Anasayfa | Işımalar | Osman Ziya | İfade -i Meram | Yöntem Bilim | İnsan Bilim | Din-Fen | BTÖ | Yazılar | E-Posta | |
Aktif Kullanıcılar Aktif Konular Üye Listesi Takvim Arama Yardım Skins Kayıt Ol Giriş |
Din | |
YöntemBilim Forumu | Diğer | Din |
Konu: zemin | |
Sayfa 2 Sonraki >> |
Yazar | Mesaj |
osmanziya
Kıdemli Üye Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010 Gönderilenler: 3438 Hak Puan : 5 Kidem : 6 OrtalamaHak : % 50 Irtibar :2 |
Konu: zemin Gönderim Zamanı: 20-Mart-2024 Saat 23:06 |
https://www.yontembilim.com/forum/forum_posts.asp?TID=2260&PN=1
Burada bir haftadır paylaştığımız bir konu bulunuyor. DÜNYA dny dil DYL Düş din DNY Yukarıdan aşağı üç katman. En üsttü dünya bulunur.. en altta da din. ikisinin ortasında bulunan DİL.. hem dünyayı belirler hem dini tanımlar. Bu durum gök ve yer ve ikisi arasında bizim yaşadığımız kültür ve medeniyetin tam tersine benziyor. Belki gök ve yer arasında kültür ve uygarlığımız yukarıdaki gök ve altımızdaki yer tarafından kuşatılmış ve sınırlandırılmış ve içine alınmış görünüyor. Yani madde burada betimlediğim gibi fakat mana da yukarıda açıkladığım gibi.. peki sizin anladığınız nedir ? işte bunu bu çalışmaları okuduktan sonra sanırım bir karşılaştırma yaparak bir karara ve yargıya ulaşarak değerlendirecek ve anladığınız sorunlarda beni eleştirecek ve anlamadığınız konularda soracaksınız. Konular kuşkulu sorunlar.. sorunlar çözüm.. sorular yanıt.. ister. Bu sayede bir belirlenmiş dünyamızı DAHA YARARLI VE VERİMLİ geliştirir.. tanımlanmış dinimizi DAHA İYİ açıklar ve dilimizi DAHA GÜZEL anlarız. Bu tablo.. insanin hem meşru hem makul zemini.. dini TANRI yla.. TANRIyi kitabla.. kitabi rasul.. rasulude KENDISIYLE özdeşletirenler.. insanları kendisinde uzaklastirmakla kalmaz ayni zamanda rasulden.. kitabdan.. TANRI'dan ve dinden soğutur. Dini ahkam anlaminda ŞERIAT ile eşitleşdirenler onun ahkamdan başka ahlaki da bulundugunu.. hatta bunlardan once itikad ve ibadet evveliyatinin bulundugundan da habersiz görunuyorlar. Bunlardan ITIKAD dinin asli ve esasidir. Digerleri furuattir. Ahkam ve şeiat ise tarihsel olup miadlari doluna eskir gecerliligini yitirir.. yururlugu kalmaz. Bunun farkinda olmayan yahudiler.. hristiyanlar.. muslumanlar.. BIRBIRINDEN ESKI şeriatlarini din ile özdeşleştirilerek semavi dinler birbirleriyle kiyasiya savaştiriliyorlar. Bunu anlatmakta zor oluyor Düzenleyen osmanziya - 03-Nisan-2024 Saat 01:59 |
|
osmanziya
Kıdemli Üye Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010 Gönderilenler: 3438 Hak Puan : 5 Kidem : 6 OrtalamaHak : % 50 Irtibar :2 |
Gönderim Zamanı: 21-Mart-2024 Saat 02:17 |
BİR KERE Din sadece tek başına “din” değildir.. Onun Hakk ve Hakikat ile Kuvvet ve Hürriyet ile yakın ilişkisi bulunmaktadır. |
|
osmanziya
Kıdemli Üye Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010 Gönderilenler: 3438 Hak Puan : 5 Kidem : 6 OrtalamaHak : % 50 Irtibar :2 |
Gönderim Zamanı: 21-Mart-2024 Saat 02:26 |
İKİNCİSİ Bu gün toplutaşım otobüsünde giderken koca kırmızı bir rozet içinde İNADIN İradendir.. yazılı bir arkadaş gördüm.. onunla konuşurken dedim ki sağındaki temerrüd ile solundaki tereddüd.. birbirinden ayrı bir iradedir.. temerrüd sertleşmiş.. tereddüd yumuşak bir kararı göstergeler. Keza üstündeki REDD ile altındaki İNAD da birbirinden farklıdır. Bu saydıklarıma benzemekle birlikte HAKKTA SEBAT denilen bir dik duruş var ki bu insanın seçim özgürlüğünün göstergesi bir istentir. SEÇİM: İhtiyar ÖZGÜRLÜK: Hürriyet İSTENÇ: İrade Görüyorsunuz değil mi ? Burada birbirinden ayrı üç tane işimiz bulunuyor.. acaba hangisinin farkındayız ki ? |
|
osmanziya
Kıdemli Üye Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010 Gönderilenler: 3438 Hak Puan : 5 Kidem : 6 OrtalamaHak : % 50 Irtibar :2 |
Gönderim Zamanı: 21-Mart-2024 Saat 02:36 |
ÜÇÜNCÜSÜ Özgür istenç ile yapılan seçim işlerinin başında ne dil gelir ne de din.. bunu biz olmazla olmaz bileşenleri dil ve din olan kültürümüz için hazır buluruz. Bu dil ve din bileşeninden DİN’e ilişkin bir TAM RESİM vermek istiyorum burada. Sağ tarafta İTİKAD VE İBADET Sol tarafta AHLAK VE AHKAM Bunları tabloda gördünüz mü ? Özellikle yukarıda ZAHİRDE olan İBADET ve AHKAMI Özellikle aşağıda BATINDA olan İTİKAD ve AHLAKI İlk başta sözcüklerin anlamını bilmenizi gerek yok.. sadece nerede olduklarını görünüz.. sağ da mı yoksa solda mı.. yukarıda mı yoksa aşağıda mı ? Ancak daha sonra sözcüklerin anlamını merak ederseniz.. sözlüğü ya da şimdi sözlük mü kaldı.. çeviriciler var.. yapay zekalar var.. herkes bir şey öğretmek için can atıyor. Ancak önemli olan nedir biliyor musunuz ? Kendi kurduğunuz bilgiler.. kendi ördüğünüz gerçekler.. isbat edilen olaylar.. ikna olduğunuz görüşler ve düşünceler.. Sonra sağlam ve sağlıklısı SAMİMİ VE CİDDİ olduğumuz kadar kendiliğinden gelecektir. |
|
osmanziya
Kıdemli Üye Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010 Gönderilenler: 3438 Hak Puan : 5 Kidem : 6 OrtalamaHak : % 50 Irtibar :2 |
Gönderim Zamanı: 21-Mart-2024 Saat 02:44 |
DÖRDÜNCÜSÜ Bu saydıklarım.. dil.. din.. kültür.. özgürlük.. seçim.. istenç.. itikad ve ibadet.. ahlak ve ahkam.. temerrüd ve tereddüd.. inad ve redd.. bunların hepsi bir vasıta ve vesile ve vetire idi.. asıl önemli olan bu işlem ve işletimlerden elde ettiğimiz Aklın SADAKATI Kalbin EMANETİ Ruhun ŞÜKRÜ Nefsin SABRI Elbette bunlar bir anda olmuyor.. bir ömür istiyor. |
|
osmanziya
Kıdemli Üye Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010 Gönderilenler: 3438 Hak Puan : 5 Kidem : 6 OrtalamaHak : % 50 Irtibar :2 |
Gönderim Zamanı: 21-Mart-2024 Saat 02:58 |
BEŞİNCİSİ Şimdi bir ömür.. nereden gelip nereye gidiyoruz.. biliyor musunuz ? Ahseni Takvim’den . . . . Ahsen-i Amel’e ! Bunu tablonun solundan başlayıp sağına kadar giden yatay çizgide görebilirsiniz.. bu meddi horizontal çizgiyi bir ÇİZGİ halinde görmemiş olabilirsiniz.. ancak HAKİKAT.. tereddüd.. DİN.. temerrüd.. HAKK Sözcüklerinin aynı düzlemde bulunması bir ÇİZGİ vermiyor mu bize.. Bu yatay çizgiden başka bir de DİKEY çizgi bulunuyor: KUVVET Redd DİN İnad HÜRRİYET İşte bu vertikal hatt nereden nereye gidiyor sizce ? Tabloya bakarsanız görürsünüz! Esma-i Hüsna’dan . . . . İsm-i A’zam’a Şimdi bunların ne anlama geldiğini bilmiyor olabilirsin.. dediğim gibi bilmiyorsanız saydığım kaynaklardan öğrenirsiniz.. ancak önce SÖZLÜK anlamlarını bilmekte yarar var.. sonra konu hakkında dilerseniz araştırma yapabilirsiniz dilerseniz. |
|
osmanziya
Kıdemli Üye Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010 Gönderilenler: 3438 Hak Puan : 5 Kidem : 6 OrtalamaHak : % 50 Irtibar :2 |
Gönderim Zamanı: 21-Mart-2024 Saat 03:18 |
ALTINCISI Ehli sünnet velcemaat MEZHEBİ derki MAKASID-I KUR’ANIYE dörttür: Tevhid ve Risalet Ahiret ve Adalet Bunları tablonun ortasındaki YEŞİL DİKDÖRTGEN’deki yeşil yazılar ile görüyorsunuz. Şiiler ve Aleviler olarak İslamiyetin diğer kolu ise bu dörtlüye beşincisi olarak İMAMET’i ekler. Bununla beraber buna bir altıncısını eklemeye düşünebiliriz; KISSA-I MUSA.. Yani İsa ve Musa adı Kur’an da o kadar çok geçiyor ki sanki Kitab Hazreti Muhammede değil Hazreti İsa ve Hazreti Musa’ya indirilmiş gibidir. Yani ahir zamanda bütün dinler bir araya gelecekler ve Tevrat ve İncil ile birlikte Kur’an-ı Mu’ciz-ül-Beyan’ğı da okuyacaklar. Onun için bu iki nebevi isim Kitabımızda sık sık geçiyorlar. Başka dinler ve başka diller ve başka kültürler başka konuları ve mevzuları.. başka maksad ve amaçları.. başka ülkü ve umdeleri seçebilirler.. çağdaş kültürümüz BİLGİ toplumu ve HUKUK devleti ülküsünü ve idealini ve umdesini seçmiş görüyor.. bu her bireyin.. her toplumun.. her milletin ve her bölgenin ve her çağın seçeceği bir özgürlük konusu.. Ancak bu topluluklar kendi ülkelerini başkalarına da zorla.. doğrudan ya da dolaylı yolla.. beğendirmeye ve benimsetmeye kalktığında bu gün içinde bulunduğumuz duruma düşüyoruz. Böylece din TANRI adına zorla benimsetilmeye çalışan bir öğretiye.. bir ideolojiye.. bir baskı aracına.. bir propaganda malzemesine.. bir reklam içeriğine dönüştüğünde istençler arasında karışıklık ve seçimler arasında huzursuzluk baş gösteriyor. Bu durumda da bizim DİN hakkında köklü bilgilenmemiz ve düşünmemizi gerektiriyor.. yoksa sağdan ve soldan öğrendiğmizi başkalarının bilgilerinin bize bir fazla yararı olmuyor.. hiç olmuyor değil oluyor.. fakat verimli olmayı bırakın yararlı bile olmuyor.. hatta zararlı oluyor.. ya başka birinin kurduğunu kuruyor.. başka birinin ördüğünü görüyor.. başka birisinin inandığına bir süre sonra inanmaya başlıyoruz. Belki bunun için bizim olduğumuzu sandığımız şu maksatlara daha yakından bakma ve onlar üzerinde konuşma ve tartışma yapabiliriz. |
|
osmanziya
Kıdemli Üye Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010 Gönderilenler: 3438 Hak Puan : 5 Kidem : 6 OrtalamaHak : % 50 Irtibar :2 |
Gönderim Zamanı: 21-Mart-2024 Saat 03:47 |
Bu tablo diyor ki KOCA HARFLERLE şuhud da olanı REDDETME ve gaybda bulunana İNAD etme.. eğer MÜŞAHADE ettiğini reddedersen KAFİR .. GAYB’dakine inad edersen KAZİB olursun. Peki biz şuhud ve gayb hakkında yeterli bilgiye, düşünceye, görüşe, sanıya, sayıya, tanıya ve tanıma sahim miyiz ? Sanmıyorum.. Öyle ise insanların kâfir (ÖRTÜCÜ) veya kâzib (YALANCI) olduklarını nereden biliyoruz ? Sadece AYNEN bizim gibi inanmadığı için onu deist.. ateist.. kafir.. sayabilir miyiz ? Dil ve ZİHİN umman.. Chomosky’nin Dil ve Zihin kitabını geçen sene iki kere okuma fırsatı buldum.. elbette dilbilim uzmanı olmayan anlayamaz.. lakin kendisi dahil hiç kimse DİL’in kökeni bilmiyor.. kendiside EVRİM’e bir masal diyor.. amma hiç olmazsa bizim bir MASAL ile başlamamız gerektiğinin farkında.. Kutsal kitabların anlattığ ÖYKÜ’ye de inanmıyor oluyor.. ancak hepimizin inanç söz konusu olduğunda masal ya da öyküden başka bir dayanağımız bulunuyor mu ? Sadece biz onların “evrim” MASAL’ını beğenmiyoruz.. onlar da bizim “yaratılış” ÖYKÜ’müze inanmıyorlar.. peki ya TANRI yaratılışın deneyimini evrim ile yapıyor ve ortaya bir evren çıkıyor ve biz bu evrim ve evrenin EVRE’leri hakkında yeterli bilgi ve veriye ve düşünceye sahip değilsek.. ille de evrim veya yaratılış yanlarından birine yaslanıp öbür tarafa yaylım atışları yapmanın bir yararı var mi? Belki biz TEMERRÜRD ile evrim şuhudunu redd ediyoruz.. onlarda TEREDDÜDLE yaratılış gaybına İNAD ediyor olabilirler mi ? Pek muhtemel ki böyledir. Çünkü yaratılıştan başka buyruluşta bulunuyor. Evrimden başka devrimde bulunuyor. Deneyimden başka dayatımda bulunuyor. Dürülüşten başka dirilişte bulunuyor. Ancak tartışanlar yaratılıştan veya evrimden başka bir şey görmüyorlar.. Yaratılışın evrimle olduğunu ördüğümzde belki o zaman durum değişecektir.. ancak evrimi TAMAMIYLA ve yaratılışı da KEMALİYLE anlamamız gerekiyor. Buna da bu gün için çağımızın ilmi KAPASİTESİ ve KÜLTÜREL olanakları ve BİLİMSEL tekniği yeterli gelmiyor. Belki de bu imtihan TEKLİFİNİN ve müsabaka KÜLTEFİNİN bir sonucudur ki ölünceye ve belkide kıyamet kopuncaya kadar tam ve kamil olarak bilemeyeceğiz.. ancak bizim yapacağımız şuhudu reddederken ve gayba inad ederken seçimimizde özenli (İTİNALI)ve istencimizde aykılı (DİKKATLİ) olmamız gerektiğidir.. ve özellikle DİN hakkında daha derin bir anlayışa kavuşmamızdır.. ancak bu günden diyebilirim ki gelecekte İNSANLAR ve ISLAMLAR olacak.. kafirler ve dindarlar değil.. çünkü insan olmadan Müslüman olunmaz. İslam olmadan da insan.. ahirette.. kurtulmaz. Cehaletimizi bilmek insanı daha mütevazi yapıyor. Ne yazık ki ilim sahibi olmak.. çoğu zaman.. sadakati ve emanet ile şükür ve sabrı tehlikeye atıyor.. mütevazi olamıyoruz. Garib. osmanziya 21.03.2024 üçyol izmir |
|
osmanziya
Kıdemli Üye Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010 Gönderilenler: 3438 Hak Puan : 5 Kidem : 6 OrtalamaHak : % 50 Irtibar :2 |
Gönderim Zamanı: 23-Mart-2024 Saat 08:44 |
YBA
Y B A Yöntem Bilimsel Analiz Analitik Düzlemi "metodik" olarak kullanan bir USUL'dür. Aslında sadece analiz ve tahlil bulunmuyor.. terkib ve sentez de yer alıyor. Çünkü düşünce sadece Tümden gelim (istintaç, deduksiyon) ile çalışmaz.. aynı zamanda Tümevarım (istikra, indüksiyon) dahi gerektirir. Bununla beraber bu meyz eden tümden gelin ve mecz eden tümevarım bölümlemesi ve genellemesi.. ister edebi metafor ister ilmi analoji olsun ortak bir AKIL ilkesi ile çalışır: AYNİYET Nedir bu ayine-i şuur ? Kimse bilmiyor ! Lakin son zamanlarda BEYİN mağarası buldular onun karanlığında bulmaya çalışıyorlar. Evrende asla olmayan bu özdeşlik (identity.. ayniyet) sadece insanın kafasında bulunuyor.. değişmezlikten sonsuzluğa.. yetkinlikten düzgünlüğe.. kadar tüm kavramların ve anlamların kökeni olan bu ilke ile kurulan MATEMATİK (aritmetik ve geometri) ile evren değişimlerine aykırı UYGARLIĞI nasıl kurabildik.. bu işin KÖKENİ beni hep şaşırtmıştır.. bu şaşkınlıkla tarihi ve edebiyatı bırakıp bilime daldım.. bilimi bıraktım felsefeye daldım.. felsefeyi bıraktım dine daldım.. bir türlü aradığımı bulamadım. İşte YBA bu arayışın son ucu oldu.. Saygılarımla Sağlıcakla kalınız Osmanziya https://www.yontembilim.com/forum/forum_posts.asp?TID=2262&PID=3553#3553 Burada din yolculuğumu anlatıyorum.. yolculuğum ister anlayayım ister anlamayayım.. OKUMAKLA geçmiştir.. anlamadığım halde OKUMALARIMI sürdüre sürdüre sonunda ANLAR hale geldim.. Dinimizin ilk emri de İKRA yani OKU değil mi ? Sonra kitabımızı adı KUR'AN yani OKUNAN değil mi ? Peki bize ne oldu da böyle OKUMAZ ve haliyle DÜŞÜNMEZ ve sonuçta anlamaz hale geldik.. sadece ÇIKAR için yaşamaktan dolayı olabilir mi ? Cehennemden kurtulma ÇIKARI.. Cennete kavuşma ÇIKARI.. Yaratan'ın kutsallığına kavuşma YARARI.. sonsuzluk yurdunu elde etme ÇIKAR ve YARARI.. nerede ÇIKAR varsa oraya AKAR bir yapıda bulunmak.. hatta onun için ACI'ya katlanmak.. İYİ bir şey.. ancak aynı zamanda da KÖTÜ bir şey.. çünkü hep iyilikten kötülük.. kötülükten iyilik ÇIKAR.. Aha.. bir çıkar daha geldir.. halbu ki bütün bunlar adı üstündü bir ÇIKAR.. girer değil.. acaba biz çıkar çıkar çıkar diye koşarken kendimizden de ÇIKMIŞ olabiliyor muyuz ? Bi bakalım: ÇIK-AR yani BIRAK oldu.. ÇIKAR'ın mahiyeti değişiverdi: BIRAK.. terk et.. ne varsa ver.. soyun.. soyut.. çıplak.. BIRAMAK ve GEÇİKTİRMEK bir YETERSİZLİK(kasr) belirtisidir. GÜÇSÜZLÜK ve YOKSULLUK bir EKSİKLİK (naks) belirtisidir. İşte din budur: KALİTELİ mal ve hizmet sunumu.. KARATERLİ erdem veyetkinlik serimi.. Naksı itmam ve kasrı ikmal uğruna yaptığımız HACAT ve HARRAT peşinde koşmak insan ve islam olmanın özü.. Gerisi farzmış.. sünnetmiş.. hristiyanlıkmış müslümanlıkmış.. LOGOS’İN HİKAYESİ.. Ötedenberi “Hakikatı hikaye etmek kolay olmadığı gibi Hikayenin hakikatine erişmekte zordur.” Bunu bu linkini verdiğim yazımda anlatıyorum. sadece bu linkle yetinmeyin.. https://www.yontembilim.com/forum/new_reply_form.asp?TID=2260&PN=1&TR=8 bu linkte de logos'un hikayesini anlatıyorum. LOGOS'un öyküsü Söylenceden söyleme Oyundan eğlenceye.. Sağlıcakla kalınız Osmanziya 23.03.2024 Üçyol İzmir Düzenleyen osmanziya - 23-Mart-2024 Saat 10:42 |
|
osmanziya
Kıdemli Üye Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010 Gönderilenler: 3438 Hak Puan : 5 Kidem : 6 OrtalamaHak : % 50 Irtibar :2 |
Gönderim Zamanı: 23-Mart-2024 Saat 12:50 |
SIRATININ İSTİKAMETİ sana "Sadakte ve bil hakkı natakte" diyenden belli olur. Böylece hakikatin ve hakkaniyetin de ortaya çıkar. Rabbimiz bizi bunlardan eylesin. Amin DİN.. sıratın istikameti değildir. Çünkü yolun doğrultusu senin seçimindir. Herkesin bir doğru yol seçimi olur. Hiç biri de birbirine benzemez. Herkes aynı işi yapsa.. işbirliği ve işbölümü olmazsa toplum olur mu ? Erkek ve kadın aynı işi yapar mı ? Büyük ve küçük aynı işi yapar mı ? Herkesinin konusu farklı..herkesin sorunu farklı.. Sonuçta çözümlemesi ve çözümü de farklı.. Herkesin ORTAK bir dini bulunur ve fakat herkesin AYRIK bir yolu olur.. Dinlerin BİRLİĞİ demek başka bir konudur. Yolların birliği olmaz ancak dinlerin birliği olur. Dinlerin birliği sağlanmadığından geçmişte hristiyanlar yahudileri öldürmüşler.. bu gün yahudiler zayıf olduğundan müslümanları öldürüyorlar.. Diğer taraftan bu öldürme ve katliamlar.. dinlerle de doğrudan bir bağlantısı yok.. daha çok kavi olan zayıfın canını okuyor. Hangi dil ve dinden olursa olsun bu bir ORMAN kanunu.. Ülkeler belki hukukla idare ediliyor lakin dünya KUVVET kanunu ile hareket ediyor. Dünyada Hukuk düzenini kurmak için kültürün olmazsa olmaz iki bileşini olan dil ve din üzerine konuşmak lazım.. ben konuşuyorum.. konuşmalarıma KATILAN olmayınca.. benim yapacağım fazla bir olamayacaktır.. benim görevim konuşmak Sonuçta din ve yolu birbirine karıştırmak başımızın ön büyük belası.. çıkar ve hırsları için dini kullanan politikacıları yani SİYONİSTLERİ da daha büyük bir belamız. Din denilince de hemen dindarları değil.. yollarını din haline getirmiş masonları ve marksistleri de dahil etmek lazım. KISACA derim ki SONUÇLARA bakmayın SEBEBLERİ bakın.. niçin olumsuzluk oluyor.. niçin acımasızlık var.. niçin savaş oluyor.. niçin katliam var.. Şunun için var: 1. Kuvvetlisin.. bunun için saldırıyorsun. 2. Kuvvetli değilsin.. bunun için savunmaya çalışıyorsın. Demek KUVVET dengeli kullanılacak bir nesne. Bunu nazara almadığından.. Haklardan.. hürriyetlerden.. hakikatlardan bahsetmen işe yaramıyor. UZUNCA derim ki Erkek ve kadın arasında Birey ve toplum arasında Akıl ve kalb arasında Dünya ve ahiret arasında Sermaye ve emek arasında İktidak ve muhalefet arasında KAVİ olanlar ve ZAYIF olanlar arasında DENGE (Muvazene) UYUM (intibak) ILIM (adalet) kurulmadığından SORUNLAR çıkıyor. Adam hiç dünyayı düşünmüyor, denge kurduğunu sanıyor. Adam hiç ahireti düşünmüyor, denge kurduğunu sanıyor. Adam hiç kalbi çalıştırmıyor, denge kurduğunu sanıyor Adam hiç aklı çalıştırmıyor, denge kurduğunu usanıyor akıl ve kalb ile ahiret ve dünya DENGESİ olmadığın Zengin ve fakirin arası açılıyor İktidar ve muhalefetin arası açılıyor.. Demek ki dünyanın en zor işi DENGE kurmakmış.. Demek ki dünyanın en zor işi ORTALAMAYI bulmakmış.. Demek ki dünyanın en zor işi ARAYI bulmakmış.. Aşırı olmak.. kolaymış Abartılı olmak.. kolaymış Saygılarımla Sağlıcak kalınız Osmanziya 23.03.2024 Üçyol İzmir |
|
Sayfa 2 Sonraki >> |
Forum Atla |
Kapalı Foruma Yeni Konu Gönderme Kapalı Forumdaki Konulara Cevap Yazma Kapalı Forumda Cevapları Silme Kapalı Forumdaki Cevapları Düzenleme Kapalı Forumda Anket Açma Kapalı Forumda Anketlerde Oy Kullanma |