Anasayfa | Işımalar | Osman Ziya | İfade -i Meram | Yöntem Bilim | İnsan Bilim | Din-Fen | BTÖ | Yazılar | E-Posta | |
Aktif Kullanıcılar Aktif Konular Üye Listesi Takvim Arama Yardım Skins Kayıt Ol Giriş |
Dünya | |
YöntemBilim Forumu | Genel | Dünya |
Konu: YALNIZLIK KALEM | |
Yazar | Mesaj |
osmanziya
Kıdemli Üye Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010 Gönderilenler: 3524 Hak Puan : 5 Kidem : 6 OrtalamaHak : % 50 Irtibar :2 |
Konu: YALNIZLIK KALEM Gönderim Zamanı: 12-Ekim-2019 Saat 16:22 |
http://www.yontembilim.com/forum/forum_posts.asp?TID=1461&PN=1 YALNIZLIK KALEM 1990 da başlayan YBA yolculuğumda yirmi üç senenin 2003 de bitmiş olması lazım.. amma bitmedi.. çünkü Kur'an-ı Mu'ciz-ül-Beyan mızın inişi ve tenezzülü 23 senede tamamlanmıştı.. Risale-i Nur Külliyatının İmamı Nursî’nin dilinden çıkışı da 23 senede hitama ermişti.. insanlar sevdiklerine benzemek isterler.. yüce kimselere ve nesnelere benzemek isterler.. bu bir benzeme özentisi olabilir.. ancak burada bizim (insanın) genetik şifleremizde 23 çift yani 46 tanedir.. annenin 22 çift ve bir XX çifti var.. babanın da 22 çift ve bir XY kromozomu var. 2003 'de 1980 de girdiğim Kültür Bakanlığı Hukuk Müşavirliğinden emekli olarak ayrıldım.. yani 23 yil orada kaldım.. (1990 başlayan YBA in 23 de 2013 de bitmiş olması lazım) sanırım ayni yerde uzun süre kalan fazla bir kamu görevlisi yoktur. Bu görevden daha önce de yapamadığım iki buçuk yıllık Cumhuriyet Savcılığım vardı.. bu görevden sonra ki on dört senede Noterlik (Yazerlik) mesleğine çalıştım.. YBA ile daha çok uğraşabilmeye vakit ve hürriyet ayırmak için.. 3 mayıs 2016 da 14 senelik bu vazifeden sonra yazer olarak emekli oldum.. bu da 2020 de üç sene olacak altı ay sonra ömrüm varsa.. demek istemem o ki ortada 40 yıllik bir memuriyet var.. bu da kendi kendimle bir muhasebe yapmamı gerektiriyor: Bu MUHASEBE'yi yapmamın iki nedeni var.. BİRİNCİSİ profesyonel olarak HUKUKÇULUK yaparken amatör olarak BİLİMCİLİK yaptığıma dikkat çekmek.. Bu anlatımım hukukçuluk mesleğim yönünden bir övünmeye içermediği gibi başarısız oluşumdan da kendime bir yerinme ve rabbime bir YAKINMA değil.. sadece bir durumu SAPTAMA ve bir muhasebe yapmadir.. çünkü yaşamda başarıya götüren YARGI'lar kadar onu engelleyen YAZGI'larda geçerlidir.. Bu yazgıda benim ÖMRÜM BOYUNCA hep kelimelerle.. kavramlarla.. terimlerle.. uğraşmamdır. Nedense insanlarla.. kendimin ve onların amaçları ve araçlarıyla fazla uğraşmadım.. kendimi ve yakınlarımı da dahil olmak üzere insanları açıkçası ihmal ettim ve bu nedenle kelimelerle ve kavramlarla ve terimlerle kurduğum bağlantı kadar insanlarla iyi ilişkiler kuramadım. Ve bu yüzden de KP http://www.yontembilim.com/forum/forum_posts.asp?TID=1454 projesinde sözünü ettiğim ekibimi ve partimi oluşturamadım. Şu kadar var ki ancak doğru adamı arayan bir tâlibim olsa idi muhakkak gerçek bir YBA galibi olurdum.. işte bu bir kaderdir.. yazgıdır.. ortamdır.. zamandır.. ve yüzden bu tohumda açılamadı.. yalnız kaldım. YALNIZ KALDIM çünkü yalnızlik kale’min insanin DUALITESINI yansitmasidir.. bu ikiliği burada duyurmak istedim. İkilik istenen yerde birlik, birlik istenen yerde ikiliz MARAZ’dır. Bu nedenle sağın ve solun ardına kadar ayrıldığı yerde birlikten dem vurmak.. bilim ve hukukun ayrılığının resmiyet kazandığı yerde bunların beraberliğini söylemek şizofreni sayılır. Bu yüzden yalnızlık kale”m yalniz bir “kalem” degil bir çift kelamdir. Şizofrenik zihnimde hem AMATÖR çalışmam nedeniyle bilimin özdeşlik ve nedensellik MENTALİTESİ vardı.. hem PROFESYONEL uğraşım.. hukukun özgürlük ve amaçsallık FORMALİTESİ.. bulunuyordu.. bu formal ve mental zihnin birleşmesi insanın sağ duyusu ve sol görüsünün bileşmesini sağladı ki İnşaallah çıkacak MANTUK kitabında bu iki yanın BİRLİKTE düşündüğünü ve BERABER konuştuğunu açık ve seçik göreceksiniz. Muhasebe yapmanın İKİNCİ nedeni de kırk seneye rağmen ortada YÖNTEM BİLİMSEL ANALİZ ne bir kitab.. adına ne bir tâlib.. ne de bir BAŞARI olmayışı.. YBA baş arısı olamadım ama arı gibi de çalıştım: Elde sadece http://www.yontembilim.com sayfamda bu gün itibariyle 1842 yazı buna ekli olan en az 20.000 tablo.. bulunuyor. bir de bundan başka on senelik face yayımımda yöntembilim yapan OSMANZİYA insanbilim yapan MUSTAFA BUĞUÇAM islambilim yapan DİNNUR YAŞAR sayfalarımda bunlardan az olmayan tablolar ve yazılar.. sonuçta dört bin yazı ve kırkbin tablo.. ki özel arşivimde tablo sayısı rahatlıkla yüz bini bulmuştur. Elbette bu kadar materyal varken.. çivi yazısını söken uygarlık benden sonraki YBA i açığa çıkaracaktır. Şayet açık ve seçik HAZIR yazı ve anlatımlarıyla okuyucu ve öğrenci arayan bir YAZAR ya da HOCA olsaydım.. netteki ve face deki yazılarımda gösterdiğim çabayı bilim ya da hukukta SEKTÖREL özel bir konu ve uzmanlık bir alanı seçse idim bu kadar materyal ile ve çalışma ve çaba ile ONLARCA kitab yazarak ortaya bu başarısızlık verisini çıkartamazdım. Ancak yazılarım telif ve neşir ya da ders ve terbiye amaciyle değil de YBA tanıtarak öğrenilmesini ve kullanılmasını ve yararlanılmasını sağlama gayesi güttüğü için ve üstelik bu reklam ve propaganda metinleri kötü yazma “alışkanlığım”ın bir meyvesi olarak yetersiz oldugundan etkili olmadı.. konunun özgünlüğüne ve soyutluğuna ve ağırlığına eklenen bu kötü yazımdan da çıkan “anlaşılır olmama” konusunda zaman zaman eleştiriler aldımsa da yine oralı olmadım.. düz yazılarımda adımın altında sürekli yer alan: Sentaks / sözdizimsel / BEYANÎ eksikliklerim VE semantik / anlambilimsel / MAANÎ yetersizliklerim için düz yazıdan özür dilerim. imzasıyla özür dileyerek var gücümle yöntembilimsel analizin HIZLI anlam sürücüsünü ve KOLAY anlatım aygıtını kendimce ve karınca kararınca tanıtmayı sürdürdüm. Yazarlık ve Hocalık elbette suç değil.. ancak okuyucuyu ve öğrenciyi hazıra alıştırmak farkında olmadan onları hazıra alıştırmak suretiyle kendilerine zararlı olmaktır. Bu nedenle YAZAR olmak ve okuyucu bulmak sevdasını takmadım.. TALEBE olmak ve öğrenci yetiştirmek aşkını iplemedim.. sadece merakını aşk haline getiren ve sorularının yanıtlarını alelacele sunan bir adamın akıbetine duçar oldum. Hocalar ve Yazarlar sadece okumanın düşündüren ve araştıranını öğretseler ve yazmanın düzenli ve düzgün olmasını belletseler yeter.. Kim bilir eğer güzel bir editörüm olsa idi iyi bir yazar olurdum.. fakat diyorum ki iyi yazar ya da hoca olmamışım.. yoksa birbirinden çekici ve güzel içerik.. önemli ve değerli görülen bilgiler.. beni bilginin biçiminden ve YBA den uzaklaştırırdı.. buna kesinlikle inanıyorum.. çünkü bir yöne bakan diğer yönü görmez.. biçim ve içerik ön ve arkadan daha köklü bir değişimdir ve ayrı bir alan teşkil eder. Bu yüzden bir süre sonra büyük bir olasılıkla YBA bırakabilirdim. Fakat şuna emin olun tüm bildiklerimi zekam ve hafızam ile degil YBA hızlı anlam sürücüsü ve anlatım aygıtı ile yakaladım ve yakaladıklarımı da açık ve seçik yazıyı bekleyen okuyuculara YAZARLIK güdüsü veya hazır bilgiyi öğrencilerine aktaran HOCALIK saiki ile değil.. bana verilen ömrümün işlevi ve yaşamımın sonucu bir GÖREV haline gelen İŞLEV olarak Hakikatı Örme PARADIGMASINI başlatmak için.. YBA ile kurdugum bilgilerin ÖRNEKLERINI halka dağıtacı sorumluluğu ile günlük dilin düz yazıları ile oluşturulan binlerce metinleri ve onbinlerce tabloları nette ve face de paylaştım. ÖZETLERSEM Sonuçta yetilerimin bu semereleriyle uygarlığıma yaptığım katkı.. dilime ettiğim etki ve dinime yansıttığım yetkiyle onur, kıvanç ve sevinç duydum. Bunun dışında da maddi ve manevi ücreti düşünmedim.. halkça ünlenirim (ila) ya da Hakça ünlerim (rıza).. bunlar benim boyumu aşar.. ancak İnşaallah olursa sevinirim. Crea Makinama 10 yıllık bir ayrılıktan sonra yeniden KAVUŞMA sevinciyle bu yazıyı yazdım Osmanziya 13 ekim 2019 12.22 Üçyol (DÜZELTME:14.10.2019 15.48) Düzenleyen osmanziya - 14-Ekim-2019 Saat 16:08 |
|
Forum Atla |
Kapalı Foruma Yeni Konu Gönderme Kapalı Forumdaki Konulara Cevap Yazma Kapalı Forumda Cevapları Silme Kapalı Forumdaki Cevapları Düzenleme Kapalı Forumda Anket Açma Kapalı Forumda Anketlerde Oy Kullanma |