Anasayfa | Işımalar | Osman Ziya | İfade -i Meram | Yöntem Bilim | İnsan Bilim | Din-Fen | BTÖ | Yazılar | E-Posta |

  Aktif KullanıcılarAktif Kullanıcılar  Aktif KonularAktif Konular  Forum Üyelerini GösterÜye Listesi  TakvimTakvim  Forumu AraArama  YardımYardım  SkinsSkins
  Kayıt OlKayıt Ol  GirişGiriş
Din
 YöntemBilim Forumu | Diğer | Din
Mesaj icon Konu: ENE Yanıt Yaz Yeni Konu Gönder
Yazar Mesaj
osmanziya
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye


Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010
Gönderilenler: 2554

Hak Puan : 5
Kidem : 6
OrtalamaHak : % 50
Irtibar :2

Alıntı osmanziya Cevaplabullet Konu: ENE
    Gönderim Zamanı: 15-Eylül-2017 Saat 18:52


Ene hakkında iki çalışma yaptım.. biri kırklık hablo.. biri yirmilik hablo.. ben hakkında hiç bir nesne bilmez insan benini kullandığında.. hepsi içeriktir.. beni dışarıdan bakabilmek uzun bir zaman sürecinde yapılan gözlemlerle mümkündür.. bizim bu çalışmalarımızın gerisinde kırk yıl vardır.. insanın intim sferinde ine ine.. sonunda zemine ulaştık cubbenin (kuyunun).. kubbeden cübbeye.. zübbeden zübdeye.. hücreden zerreye.. zümreden eneye.. ine ine intim ve gizemli katmanlarda ilerleye ilerleye ENE karesine.. EGO karosuna.. vardık.. vara vara vardık hem var hem yok ene.. ben sen ile biz olmazsa mahvolur.. mahv olurda Yaratan yokluğu atmaz cehennemde tutar. NAS.. ene... NÂ.. alem-i NASUT burasımı acaba.. bilemem.. ezbere konuşamam.. sesin çağrışımı getirdi buraya.

LAHUT ve nasut.. mülk ve melekut.. cezr ve zecr.. cebr ve cerb.. kader ve kaza.. gaye ve vasıta.. sebeb ve netice.. sözcüklerin çağrıştırdığı anlamın ötesinde bir yolculuk ve deneyim yapmak ve sonra izlenimleri yazmak.. buna bir insan ömrü kifayet etmez.. ancak Yaratan verirse.. olmaz değil.. olur.. örneğin Mİ'RAC.. kaldı ki CEBRAİL bile yolculuğun uçsuz bucaksız olduğunu söylüyor.

Bizim bu günkü bilgilerimiz muazzam bir mesafe söylüyor ki yüz milyar ışık yılı çapındaki bir BİLİNEN fiziksel ve matematiksel tasviri yapılabilen evren bile "bütün"ün yüzde dördü... geri kalanı karanlık enerji ve karanlık madde.. sicimler yumağında.. artık dalgaları ve parçaları çöpe atacağız.. deniz dalgaları ve bilardo topları eski oyuncaklarımız.

Madde ile bakana.. minicik bir hacim ve orta bir aralıkta (10 üssü eksi yirmi sekiz ile 10 üssü yirmi sekiz arasında) hayızda olan insanı gayza atan NEFİS.. gurura..riyaya ve kibire gark eden ENE.. nefis atı hayatı ve ene bineği şuuru birbirinden çifteli iki nokta.. hacat ve harrat ile naks ve kasr mahiyetine çalıştıran var oluşumuz.. sadece temelleri oluşturumakla meşgul.. asıl yere hazırlık.. usul ve iman temellerini edinmekle mükellefiz aklı ve kalbi çalıştırarak.. demem o ki biz çok az bir nesne biliyor pek az bir kimse tanıyoruz.



Ene hakkında 60 yakın tablo yapıldı.. nefis AT'ına bindirilen Ene'nin manayı harfı (AR) ve manayı ismi (AD) ile yükünü ve yolcusunu göstermeye çalıştık.. BURADA daha çok mana-yı ismi yönüyle bakıldı.. yoksa ene de vahidiyet ve ehadiyet tecellileri de vardır.. her bir esmanın tecellisi vardır.. hatta insanı ESMA ve evreni HÜSNA olarak tanımlarım. Evren ve insan birlikte.. erkek ve kadın beraber.. Birey ve Toplum bir arada YARATAN ve TAPILAN yegane TANRI Allah'ı bize tarif ederler.. tanıtırlar.


Ben'im kendi'mi tanıma projem 20 yıl öncesine dayanır.. O zamanlar Yazıcı cemaatinde iken 4444 duası denilen Allahümme salli saleten kamileten ve sellim selamen taammen.. salavatını söylerken burada tarifi yapılan duada Rasulullah tanımaya çalışırken İNSAN ortaya çıktı.. insan ortaya çıkınca onun var oluşu da meydana geldi.. var oluşta meydanda iken kimse baksa ondaki aydınlığı görürdü.. ben de gördüm.. sonra fark ettim ki aslında ördüm.. görürdüm.. örürdüm derken bu arada YBA ortaya çıktı..

e insan ortaya çıkınca bu AT'ın yükü ve yolcusu da ortaya çıktı.. bir nokta merkezdi.. iki nokta mihraktı.. üç nokta ortakdı.. ve dört nokta ile örtmeye başladık ve örmeye başladık maneviyatı.. örterken örterken insanın ördüğünü fark etmesi nasıl oldu bilmiyorum ve böyle artık düşüncenin BAŞA GEÇİRİLEN bir çorap ve dilin de KAFANIN ÜSTÜNDE bir sepet olduğu ortaya çıktı..

lakin buna daha kimse inanmıyor.. bir gerçeği görme yarışı sürüp gidiyor. Belki elli sene sonra gerçeği ördüğümüz ve örttüğümüz ortaya çıkacak lakin biz de etrafa uyarak örtmeyi sürdürüyoruz. Bu yazı da ene'yi örtmeye çalıştım.



                             ENE / BEN / EGO



ENE dizin içindeki dosyalar
20170916_062158_ENE.rar

EGO dizini içindeki dosyalar
20170915_183936_EGO.rar



Ankara Hukuk Fakultesinde okumaya başladığımızda Ankara'ya yerleştik ve oradak Elektrik Gaz Otobüs (EGO) idaresiyle de tanıştık.. otobüsleri bindiğimizde yaşlılara yer vermeye üşenen gençler EGO demek Erken Gelen Oturur.. demek diyerek şaka yaparlardı.


Daha sonra kitab ve okuma ve kültür ile ülfet peyda ettiğimiz Ego'nun Ene.. enaniyet.. ben.. benlik anlamlarına geldiğini öğrendik.. böyle enemizle yaşaya yaşaya benimiz ve benliğimiz ile tanıştık Ankara'ya nasıl tanıyamadı isek Ene'miz ile de tamamiyle ve kemaliyle de tanışamadık.


Elbette herkes benini tanır.. felsefe okuyan görünür bilincimizin yüzey suyu ve sahil şeridi olan ENE ile de tanışır ve bizzat ego / ene / benlik'inin giderek nasıl şiştiğini ayırt eder.. yaşlandıkça ene büyük, ireleşir ve şişer.


Çünkü neydi:

Elektrik-GAZ-Otobus..

Elektirik;
aynıyet ve hürriyet ile hakimiyet ve hamiliyet
eNe'nin motorudur iktidar ve ihtiyar ile meşiet ve mantık barındırır.

GAZ;
TERK yoksa dil gazı..
TALK yoksa din gazı

Otobüs
hüviyet ve şahsiyet ile ferdiyet ve zihniyet
eNe'nin şasesidir.


Gurur-Riya-Kibir.. (GRK)
Gark eden böbürlenme ve gurur
Gark eden gösteriş ve riya
Gark eden büyüklenme ve kibir.


Erken gelen oturur
Ata'yı baba.. baba'yı çocuk.. çocuğu torun..
saygınlığa çağırır ve rızasını aldırır.

Ene kimse tarafı ise nefis nesne tarafıdır insanın.
Bu yüzden nefis üzerine ene biner ve insan olur.
Bu yüzden nefis AT'tır.. üzerinde Ene'nın AD'ını ve AR'ını taşır.
Belki bunudan dolayı İmamı Nursi Kainatın
kapılarının Ene anahtarı ile açılağını söylemiştir.

İnsan yaşlandıkça mecazi malikiyeti.. misali rububiyeti.. mevhum melikiyeti daha bir zabt edilmez hal alır.. yaşlandıkça bunu bizzat görüyor ve yaşıyorum. Yani işler giderek zorlaşıyor. Bu yüzden gençler daha çok sevgiye muhtaç ise yaşlılar ra giderek daha çok saygıya muhtaç oluyorlar.


Yani bizim eneyi küçümseyip, karalayıp yaşlılara HAKARET etmemiz çok yanlış bir iş.. SEN KİMSİN dedi kendini bilmeyen bir genç bana.. kendini bilmediği gibi benini dahi bilmeyen bu genç adama gülüp geçmem gerekirken bir kızdım.. kızdım.. kızgınlığımdan utandım sonra amma ne yaparsın ki ene.. kene gibi şuuruma yapışmış.. onu söküp atmam mümkün değil lakin onu öz olmaktan kurtarıp oz haline getirebilirim.. İnşaallah.


Enenin üç nesneye acil gereksinimi var;
BİLGİ
SEVGİ
SAĞLIK

Osmanziya

Bilgi, sevgi ve sağlıcakla kalın.




Düzenleyen osmanziya - 16-Eylül-2017 Saat 06:23
IP
Yanıt Yaz Yeni Konu Gönder
Konuyu Yazdır Konuyu Yazdır

Forum Atla
Kapalı Foruma Yeni Konu Gönderme
Kapalı Forumdaki Konulara Cevap Yazma
Kapalı Forumda Cevapları Silme
Kapalı Forumdaki Cevapları Düzenleme
Kapalı Forumda Anket Açma
Kapalı Forumda Anketlerde Oy Kullanma

Bulletin Board Software by Web Wiz Forums version 8.03
Copyright ©2001-2006 Web Wiz Guide
Türkçe Çeviri : Nuri Cengiz
Tasarım & Düzenleme : BeyazSeytan
WebWizTurk