CIPLAK BİLGİ

CIPLAK BILGI
dizin içinde 42 tane tablo bulunuyor:

20200617_151139_CIPLAK_BILGI.rar


Çiplak bilgi.. kör veriler ve boş kavramlardir.. kökenimiz olan HAYATÎ hassasiyetizin hayalleri ve ŞUURÎ hissiyatımizin vehimlerini oluştururlar. ÇIPLAK   bilgiler dil ve dinden oluşan kültur ile giyinik hale getirilirler ki edebi ifadeleri ile tarihi hikayeleri GUNLUK DIL katmaninda yer alırlar. Mitoloji adıni verdikleri usture ve historia.. yazili dile gecilmesiyle efsane ve hurafelerden arındırılarak bilimsel ve tarihsel bilgiler haline getirilmeye çalışılır.. bu çalışmalarda tarih öncesi devirler ve tarih sonrasi devirler olarak ikiye ayrilmiştir.. tarihi çağlar YAZININ İCADI ile başlatılmıştır..   tarihi çağların öncesi ve sonrası YAZI ile belirlenmiş ise.. TARİHİ ÇAĞLAR da Hz. İsa Aleyhisselamın doğumu (MİLAD) ile başlatılmıştır.. demek dünyada bilimi güçlü olanlar belirler.. güçlü olan İsa aleyhisselamın ümmeti de tarih bilimini ve sonuçta bütün bilimleri de kendi kültürlerine göre ve dilleriyle (İngilizce) standart hale getirmişlerdir.. her ne ise konumuza dönersek ÇIPLAK bilgileriden   belgeli olanlar giyinik bilgiler olarak ifade edilmişler ve ibareleri ve hücetleri ve vesikaları da olarak müzelerde BELGE olarak saklanmaktadır. Giyinik ve dağinik bilgilerin DUZENLI HALE gelmesi ise, yine SESLİ dilden YAZILI dile geçilmesiyle mümkun olabilmişti


Bilgiler.. buyruklar.. ornekler.. oğutler.. alacaklar.. verecekler YAZILI hale gelip kayit tutulmaya başlanması.. kağitlar.. defterler.. kitablar haline gelmesiyle bunlarin biriktirilmesi.. saklanmasi.. paylasılmasi.. bolumlenmesi ve erişilmesi sorunu ortaya çikinca bilgini tasnifi ve klasifikasyonu sorunu doğmuştur. Bu bilgi ve belgelerin kayıtları aynı zamanda ticareti mümkün kılmıştır. Önce gümüş ŞİKEL paralardan sonra bunların kayıtlarının tutulması senetler ortaya çıkmış.. senetler emre yazılı senetler (bonolar) haline gelmiş.. bonolardan çekler çıkarılmış.. çeklerden sonra devleti bankaların çekleri olan BANKNOT’lar çıkmış.. bu banknotların kendi ALTIN rezervine göre devletin basmasıyla bildiğimiz KAĞIT paralar çıkmış.. sanırım yetmişlerden sonrada altın esası bırakılmış DÖVİZ esasına geçilmiştir.. şimdi bu da yıkılmak üzeredir ve fakat yerine neyin geçeceği meçhuldür.. çünkü YAZI da artık bildiğimiz kağıt ve kalemle yazılan yazı olmaktan çıkmaktadır.








ÇIPLAK BİLGİ




Yine konuya dönersem, bilginin HAFIZA bakımından saklanmasında ve yerleştirilmesinde.. ZEKA bakımından erişilmesinde ve kullanılmasında TASNİF ve bölümlemenin.. seksiyonlara klasifike etmenin çok değerli bir yeri vardır. Hatta kitab telif etmeye eskiden TASNİF adı verilirmiş.. zaten telifin esası ÖZGÜN BÖLÜMLEME’dir. Sonuçta bilgileri toplarken, derlerken, saklarken, yerleştirirken, erişirken gelişen TASNİF ve BÖLÜMLE yöntemleri ve usulleri bilginin daha verimli ve yararlı kullanılmasının yolunu açmıştır. Bunun ilk meyvesi sözel ya da sayısal ANSİKLOPEDİK BİLGİLER hazırlamak olmuştur. Sonra bu bilgilere dayanılarak KÜTÜPHANELERİN bilgi kaynakları olan kitapları ve konuları toplaması ve kamu kullanımına açılması olmuştur.




Ancak bu konBilgilerin bir kısmı kuramsal bilgilerdir.. bir kısmı ise uygulamalı bilgilerdir bunlar ortaya çıkması ve kullanılması ve geliştirilmesi aletlerin özellikle ölçü birim ve aletlerin (MİZAN ve TERAZİLERİN) keşfiyle olmuştur. Tekerin ve yazının icadından sonra en önemli icat tekere ve yazıya bağlı olarak ÖLÇÜLERİN ortaya konulmasıdır. Sure-i rahmanda belirtilen dört mizandan birisi de budur.
   

şimdi   metodik, aksiyomatik ve sistematik DÜŞÜNME’nin temelini teşkil eden USUL inşasının temellerini işaret ederek konuyu kapamak istiyorum. İlk tedvin edilen BİLGİ “analitikler” ile geometridir.. ikinci yasalaştırma ve kurallaştırma Aristo’nun Sokratın kelam gnostiğini   ve Platonun kavram ideasını bir organizma haline getiren ORGANON’u ile olmuştur. Üçüncü yasallaştırma Müslüman Arapların hind matematiğini (Sıfır nirvanasını) batıya yansıtarak aritmetiğin ortaya çıkışı ile gerçekleştirilmiştir. Böylece lojiko-matematik gerçek bilimsel ve kültürel evrimle ortaya çıkmış görünüyor.



Ancak biz bunların nebilerin MANEVİ ilimler gibi MADDİ ilimlerde verildiğine inanıyoruz. Örneğin şu an sağ ve gökte bulunan saati icad eden ve terziliğin yani tasarımcılığın mucide olan İDRİS NEBİ’den kaynaklandığını düşünüyoruz. Mısırın isiz ve ozirisi.. Yunanın Hermes’in aynı kökenli İDRİS olduğunu söyle Hans AYBERG.. her ne kadar bu adamcağız itibarsız hale getirilmişse de zaten karşı taraf kimi itibarsız hale getirmeye uğraşmadı ki.. bundan AYBERG de nasibini almasın.. fakat homoseksüel olan Wittgenstein ve Focuolta bir şey denmez.. seks eden AYBERG kötü olur. İlim için AHLAKA bakılmaz elbette.. ancak din söz konusu olduğunda elbette AHLAK en başat kriterdir. Her ne ise sistematik düşünce nasıl ARİTMETİKTEN doğmuşsa.. aksiyomatik düşünce de GEOMETRİDEN çıkmıştır. Metodik is her ikisini de birleştiren MATEMATİK’den çıkmıştır. Sözel alanda Aristo’nun KIYAS MAKİNESİ olan Organon’un iki değerli “kutbî” MANTIĞI geçerli ise sayısal alanda fizikte, rölativite ve kuantumda dahi GEOMETRİ’nin aksiyomatiği geçerlidir. Fakat ne gariptir ki insanlar bu aritmetik ve geometiryi.. bu aksiyomatik ve sistematiği.. dinlere ve felsefelere taşımışlar ve beşerin başına İDEOLOİLERİ musallat etmişlerdir.






Böyle filoloji de bozulmuş FİLOZOFİ de.. teolofi de bozulmuş TEOZOFİ de.. dil ve logostan ve dinden ve teostan.. bilim ve hukuka.. filolojiden teolojiye.. filozofiden teozofiye.. teknolojiden ideolojiye.. her türlü ilim ve kelam.. bilgi ve söz.. buyruk ve karar.. sonuçta düzenli (dağınık olmayan) ya da düzensiz (dağınık) bir tür GİYİNİK bilgidir.. giyinik bilgilerin altında da çıplak bilgi vardır ki bilgi incelemelerinin bildiğimiz son noktası bulunan Kantın Bilgi kuramında bunlar kör veri ve boş kavrama indirgenmiştir.. namı diğer hayal-ı hazır ve vehm-i hatırımıza.. işte tüm bunlar şöyle bir tabloda ortaya koyarak buradan klasifik, ansiklopedik, aksiyomatik, sistematik ve metodik olmak üzere lojiko-matematik gerçeklere.. temel ve geliştirilmiş bilgilere.. klasik ve modern buyruklara.. standart ve patent buluşlara.. alfabetik ve nümerik sözlere.... kantite ve kalite özelliklere.. proto ve stylo tiplere.. gelenekçi ve yenilikçi yanlara.. evrimci ve devrimci çabalara.. çeşitli açılardan türlü sınıflamalara giderek bunların bize, kültürümüze ve çağımıza uygun olanı real ve rasyonel olarak SEÇEBİLİRİZ.. ancak hepsi yukarıda belirttiğimiz LOGOS içinde şu felsefi şablon içinde değerlendirilebilir.. ki bu şablonların sayısını bu yazının dizini içinde 42 dosyaya (Tabloya) kadar çıkardık.. eğer bunları izlerseniz burada anlattığımdan daha köklü bilgilere erişeceğinize kuşkunuz olmasın.

Şimdi bu tabloya bakarsak bunların hepsinin bir arada toplanabilmesini becerenin YBA hızlı anlam sürücüsü ve kolay anlatım aygıtına bağlı olduğunu ve bunun benim zekam, hafızam, bilgi birikim, san’at kabiliyetim ve hikmet meharetim olmadığına.. inanmanız kolay olmasa da hadise bundan ibarettir.. ben yokum, benim ömrümün işlevi olarak ortaya çıkan YBA var. Bende bundan yararlanıyorum ve başkalarınında yararlanabileceğini umuyorum, bekliyorum ve inanıyorum.


İşte bunun içindir ki tüm bunları toparlamak için YBA felsefe ve din arasında ARANAN ortak diline bir aday olarak öneriyorum.


17.06.2020 İzmir Üçyl OSMANZİYA   




Düzenleyen osmanziya - 17-Haziran-2020 Saat 15:18