % 50 Irtibar :2 |
Gönderim Zamanı: Bugün Saat 15:25 |
Yaratılış ve Evrim.. "spontane" yani kendiliğinden olay daha doğrusu bir olgu.. fikir.. kuram.. İMANSIZ dili dinleştirmeKden ya da USULSUZ dini dilleştirmeden doğan "ideoloji"ler çelişkisiz bir dünya örerek totaliter ve otoriter bir yaşam arzuluyorlar.. KURAMA göre Yaratılış da bir nedene dayanmak zorunda değil.. Evrim de bir nedene dayanmak zorunda değil.. görünürde yaratılışın evrime.. ÜSTELİK evrimin de yaratılışa dayanması gerekirken.. bu döngünün içinden çıkmak için özgürlük ya da sonsuzluk için kurulan bu YARATILIŞCI ve din.. ve EVRİMCİ ve bilimci.. yaşam tarzları.. kölelerine bağlı krallığın ve krallarını bağlı kölelik nedeniyle özgürlüğün BULUNMADIĞINI ve önce başlat ve sonra bitirin başat bir yasa olduğundan sonsuzluğun OLMADIĞINI göz ardı ederek.. birlikçi ve bütünlükçü dünyalarında yutulup giderler.. üstelik bunlar içinde körü körüne bir inanca dayanarak boşu boşuna savaş verirler.. kültürel.. sosyal.. ekonomik.. politik ve askeri katmanlarda.. bunun karı ve kazancıda da bu FANİ dünyanın efendilerine kalır. Saygılarımla osmanziya 14.12.2024 üçyol izmir 15:19
|
|
Forum Atla |
Kapalı Foruma Yeni Konu Gönderme Kapalı Forumdaki Konulara Cevap Yazma Kapalı Forumda Cevapları Silme Kapalı Forumdaki Cevapları Düzenleme Kapalı Forumda Anket Açma Kapalı Forumda Anketlerde Oy Kullanma |