Anasayfa | Işımalar | Osman Ziya | İfade -i Meram | Yöntem Bilim | İnsan Bilim | Din-Fen | BTÖ | Yazılar | E-Posta |

  Aktif KullanıcılarAktif Kullanıcılar  Aktif KonularAktif Konular  Forum Üyelerini GösterÜye Listesi  TakvimTakvim  Forumu AraArama  YardımYardım  SkinsSkins
  Kayıt OlKayıt Ol  GirişGiriş
Dünya
 YöntemBilim Forumu | Genel | Dünya
Mesaj icon Konu: uc yazi Yanıt Yaz Yeni Konu Gönder
Yazar Mesaj
osmanziya
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye


Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010
Gönderilenler: 3438

Hak Puan : 5
Kidem : 6
OrtalamaHak : % 50
Irtibar :2

Alıntı osmanziya Cevaplabullet Konu: uc yazi
    Gönderim Zamanı: 02-Aralık-2020 Saat 10:02


FABRİKA AYARLARINI DÖNMEK


ALINTI
FABRİKA AYARLARIMIZA DÖNMEMİZ GEREKİYOR...
1.Gerçek tuza dönün, işlenmiş tuz kullanmayın.
2.Sirkeyi evinizden eksik etmeyin.
3.Çörek otu kullanın.
4.Az tüketin ama organik yiyecekler tüketin.
5.Yoğurdu evinizden eksik etmeyin,mümkünse kendiniz yapın.
6.Öğününüzün birinde sadece çorba olsun.
7.Tek çeşit yemek yeyin.
8.Bol su için.
9.Hazır gıdalardan uzak durun.
10.En basit hastalıkta kimyasal ilaçları kullanmayın.
11.Hayatınıza sevgiyi,saygıyı,paylaşmayı katın.
12.Sabah aynaya bakın ve gülümseyin.
13.Hiç bir şeyi mecburen yapmayın.
14.Huzursuz olduğunuz ortamlardan kaçın.
15.Hayatınıza yetebileceğiniz kadar insan sokun.
16.Kimin yanında olursanız olun, kendiniz olun.
Talebi azaltırsak her şey daha güzel olacak.Eskiden her gün tavuk veya kırmızı et yemiyorduk.Ama,yediğimiz zaman tadına varabiliyorduk.
Eskiden pazardan birer, ikişer kilo bir şeyler alınır, anneler onu bir hafta yetirirdi.Böylece fazla tüketim ve obeziteyi de önlemiş olurdu.Eskiden pirinç pilavı ayda, bayramda, misafir gelince yapılırdı.Tatlı hazır alınmazdı, anneler yapardı.Şeker çabuk bitmesin diye az şeker koyardı.Unu fazla elemezlerdi, hamur çok olsun diye.O anneler bunu yaparlarken idare edelim demişlerdi.Ama o nesli diyabetten korumuşlardı.Turşuyu, reçeli evde hazırladıkları için katkı maddeli hiç bir şey eve girmezdi.Eskimeden ayakkabı ve kıyafet alınmazdı.Banyoda duran kalıp sabun bütün aileyi temizler, rengarenk jel ve şampuanlar gibi kaşıntı yapmazdı.O anneler,çocuklar azla yetinir, vara, yoğa, babalara trip atmazlardı.Babalar dik durur, yuvasının rızkı için dişinin, tırnağının gücüyle, yorulmak nedir bilmeden var güçleriyle çalışırlardı.Eşler arasında hürmet ve sadakat vardı.Onun için uzun uzun evli kalabildiler.Çok şey kaybettik toplum olarak, çok şey.Yeniden başarabilirmiyiz?, bilmiyorum.Yeniden fabrika ayarlarımıza dönsek, dönebilsek!...
(alıntı)




FELSEFE EDEBİYAT BİLİM KİŞİSEL GELİŞİM VE SAN’AT




Teşekkür ederim, çok güzel bir manazara ve ne güzel öğütler.. bu nedenle buraya bir şey yazmadan geçemedim.. ancak sağolunuz olunuz ALINTI olduğunu yazmışsınız ve fakat kimin olduğunu bilmiyorsunuz.. muhtemelen aldığınız yerde de öyle yazıyordur.. size öyle yapıvermişsiniz.. oysa hürmet ve hassasiyet burada başlıyor.. öyle iki kelime bir araya gelip kolayca cümle kurulamıyor.. eğer kuruluyorsa bunca cümleler hem de anlamlı hem de yerinde kullanılıyorsa bunun arkasında bir ömür ve bir emek var demektir.

İşte buna saygı duyan kaynağını bilmiyorsa böyle ALINITI'lardan kaçınmalı ve ne kadar önemli ve değerli bir yazı bile görünse PAYLAŞIM yapmamalıdır.. hatta bazıları bu "KİŞİ" unsuruna bile saygı göstermedin ÜNLÜ birisinin adını yazıveriyor.

Bu bir ikincisi buna rağmen alıntı yapıldığı zaman paylaşımımızın bir KALINTI haline gelmemesi için o paylaşım hakkında bir görüş, yorum ve açıklamanın yapılması lazım. Hadi görüş yok ve yorumda yapılamadı.. en azında ben bu "alıntı"yı şuradan ya da şu linkten aldım ve fakat güzelliğinin benden başkasının da da görülmesi ve iyiliğinin başkalarına yararı olması için dayanamadım paylaşıyorum denilmesi lazım ki alıntının güzelliği ve iyiliği perdesi altında kendimizi GÖSTERMİŞ olmaktan kurtulalım.. diye düşünüyorum.. paylaşan Aziz Kardeşim.




GÜZELLİĞİ PAYLAŞMAK

Hiç tanımadığım güzel bir kardeşim vardı.. o güzel yüzünü göstermişti.. bende uyarmıştım.. sonra o evli kardeşimle çok iyi bir ilim-arkadaşlığı ve bilgi-dostluğu kurduk.. GÜZELLİK özellikle YÜZ güzelliği suretin karanlık gücünün temsilcisidir. Tehlikelidir. misal putlar ve senemler. Bunun için RESİM yasağı getirilmiş ancak bu aşırı kullanılarak islam dünyanısının geometri ve bilimle tanışmasına engel olmuştur. Yüz güzelliğinden başka da insanların özgün maddi ve özgü manevi güzellikleri olur yansıttığı Esma'dan dolayı. Ancak bunlar içinde olan cemali- suret, hüsn-ü sîretten daha câzib ve câlib bir fitnedir.

Bu yüz güzelliği erkek ya da kadın olsun fark etmez fakat kadın için daha ağır maddi ve manevi rizikoları barındırır. Elbette "Her kemal ve cemal kendini görmek ve göstermek ister" yasası hükmünü icra etmek ister ancak aynı zamanda rüyet ve teşhirin meşru, makul, makbul ve mümkün olma yasağı da bulunur. Bu yasaya karşın şu yasağa uymamak pek çok olumsuz ve zararlı sonuçları doğurur.

Bu nedenle güzelliklerimizi ve iyiliklerimizi başkalarıyla sorumsuzca paylaşmak en başta güzelliğimizi kendisine tahsis ettiğimiz eşlerimiz ve iyiliğimizi kendilerine has kıldığımız çocuklarımızın hukukuna halel getirebilir ve bunun zararı en başta kendimize döner.



GARİB KADIN RESMİ GİYDİRİLMİŞ ERKEK


Bu çirkinliği lütfen paylaşmayınız. Aileyi, erkeği ve kadını düşürme planının parçaları bunlar.. ancak bunları da geçtiler.. şimdi KORONA ile insanı paçavra haline getirdiler. İşin garibi şu ki çoğu insan bunu TANRI'dan biliyor. Elbette Yüce Tanrı melekleri ve zerreleri kullandığı gibi dinsizin hakkından imansız gelir misali başımızdaki kan, mal ve can emicileri ve şeytanları da kullanır. Bu olaylarla hem bize ders verir hem onları layık oldukları cehenneme gönderir.. İnşaallah.





İNSANBİLİM

Bu resim, 85 dosyadan sonra ortaya çıkan TABLO.. önce sekiz kavram ile yöntem bilimsel analiz yaparak İNSAN kavramının içeriği araştırılmasına başlamıştık eşimle.. ve tabi sekiz tablodan sonra izlemeye fırsatı ile   vakti olmuyordu ve ilgisi ile merakı bulunmuyordu ve bundan sonrasını da kendim götürdüm.. her eklenen dört kavramdan sonra yine bir versiyon numarası aldı.. sonra 55 numaralı tablo ile İNSANBİLİM yapıldı.. 59 numaral tablo ile İSLAMBİLİM'e geçildi.


Bu tablo bu birikmiş ve eklenlenmiş haliyle elbette benim zeka ve hafıza gücümü aşan olağanüstü bir resimdir.. çünkü burada kullanılan bir sözcük ikinci kez kullanılmamıştır. Normal bir makalede en çok dört beş yeni kavram yer alır, oysa burada 4, 8, 16, 32, 64, 128, 256 terimden fazlası var.. belki de 512 sözcükden fazla isim sadece bir kez kullanılmıştır. Çünkü YBA kuralı bu.. çünkü burada edebiyat değil bilim yapıyoruz.


Elbette bu tablonun arkasında yüzbinlerce tabloyu içeren geçmiş ömürüm de bana verilen imkan, fırsat, vakit ni'metleri yanında göstermiş olduğum merak, emek ve çaba da bulunuyor fakat bu demek değildir ki YBA dediğim yöntem bilimsel analiz ile bu çıkarımları yapabilmek yetisi ve becerisi de vardır ki işte bunlar sadece bana has kabiliyetler ve meharetler değil beyin ile birlikte zihin ve şuur taşıyan herkes bulunan istidat ve vasıflardır.


Ancak insanlar bu imkanlarını KENDİLERİNİ TANIMAK İÇİN kullanmıyorlar. Gereksinimlerini aşıp arayışa giremiyorlar. Gerçekleri aramaktan kendilerini bulamıyorlar. En büyük gerçek kendileri olduklarını anlamıyorlar. Hatta Yüce Tanrı'yi bile ancak kendi gerçeklikleri ile tanıyabileceklerinin ayırdında değiller.


Kısaca SAĞLAM bir yöntembilim yapmadıkları için SAĞLIKLI bir insanbilim, insanbilim yapmadıkları için YARARLI ve VERİMLİ islambilim, yapamıyorlar, diye düşünüyorum.


Çünkü dünyayı belirleyen ve dini tanımlayan dili kötü ve kötüye kullanıyorlar. ALET ettikleri bu dil ile insanın ortak değerleri olan dili ve dini partilerine paravana ve perde , emek ve özgürlüğü ideolojilerine paratoner ve bayrak yapıyorlar ve bunun sonucu olarak teknolojileri onları doğaya yabancılaştırıyor ve ideolojileri insanı insandan uzaklaştırıyor.

Bu durumu nazara almadan ve kendisini tanımadan ve Koca Yunusun dediği “ilim ilim bilmektir, ilim kendin bilmektir, sen kendin bilmezsin bu nice okumaktır” ünlü sözü ile işaret ettiği yöntembilim, insanbilim ve islambilim yapmadan angaje olduğumuz partinin ve amade olduğumuz ideolojinin ve adandığımız dinin söylemlerin körü körüne yinelemekten ve savunmaktan öteye ortaya YENİ bir DÜŞÜNCE.. kaymadan.. ÖZGÜN bir FİKİR.. sürmeden.. sadece küresel efendilerce kullanılmaya layık oluruz.

Öyle ise bize fikir ve düşünceden önce DÜŞÜNME ve TEFEKKÜR gerekiyor. İşte YBA hızlı anlam sürücü ve kolay anlatım aygıtı ile öne TANIRLIĞIMIZA, sonra KENDİMİZE ve sonra SORUNLARIMIZA yönelmemizi sağlıyor.

İşte bu yüzden YBA sorundan yakınmaya değil.. sorunlara çözüm bulmaya.. çağırıyor.


OSMANZİYA   02.12.2020 Üçyol-İzmir




IP
Yanıt Yaz Yeni Konu Gönder
Konuyu Yazdır Konuyu Yazdır

Forum Atla
Kapalı Foruma Yeni Konu Gönderme
Kapalı Forumdaki Konulara Cevap Yazma
Kapalı Forumda Cevapları Silme
Kapalı Forumdaki Cevapları Düzenleme
Kapalı Forumda Anket Açma
Kapalı Forumda Anketlerde Oy Kullanma

Bulletin Board Software by Web Wiz Forums version 8.03
Copyright ©2001-2006 Web Wiz Guide
Türkçe Çeviri : Nuri Cengiz
Tasarım & Düzenleme : BeyazSeytan
WebWizTurk