Anasayfa | Işımalar | Osman Ziya | İfade -i Meram | Yöntem Bilim | İnsan Bilim | Din-Fen | BTÖ | Yazılar | E-Posta | |
Aktif Kullanıcılar Aktif Konular Üye Listesi Takvim Arama Yardım Skins Kayıt Ol Giriş |
Dünya | |
YöntemBilim Forumu | Genel | Dünya |
Konu: UZUNTU | |
Yazar | Mesaj |
osmanziya
Kıdemli Üye Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010 Gönderilenler: 3592 Hak Puan : 5 Kidem : 6 OrtalamaHak : % 50 Irtibar :2 |
Konu: UZUNTU Gönderim Zamanı: 15-Ekim-2020 Saat 13:49 |
ÜZÜNTÜ
Şu anda bir kimse başına hiç bir felaket gelmemiş olsa bile normal olarak geçmiş kaçırılmış fırsatları için üzülür.. hüzün duyar.. gelecekteki tehlikeler için de korkar.. havf eder. Ancak pek çok ayette ifade edildiği gibi Allah azze ve cellenin dostları ne geçmişe üzülür ne gelecekten korkar. İşte müslümanın imanı zayıfladığında bu korku ve üzüntü içine düştüğünde hemen durumu fark etmeli.. insanlık ve islamlık hakkındaki farkındalığı artırmalı.. bunda çaresi Esin Ulusal kardeşimin dediği gibi kitap okumaya sarılmalıyız. Sadece üzüntümüz değil sıkıntımız, kuruntumuz ve takıntımız dahi giderek azalır, İnşaallah. Evet iman ya vardır ya yoktur diye kesinci bir anlayıştan ziyade imanın artması ve eksilmesi.. zayıflaması ve güçlenmesi gibi yaklaşıma girmek gerekir. Olup olmadığını ancak Allah azze ve celle bilir ancak biz inancımızı emel, ilim, amel (başta namaz), ihlas gibi giderek etkisi artan önlemleri onu güçlendirmeliyiz. İNSANLIK nereden deyince bunun yanıtını verebiliyoruz.. MEDENİYET.. insanlık medeniyetten geliyor.. beşeriyetin yapısından çıkan bir kapı açılıyor.. bu medeniyettir.. medeniyette bir yapı yapıyor ki bu İNSANİYET.. peki insaniyet nereye gidiyor ? Bu aynı zamanda medeniyetin nereye gittiğinin de yanıtlanması demektir.. biz anne karnından çıkıp toprağın karnına gidiyoruz.. atalarımızda öyle yapmışlardı.. torunlarımız da öyle yapacaklar.. ancak dilimiz böyle söylese de dinimiz öyle söylemiyor.. nereden geldik sorumu Allah'dan diyor.. nereye gidiyoruz sorumuza Ahiret'e diyor.. peki burada ne yapacağız diye sorduğumuzda da ibadet içinde adalet diyor.. peki bu üç sorunun kanıtı ve delili nedir ? Diyoruz buna da RİSALET adını veriyor.. ancak bu DİN'in kesin yanıtlarını karşı FELSEFE kuşkuyla karşılıyor.. bunlardan kimi insanı evrene indirgeyerek.. kimi de evreni insanı indirgeyerek yanıt veriyor.. gelecek içinde ideolojileri ögüt veriyor.. ütopyalara umut bağlıyor.. teknolojileri.. öneriyor.. oysa dinin verdiği SONSUZLUK va'di karşında sunduğu ÖZGÜRLÜĞÜ'n değeri ne oluyor ? çünkü ÖLÜM karşısında tüm olumlar bitiyor.. ancak dinin verdiği CENNET dahi HAZIR olmuyor.. bu durumda din ve felsefe hep böyle olmayan sonsuzluk ve elinde bulunmayan özgürlük mesajları ile insanı çekmeye sürdürecektir.. biz bu konuda.. orta yolu tutuyoruz..önce şu elimizdeki MEDENİYETİ daha İNSANI İNSANDAN UZAKLAŞTIRMAYAN ideolojisiyle yararlı ve DOĞAYA YABANCILAŞTIRMAYAN teknolojiye verimli bir UYGARLIK haline getirelim.. gerisi İnşaallah kendiliğinden gelecektir diyorum. ailede verilen din ve ahlak terbiyesi Zikir fikri.. fikir zikri engellemediği sürece her ikisi de yararlıdır aksi halde bu fizik ve psik araçlar AMAÇLAR haline gelerek insanın inkişafını sağlamak , tekamülünü sürdürmek ve geleceğini aydınlatmak yerine karartıyorlar. Zikrin hayırlısı Kur'an, fikrin hayırlısı imandır. Külli hayrun umuraha evsatuha.. bütün işlerin hayırlısı orta olanıdır. Böyle bir AİLE'de yetişen çocuk ilme ve ibadete gereken değeri.. ticarete ve siyasete gereken önemi verecektir. Aynı zamanda bir spor ve bir san'atla meşgul olmak zamanını da bulacaktır. Böyle bir evladın tahsilini tamamladığında bilimle meşgul olmak yerine bilimciliği.. hikmet ve ahlakla meşgul olmak dinciliği seçmeyecektir. Ancak böyle bir aile NASIL kurulacaktır.. bu günün evren ilimleri ile insan ilimlerinin abartıldığı orta ve yeni çağ zihniyet, doğma ve paradigmaları karşısında zor görünüyor. Ancak bir yerde çekirdek atılacak, filiz verecek, ağaç olacak ve ormanını inşa edecektir. İnşaallah. okulda verilen dil ve bilim terbiyesi Çağdaş okullarımız matematik temelli Fizik, Kimya Bioloji (FKB) öğretimi ve eğitimi yapılmaktadır. İlk öğretim verilen OKUMA ve YAZMA temeli üzerine geliştirilen orta öğrenimde bu TEMEL disiplinlerin kalitesini artırmak öğretmen, veli ve öğrencileri düşen bir iştir. Ana ve babanın üzerine düşen iki iş vardır; birincisi çocuğunun yeteneklerini saptamak ikincisi bu uygun imkanları açmaktır. Ancak bu işi ne ebeveyn ne de okul gereği kadar sağlamakta ve yeteri kadar tahakkuk ettirmektedir. Ancak zaman için eğitim sistemi bu konuda seçici hale geleceği ve toplumsal dinamiklerden etkileneceği düşünülmektedir. Öğrenme yerine öğrenmeyi öğrenmeye ağırlık vererek pasif eğitimden aktif eğitime geçecektir. Toplumda verilen emek ve özgürlük terbiyesi Ailede kavi ve zaif taraflar arasındaki yani erkek koca ve kadın karı arasındaki ilişkiler.. keza ebeveyn (ana-baba) ve evladeyn (kız-oğlan) arasındaki ilişkiler.. iktisatla ve adaletle sağlam ve sağlıklı ise hürriyet-i şeriyye (laiklik)ve meşveret-i meşrua (demakrosi) dersleri de alınıyor demektir. Ancak bu ilişkileri daha büyük bir ölçekte sermaye (kapital) ve say' (emek) arasında örgütlü ve ideolojik olarak da bulunur. Keza ekonomik hayatta burjuva ve proleter arasındaki kavi - zaif ilişkilerinin bir benzeri politik yaşamda dahi bulunur. İktidar, muhalefeti ezmeye ve sindirmeye çalışır. Ticarette reklamlar nasıl çalışan ve tüketeni kafaya almaya çalışırsa siyasette de propagandalar halkı retorikin perdesinde kendisini kuvvetli, haklı, hakikatlı, maslahatlı göstermeye çalışır.. burada şu ortaya çıkar devletin kuvvetleri yalnız yasama, yürütme ve yargı değildir.. dördüncü kuvvet "yaygı"dır, basındır, medyadır. Tamam ticarette şirketler var.. siyasette partiler var.. lakin bu ikisinin üstünde de MEDYA var.. medyaya kim hakim ise ülkeye, bölgeye, küreye de o hakimdir.. ve medya eskiden tiyatro, sinema, radyo ve televizyon iken bu gün artır sosyal medya olan internet, face, twitter, instagram, google.. vikipedi.. olmuştur. Peki bunlar nasıl yapılıyor ? BİLGİSAYARLARLA.. aslında BELGESAYARLARLA.. peki ya belgesayar bilgisayar olduğunda yani YZ haline geldiğinde ne olacak ? Acaba toplum ne olacak ? Çağdaş bilgi toplumu ve hukuk devleti ülkülerine yetmiyor mu ? Dil ve din bilim ve hukuk olduktan sonra ticaret ve siyasetimiz daha sağlam ve sağlıklı hale gelmeye başladı.. memleketler bilgi toplumu ve hukuk devleti olma yolunda ilerlemeler kaydetti.. millet terakki etti ve devlet teali etti.. altı bin YAZILI dil ve din birlikteliğinden önce en az altmış bin yıllık sesli dil ve din birlikteliği vardır.. dil ve din birlikteliğinin adına KÜLTÜR diyoruz.. sonuçta kültürün ortaya çıkardığı bir memleket.. millet.. devlet ve sonuçta bir MEDENİYET var. İşte bu sesli medeniyete UYGARLIK 1.0 diyorum.. altı bin yıllık yazılı medeniyete de UYGARLIK 2.0 denilmeli.. ilk çağ, orta çağ ve yeni çağdan sonra gelen ve 2000 den sonraki yüzyılları şimdilik UYGARLIK 3.0 denilecek.. her ne kadar bu gün endüstri ya da sanayi denilen ilerleyiş Endüstri 4.0 olarak gidiyorsa da uygarlık 3.0 ı başlatacak olay henüz ortaya çıkmadı.. sesli ve yazılı kültürden sonra gelecek kültür; hangi kalemini kitabeti.. hangi kelamın kıraatı olacak.. hangi melin emeli ve hangi malın ameli bulunacak ? Elbette arayan bulur.. her ne kadar aramakla bulunmazsa da bulanlar ancak arayanlardan olacağı de umulur. Bu gün lisan, yanlar veyönler hakkında elliden fazla tablo yaptım.. DİL sesli olarak din halinde açıldı.. yazılı olarak dünya halinde açıldı.. sesli ve yazılı din ve dünyadan sonra dil lisanı haliyle ve lisanı kaliyle AÇILMAYA devam edecek.. enfüste ve afakat insan bilimleri ve evren bilimleri ile açılan içerikler teraküm ve telahuk ve tekamül ile artmayı sürdürüyor.. her artırılan da arıtılarak ileri doğru bir açılım yapar.. kazanılanlar ancak korumayla saklanabilir.. dini ve milli değerler.. etik ve etnik kodlar.. bu gün İNSANLIK denilen binayı yükselttikçe yükseltiyor.. uygarlık yılanı bu gün çıktığı yeri yani kuyruğunu yemeye başladı.. orta doğuya bir şey yapıyor.. uygarlığın kocaman bir YALAN olmaması için ne yapılması gerektiğini kimse bilmiyor.. ticaret ve siyasetten çıkan teknoloji ve ideoloji giderek doğaya yabancılaşıyor ve insanı insandan uzaklaştırıyor.. İşte bunun önüne hangi olay geçebilirse işte o olay uygarlık 2.0 ı, uygarlık 3.0 haline getirecek.. yoksa ensdüstrinin versiyonları ilerleyerek yapay zekaya can vermeye çalışması bir uygarlık gelişmesi ve insanlık ilerlemesi değildir.. diye düşünüyorum. Osmanziya 20.12.2019 Üçyol İzmir https://www.felsefe.gen.tr/ivan-petrovic-pavlov-kimdir/ http://blog.milliyet.com.tr/ivan-petrovic-pavlov/Blog/?BlogNo=393099 Osmanziya 15.10.2020 Üçyol İzmir |
|
Forum Atla |
Kapalı Foruma Yeni Konu Gönderme Kapalı Forumdaki Konulara Cevap Yazma Kapalı Forumda Cevapları Silme Kapalı Forumdaki Cevapları Düzenleme Kapalı Forumda Anket Açma Kapalı Forumda Anketlerde Oy Kullanma |