Anasayfa | Işımalar | Osman Ziya | İfade -i Meram | Yöntem Bilim | İnsan Bilim | Din-Fen | BTÖ | Yazılar | E-Posta |

  Aktif KullanıcılarAktif Kullanıcılar  Aktif KonularAktif Konular  Forum Üyelerini GösterÜye Listesi  TakvimTakvim  Forumu AraArama  YardımYardım  SkinsSkins
  Kayıt OlKayıt Ol  GirişGiriş
Din
 YöntemBilim Forumu | Diğer | Din
Mesaj icon Konu: TANRI'NIN (sozde) TARIHI Yanıt Yaz Yeni Konu Gönder
Yazar Mesaj
osmanziya
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye


Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010
Gönderilenler: 2554

Hak Puan : 5
Kidem : 6
OrtalamaHak : % 50
Irtibar :2

Alıntı osmanziya Cevaplabullet Konu: TANRI'NIN (sozde) TARIHI
    Gönderim Zamanı: 22-Haziran-2017 Saat 23:32
Karen AMSTRONG'un İslam Hristayanlık ve Yahudiliğin (kitap sadece ÜÇ semavi dini değil değil doğunun ahlak dinlerini de budistler ve hinduları da dahil ediliyor) 4000 Yıllık Tarihi kitabını okumaya başladım.


Tabi bunun hemen arkasından evrenin GERÇEK kısa tarihi.. insanın GERÇEK uzun tarihi. gelecektir ve fazla uzak olmayan bir zamanda da TANRI'NIN gerçek TARİHİ'in sökün edeceğini unutmayalım.. düşünün insan sanıyor ki yazar DİNLERİN TARİHİNİ yazacak.. biz onları geçtik efem, dini.. dili ve dünyayı oluşturan TANRI'nın gerçek ya de değil tarihi yazmaya başladık.. Tanrı'nın tarihini Evrenin kısa tarihi ve insanın uzun tarihiden sonra sıranın TANRI'NIN TARİHİNE geleceği belliydi..


Yazar elbette Tanrı'ya inanmıyor.. çünkü Tanrı.. başsız.. sonsuz.. koşulsuz.. kuralsız ve salt olur.. tarihi deyince hemen ona bir yaş vermek zorundasın ki zati alileri buna 4000 demiş.Hem tanrıya inanmayacaksın.. sonra sana göre olmayanın olmuş tarihi yazacaksın.. ne garip değil mi ? Ve 570 sayfalık kitabın 112 nci sayfasını geldim.. bir dinler tarihi beklerken gerçekten müthiş bir edebi eserle karşılaştım.


AKILLI TASARIM fikri yaratılanın akıllı olmasına bakarak Yaratan'ın akıllı olmasını savunur. Şimdi insanlar nesneler ve kimseler için tasarım yaptıkları gibi elbette tanrı hakkında da bir TASARIM.. bir kuram.. bir yorum.. yapacaklar.. elbette herkesin tanrısı kendi sanrısı ve tasarımı olacak.. ve buna göre de inanacaklar.. kendi kurmuyorsa başkasının kurduğuna inanacak.. zaten mutlak olan bir varlık bizim gibi izafi ve itibari ve nisbi bir varlık tarafından tasarımlanabilir mi ? ki elbette tasarlanamaz..(aç parantez tasarım ve biçim.. teşekkül ve tasavvur.. şekil ve suret oldukça karmaşık kavramlardır ki bunu açmak şu daracık yârde konunuyu genişiletir) ancak bizim bu TANRI tasarımı hakkında ve YARATICI düşüncesi babında bir fikrimiz ve buna göre bir inancımız olacak ki işte yazarın yaptığı müthiş iş burada.. türlü kültürler ve çeşitli dinler içinde yapılan TANRI "tasarımlarınIN" tasarımı SÖZ KONUSU ediliyor.


Bu nasıl bir zihin.. bu nasıl bir kariha.. evet zeka harika hafıza karıha ve fakat mantık bit kadar… bu ne demektir biliyor musunuz arkadaşlar.. siz YBA hava.. ekmek ve su gibi muhtaçsınız.. fakat farkında değilsiniz... hadi bakam hayırlısı.. bir gün kafalar karışçak.. işte o zaman YBA arayaksınız.. lakin beherini 4000 dolardan satacem.. çünkü vaktinde müracaaat etmediniz ;)


Böyle zeka ve hafıza yüklü ve fakat niyet küflü ve nazar püflü gibi yapıtlar YBA pazarını hazırlıyor... onlar hazırlıyorsa biz de pazarlarız arkadaşlar.. peki pazar ile hazır arasında ne fark var.. ya da daha da yararlı bir soru, hazır ile pazar arasında hangi aşamalar vardır...







Eskiden sanırım 40 yıl önce.. İmran ÖKTEM insan Tanrı'yı yarattı.. demişti de kıyamet kopmuştu.. ta eskiden beri bilinen ve söylenen bu “Tanrı mı insanı yarattı yoksa insan mı tanrıyı yarattı”söz.. tavuk mu yumurtadan çıktı.. yumarta mı tavuktan çıktının “benzer”idir.. ancak aralarında dağlar kadar fark vardır ? Tavuk ve yumurta aynı düzlemde.. yani ikisi de yaratılan ve fakat Tanrı ve İnsan.. yani Yaratan ve Yaratılan aynı düzlemde değildir.. bu düzlem farkını bilmeyen o kadar çok insan var ki ? Her ne isi bu gibi sözler şimdi artık dünyada rahatça söyleniyor.


Peki insanlar neden bu gibi inanca dair sözlere böyle şiddetli tepki gösterdiler.. çünkü büyük bir çoğunluğun bilgisi.. görüşü ve inancı BAŞKALARI tarafından belirleniyor da ondan.. eğer herkes kendi aklı ve fikri ile inansaydı.. bu söz bomba gibi patlamıyacak sinek vızıltısı ve inek fısıltası gibi kalacaktı.


İşte YBA ile başta TANRI inancı dahil kendi gerçeklerinizi başkalarını felsefi edebiyatı ya da dini vaaz ile değil kendi ellerinizle öreceksiniz... düzlem farklarını öğreneceksiniz.. katman farklarını öğreneceksini.. alan farklarını öğreneceksiniz.. ayrı alanlarda aynı yöntemlerin işlemeyeceğini öğreneksiniz.. kah görerek kah örerek öğreneceksiniz.



Evrenin kısa tarihi denilmiş.. çünkü evren çok çok uzun bir zaman önce 14,7 milyar yıl önce yaratılmış.. en son tespitlere göre.. işte bu ifade de evreni sonsuz sanıp onu tanrı sayanlar için "Tanrı’nın UZUN tarih"ı anlamı taşıyacaktı.. sanırım anlamışsınızdır ki evren kısa tarihi ya da tanrının kısa tarihi demenin.. aslında tanrı evreni mi yarattı yoksa insan tanrıyı mı yarattı anlamana geldiğini.. Bu durumda tarihin ve yaratmanın bir "gerçek"liği yoktur bilgimize göre bir "ölçek"liği vardır.. ve aynı zamanda bir "örçek"liği ve bu yüzden tüm gerçekler "görçek" değilse bile hatırı sayılır miktarda çok gerçek, görçektir.


Şimdi boyutlara indirilen EVREN kitabından sonra.. evrene indirilen İNSAN kitabının yazılmasını sıra gelecektir.. sonra da evrendeki nesne ve kimse yanı ile.. insandeki belirteç ve kavram yanı ile… DİL’in açılmasına.. açıklamasına ve anlaşılmasını sıra gelecektir.


İşte bu DÜNYA (evren) ve DİL (dil) safahatından sonra sıra 4000 yıldır indirilen ZİKİR kitabını okumaya.. anlamaya.. tartışmaya.. eleştirmeye.. yaşamaya sıra gelecektir ki bazıları bize bu aşamaları geçmeden hemen yaşatmaya kalkıyorlar.. kuvvetlerine dayanaraktan.. bazıları nasıl kendi laiklik ve demokrasilerini yaşatmaya kalkıyorsa zorla.. bazıları kendi şeriat ve dinlerini yaşatmaya kalkacaklardır zorla.. iş.. sen zorlarsan ben de zorlarıma gelecektir.. sen zort yaparsan bende zart yaparım kavgasına dönecektir.

Yau arkadaşlar part part gelin.. benim zihnim de dediklerini parti parti kaldırsın.. içinde de ART eksik olmasın.. artık eskilerin ve eksiklerin devri bitti.. malı parıl parıl sunma devri başladı.. netekim son kur'an okuma yarışması böyle parıl parıl sunuldu.. ki böylece zikri güzel okumaktan.. onu güzel anlamaya.. güzel yaşamaya.. bilim gücünü ve hukuk gürünü göstermeye sıra gelsin.



Ancak dediğim gibi hem evren kitabını hem insan kitabını hem dünya defterini hem dil defterini içeren DİN DEFTERİ öyle bazılarının hazır tasarım ve ideolojilerine.. kültürel siyasal ya da askeri islamlarına.. geleneksel veya yenilikçi yaklaşımlarına göre değil.. tüm dünya insanların İSLAMİYETLERİNE göre açılmaya başlayacak ki bunun için bizler daha önce açılmış EVREN ve İNSAN kitapları ve 4000 yıldır süregelen KİTAP teslimiyetleri hakkında gereği ve yeteri kadar bir malumat elde etmemiz lazım ki KUR'AN kitabını temamiyle ve kemaliyle AÇMAYA başlayalım.. evet bunu biz yapacağız.. yan ben değil hepimiz....


IP
osmanziya
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye


Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010
Gönderilenler: 2554

Hak Puan : 5
Kidem : 6
OrtalamaHak : % 50
Irtibar :2

Alıntı osmanziya Cevaplabullet Gönderim Zamanı: 29-Haziran-2017 Saat 21:40

insanlar bana göre beşe ayrılır; aramayanlar, arayanlar.. aradıklarını bulamayacaklar, aradıklarını bulanlar ve bulduklarını olanlar..
aramayanlar sadece gereksinimlerini karşılayanlardır ki bunların krallara köle..makinalara işçi ve mallara pazar olmaktan fazla bir işlevi yoktur.
Bu demektir ki aramak; insanın beşer vasfından çıkıp medeniyeti oluşturan bir tuğla olabilmesi için hazır olanı kullanmayı bırakıp kullanmaya hazırlayacağı bir "parça" fikri.. düşüncesi.. keşfi.. inkişafının bulunması yolunda bir gayretinin olmasıdır.
Bu gayrette olan olan insan anlar ki kendisine hazırlanan ve kendisinin hazırlanmasına katkıda bulunduğu bu uygarlık.. bu insanlık.. bu evren.. nereden geliyor.. nereye gidiyor.. burada bulunmasının amacı nedir arayışına başlayacaktır. Beşeriyetten geçip insan mertebesini yükseltecektir.
İşte dil ve din ve kültürle taakkul düzeyi (entellektüel seviyesi) yükselen insan aramaya başlar.. işte bu arayıştı evreni ve insanı arayıştan sonra üçüncü mertebe başlar TANRI.. tanrıyı arayış onu TANIR'lığa yükseltir.
Bu tanırlık öylesine gizemlidir sorun ve öylesine bilinmez bir durumdur ki bu nedenle bazılarının ASLA tanrıyı bulamayacağı öngörülmüştür.
Tanrı'ı yolundan dönmek ve tanırlıkta ilerliyememek.. şeytanlıkta karar kılmak.. şuhuddan gayba geçememek.. isyandan tuğyana geçmek.. imkandan vucuba çıkamamak.. sırlı bir muamma.. âmâ da neler dönmüş bilemiyoruz ama bu tür insanlar istikameti tutturamıyorlar.. Allah hepmizi korusun...
Beşinci gurup insanlar ki bunlar buldukları iyi ve güzel SAĞLIKLI buyruklar ile doğru ve gerçek SAĞLAM bilgilerle yollarını sürdürüyorlar... Allah bizi ve sizi onlardan etsin.Amin.
Bu bakımdan ilahi ve metafizik konular söz konusu olduğunda böyle.. din.. iman.. dil.. tanrı.. dünya ve ahiret terimlerine gelindiğinde bu gibi içerikli bilgilerden ziyade görmek.. bilmek.. anlamak.. inanmak.. gibi biçimsel TANIMA çizgilerine önem ve değer vermek.. gerekiyor. Böylece bu konudaki usul ve yöntem bilgileri iman bilgilerininin yanı sıra bilgiler kendimizi koordine.. kontrol.. disipline ve revize etmede bize yarar sağlayacaktır.
İşte bu yüzden yazdığım içerikli konu ne olursa olsun hep yöntembilimsel analiz (YBA) reklamını yaparım.
IP
Yanıt Yaz Yeni Konu Gönder
Konuyu Yazdır Konuyu Yazdır

Forum Atla
Kapalı Foruma Yeni Konu Gönderme
Kapalı Forumdaki Konulara Cevap Yazma
Kapalı Forumda Cevapları Silme
Kapalı Forumdaki Cevapları Düzenleme
Kapalı Forumda Anket Açma
Kapalı Forumda Anketlerde Oy Kullanma

Bulletin Board Software by Web Wiz Forums version 8.03
Copyright ©2001-2006 Web Wiz Guide
Türkçe Çeviri : Nuri Cengiz
Tasarım & Düzenleme : BeyazSeytan
WebWizTurk