Anasayfa | Işımalar | Osman Ziya | İfade -i Meram | Yöntem Bilim | İnsan Bilim | Din-Fen | BTÖ | Yazılar | E-Posta |

  Aktif KullanıcılarAktif Kullanıcılar  Aktif KonularAktif Konular  Forum Üyelerini GösterÜye Listesi  TakvimTakvim  Forumu AraArama  YardımYardım  SkinsSkins
  Kayıt OlKayıt Ol  GirişGiriş
Yöntembilim
 YöntemBilim Forumu | Yöntem Bilim | Yöntembilim
Mesaj icon Konu: YONTEM BILIMSEL ANALIZ YBA 26 Ocak 2020 Yanıt Yaz Yeni Konu Gönder
Yazar Mesaj
osmanziya
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye


Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010
Gönderilenler: 3438

Hak Puan : 5
Kidem : 6
OrtalamaHak : % 50
Irtibar :2

Alıntı osmanziya Cevaplabullet Konu: YONTEM BILIMSEL ANALIZ YBA 26 Ocak 2020
    Gönderim Zamanı: 01-Şubat-2020 Saat 20:36




USUL (method, yöntem) konusunda ilk çalışma Aristo'nun
2500 yıl önce yazdığı ORGANON adlı yapıtıdır. Bu konuda ikinci gelişme HENDESE ilmini 1611 yılında Dekart'ın sentetik hesaplanabilir Geometriden hesaplanabilir analitik geometriye geçiren KARTEZYEN koordinatlarıdır.

Böylece analitik düzlemin MATEMATİK kullanımı bilim dili haline gelmiş ancak aradan geçen 400 yıl içinde çok yanlı ve yönlü insan, dil, din, felsefe ve hikmet katman ve alanlarında da yetersiz kalmıştır. YBA analitik düzlemi METODİK, mantıksal ve görsel kullanımı ile onu hızlı bir anlam sürücü ve kolay bir anlatım aygıtı yapmıştır.
                                                


Çadaş Bilgi Kuramının sahibi Immanuel Kant'ın iki yüz yıl önce yaptığı çalışmada Teorik Aklın ve Pratik Aklın Tenkidi yapıtlarını hazırladığı halde HÜKÜM GÜCÜNÜN tenkidine ilişkin bu iki aklı birleştirecek yapıtını ortaya koymaya ömrü vefa etmemiştir. Fakat bu yüzyılda İmamı Nursi RNK yapıtında teorik aklın ad anlamı ile pratik aklın ar anlamını eserlerinde İMAN ve USUL olarak işlemiş ve fakat iman konusuna açık ağırlık verilirken USUL konusu göz ardı edilmiş ve bu konuda ciddi bir çalışma yapılmamıştır.




Yontembilim Bilimsel Analiz (YBA) dediğim analitik düzlemin görsel,mantıksal ve metodik kullanımı üzerinde kırk yıl çalıştığım haldebir türlü ortaya konulamayışının nedeni sadece benim umarsızlığım değil kendisinin 6000 yıllık YAZILI dil ve din birlikteliği olan KÜLTÜR'ün evrimsel gelişiminin bir sonucu olan çağdaş uygarlığın lojik (mantıksal), matematiksel ve binarik önceliklerinin hazırlanması gibi KULUÇKA dönemini gerektirmesidir. Sonuçta YBA benim ömrümün kişisel ve bireysel bir yetenek gibi görünse de aslında ortak bedenimizin genetik ve beynimizin nörolojik yapısının bir işlevi.. genetik kodların ve nörolojik modların bir yansımasıdır..
Osmanziya 26.01.2020 Üçyol İZMİR



Yüz sayafalık bu metnin 20 sayfalık hammedesini 1990 da rahmetli Necati ÖNER Hocanın teşvikiyle hazırlamış ve Türk felsefe Derneğinde kendisine ve arkadaşlarına sunmuştur. Bun da on beş sene kadar önceki netteki arkadaşlarıma biraz genişleterek göndermiştim.
Meslektaşım Sayın Mustafa EVERDİ dışında sadece iki ateist arkadaşımdan olumlu geri dönüş almıştım. Bu metnin revizyonunu da dört sene önce yaptım.. içinde akademik ve felsefeci bulunan bir düzine arkadaşıma gönderdim. Lakin hiç birinden geri dönüş alamadım. Çünkü hakikaten zor bir metindi. Bu zorluklarla mücadelemi en son 15 Ağustos 2019 bırakmışım. Dün de validemin uyarısıyla yeniden ele aldım.. İnşaallah tamamı ve kemali müyesser olur.
27.01.2020 OSMANZİYAOĞLU



Düzenleyen osmanziya - 01-Şubat-2020 Saat 20:49
IP
osmanziya
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye


Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010
Gönderilenler: 3438

Hak Puan : 5
Kidem : 6
OrtalamaHak : % 50
Irtibar :2

Alıntı osmanziya Cevaplabullet Gönderim Zamanı: 01-Şubat-2020 Saat 20:40


Tam dört sene geçmiş.. bu yaklaşık 200 hafta eder.. ve kabaca 1400 gün eder.. bu sure içinde beklenen işimi YBA yani [ YÖNTEM BİLİMSEL ANALİZ ] kitabımı yazmadan ve belkide yapamadan face de sürünmeyi sürdürüyoruz.. ancak kendimi iyice da yitirmiyor ve yazılarımın altına [OZO] yani Osman Ziya Oğlu yazmayı seçiyorum.

Ancak konu ve sorun KİTAP değil.. çünkü nette ve face de artık kaybı zor olan datalarım.. yazılarım ve tablolarım var ve bunların KİTAPLAŞACAK bir genel önemi ve tümel değeri varsa gelecekte bu işi yapacaklardır.. işin içine adımı katarlar ya da katmazlar.. bu ayrı konu.. zaten adımı anmaları benim onları yazmakta onurumu artırmaktan ziyada HALKA sorumluluğumu azaltma HAKKA yükümlülüğümü hafifletme işine yarar.. İNŞAALLAH. Nette ve face deki biriken yazılarım YBA öğrenme.. kullanmaya ve yararlanmaya dair reklamlarım sağlığımda iken bir kaç kişinin ilgisince çekerde bir araya gelebilirsek bu projeyi tahakkuk ettirir ve bu düşüncenin dil haline gelmesini temin ederiz.

Burada yöntembilim yapan Osmanziya OSMANZİYAOĞLU.. insanbilim yapan Mustafa BUĞUÇAM ve islambilim yapan Dinnur YAŞAR olarak üç sayfada her birinde iki paylaşım yapsam günde ALTI tane yazı ve tablo çıkıyor. Birde bunların www.yontembilim.com sayfamın FORUM kısmıyla bağlantılarını kurmayı katarsanız her bir gün ortalama SEKİZ çalışma demektir. Bunları "bırakamıyorum".. bu ne demek face ve nete "bağlanıyorum".. işte bu YİNELENEN alışkanlık ve şu YENİLENEN alışkanlık bana ortaya ÖZGÜN yazılar ve ÖZGÜ tablolar ortaya çıkardığı için hasıl olan DEĞİŞİM.. herkes gibi bana da ÇEKİCİ bir etki yapıyor.. dopamin salgılıyor.. ödül çıkarıyor.. keyf ve zevk veriyor. ve herkes gibi bende iştah ve iştiyaktan kurtulamıyorum.. ama bu arada İNSANBİLİM ve İSLAMBİLİM'e dair İÇERİKLER bir örnek ve bir başlangıç olarak piyasaya sürülüyor. Bunlar sadece bu işin girişimi ve başlangıcı.. sadece ben değil gelecekte başkaları da YBA ile MANTIKSAL düşe götürmeyi YBN in hızlı anlam sürücüsüyle ve GÖRSEL dile getirmeyi YBA in kolay anlatım aygıtıyla her bir KİMSE kendisini tanımanın ve insanı bilmenin daha sağlam ve sağlıklı yolunu edinecektir.

Bu kırk yıllık çalışmayla anladım ki İNSAN matematik temelli FKB evren ilimleri ile mantık temelli PSL insan ilimlerine.. fünün ve hukuki ile hikmet ve san'at etkinliklerine.. türetim ve tüketim ile eğitim ve yönetimden ibaret uygarlık süreçlerine BIRAKILMAYACAK kadar önemli ve değerlidir. Çünkü ebedi bir yaşamın özgür temeli bu geçici yaşamında hazırlanıyor. Bu nedenle her birimizin bizzat kendisin bilmesi ve insanı tanıması, bunun içinde bizzat görmesi, bilmesi, düşünmesi, anlaması ve inanması gerekmektedir. işte bu bilinç ve istençte olan kimselere ARAYICI diyorum.

Bir ideolojileştirilmiş dine âmâde ya da dinleştirilmiş felsefeye angaje olmamış kimseler.. meraklı ve gizemli bilgilerin müptelası olmuş.. siyasi ve seksi konuların meftunu olmuş kimseler.. sorunların geçim yoluyla çözülmesinde sundukları mal ve hizmetin kalitesini düşünmeyen kişiler.. sorumlulukuların seçimiyle sergiledikleri kimlik ve kişiliklerin ötesine ilerleyemeyen insanlar.. gereksinimleri dışındaki hedefleri düşünmeyebilirler ve amaçlarla ilgilenmeyebilirler.. hatta aradıklarını servet ve şöhretleriyle bitirip.. saltanat ve makamlarıyla tüketenler de dudak bükebilirler.

Buna rağmen evrim ile gelişmekte olan uygarlığın evrime ve devrime bağlı olmayan EMANET’i taşımaya ilişkin bu dünya da hür-ruh projesi içinde insaniyetini.. insaniyetin büyüğü olan islamiyete çıkarmak isteyen adamlarda bulunacaktır.. her bir HÜRRİYETİYLE   nuraniyetlerini artırma işlevleri olan erkekliklerini yitirmemişlerse.. eğer güçlü kolları cesareti ve güvenilir iyilikleri ile erkekliklerini kazanmışlar ise onları erilliğin ve dişilliğin çok üstünde olan bireysellikleri ve başkanlıkları bekliyor.. solculuk ve sağcılık üstünde öncülük KAPISI ardına kadar açılıyor.
26.01.2020                                                            [OZO]

TÜRKÜM.. DOĞRUYUM.. ÇALIŞKANIM... Yok baba MÜSLÜMANIM.. hem kürtüm hem türküm.. hem eğriyim hem doğruyum.. hem çalışkanım hem tembelim.. hem İNSANIM hem İSLAMIM.. hem dindarım hem laiğim.. hem demokratim hem şeriatçıyım.. arkadaş sen kaç yüzlüsün.. yüzün olması için en az üç kenarın olması lazım.. hah işte ben de bu üçgeni oluşturmak için söyledim.. altı ses iki üçgen demektir.. bir de onu birbirine soktun mu çıkar sana siyon yıldızı.. yandın gitti arkadaş.. hainsin.. yahudisin.. masonsun.. ve sair.. artık hiç bir kimlik ve kimliğin değeri kalmadı…
Dilin böyle kötü ve kötüye kullanıla kullanıla.. hükmüde kalmadı.. bazıları DİN HÜKÜMSÜZDÜR diyor.. kendinden başkasına hükmü geçmeyen bir adam olarak bende diyorum ki DİL hükümsüzdür.. eğer eğri değerlerle işe yarıyor da doğru dürüst bir işe yaramıyor ki ?
İşe yaramayan nesneler ya iptal edilir ya da hükümsüz sayılır.. artık çok yönlü ve yanlı konularda.. insanda.. hikmette.. felsefede.. dinde.. işe yaramayan günlük dilin mantığı ve bilimsel bilginin matematiği.. iş görmüyor.. büyülü etkisinden ve uyutan duyurusundan ve uyarısından başka.. uyarının ve duyuranın uyandırması ise iyi ve iyiye kullanılmasına bağlı.. bizde yoluna bakacağız ya da duyarlığı uyaran ve uyarlığa duyuran YENİ bir DİL bulacağız.. eğer ararsak… osmanziya

26.01.2019

İNSANBİLİM

Yola devam ediyoruz ve İNSANBİLİM yapmayı sürdürüyoruz.. çiçek çicektir.. böcek böcektir.. kadın kadındır.. erkek erkektir.. çicek böcek olmaya ve kadın olmaya kalkar mı ? Kalkmaz.. amma böcek olmaya çalışan ve böcek yiyen çicekler olduğu gibi.. erkek olmaya kalkan ve kadını beceren kadınlarda vardır.. ancak bunlar fıtrata aykırı istisna ve şaz olanlardır.. bu zihinde de dahi vardır.. nitekim bunlara hastalıklı muamele edilirler. Ancak İNSAN olmak.. kadın olmanın ve erkek olmanın ötesinde bir eylem.. solcu olmanın sağcı olmanın.. üstünde bir iş.. bu yüzden kolay olmayan bir sonuç.. ama bu işe girişmeye ve işe başlamaya engel olmaz. Çünkü bireyselliklerin ve ötesinin ÖNCÜLÜK yolu bu İNSANİYET ile açılıyor.
geçen üç sene.. tenbellikle beni yaşlandırmış.. "Çünkü YBA davası proje safhasından parti safhasını geçecek.." demişim ve bu parti ve ekip hala oluşmamış.. lakin çıkmadık canda umud vardır.. umutsuzlukta haramdır.. öyle ise yola devam diyoruz.
26.01.2020

15 yıl sonra.. yüz ve ten ve beden yaş alıyor.. 65 yaşında emekli bir memur.. YBA i zihnine işlemiş.. insanbilimi dokuyor.. Yöntembilim'i Osmanziya'ya islambilim'i Dinnur Yaşar bırakmış.. geçmişten gelenleri toplamış ve onları YBA ile işlemiş geleceğe intikal ettiren bir olanak olarak çeşitli olasılıkları var.. gereksinimleri ve arayışları ile bunları sürdürüyor.. eğer gelecekte yöntembilimin. insanbilimin.. islambilimin.. BİLİMSEL bir yolu açılırsa.. bu bana bir onur ve yedi sülaleme de bir sevab olarak yetecektir.. işte buna ORTAK olacak bir OLANAK arıyorum.. fakat çoğu olanak buna bir AVANAK'lık olarak bakıyor.. önemli değil.. az sayıda bir kaç olanak bunu geleceğin sorunluluk ve sorumluluk belalarından koruyacak bir SIĞINAK olarak görürse.. bu bana yetecek... çünkü YBA davası proje safhasından parti safhasını geçecek.. 26.01.2018




IP
osmanziya
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye


Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010
Gönderilenler: 3438

Hak Puan : 5
Kidem : 6
OrtalamaHak : % 50
Irtibar :2

Alıntı osmanziya Cevaplabullet Gönderim Zamanı: 01-Şubat-2020 Saat 21:39
UÇUNCU TÜR

Değerli Hocam, bende önceleri sizin gibi bir İSLAMİ BİLGİ KURAMI olabileceğini daha doğrusu "islami bilim" ve "islami hukuk" kuramı ve kuramları olabileceğin düşünüyordum. Ancak bin yılık "düşünme"yi durdurma, felsefe ve hikmeti yasaklama.. son üç yüz yıllık "düşünce"yi dondurma, islam bilimini ve islam hukukunu bırakma.. tefekkür ve fikre karşı olarak içtihat kapısını kapama.. dini ibadete ve ahirete hasretme.. bilimi, kuvveti ve dünyayı gavurlara bırakma gibi geçmiş verilerle karşılaşınca bu ölü kültürle bir yere varılamayacağını anladım.

Bu nedenle zaman ve namaz ile mizan ve nizamı ile diri bir islâm âlemi bulunmadığını.. yahudi dünyası.. hrisitiyan dünyası.. âlemliği yitirilim sadece kültürel bir dünya kaldığını gördüm.

Bu üç dünyanın da geçmişteki kültürün olmazsa olmaz iki kanadı olan dil ve dinden ibaret bir KÜLT olarak kaldığını.. DİLİ diri bilime ve DİNİ canlı hukuka çeviremediğini ve bu yüzden 3000, 2000, 1400 yıllık eski musevi, isevi ve muhammedi dinlerin yahudilik, hrisitiyanlık ve islamlığa dönüştüğünü.. bunlar dünyanın işlerini çözmeye.. değişimleri ve gelişimleri karşılamadığından nasyonalizm.. kapitalizm ve sosyalizm gibi YENİ dinler ve bunların uzantılara Siyonizm, masonluk ve Marksizm gibi ideolojiler yapılandığını.. beşeriyetin yapısından çıkan 6000 yıllık YAZILI dil ve din birliğinden olan kültürün İNSANİYETİ inşa eden medeniyete dönüştüğünü ancak 2000 den sonra bu 21.nci yüz yılda İslamiyetin tüketildiği gibi İnsaniyetin de bitirilmeye çalışıldığını üzülerek görüyorum.

Bundan başka birde yapay zekaya doğru hızla yüründüğünü.. insanların giderek hayvanlaştığı ve makinaların giderek insanlaştığı bir gelecekte The Matrix filminde de öykülendiği gibi en büyük tehlikenin türümüz üzerinde yükselecek olduğunu düşünüyorum. (Tam tersini düşünenlerde var)


Bu olumsuzlukların nedeninin de Ali İmran suresinde 4.ncü ayetinde (ki hukuk suresi Bakara ve bilim suresi Ali İmran tam ortasında bulunan Ali imran Suresinin ilk sayfasının da muhteşem bir METODOLOJİ sununu olduğunu söylemeliyim) AZAB-I ŞEDİD ile tek bir kitapta birleşemeyen ve dini ibarete ve ahirete hasreden bilim, kuvvet ve dünya ile iştigal etmeyen semavi din mensupları uyarıldığını.. kafire azabı elim..münafığa azabı elim ve hazreti peygamberi kabul etmeyene azab-ı mühin bulunduğu gibi artık birbirlerinden farkı kalmayan yahudi hristiyan ve müslümanların birbirini kırdırılarak azab-ı şedid içinde kalacaklarını düşünüyorum.

Bu gün batı bizim canımızı yakıyor.. yarın biz silahlanarak onların canını yanacağız.. ilk kitap bende son kitab bende diye birbirine kırıtan tüm semavi dinler birbirlerine telef ettikten sonra şeytan davasını kazanarak ellerini ovuşturacağını düşünüyorum.. İnşaallah olmaz.

Öyle ise bizim yapacağımız ilk iş.. tevrat, incil ve Kur'anı bir kitapta toplayarak okuyan ve arayan insanlara ilahi mesajı sunabilecek akıllı müslümün zenginleri müteşebbis kılmak.. eğer bu olursa dünyada bütün semavi din sahipleri kutsal kitapların birbirlerinden farkını görecek ve Kur'anın nasıl bir rivayet ve hikaye değil doğrudan Tanrı'dan geldiğini anlayacaklar..

ikinci iş.. dil ve dinden.. bilim ve hukuktan.. ticaret ve siyasetten.. teknoloji ve ideolojiye giden DEMİRYOLUNUN.. hakikat ve hak ile.. iktisad ve adalet ile.. hürriyet ve meşveret ile.. ruhaniyet ve hürriyet ile ilerlediğini anlayıp esma-i hüsnadan ismi azama.. ahseni takvimden ahseni amele.. insan esmasından kainat hüsnasına giden raylarının farkında olarak Yaratan'ın Hür-ruH projesine destek vermektir.

Mülkün vekaleti verilen meleklerin ve zerrelerin O'nun bir dediğini iki etmediğini ve fakat mülkün emaneti (ayniyet (ENE) hürriyet) verilen MÜKELLEF cin ve beşerin yani A ve B projelerinin durumunun nazara alınarak.. hür-ruh projesi gerçekleştirmediklerin de ÜÇÜNCÜ bir TÜR'ün söz konusu olabileceğini anlamamız gerekecektir. Bu durumda bu haliyle üzerimize bir kıyamet kopacak.. ya üçüncü tür gelecek ki bu yapay zeka olabilir.. Yaşam 3.0 kitabını okumanızı önereririm. Ya da biz insan türü olarak ve diğer türlerin gerisinde kalmamamak için.. yaş-am'ı am-aç etmeyerek.. onun bir ar-aç olduğunu bilip ve bununda esma-i hüsnayı açmak.. yani ad-aç bulunduğunu anlamamız ve anlatmamız gerekmektedir.

İşte bunun için geçmişte yapılmış çalışmalara baktığımızda görürüz ki semavi kitaplar gelmiş.. her dinin teolojileri oluşmuş.. her dilin filolojileri oluşmuş.. hatta bu resmi çalışmalara karşın.. sivil teozofii ve filozofileri dahi ortaya çıkmış.. bu meyanda adını sayabildiklerim ve köşe başı olanlar.. batının Aristo, Dekart, Kant, Newton, Einstein gibi dâhileri gelmiş doğunun imamı gazali.. imamı rabbani ve imamı nursi gibi velileri gelmiştir. Peki bundan sonra ne yapılabilecektir.. eskinin yinelenmesi mi ?

Daha önceden kitapları ile gönderilmiş.. musa nebi ve isa nebi arası 600 değişmeye.. yine isa nebi ile Hazreti peygamberimiz arasında 600 yıllık gelişmeye.. rağmen iki altı yüz artı iki yüz 1400 senelik bir geçmişte YENİ BİR NEBİ gelmemiş.. çünkü son nebi gelmiş.. son kitab gelmiş.. artık yeni bir kitab ve yeni bir RASUL gelmeyecektir.

Kitabın indiği yılda insanlar dünyayı akdeniz çevresinden ibaret biliyorlardı bu gün içindi iki yüz milyar yıldız bulunan iki yüz milyar galaksi biliyoruz.. bu sure içinde insanın genomuna eriştik ve nörolojik yapısın haritalıyoruz.. kainat kitabından ve insan kitabında bu muazzam değişme ve gelişme olurken Kur’an kitabında dört yüz yıl önce İmamı Secevendi ayn harf işareti ile belirlediği..   büyük harfi ve noktası olan ANLAMLAR’dan öte gidemiyoruz.. Kitabı hala sevab için okuyor.. ve hala anlam ve anlatımlarının istediği bilgi ve buyrukların peşinde değiliz.. eskinin özlemindeyiz ve cennetin derdindeyiz.. yeniliği hiç ummadan asrı saadetin aynen ve bitamamiha sürekli yineleneceği bir anlayış ve gelecek ve beklenti içerisindeyiz. Kısaca beklenen değil bekleyen Müslümanlarız.

Öyle ise üzerimize düşen.. artık aydınlatmak ad altında hazır açık ve seçik bilgiler vererek insanları arama ve düşünmeyi unutturarak.. öğretmenler ve yazarlar ile öğrenciler okuyucu kumpasları kurmak değil.. bilinenleri ÖĞRETMEK değil bilinmeyi öğrenmeye hazır olanlara öğrenmeyi öğretmektir.

Bir risale-i nur varken imanı bir kitap yazmaya haya ederim.. geçmiş kültürümüzün muhteşem eserleri varken onları allayıp pullayıp yenileri yazmaya haya ederim.. hangi insanın hangi tür bilgiye ve belgeye.. san’ata ve hizmete ihtiyacı varsa SİBER UZAYDA arayıp buluyor zaten.. vereceğini de hemen veriyor zaten..

Derdim uzun oldu.. biraz daha yazıp bitereceğim..

Günlük bilginin mantığı ve bilimsel bilginin matematiği üstündeki çok yanlı ve yönlü konular olan dil, din, insan,felsefe ve hikmet gibi katmanlarda günlük dilin düz yazısı ile yapılan felsefi edebiyat ve dini vaaz ile buraya kadar gelindi.. bundan sonrası artık sadece bizim değil tüm dünyanın sorunu.. tanrı tanır dinciler ve tanrı tanımaz bilimcilerin.. gündemleriyle güncelimizi karartmamak.. dil ve din ile emek ve özgürlük gibi ortak insani değerleri partilere yem ve paravana yapmamak.. ideolojilere bayrak ve paratoner ettirmemek.

Böyle dini konularda söz edildiğinde geçmişteki islam aydınları sözlerini DOĞRUSUNU ALLAH BİLİR, diyerek noktalarlardı.. çünkü bir İSLAMBİLİM örgüsü yaptıklarının farkında idiler. Şimdi bende böyle diyorum: Allahü a'lem bissevab.

Umarım meramı ve hızlı bir anlam sürücü ve kolay bir anlatım aygıtı ile yeni bir dil olan YBA in vizyon ve misyonunu size kısaca açıklayabilmişimdir.

nOT: TEVBE: 129 [Feintevellev fekül hasbiyaylah. La ilahe illa hu aleyhi tevekkültü ve hüve rabbülarşılaz’im.] Üçüncü Tür işareti ki bunu 19 hastaları inkar ediyorlar.



   

IP
Yanıt Yaz Yeni Konu Gönder
Konuyu Yazdır Konuyu Yazdır

Forum Atla
Kapalı Foruma Yeni Konu Gönderme
Kapalı Forumdaki Konulara Cevap Yazma
Kapalı Forumda Cevapları Silme
Kapalı Forumdaki Cevapları Düzenleme
Kapalı Forumda Anket Açma
Kapalı Forumda Anketlerde Oy Kullanma

Bulletin Board Software by Web Wiz Forums version 8.03
Copyright ©2001-2006 Web Wiz Guide
Türkçe Çeviri : Nuri Cengiz
Tasarım & Düzenleme : BeyazSeytan
WebWizTurk