ÇELİŞKİ
SIRRINS dizini içindeki dosyalar
Not: Bu yazı bir zat-I muhtereme yazılmış mektuptur.. herkese yönelik ileti değil.. ancak konu özel olmadığından burada yayımlıyorum:
Medeni adam vahşi yamyama sormuş, niçin insan yiyorsunuz.. o da demiş ki biz her zaman adam yemeyiz.. yiyecek havyan bulamadığımız zaman yeriz. Amma demiş siz niçin savaşlarda öldürdüğünüz adamları yemiyor sunuz ?
Sanırım orada bir hindli vatejeryan olsaydı.. biz hayvan eti bile yemeyiz…
İnsanı insanı öldüren ve hatta yediren açlık ve korkudur.. elbette hırs, hased, husumet ve adavet gibi hissiyatta etkilidir.. fakat bu havf (korku) ve cui (açlık) en temelli öldürme ve katletme saiklerdir.
İnsanlık medeniyet, milliyet, memleket saikiyle öteden beri harb ve kıtal yapıyorlar.. HAKSIZ YERE Bir insanı öldüren bütün insanlığı öldürmüş gibidir diyen dinimizin dahi cihad emri vardır. Hatta peygamberlerini öldüren kavimler için HAKSIZ YERE nebimi öldürdüler, diyor, Yaratan. Demek HAK ve HUKUK peygamber bile olsa insandan yüksek bir gerçektir.
Elbette insanı geçici bir yaratık ve özgür bir varlık görenler için ÖLÜM büyük bir iştir.. çünkü onlarca ölüm yokluktur.. oysa insanı mesul bir varlık ve ebedi hayata aday bir yaratık olarak bakın iman ve din için ölüm yokluk değildir. Bu noktadan HAKK, ölümden yüksek bir olay ve yüce bir varlıktır ki bu var oluşa İSİM (ad) diyoruz.. dünya Esma-i İlahiyye’nin tecellisidir. Bu nedenle her ismin bir gerçeği olduğu gibi bazı “gerçek”ler var ki biz onlara kimselerin ve nesnelerin adlarını veriyoruz. Yani adların gerçeği ile gerçeklerin adları birbirinden farklıdır.. bu fark bilinmeyince değerlendirme de farklı oluyor.
Dünya bazı karşıtlıklar var.. gerçek ve ad gibi, nesne ve kimse gibi, varlık ve olay gibi. Bunlardan biri de beslenme ve seslenmedir. Bu karşıtlık bu dizinin dosyalarında anlatılmaya çalışıldı.. ancak burada bunları açıklama imkan ve vaktim yok.. kısaca diyebilirim ki karşıtlığından dolayı hak ve hukuka uymayan beslenme ve seslenmeler mantıksız ya da acımasız değerlendirmelere neden oluyor.
Ancak yam-yam’lık hakkında azla bilgi ve araştırmam yok.. ancak yamyamlığın ilkellerin atalarının ruhları kendilerine geçsin diye, onlara hürmeten, bu işi yaptıklarını duymuştum. Elbette dediğiniz gibi açlık saikasıyla da yapılıyor olabilir. Bazı katillerinde kurbanlarının etinden yedikleri oluyor. Meşhur kuzuların sesizliği senaryosunda olduğu gibi sapık bir acımasızlık bile filim konusu olabiliyor: İnsana kendini yedirmek…
Ancak şu bir gerçek ki tüm canlılar ölüme mahkumdur.. külli nefsin zaikatülmevt.. bütün canlılar ölümü tadacaktır, gerçeği onlardan akıl ve us sahibi olanların dine yönelmelerindeki temel gerçekte budur: Ölümsüzlük.
Bu ölümsüzlüğü gerçeği, özgürlüğün gerçeğinden daha gerçektir.. çünkü aslında hiçbir us, hiçbir akıl, hiçbir hür, hiçbir gür.. “öz” olmadığı halde “ölüm” bir olgudur.
Bir şehri yüz defa mezarlığa boşaltan ölümün, yaşamdan büyük bir anlamı ve amacı olması gerekir ki adların gerçeği ve gerçeklerin adları beslenmeye, seslenmeye, aramaya ve bulmaya değer bir “gerçek” olsun.. yöntembilimsel analizimi de bu oluşturulmaya çalışıyorum.
Sağlıcakla kalın.
OSMANZİYA
DUYURU
Sentaks / sözdizimsel / BEYANÎ eksikliklerim VE
semantik / anlambilimsel / MAANÎ yetersizliklerim
için düz yazıdan özür dilerim.
UYARI
Düz yazı bahane.. şemalar şahane.. yazının dizinindeki tabloları izlediğinizde imgelemiş ve irdelemişte olacaksınız isterseniz.. böylece emellerine nail olacak ilmi AÇIKCA görmüş ve hatırınıza sail olacak iradeyi SEÇİKCE örmüş bulunacaksınız.
http://sites.google.com/site/yontembilim/
http://sites.google.com/site/insanilim
http://groups.yahoo.com/group/BAKARA/
http://groups.yahoo.com/group/oku-ikra/
http://groups.yahoo.com/group/yontem-bilim/
http://groups.yahoo.com/group/insanbilim/
www.yontembilim.com
www.insan-bilim.com
|