Bu gün dürtü(muharrik) nedir.. güdü (saik) nedir diye bir soru sorarak ve "Eskiler dai ve çağrıcı .. muktazi ve gerekçe demişler... örneğin açlık çağrısıdır ve fakat asıl gerekçe bireyin beslenmesidir... cinsellik çağrıdır çekiciliği ile dürtür ve fakat asıl muktazi ve gerekçe türün çoğalması ile kendini ayakta tutmasıdır.. yaşantı ve davranışlarımız dürtü ve güdüleriyle heyecan ve hırslarıyla oldukça karmaşıktır biz bunları dörde inirdik... diye ekleyerek "şu resmi yayımlamıştır face de;

bunun üzerine Cuma ve Recep beyler aşağıdaki yanıtları verdiler

benim bildiğim kadarıyla biyolojik saiklere dürtü, sosyal saiklere güdü denir. her güdü ayni zamanda dürtüdür ama her dürtü güdü değildir. hayvanların sadece dürtüleri vardır. insanların ise hem dürtüleri hem güdüleri vardır. mesela baş olmak, ünlü olmak arzusu bir güdüdür. yemek-içmek ise bir dürtüdür vesselam

dai'yi de ben dürtü anlamında almıyorum. çünkü dai sosyal veya dini bir şeye çağırır, davet eder. yani davetçidir. hayvanlar mesela dai olmaz. muktazi de yine zihni, akli bir kavramdır. insanidir.
biyolojik ve tabii olaylarla, sosyal ve insani olaylar farklı terminoloji ile izah edilir. çünkü maddi ve nesnel dünyanın olayları nedensellikle açıklanır. yani bildiğiniz gibi "sebep-sonuç" ilişkileri içinde. insani, akli, zihni ve moral olaylar ise amaçlılık "gaiyet" içinde açıklanır. tabiatta determinizm, insani ilişkilerde gaiyet vardır. çünkü maddi, cismani olaylar ıztıraridir (zorunludur). diğerinde yani insandaki olaylar ise ıztırari değil, ihtiyaridir. insan faaliyetleri tabii ve maddi olayları açıkladığımız gibi açıklanamaz. insan kısmen de olsa özgür irade sahibidir.

CUMA ÖZÜSAN

Bunun üzerine Recep BAYHAN bey ona şu yanıtı verdi:

Sadece bilgi ve bilinç sahibi insanlar kısmen özgür olabilirler. Tamamen özgürlük yoktur. Cahil, bomboş bırakılmış, her bakımdan eksik, üstelik hasta insanlarda irade ve özgürlük söz konusu değildir. Bu insanlar yargılanmadan eksikleri giderilmeli ve sağaltılmalıdır. Gaiyet var diyerek tüm insanları aynı kefeye koymak bilinç içermez.

RECEP BEYHAN

CUMA bey de onu şu yanıtı verdi:Ben de son cümlemde insanın kısmen özgür olduğunu söyledim.

Bende her ikisine şu toplu yanıtı verdim:
Evet, tabloda olmayan.. düz yazımda söz edilmeyen GAYE var.. önce gaye olmayan GEREKSİNİMİ gerçek ve gerekçeleriyle nazara vermek istedim.. sonra gereksinim olmayan ARAYIŞ'a geçecektim.. dürtü yani muharrik insana harekete geçiren iş, nesne ve kimselerdir diye bilirim. Maşadov'un pramitinde yer alan beş katman gereksinimler yani güdülerle insana harekete geçirilirler.. ancak insanın asıl var oluşu amacı için araçlara başvurduğu gibi yine amacı için araçlarından vaz geçebilmesi ve terk edebilmesidir.. bunun bilindik örneği tarikatın terki ve doğunun nirvanasıdır.. insani var oluş için dünyanın bırakılması... ahiretin bırakılması .. hestin bırakılması .. terkin bırakılması.. bekleme ve beklenti içinde insanı arayışın zirvesine çıkarabilir.. en büyük kusur olan terki.. en büyük kemal yapar... artık burada sonsuz ya da saçma diyebileceğimiz bir dünyaya ve rüyaya gireriz.. artık önemli olan yaşamda terk etmek değil neyi ve kimi ne zaman terk edebileceğini bilmek olur ki belki arayışımız da budur... kimbilir.

Dürtü.. sensuel yaşantımızla ve hassasiyetimizle ilgili bir duyumsamadır.. dış beş duyumuzu uyaran her ikaz bir muharrik ve dürtü olabilir.. bizim bütün duyumsalarımızın seçici bir algıya sahip olduğumuz psikolojik bir saptma.. bu seçim de bio-psik yapımız ve başta güdülerimiz ve saiklerimizle olur.. saiklerimiz de hacatımız tarafından belirlenir... güdüler entellektüel zihin tarafımızca mı yoksa motivasyonel ruh yanımızla mı yoksa hissiyat ve heyecanımızla mı belirlenir kesin bir yargıya varmak zor.. güdü ve saik ve hatta gaye emayonel fırında heyecanlar ile mi pişilir.. yoksa coşkudan başka hırsların ve tutkuların zorlaması ile mi olur.. bilinmez.. hepsini motivasyon ve amaçlama ile ilişkilendirebiliriz.. sorunluluklarımızı çözüm geçim.. aynı zamanda sorumluluklarımızın seçimiyle sağlanır.. para çokken ya da yokken ne olduğumuz ortaya çıkar ve böylece hem kendimiz hem başkaları hangi dorukta ya da korukta olduğunu görür. Allah bizim ve sizin akibeketinizi ve ahiretimizi iyi ve güzel etsin.Amin.

Dinnur YAŞAR

Sonra Cuma Bey, söz konusu kuramın MAŞADOV'a değil Abraham MOSLOW'ait olduğunu söyleyerek beni uyardı






Bende daha sonra sözkonusu kimseye ait tabloyu yayımladım ve insanbilimime göre bir yerleştirme yaptım..





Düzenleyen osmanziya - 06-Aralık-2017 Saat 01:45