Anasayfa | Işımalar | Osman Ziya | İfade -i Meram | Yöntem Bilim | İnsan Bilim | Din-Fen | BTÖ | Yazılar | E-Posta | |
Aktif Kullanıcılar Aktif Konular Üye Listesi Takvim Arama Yardım Skins Kayıt Ol Giriş |
Dünya | |
YöntemBilim Forumu | Genel | Dünya |
Konu: basari | |
Yazar | Mesaj |
osmanziya
Kıdemli Üye Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010 Gönderilenler: 3438 Hak Puan : 5 Kidem : 6 OrtalamaHak : % 50 Irtibar :2 |
Konu: basari Gönderim Zamanı: 02-Aralık-2022 Saat 07:25 |
BAŞARI HAKKKINDA
MUVAFFAKİYET HUSUSUNDA PERFORMANS İÇİN: Proje ve lider Parti ve ekip Para ve risk sermayesi Pazar GEREKİR. Refleks.. koşullanma.. istenç.. yöntem.. inanç FAKTÖRLERİ.. hedef.. amaç.. rıza AKTÖRLERİ.. bilim.. hukuk.. hikmet.. san'at SEKTÖRLERİ.. çalışma.. uretme.. başarma VEKTÖRLERİNDE bir vizyon ve misyon seçmek gerekiyor.. hatta seçtik bile.. kimse bizi yolumuzdan dönduremez.. ne isek oyuz... Eylül ak Hayra alamet olmayan Bir uğrak benim kalbim. Baş muhbir zihnim de öyle diyor. Sapan atmış dizelerim Şimdilerde domur domur Göz yaşı akıtıyor Dokunduğu gayretkeş yüreklere. Gamzeli sözlerimin izini sürmek Hiç de kolay değilmiş. Çaresizliğim Bezdirici bir sızıyla Nişan alıyor ve düşürüyor Tetiğini kelimelerimin. Hınçlanan beyin Dokusunu düşünüyor Ustaca seğirten Vurdumduymazlığın. Yükseliyor sonra Coşkun sesi vicdanın. Sustuysam Görünmez olduysam Hepsi kalp ritminin Güzelliği uğruna.. Eylül AK Tebrik ederim.. çok güzel dizeler.. "Söz ola kese savaşı.. söz ola kestire başı.. söz ola ağulu aşı yağ ile bal ede bir söz" demiş ünlü SOZ.. "soz" da ne ola ki ? Ben kaleme "SOZ" diyorum.. kelamın kıraatını.. sözün okunuşunu.. biliyoruz da kalemin kitabetini.. sozun yazılışını neden bilmiyoruz ? Sanırım söz söylerken ezbere okuyoruz.. saz çalarken mezbere yazıyoruz da ondan.. yoksa şimdiye kadar çoktaaan.. kalem'e "soz" demişlerdi.. hasılı sazın çalmasından.. sözün okunmasından.. sozun yazmasını kadar hepsi bizim malımızın ameli.. melimizin emeli... Şimdi biraz EZBERE okuyamay bırakıp EZMERE düşünmeye başlarsanız.. dediklerimi anlarsınız İnşaallah. Saygılarımla sağlıcakla kalınız. Osmanziya Teşekkür ederim.. okudum. Başarı ürünün getirdiği onurdur. Hasılatımız kadar haysiyetimiz olur. İnsanlar mal ve hizmet sunarak hem geçimlerini sağlarlar hem bununla ortak sorunlarımızı çözmememize yardım ederler. Bunun karşılığından maddi ve manevi ücretler edinirler. Bunun için işbirliği ve iş bölümüne dayalı çağdaş toplumlarda.. açık ekonomilerde ve küresel politikalarda.. ülkeler arası yarışlar ve hatta uluslararası savaşlar bile olabilir. Ancak hepsinin esası yazının başındma açıklamaya belirtiğim gibi KALİTELİ mal ve hizmet sunumudur. Bunun için de gerek mesleki öğretim ve eğitim için ilk okul düzeyinde yüksek lisans seviyesine kadar örgün ve yaygın kurumları geliştirilmiştir. Ülkemizdeki öğretim ve eğitim alanındaki örgütlenme ve olanaklardan yararlanarak küresel gelişmelere ve yarışa açık bir MESLEK kazanmak gençlerin önündeki büyük bir sınav... Bu bakımdan çalışkan olmak.. dürüst olmak.. yakınmamak.. çözüm odaklı olmak.. ancak iyi bir meslek edenmeyle başarının yolunu açacaktır, hakk edilmiş bir başarı da insana onur ve saygınlık kazandıracaktır diye düşünüyorum. aşam ya öyle ya böyle şeklinde siyah beyaz değildir.. gridir.. bazıları dediklerinizi tersini yapabilir.. bazen de beklediklerinizin aksini yapabilirler. Başarısızlıkta kendini suçlayan insanlar.. büyük bir olasılıkla.. başarılı olur zaten. Başarısızlıkta başkalarının suçlayan büyük bir olasılıkla başarılı olamayacaktır. Farkındalıkta sihirli bir değnek değil. Farkında olduğu halde alışkanlıklarından ve alışkınlıklarında kurtulamaya bir yığın insan var ki bunlardan biri de benim. Belki duyunsamamızda ayırt etmeler değerlendirme düzeyine çıkamamış olabilir. Olumsuz bir işin farkındadır da kadrinde değildir. Sonuçta hayat hepimiz için BAŞARIYA odaklanmış bir YARIŞTIR.. ancak kazanılanın ne olduğu belli olmaz.. kimi para kazanır kimi de dua.. kimi onur kazanır kimi de şerefsizlik.. kime erdemli olarak mutlu olması bilir.. kimi yetkin olarak kutlu olmasını bilir. Kim bir ömür başkalarının başarılarının hasediyle yanar. Kim hırsının zebunu olur.. dünya zilletiyle beraber ahirette felaketini hazırlar. Böyle bir sonuçtan Rabbimizi sığınırız. Saygılarımla, sağlıcakla kalınız ÇÖZÜM VE BAŞARI çözüm ve başarı için refleks.. koşullanma.. istenç.. yöntem.. inanç.. şans.. pek çok faktörler bulunur aktörler.. üsteklik aktörlerin birlikteliği de başka kapıları açar. Burada sadece koşullanma üzerinde durulmuş. YBA bu faktörlerin ve aktörlerin bileşkesi alınarak işin istikameti (vektörü) üzerinde tartışma yapılabilir. Cam Tavan Sendromu ''Bilim adamları pirelerin farklı yükseklikte zıplayabildiklerini görürler. Birkaçını toplayıp 30 cm yüksekliğindeki bir cam fanusun içine koyarlar. Metal zemin ısıtılır. Sıcaktan rahatsız olan pireler zıplayarak kaçmaya çalışırlar ama başlarını tavandaki cama çarparak düşerler. Zemin de sıcak olduğu için tekrar zıplarlar, tekrar başlarını cama vururlar. Pireler camın ne olduğunu bilmediklerinden, kendilerini neyin engellediğini anlamakta zorluk çekerler. Defalarca kafalarını cama vuran pireler sonunda o zeminde 30 santimden fazla zıpla(ya)mamayı öğrenirler. Artık hepsinin 30 cm zıpladığı görülünce deneyin ikinci aşamasına geçilir ve tavandaki cam kaldırılır. Zemin tekrar ısıtılır. Tüm pireler eşit yükseklikte, 30 cm zıplarlar! Üzerlerinde cam engeli yoktur, daha yükseğe zıplama imkânları vardır ama buna hiç cesaret edemezler. Kafalarını cama vura vura öğrendikleri bu sınırlayıcı ‘hayat dersi’ne sadık halde yaşarlar. Pirelerin isterlerse kaçma imkânları vardır ama kaçamazlar. Çünkü engel artık zihinlerindedir. Onları sınırlayan dış engel (cam) kalkmıştır ama kafalarındaki iç engel (burada 30cm’den fazla zıplanamaz inancı) varlığını sürdürmektedir. Bu deney canlıların neyi başaramayacaklarını nasıl öğrendiklerini göstermektedir. Bu pirelerin yaşadıklarına ‘cam tavan sendromu’ denir. Bir insanın gelebileceğine inandığı en üst nokta, onun cam tavanıdır. Cam tavanınız hayallerinizin tavan yüksekliğini gösterir. İnsan inandığına denktir. Yapabileceğini düşündüğü kadardır.'' BU DENEY YAPILDI MI, YAPILMADIMI KESİN OLARAK BİLMİYORUZ! ALINTIDIR.. Dr.David Schwartz - “ Cam Tavan Sendromu ” Bir şeyin imkansız olduğuna inanırsanız, aklınız bunun neden imkansız olduğunu size ispatlamak üzere çalışmaya başlar. Ama bir şeyi yapabileceğinize inandığınızda, gerçekten inandığınızda, aklınız yapmak üzere çözümler bulma konusunda size yardım etmek için çalışmaya başlar… Konular DENİLMİŞ DEDİM Kİ: Buradaki gibi soyut çözümlemelerden fazla bir sonuç çıkarılmaz.. benzer başka örnekler.. ayağı bağlanan fil gibi başka örneklerde verilebilir. Önyargılar.. alışkanlıklar.. alışkınlıklar.. bilimsel paradigmalar.. dinsel dogmalar.. bunlar bizi sınırla ve kısıtlar.. çoğu zaman gereken koşullar aynı zamanda engeller haline gelir. Örneğin ışık görmenin koşuludur.. ancak aynı zamanda engelidir.. çünkü ışık olmazsa göremezsiniz. Sonuçta bu her şeye ilişkin çözüm bir olaya uygulanmayınca sadece bir tasarım olarak ortada kalır. Bunun müşahhas bir örneğini de YBA ilişkin K ve P projesi çağrımda yaşadım.. yaşıyorum. Bununla beraber çalışmanızın ne gelecekte getireceğini fazla öngöremez ve bilemezsiniz. Bir iyilik yapar denize atarınız Balık bilmezse Halık bilir. OLMANIZ YETER Olmanız yeter.. okuyucu iseniz anladıklarını eleştirmeniz.. anlamadıklarınızı sormanız.. yeter.. yazar iseniz eleştirilerini katlanmanız.. soruları anlamanız.. yeter.. Kimsenin da fazla bir özellik ve nitelik aramaya hakkı bulunmaz sanıyorum. Üstelik anlamıyor bulunabilirsiniz.. benim gibi anlatamıyor olabilirsiniz.. yine de yılmadan.. okumaya.. anlamaya.. yazmaya.. anlatmaya devam etmek gerekir. Çünkü bir iş sürekli yapıldığında öğrenilir, edinilir, yapılır. Düzenleyen osmanziya - 02-Aralık-2022 Saat 08:56 |
|
osmanziya
Kıdemli Üye Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010 Gönderilenler: 3438 Hak Puan : 5 Kidem : 6 OrtalamaHak : % 50 Irtibar :2 |
Gönderim Zamanı: 02-Aralık-2022 Saat 08:26 |
GECE GÜNDÜZ YIL 02 Aralık 2022 CUMA 08 Cemaziyelahir 1444 GÜNÜ DİKEY iki ok arasında bu delikteki CANLI damla Cuma gününün gündüzünü gösteriyor.. aynı zamanda iki YATAY ok arasında İTİBAR edilip İHDAS edilen ÖNCELİKLERİ de gösteriyor.. TAKDİM ettiğimiz bu öncelikleri de TAKİB ediyoruz. Düzenleyen osmanziya - 02-Aralık-2022 Saat 08:53 |
|
osmanziya
Kıdemli Üye Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010 Gönderilenler: 3438 Hak Puan : 5 Kidem : 6 OrtalamaHak : % 50 Irtibar :2 |
Gönderim Zamanı: 02-Aralık-2022 Saat 08:52 |
BU PAYLAŞIMDA dikkatinizi çeken GÜN tablosudur.. sürekli değişin bu tablo anlaşılır GÜN BİLGİLERİ dışında yapılan anlatımı büyük bir olasılıkla anlamamışsınızdır.. elbette anlamıyacaksınız.. hatta yıllardır yanınızda duran yakınlarınızı.. eşinizi.. çocuklarınızı.. anababanızı.. kardeşlerinizi.. ancak bir nesneyi ve kimseyi anlamak için öncelikle YANINDA ve YAKININDA bulunmanız gerekmektedir. Nesnenin yanında.. kimsenin yakınında.. bulunmadıkça onu asla anlamazsınız.
Hatta Erzurumlu İbrahim Hakkı'nın Tillo daki rasathanesini 1977 lerde ziyaret ettiğimde torununun dedisinin "Anlarsam UZAĞIM yakınımdır.. anlamazsam YAKINIM uzağımdır." dediğini öğrendim. Bu yanında ve yakınında durmak SÖZCÜKLER içinde geçerlidir. İki sözcük ayrı ayrı durursa tek başına bir anlam ifade ederler.. ancak bir araya geldiklerinde ikisinden başka yeni bir anlam ortaya çıkar. Sittin sene erkek orada dursa.. kadın burada dursa.. durmadan kendilerinin yinelerler.. ancak evlenip bir araya geldiklerinde ikisinden başka YENİ bir kimse yani çocuklar ortaya çıkar. Yani birliktelik ve beraberlik ile yanındalık ve yakındalık sonucunda ortaya yenileme ve değişim çıkma ilkesi evrenseldir. Sizde bu tabloları aşama.. aşama.. ortaya çıkartırken yanımda ve yakınımda olmadığınızdan.. elbette tabloda ortaya çıkan teker teker ortaya çıkan YENİLİKLERİ toptan ve birden anlamınız olası değil. Bu yüzden ben anlatamıyorum diye üzüntü duymuyorum.. sizde anlamıyorum diye sıkıntı duymayın. Saygılarımla, sağlıcakla kalınız. Osmanziya 02.12.2022 |
|
Forum Atla |
Kapalı Foruma Yeni Konu Gönderme Kapalı Forumdaki Konulara Cevap Yazma Kapalı Forumda Cevapları Silme Kapalı Forumdaki Cevapları Düzenleme Kapalı Forumda Anket Açma Kapalı Forumda Anketlerde Oy Kullanma |