20230225_084324_25_SUBAT.rar

kötülük problemi burada dört beş ALT DİZİN içinde işlenmiştir.. nereden baksan yüz dosyasından fazla var.. bunları size sunmaya yüzüm yok.. geleceğe gönderiyorum.. siz buraya yazılan yazıya ve tablolara bakabilirsiniz.


BU SEMASAMI DİZİNİNDEN



S a a t i n Y a s a k O l d u ğ u Y e r

Çin Devleti'nin sınırları içinde yer alan Doğu Türkistan (Sincan-Uygur) bölgesinden epey zaman önce Türkiyeye göç etmiş olan muhacir bir meslektaşım anlatmıştı:

'Hocam bizim orada pek çok şeye sahip olmamız yasaktı.

Sadece bir tane çocuğa ve çok az bir mala sahip olabilirdiniz ancak.

Şimdi de bu yasaklar katlanarak büyük oranda devam ediyor.

Örneğin,

kişilerin kendilerine ait yanlarında taşıyabilecekleri bir saatlerinin olması bile yasaklanmıştı.

Vakti öğrenmek için devletin ana meydana yerleştirdiği resmi saatin yanına gitmek ve ona bakmak zorundaydınız.'

Bu söz üzerinde daha sonra epey bir düşündüm.

Herhalde bununla şöyle demek istiyordu devlet babaları;

'Ey cahil halk, maraba ve köleler topluluğu!

Saatmiş, vakitmiş sizin neyinize.

Bilseniz ne olur, bilmeseniz ne olur.

Ha çok bakmak istiyor, akrebi yelkovanı, rakamları özledik diyorsanız onu da devletiniz halletmiştir.

Devasa saati şahanemiz merkezde bütün kurumlarıyla işliyor, fırsat buldukça gidip bir kaç dakika bakmanızda sakınca yoktur. Yalnız grup hâlinde değil elbette.

Devletinizin saatine, gonguna, ziline güvenin...'

Ancak,

tarihi süreç içinde görülmüştür ki baskı, hürriyeti kısıtlama, hak tanımama, zulüm ve asimilasyon uygulamaları uzun vadede bir işe yaramıyor;

aksine, düşmanlık ve nefreti körükleyip acıları çoğaltıyor.

Nesillerin kin ve öfke biriktirmelerine sebep oluyor.

Yine,

saklı ve gizli iş gören ya da iki yüzlü ve müraice davranan karekter mahrumu insanların,

saat kaçakçılarının, rüşvet düşkünü memurlar ile düşük graviteye sahip soytarı ve şaklabanların türemesine ortam hazırlıyor.

Yeri gelmişken;

Ünlü olmayan bir filozof uykusundan uyanmış, besmeleyle yeleğinin cebinden köstekli saatini çıkarmış, kapağını açıp bakmış ve şu tarihi sözü söylemiş:

'Saat özgürlüğün anahtarı, tik takları ise kanatlarıdır .'

S.Türker, 'Seyir Defteri'nden


BU UTANMA DOSYASINDAN



DEDİM Kİ:
Düşmanlık ve dostluk.. düşmanlık asıl dostluk talidir ya da dostluk asıl düşmanlık türevdir.. Ayet: Ma esabeki MİN hasenetin feMİNallah ve ma esabeke MİN seyyietin feMİN nefsik.NİSA79 Birisinin kötülüğünü söylediğimizde kendimizin ak sütten çıkmış bir kaşık olduğunu düşünürüz. Bu genelde böyledir. Dinciler ve dinsizler.. dinsizler ve dinciler kendi aralarında hep birbirlerinin kötülüklerini ve katlimlarını dillendirirler. Bu işleri yaptıranlarda kitaplarıdır ya da akıllarıdır. Bu gibi işlerinin çözümü yoktur. Ne zaman kuvvetli oldun hakkı unutursun, uygulamazsın. Ne zaman zayıfladın sana yapılan zulumlerle hakkını istersin. Çözüm: Mahşerdeki mahkeme-i kübrada. Dünyadaki zalimlerin saadetli faziletlerinin reziletli.. olduğunu gören KANT bunu, hakikatin kuşkulu ve hakkın kesin olmamasına rağmen.. ahiretin varlığına kanıt ve sonuçta Rabbin varlığına olarak görmüştür. Yani mahkeme dosyaları kapanmıyor ve yeniden açılıyor. Öyle ise ne edersin kendine, edersin kendi kendine.. başkasına yaptığın iyilik ya da kötülük tamamen yanılsama.OSMANZİYA 25.02.2023

BU TA UCCIZGI DOSYASINDAN.. EN CARPICISI DA BUDUR







Düzenleyen osmanziya - 25-Şubat-2023 Saat 09:13