İnsan olarak doğdum.. TÜRK DİLİ içinde kendimi buldum.. İnsaniyet-i Kübra olan İSLAMİYETE doğru gidiyorum.. bu zaman yolculuğumuz aslında bir TARİH.. Histoire.. Usture.. Esatir.. masallar, öyküler ve hikayeler demektir.. bunun önesi de vardır sonrası da vardır.. bu gün bunun öncesi maymun atalarımızın CEHENNEMİ ve sonra Yapay Zekalarımızın CENNETİ olarak sunuluyor.. olabilir.. bu bir yorumdur.. Biz de böyle yorumluyoruz.. ilgisini çekenlere.. eleştirilerini.. sorularına ve katkılarını bekliyoruz.   


TARİH YORUMU


Genelde hep tabiat ve mekan yorumlanır.. bununla BİLİM yapılır.. peki hiç zamanın ve tarihi yorumlamayı hiç düşündünüz mü ?

Mezopotamya ve Anadolu UYGARLIKLARI’nın geçmişi.. yılanın başının kuyruğunu ısırması tarihidir.. Ya da yalanın kendi gerçeğini ortaya çıkarmasıdır.. Mezopotamya'yı yakıp yıkan güç şimdi ANADOLU'ya yöneldi.. bu tablo da YILAN'ı pasifikin yokluk ve telkin medeniyetinden atlasın varlık ve irade uygarlığına kadar.. nir-vana ile nar-vana ARASI asya ve avrupayı kucaklayan bir NUR ile kuşatmak için sözcüklerle aramızdaki engelleri kaldırmak gerekiyor.. çünkü nar ve nur ile.. iç ve dış ile.. ateş ve ışık ile.. hilal ve haç ile.. orak ve yıldız ile İNSANLARIN arasını açtıkça açtılar.. öyle ki biri DİRİL derken öbürü ÖL anlıyor.. biri lokum (otum) derken öbürü götüm (bokum) anlıyor.. işte aradaki düşmanlık bundan.. çünkü güzellik ve iyilik önündeki çıkar ve yarar insandaki sevgi ve saygıyı kaldırıyor. Örneğin buradaki argo sözcükler gerçeğin kendisini görmenize engel olan DUYGUSAL bir perde koyar.. bir düşünsel perdeleri ve dileksel gölgeleri nazara alın bunlar hakikata varmada başat engeller olarak önümüzü örterler.


Artık günlük dilin sözcükleriyle çok yanlı ve yönlü dil, din, hikmet, felsefe anlatılmaya başlanıyorsa anlayın ki ya ticaretin reklamı ya da siyasetin propagandası yapılıyordur.. ya halka retorik yapıp siyahı beyaz gösteriyorlar ya aydına diyalektik yapıp yanlışı doğru gösteriliyor dur.. ya felsefi edebiyatla özgürlüğün peşinde koşturuluyor dur.. ya da dini vaazla insanların gözünü sonsuzlukla boyuyorlardır.


Anlayacağınız dır ve değil ile olur ve olmaz öylesine birbiri içine giriyor ki birin evet dediğinizde diğerine hayır demek zorunda kalıyorsunuzdur.. bundan artık neden anlamıyorsunuz ki bu gün ulaştığımız TEKNOLOJİ bizi doğaya giderek yabancılaştırıyor İDEOLOJİ insanı insandan giderek uzaklaştırıyor. Bunun nedeni artık günlük dilin düz yazısıyla yapılan dil ve din reklamının ve emek ve özgürlük propagandasının altındaki sahtekarlık ve düzenbazlıktır. Bu sayede günlük dil   çinlileri batılılara.. iranlıları ıraklılara.. hristiyanaları yahudilere.. müslümanları hristiyanlara.. sağcıları soluculara.. sünnileri şiilere.. katolukleri ortadokslara.. ingilizlere amerikalılara “düşman” etmeği düşünmeye ve düşündürmeye yeğleyen bencillik ve aceleciklikten başka bir çözümsüzlük üretmiyor.


İki barış arasındaki SAVAŞI yaklaştırdıkça yaklaştırıyor. İlk yazıyı yazdığım 08.12.2010 dan devam ettiğim 16.02.2020 gününe kadar her gün biraz daha savaşa yaklaştık ve bu günlerde de sanki başlatılıyor.   Bunun suçunu dünyayı yöneten beş büyüğü ( devlete ve zengine) yüklemekte çare değil.. çünkü onlar bile, kazançlarını artıracak barış için, savaşa karşı çaresiz bekliyorlar. Ancak onların tepesindeki GÜÇ.. batıdaki atlasa komşu DİCLE ve doğudaki pasifike komşu FIRAT arasındaki ortadoğu mezopotamya (MAVERAUNNEHİR) cennetini i hak ile yeksan etmeye kararlı. "Cennatin TECRİ min tahtihe el-enhar" muştudaki cennet bu.. cennetin altında "akan" ise zamandır...


"Zaman ise herzaman aleyhime akar."(The Matrix) 08.11.2019

Şimdi tarihi yorumlamak için önce tarih hakkında bilgilenmek ve zaman takviminin nasıl doldurulduğuna yani içeriğine bakmak gerekecektir.

Zamandan önce Mekanı.. yerden önce gökleri bir tanımak lazım..
Bildiğimiz gökler küredir ve bu kürelerde beş SFER’dir..

Atmosfer
Hidrosfer
LİTOSFER
Ekosfer

LIT taş demektir.. litosfer de taş küre anlamına gelir. Topraklar taştan oluştuğundan toprak küreye litosfer denilir. YAZILI TARİH (Historia) tarih devirler olarak taşa kazınan harflerle başlatılır. Bu da yaklaşık olarak 5500 yıl öncedir. (Bu resmi bilgi fakat güncel göbekli tepe kayıtlarını nazara alınırsa 10.000 yıl olarak almak gerekiyor yazılı tarihi) Bundan önceki dönme de tarih öncesi (PREHİSTORİA) denilir. Bu da milattan önce 10 bin yıl öncesi alınıyor. (Bu da elbette değişecektir)


Tarih Öncesi devirler önce taş devri ve maden devri olarak ikiye ayrılır. Taş devri; eski taş devri (Paleolitik) orta taş devri (mezolitik) ve Yeni Taş devri (neolitik) üçe ayrılır. Maden devri; bakır devri (kalkolitik), tunç devri ve demir devri olarak üçe ayrılır. Tarihi devirlerde ilk çağ (M.Ö.3200-M.S.375), Orta çağ (M.S.375-1453), Yeni Çağ (M.S.l453-1789) olarak üçe ayrılır. 1789 Fransız ihtilalinden sonra günümüze kadar geçen devre de YAKIN çağ adı verilir.


Ancak son üç yüz, iki yüz yıl, yüz yıl öncesine kadar öyle köklü değişiklikler oluyor ki sanırım bunu bu ENDÜSTRİ çağı olarak adlandıracaklar ve onu da Endüstri 5.0 a kadar dönemler atıyorlar. İşte bu çağ MARKSİZMİ doğuran materyalizm ve mekanizm ve kapitalizm çağı olmalı…


Şimdi Değerli Öğretmen Haluk ÇAĞLAYAN ve öğrencisi Berk YILDIZ’ın hazırlamış olduğu tarih şeridine göre TARİHİ DEVİRLERİ kısaca özetleyeceğim dedim ve buraya sadece İSLAM DEVLETLERİNİ aldım.    

İSLAM DEVLETLERİ
Hz. Muhammed Dönemi (M.S. 610-632) Asrı Saadet
Dört Halife Dönemi (MS:632-661)
Emeviler (MS 661-750)
Abbasiler (750-1258)
Doğudaki Pasifik okyanusundan batıdaki Atlas okyanusununa kadar Kuzeyde Rusya içlerinden güneyde Hind okyanusuna kadar yayılıp üç kıtada hakim olan İSLAMİYET arzın nısfını (Yarısını) ve beşerin humsunu (beşte birini) nuruyla kuşattı. Abbasilerden sonra Büyük Selçuklu Devleti, ardından Anadolu Selçuklu devleti ve ardından Osmanlı İMPARATORLUĞU ortaya çıktı.
Osmanlı parçaları ayrıla ayrıla sonunda ANADOLU ile başbaşa kaldı ve BİRİNCİ savaşı sonunda yıkıldı. Yani Osmanlı’yi bir devlet değil birçok devlet yani dünya yıkmıştır. Çünkü bu devlet doğunun ve batının ortasında bulunan ANADOLU’nun bekçiliğini yapmıştır. O zamandan beri de Osmanlının çekirdeğini oluşturan Türkler, Kürtler, Araplar birbirine düşürülerek geri kalan ANADOLU kırk yıldır çevresinden dolanılarak yıkılmaya çalışılmaktadır. Oysa bu saydığım Arap, türk ve kürt Müslüman üçlü ile şu Farslar (İranlılar) ve Rumlar (Yunanlılar) ve Ermeniler (kavmi sadık) Hristiyan üçlüsünün ortaya çıkardığı çeşitli kültürler, DEMKORASİ VE LAİKLİK temelli bir CUMHURİYET ile Orta doğuda kuracakları İNSANİ BİRLİK hem orta doğunun esenliğini hem dünyanın BARIŞINI sağlayacaktır.


Bu iki SAVAŞ arasında yaşayan BARIŞ, kültürün olmaza olmaz TEMELİ dil ve din ile tarihin bulunmazsa yaşamaz tabanı olan emek ve özgürlük DEĞERİ ile insanlığı sürdürecek UYGARLIĞIN vazgeçilmez koşullarıdır. Artık UYGARLIK fırat ve dicle iki nehir arasına değil iki savaş ortasındaki BARIŞ mezopotamyasında yaşayabilmekte ve geçmiş fıratını ve gelecek diclesini birleştirecek fıtrat acil barış istemektedir.


Büyük Roma 695 sene devam etmiş, Batı Roma 81 yıl hüküm sürmüş, Doğu Roma (Bizans) 1058 sene yaşamıştır. Oysa çağdaş kültürü yunan ve roma dehasını birleştiren Papalık (VATİKAN) ile yaşamaktadır ve BABALIK (papalık) Milad (0) tarihinden beri 2019 hâlâ hüküm sürmektedir.. hakk ve güç dengesinde GÜÇ tarafını ihmal etmemiştir. Oysa Müslümanlar bin senedir düşünmeyi (felsefe ve hikmeti) durdular ve son üç yüz senedir de düşünceyi (bilimi ve Hukuku) dondurdular. Böylece bilimi, kuvveti ve dünyayı ellerinden kaçırdılar.





Düzenleyen osmanziya - 16-Şubat-2020 Saat 17:26