Anasayfa | Işımalar | Osman Ziya | İfade -i Meram | Yöntem Bilim | İnsan Bilim | Din-Fen | BTÖ | Yazılar | E-Posta |

  Aktif KullanıcılarAktif Kullanıcılar  Aktif KonularAktif Konular  Forum Üyelerini GösterÜye Listesi  TakvimTakvim  Forumu AraArama  YardımYardım  SkinsSkins
  Kayıt OlKayıt Ol  GirişGiriş
Din
 YöntemBilim Forumu | Diğer | Din
Mesaj icon Konu: DIN .. din nedir Yanıt Yaz Yeni Konu Gönder
Yazar Mesaj
osmanziya
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye


Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010
Gönderilenler: 3438

Hak Puan : 5
Kidem : 6
OrtalamaHak : % 50
Irtibar :2

Alıntı osmanziya Cevaplabullet Konu: DIN .. din nedir
    Gönderim Zamanı: 18-Aralık-2023 Saat 22:47
https://www.youtube.com/watch?v=ZSAlLBDSfc4


Din nedir? / Prof. Dr. Ahmet Arslan - Fatih Altaylı & Teke Tek Bilim

Din konusunda benim ulaştığım en son tanım; dil dinden önce gelir ve dünyayı belirler ve dini tanımlar. Eğer insan dilini bilmiyor ise dini de tamamiyle ve kemaliyle anlayamaz. Kültürün olmazsa olmaz bileşenleri olan dil ve din birbirine o kadar bağlıdır ki her dilin ve her kültürün kendine göre bir dini ve dünyası ortaya çıkıyor.

Din deyince hemen akla TANRI gelir. Tanrı'sı olmayan din olsa olsa ateistlerin ideolojisidir. Ancak din Tanrı ile bitmez. Eğer Tanrı olsa bile eğer onun sonsuzluğu ve sonsuzluk yurdu ahireti bulunmuyorsa.. kimse beleş kulluğa razı olmuyor. Yani Allah'a ve AHİRET 'e iman dinin iki temel direği. İnsanın insan ile nasıl bir ilişkisi bulunuyorsa insanın Tanrı ile de bir münasebeti bulunur ki biz bunun adına İBADET diyoruz. İbadetin de özel bir sonucu bulunur ki bu AHLAKtır. İnsan'ın HAKKA dönük ibadet ve HALKA yönelik ahlak ile ortaya koyduğu bir toplumsal yaşam alanı olacaktır ki bu gelenek ve hukuk denilen sosyal ilişkiler ağı meydana geleclektir. Bu da AHKAM'dır. Dinde Tanrı'yı tanıma ve anlama ve inanma konusunda yine özel bir disiplin çıkacaktır ki bu da İTİKAD. Demek ki din itikad, ibadet, ahkam ve ahlak denilen dört temel disiplini olan bir ALAN'dır.. Toplumda bu alandan başka ALAN'larda bulunmaktadır ki bu da felsefe, bilim ve günlük dildir.

Din deyince iki sözcük ile başladık;

Ahiret <<<<<<<<<< ve <<<<<<<<<<<<Allah

Ancak dini senin ve benim gibi herhangi bir insan değilse bir PEYGAMBER'den dinlemiş olsaydın bu denkleme iki kelime daha eklemek durumunda idik:

Ahiret <<<< kitab <<<<< ve <<<<<<< nebi <<<<<Allah

Tarihi kayıtlar bize gösteriyor ki mazide ve geçmişti semavi ve ilahi dinler ve bu dinlere göre de kitablar ve nebiler gelmiştir.

Bu nebiler silsilesinin   ilk etabı ilki insan ve ilk nebi olan Âdem aleyhisselamdan ve ikinci âdem sayılan Nuh aleyhisselama kadar olan nebiler silsilesidir. Nebiler silsilesinin ikinci etabı Nuh aleyhisselamdan İbrahim aleyhisselama kadar nebiler zinciridir. Nebiler silsilesinin üçüncü etabı İbrahim aleyhisselamdan İsa aleyhisselama kadar uzanan halkadır. Nebiler zincirinin dördüncü ve son halkası İsa aleyhisselamla bitmiş Peygamberlik düğümünün PIRLANTASI olan Muhammed aleyhisselatüvessalamın başlattığı nebiler değil VELİLER halkasıdır. Son nebi ve son rasul MUHAMMED aleyhisselam ile din ve nübüvvet bitmiş ve halife-i arz İNSANLIK devri başlamıştır.     

HERGÜN GÜNDE BEŞ VAKİT KILDIĞIMIZ KIRK REKAT NAMAZDA OKUDUĞUMUZ:

Allahümme salli a'la seyyidena Muhammedin ve a'la âli muhammed kema salleyta a'la ibrahime ve a'la âli ibriham. İNNEKE HAMİDÜN MECİD.

Duası aynı zamanda;


Allahümme salli a'la Âdemin ve a'la âli âdem kema salleyte a'la Nuhan ve a'la âli Nuh. İNNEKE HAMİDÜN MECİD.



Allahümme salli a'la Nuhan ve a'la âli Nuhan kema salleyte a'la İbrahime ve a'la âli İbrahim. İNNEKE HAMİDÜN MECİD.


Allahümme salli a'la seyyidena İbrahime ve a'la âli İbrahimen vema salleyta a'la Muhammedin ve a'la âli Muhammed. İNNEKE HAMİDÜN MECİD.

Dualarını da kapsamaktadır.. üstelik bizler sadece 1400 sene önceki İslamiyet ile değil ruhlarımızın yaratıldığı kalu beladan yani bezm-i elestten beri yani Yaratan'ın Rububiyetini ve Uluhiyetini yani BAŞKANLIĞINI kabul ettiğimizden beri müslümanız.

Sadece geçmiş müslümanların devamı olan ümmet-i davet olan Yahudileri ve Hristiyanları.. bitmiş dinlerini bırakarak YENİ İNSANLIK DİNİNE çağırmakla yükümlüyüz.

Tevratı ve İncili ve Kur'anı elimizde otantik DİNİ VE KUTSAL metinler olarak bir araya getirmekle mükellefiz.

Çünkü üç yüz gelişme.. üç yüz gerileme olmak üzere bütün dinler 600 senede biter, geçersiz hale gelir ve yürürlükten kalkar. Kur'an-ı Mu'ciz-ül-Beyan'ın bir adı da FURKAN olup üç kitab bir araya geldiğinde önceki kitaplarda bulunan FARKLILIKLARI.. yani yapılan TAHRİFLERİ anlamak ve ayıklamak için elimizde bir BELGE olur.. çünkü Kutsal Kitaplar içinde HADİSLER sayesinde otantik tarihsel belge olarak sadece Kur'an bulunmaktadır. Ancak eski kitaplarda antika meraklılarının saklayacağı bir kitab değildir. Ancak dinde UZMANLIK iddia eden.. GELİR GETİRMEKTE seks ticaretinden aşağı kalmayan din ticaretini bırakmak istemeyen.. hahamlar.. papazlar ve hocalar bu YAGLI GEÇİM KAPISINI bırakmak istemeyeceklerdir. DİL elden gidiyor diye demediklerini bırakmayacaklardır.. dil ve din ile emek ve özgürlük gibi ortak insani değerleri partilerine ve ideolojilerine alet ve bayrak yapan politikacılardan da geri kalmayacaklardır.

Oysa Kültürün olmazsa olmaz bileşenlerinden olan dil ve dinin yabani değil birincil ve ilksel ve köksel hallerinden BİLİM ve HUKUKU intikal etmiş ekonomik ve politik çözümler ortaya çıkarmıştır. ikincil ve gelişmiş ve evrilmiş aktiviteler ve faaliyetler haline gelmiştir. bilim ve hukuk ile san'at ve hikmet olarak dört etkinliğin iki parçası halini almışlardır. Buna rağmen Tanrı tanırlık ve tanrı tanımazlık savaşları yapan DİNCİ ve BİLİMCİ aydınlar yüzünden din adamları ve politikacılar ellerini insanlığın ortak değerleri olan dil ve din ile emek ve özgürlükten elleri çekemiyorlar ve etnik ve etik değerleri yozlaştırıp, ekonomik ve politik değerleri bozuyorlar.

Bunu nerede ise yirmi senedir söyledim halde anladıkları eleştirme cür'eti olmayan MÜNEVVERLER ve anlamadıklarını sorma cesareti bulunyan AYDINLAR bir katkı ve katılımda bulunmuyorlar. Hadi YBA özgün bir teknik.. özgü bir yöntem ve yeni bir dil.. karışmıyorlar fakat bu dediklerim savlar anlaşılamaz tezler ve yararsız argümanlar mıdır ?

Saygılarımla

osmanziya 19.12.2023 üçyol izmir











Düzenleyen osmanziya - 19-Aralık-2023 Saat 02:08
IP
osmanziya
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye


Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010
Gönderilenler: 3438

Hak Puan : 5
Kidem : 6
OrtalamaHak : % 50
Irtibar :2

Alıntı osmanziya Cevaplabullet Gönderim Zamanı: 20-Aralık-2023 Saat 02:05
Bu gün paylaşım konusu Saygıdeğer Prof. Ahmet Arslan sohbetini biraz izledim.. Tevratın ilk başlarında AHİRET inancının bulunmadığını söyledi.. doğrudur.. zaten Kur'an-ı Mu'cizülbeyan onların dünya hayatını pek sevdiklerini de söyler.. Ancak Kitabımız 60.Mümtehine suresinin 12.cü ayetinde ahiret inancı olmayan kavimlere ve kabir hayatını yoksayan kafirlere GAZAB ettiğini söylüyor. Ayrıca 87.cü A'la suresinin sonunda.. bel tu'sire ne hayatıddünya ve velahireti hayrun ve ebka inne haza le fi suhuf ula ve suhufu ibrahime ve musa.. diyor Yani HAYIR siz dünya hayatını ahiret hayatına tercih ediyorsunuz. Oysa ahiret hayatı daha güzel ve bakidir. Kuşkusuz bu çağrı önceki sahifelerde ve ibrahim ve musaya verilen sahifelerde de yapılmıştır. Evet TEVRAT üzerinden konuşabiliriz ancak bunlar otantik belgeleri olmayan ve tahrifata uğradığını unutmayalım.. otantik belgelere (nakli sahih olan hadisler) kayıtlı FURKAN ile değerlendirilim. Diğer taraftan animistler ve paganistler çoklu tanrı anlayışları olabilir ancak panteonlarının başı olan.. zeus gibi.. jupiter gibi.. brahman gibi.. mazda bir büyük tanrı inancı da bulunur. YEHOVA ismi böyle bir fonksiyonu olan Tanrı olarak görülmüştür. Sonuçta bilimsel düşünürsek.. öyküleri ve ustureleri ve efsaneleri değerlendirken kanıtı olan sava ve öyküye öncelik vereceğiz. Kaldı ki dinler böyle istekler.. sevgiler.. duygular.. düşünceler.. tezler.. testler.. savlar.. kanıtlar.. dan ziyade KÖKLÜ istekler olan korkulara ve umutlara dayanır. Bunların başında özgürlük ve ölüm korkusu ve sonsuzluk ve yaşam umudu gelir. Zaten kimsenin elinde kesin ve kuşkusuz bir belge ve sav ve kanıt bulunmamaktadır. Eninde sonunda evrim bir masal olduğu gibi yaratılışta bir öyküdür ve onun gerçekliği senin seçimine bağlıdır. işte biz bu bilinci taşımadığımız için dinci bir tanrı tanırlık ve bilimci bir tanrı tanımazlık yaparız. Bizim işimiz kulluğu bırakmız ve sözde tanrılığa geçmişlere bu "ördüğümüz" GERÇEĞİ anlatmaktır. Bu öykülerin ve gerçeklerin hangisinin DOĞRU olduğunun anlaşılmasının da bizim DÜRÜSTLÜĞÜNE bağlı olduğunu düşünüyorum. Saygılarımla. Osmanziya           
IP
Yanıt Yaz Yeni Konu Gönder
Konuyu Yazdır Konuyu Yazdır

Forum Atla
Kapalı Foruma Yeni Konu Gönderme
Kapalı Forumdaki Konulara Cevap Yazma
Kapalı Forumda Cevapları Silme
Kapalı Forumdaki Cevapları Düzenleme
Kapalı Forumda Anket Açma
Kapalı Forumda Anketlerde Oy Kullanma

Bulletin Board Software by Web Wiz Forums version 8.03
Copyright ©2001-2006 Web Wiz Guide
Türkçe Çeviri : Nuri Cengiz
Tasarım & Düzenleme : BeyazSeytan
WebWizTurk