Anasayfa | Işımalar | Osman Ziya | İfade -i Meram | Yöntem Bilim | İnsan Bilim | Din-Fen | BTÖ | Yazılar | E-Posta |

  Aktif KullanıcılarAktif Kullanıcılar  Aktif KonularAktif Konular  Forum Üyelerini GösterÜye Listesi  TakvimTakvim  Forumu AraArama  YardımYardım  SkinsSkins
  Kayıt OlKayıt Ol  GirişGiriş
İnsan Bilim
 YöntemBilim Forumu | İnsan Bilim | İnsan Bilim
Mesaj icon Konu: KORONA KiMiN KORNASi… Yanıt Yaz Yeni Konu Gönder
Yazar Mesaj
osmanziya
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye


Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010
Gönderilenler: 2604

Hak Puan : 5
Kidem : 6
OrtalamaHak : % 50
Irtibar :2

Alıntı osmanziya Cevaplabullet Konu: KORONA KiMiN KORNASi…
    Gönderim Zamanı: 19-Kasım-2020 Saat 23:47


KORONA KİMİN KORNASI…

Eskiden arabalar düdük çalıyor dediğimiz büyükler hayır buna KORNA değil.. derdi.. Bu ses KORNO adı verilen boynuz şeklinde bir üfleme çalgıyı adlandırıyor. Buna KUR’AN yani OKUNAN anlamında anlamla da ilişkilendirmiştir. SUR adı verilen ve boynuz şeklinde düşünülen İSRAFİL çalgısı da akla gelir. Zaten ISRAFİL sözcüğünde bu S ve R sırrı var. R harfi RAB S harfi SİN olarak SURET dediğim BASAR nesnelerini anımsatıyor. İlk çıktığında ad Korona idi şimdi COVİD-19 adıyla değiştirdiler. Durmadan mutasyon geçiren bir NEZLE virüsü.. bize kendi VİRÜS dünyasının bir temsilcisi olarak artık herkese tanıttı.. genetik kodlarımızın temel bileşeni olan RNA ve DNA asitlerini ve birden dünyayı sosyolojiden, psikolojiden, biolojiden KİMYA’ya çekti.. moloküler bioloji ya da GENETİK dediğimiz alan UZAY ile birlikte bir ikili teşkil etti ve bilgisayar ve internetin uzantısı olan YAPAY ZEKA devreye girdi.. diyeceğim şu ki KORONA sorunu DOĞAL bir olay değil.. insanı doğadan uzaklaştırın uygarlığın TEKNOLOJİSİ gibi yapay bir hadise görünüyor.. ancak bizlerin real bir dünyada da yaşamadığımız ve kendimize sanal bir dünya yarattığımız.. daha gerçek. Bu sanal dünyada insanı insana yabancı kılan uygarlığın İDEOLOJİSİNİ de düşündüğümüzde mescidlerde bile aramıza koymaya mecbur olduğumuz MESAFE göz önünden yitirilmemesi gereken bir SORUN olarak en öne yerleşiyor. Bu maddi ve manevi mesafeler neden konuluyor.. Aynı apartman kadar yakın olduğumuz halde.. hatta trende kompartımanda gittiğimiz halde.. hatta aynı yatakta yattığımız halde.. bu uzaklık ve mesafe nereden geliyor ? Bu öyle bir uzaklık ki, Hafazanallah, entübe olunduğunda HAVADAN bile uzaklaşıyoruz.

Sadece ölümden korkuyoruz.. başka hiç bir şeyden korkmuyoruz.. bunu da iyi işletiyorlar. Evet ne Tanrı'dan ne yokluktan.. korkuyoruz. Zaten ölümü "yokluk" bilmiyoruz.. ahiret var diyorlar.. cennet ve cehennem var orada yaşayacağız diye "adem" âdeme korkutucu gelmiyor.

Tanrı'yı tanıyoruz ve Ahiret'e inanıyoruz ve fakat Tanrı'dan çekinmiyor ve cehenneminden ve azabından korkmuyoruz.. bu durumda aslında bu doğal ya da doğal olmayan yollarla ölümcül haline getirilen virüs hepimizi korkutuyor. .. zaten herkes bir ömürde yılda bir iki kere NEZLE oluyor.. arkasından faranşit.. bronşit.. verem.. geliyor.. amma fazla öldürmüyor tedavisiz bir haftada tedavili yedi günde kurtuluyorduk..   ölümü de unutuyorduk. Kim bilir ölümcül hale gelen bu korono nezlesinin COVİD-19 versiyonu kendimiz inşa ettik onunla   kendi ellerimizle kendimizi cezalandırıyoruz. Bağırsaklarımızda simbiyotik koloni ya da bedenimizde organize uzviyet olan hücrelerden ibaretiz ancak bunun dışında   virüs ve bakterilerle kuşatılmış bir HÜCRESEL bir SİTE olan dünyada yaşadığımızı da ilmi olanlar biliyor.. nasıl güneş sistemimiz aort ve kuiper kuşağı olan gezegenciklerle çevrili ise.. bedende bu virüs ve bakterilerle çevrili.. bir doktor demişti.. bir metreküp havada her türlü hastalığı yapabilecek mikro organizmalar bulunuyor. işte çevre bizi bu gün tehdit ediyor.. amma doğal.. amma yapay.. amma insanların ellerini kullanan Tanrı tarafından rizikoya maruz kalıyoruz. Zaten isterse bizi bu virüs ve gezegencik ordularına gerek kalmadan bir SES ile bitiriverir.

Peki ne yapabiliriz..
BU DURUMA YOL AÇAN
Nemrut ve Firavunların imparatorluğundan daha etkili hale gelen güçlerden..
bu güçlere güç veren güce tapanlardan ve güçten korkanlardan..
bu güçleri desteleyen çıkara bananlardan ve çanak yalayanlardan..
0lmamak için ne yapılması gerekiyor bunu araştırabiliriz.

Tedbirlerimizi alır, araştırmamızı yapabiliriz.
Öncelikle virüsün doğal olup olmadığını kesinlikle karar verecek bilgilere ve bulgulara erişmeyi deneyebiliriz.
Sanırım bunun arkasından aşı gelecek ve bu makalede denildiği gibi onunla kontrol etme aşaması başlayacaktır.


Şimdi bu virüsle korkutma aşıya razı etme düşüncesi SENARYO olabilir.. bizim vehmimiz ve hayalimiz bulunabilir.. yüzde elli ihtimal.. hatta zayıf insanlar ve bilgiye erişmekte zorlananlar senaryo olasılığına sığınarak kendilerini tatmin edebilirler. Bizde onlardan olabiliriz.

Diğer taraftan TANRI bu senaryoyu yapan ve komploya inanan insanların eliyle bizi cezalandırmakta olabilir ki TANRI'ya inanan insanlar için bu göz ardı edilmeyecek büyük bir olasılık.. en azından yüzde seksen.. Çünkü Ali İmran suresindeki dördüncü ayet olan 1400 yıl önce Peygamberimiz Muhammed Aleyhisselama Sana bu kitabı HAKK olarak indiriyoruz.. daha öncede doğru yolu bulsunlar diye Tevrat ve İncili indirmiştik.. şimdi FARK ettirecek.. ki bu büyük bir olasılıkla Tevrat ve İncilin farkını gösterecek FURKAN'ı indiriyorum.. anlamında dedikten sonra şu anlamda ayetler geliyor:

"İnnellezine keferu bi ayetullahi lehüm azabün şedid vallahü azîzünZü-el-intikam" (Allah'ın ayetlerini küfredenlere şiddetli bir azab var. Aziz olan Allah intikam sahibidir) ve ayetten sonra gelen yerde ve gökte olanların O'dan kapalı ve gizli olamayacağını söyledikten sonra "Hüvellezi yusavviruküm filerhamü keyfeyeşâe" (O ki sizi rahimlere dilediği gibi tasavvur ve tasarruf eder) diyor " yni GENETİK MATERYALLERE dikkat çekiyor ve hüvelazîzülhakîm" kudretinin izzeti ve rahmetinin hikmetiyle noktalıyor.

Bu durumda kafire azabı azîm.. münafığa azabı elîm ve Muhammedi yola yüz çevirene azabı mühîn Allah azze ve celle.. tek bir semavi ve ilahi dini bir tek kitabî ve rasulî çeviremeyen müslümanlara.. yahudilere.. ya da musevilere.. isevilere ve muhammedilere bu azabı şedîdi şu genetik olayla başlattığı anlaşılıyor. Çünkü bir tek semavi din ortaya çıkmada birbirine teğet, ekonomik ve politik çıkarlarına dinlerini alet eden halkların kültürleri olan, semavi dinler ortaya çıktı.


Bu durumda müslümanların gidip Hristiyanları temizliyerek.. ya Hristiyanlar gelip Müslümanları telef ederek ortaya tek bir din çıkarmalarına gerek yok.. sadece Kitabı Mukaddeste bir araya getirilmiş Tevrat ve İncil’e Kur’anı ekleyerek Mukaddes Kitabı ortaya çıkarmaları yetecek.

Çünkü bir Musevi eline bu MUKADDES KİTABI aldığında içinde İncil ve Kur’an da olacak.. Bir İsevi eline bu MUKADDES KİTABI aldığında içinde Tevrat ve Kur’an’da olacak.. bir Muhammedi bu MUKADDES KİTABI eline aldığında içinde Tevrat ve İncil’de olacak.. bu kadar basit.

Bu üç dine ait teologların, hahamların, papazların, hocaların ve yazarların birbirine nefret ve düşmanlık besleyen , küfür ve nifakla suçlayan metinleri yerine, bir ateiste göre de TANRI tarafından gönderildiği ileri sürülen METİN ile doğrudan doğruya karşılaşmış olacaktır. Sonuçta ilahi metinler arandığın ateist olsun deist olsun.. panteist olsun.. teist olsun tüm insanlar bu metne erişecek.. çünkü bu tüm inanç sahiplerine temel kaynak olacak. Bunun için akıllı ve zengin müslümanlara iş düşüyor; böyle bir kitabı basacak bir basım evi ortaya çıkarmak. Bu işe ne museviler girişir ne iseviler.. ancak akıllı muhammediler yapabilir.

Zaten bu üç dinin kuralları yürürlükte, birkaç göstermelik uygulama, dışında hiçbir hukuk sisteminde uygulanmıyor. Çünkü son üç yüz yılda hepsi GELİŞEN diri bir bilimi ve GELİŞTİRİLEN canlı bir hukuku ortaya çıkartacak şekilde kullanılamıyor ve yararlanmıyor. Sadece kültürel ve tarihsel bir metin olarak tedavülde duruyor.

Maalesef bu mukaddes kitapların MÜNTESİPLERİ hepsi ibadetten ve ahiretten başka bir konuyla ilgilenmeyen.. bir de tam tersine dini dünyevi bir ideoloji ve partilerinin paravanası haline getiren insanlar var.. mesaj olarak kültürle, uygarlıkla ve insanlıkla ilişkilerini koparmışlar ve kendi misyon ve vizyonlarının aleti haline getirilmiş.. işte bu yüzden dünya ve ahiret dengesi iyice yitirilmiş.. akıl ve kalb uyumu kaybedilmiş.. bilgi ve inanç bağdaşması kalmamış.. KÜFÜR bunun için Aziz olan Tanrı, bende dahil olmak üzere bizden, İNTİKAMINI alıyor.. diye düşünüyorum. Doğrusunu Koca Allah bilir. Tengri.. God.. Dieu adını verdiğimiz Tanrı   yar ve yardımcımız olsun. Amin.


IP
Yanıt Yaz Yeni Konu Gönder
Konuyu Yazdır Konuyu Yazdır

Forum Atla
Kapalı Foruma Yeni Konu Gönderme
Kapalı Forumdaki Konulara Cevap Yazma
Kapalı Forumda Cevapları Silme
Kapalı Forumdaki Cevapları Düzenleme
Kapalı Forumda Anket Açma
Kapalı Forumda Anketlerde Oy Kullanma

Bulletin Board Software by Web Wiz Forums version 8.03
Copyright ©2001-2006 Web Wiz Guide
Türkçe Çeviri : Nuri Cengiz
Tasarım & Düzenleme : BeyazSeytan
WebWizTurk