Anasayfa | Işımalar | Osman Ziya | İfade -i Meram | Yöntem Bilim | İnsan Bilim | Din-Fen | BTÖ | Yazılar | E-Posta |

  Aktif KullanıcılarAktif Kullanıcılar  Aktif KonularAktif Konular  Forum Üyelerini GösterÜye Listesi  TakvimTakvim  Forumu AraArama  YardımYardım  SkinsSkins
  Kayıt OlKayıt Ol  GirişGiriş
Dünya
 YöntemBilim Forumu | Genel | Dünya
Mesaj icon Konu: Tasarruf(Kapalı Konu Kapalı Konu) Yanıt Yaz Yeni Konu Gönder
Yazar Mesaj
fazilet
Üye
Üye


Kayıt Tarihi: 02-Nisan-2010
Konum: Yzmir
Gönderilenler: 88

Hak Puan : 0
Kidem : 5
OrtalamaHak : % 0
Irtibar :0

bullet Konu: Tasarruf
    Gönderim Zamanı: 19-Ocak-2011 Saat 00:08
Be? ya?ynda idim.
Rahmetli babaannem pirinç ayyklyyordu.
Bir tane yere dü?tü.
Babaannem e?ildi,
aramaya ba?lady.
Sa?a bakyyor, sola bakyyor, bulmaya çaly?yyordu .
Çocukluk iste,

-Aman babaanne dedim.
- Bir pirinç tanesi için bu kadar caba harcamaya, yorulmaya de?er mi?
Rahmetli ilk defa sertle?ti bana kar?y, öfkeyle do?ruldu.
-Sen oturdu?un yerden ahkâm kesiyorsun, ' dedi.
- Hiç pirinç üretilirken gördün mü? Ynsanlar ne kadar zorluk çekiyorlar. Bir pirinç tanesinde kaç insanin göz nuru, alyn teri, eme?i, çilesi var biliyor musun?'
Utancymdan kypkyrmyzy olmu?tum.


Aradan yyllar geçti.
Hukuk Fakültesinde ö?renciyim.
Alain'in proposlarini okuyorum.
Birden irkildim.
Babaannemi hatyrladym.
Alain, bir insan yerde bir i?ne görüp de e?ilip almazsa, bütün uygarly?a
kar?y ihanet etmi? olur diyordu.
Ylave ediyordu.
Bir i?nenin üretiminde binlerce insanin alyn
teri, göz nuru, el eme?i vardyr diyordu.

On dokuz yyl evveldi.
Stockholm'e gitmi?tim. Bir otele indim.
Geceydi. Sabahleyin, tra? olmak i çin
lavaboya gitti?imde, aynanyn yanynda ilginç bir not gördüm.
'Lütfen tra?tan sonra jiletinizi çöpe atmayyn,
yanda bir kutu var oraya byrakyn, bir tek jiletle dahi olsa, Ysveç
çelik sanayisine yardymcy olun' diyordu.
Do?rusu hayretler içinde kaldym.
Çocuklu?umdan beri çelik e?ya denince akla Ysveç çeli?i gelir.
Birçok e?ya üzerinde' Ysveç çeli?inden yapylmy?tyr' diye yazardy.
Yste o ülke, kullanylmy? bir tek ufacyk
jiletin bile çöpe gitmesini istemiyor, ona sahip çykyyor,
gelen turistlere rica yollu uyaryda bulunuyordu.

Ysviçre'de zaman zaman, belli periyotlarda radyolar, televizyonlar bir haberi duyurur.
'?u tarihte, su saatte, adamlarymyz gelecek.
Siz lütfen hazyrly?ynyzy yapyn. Okumady?ynyz, ilgilenmedi?iniz, kullanmady?ynyz ne kadar kitap, dergi, gazete varsa,
kâ?yt, ambalaj, kutu varsa, velev ki, bir ilaç prospektüsü dahi olsa,
kapynyn önüne koyun. Ysviçre'nin kalkynmasyna yardymcy olun. Fazla
a?aç ziyanyna engel olun.'

Japonlar son derece sade, basit, yalyn mütevazy yasayan insanlardyr.
Evlerini mobilya ile e?ya ile dolduranlar Japonlara göre ruhen tekamül edememi?,
hayatyn manasyny anlayamamy?, zavally kimselerdir..
Böyleleriyle; evini mezat salonuna çevirmi? zavally, diye e?lenirler.
Bir insanin gösteri? için e?yanyn esiri olmasy ne kadar acydyr.
Vaktiyle Japon ekonomisi darbo?azdan geçiyor. Yç borçlar, dy? borçlar gyrtla?y a?yyor.
Zamanyn ba?bakany meclisi toplar.
Kürsüye çykar.
Durumu olanca açykly?y ve tehlikeleri ile anlatyr ve;

-?u andan itibaren der,

-Tanry ?ahidim olsun ki, Japonlaryn iç ve dy? borçlary son kuru?una kadar ödenmeden,
pirinçten ba?ka bir ?ey yemeyece?im.
-?u üstümdeki elbiseden ba?ka elbise giymeyece?im.
Dediklerini yapar, en üstten en alta bir israftan kaçynma kampanyasy açylyr.
Japonya bütün borçlaryny öder. Bu durumun toplumun
bütün kesimlerini, tek istisna olmadan
kapsady?yny söylemeye gerek yok.
Geçenlerde Japon imparatorunun sarayyny gördüm.
Yarabbim, ne kadar sade, ne kadar mütevazy, ne kadar gösteri?ten uzak...


*Gerekmedi?i halde elektri?i yakmakla, suyu kapamadan bos yere akytmakta,
gece çamurlu ayakkabylarymyzy temizlemeden yatmakla,
yemek yedi?imiz kaplary yykamadan byrakmakla biz de zalimler synyfyna geçmiyor muyuz?

*Hayat çok ince, akil almaz incelikte ipliklerle örülmü?tür.
Her ?ey o kadar birbirine ba?lydyr ki,
Ylk okul okuma kitabymyzdaki bir sözü hiç unutmadym.

Bir myh bir naly kurtaryr.
Bir nal bir aty, bir at bir komutany,
Bir komutan bir orduyu,
Bir ordu bir ülkeyi kurtaryr diyordu..

Maddi durumumuz ne olursa olsun,
ister zengin olalym ister fakir, hepimiz çok dikkatli olmak zorundayyz.
Burada parayy da, maddiyaty da a?an büyük bir edep ve incelik vardyr.

fazilet
IP
osmanziya
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye


Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010
Gönderilenler: 3845

Hak Puan : 5
Kidem : 6
OrtalamaHak : % 50
Irtibar :2

bullet Gönderim Zamanı: 19-Ocak-2011 Saat 01:37

Ynsanyn iki türlü i? yapmasy vardyr, biri i?lem, di?eri i?letim. Y?letim görünür nesneleri kullanmaktyr i?lem i?e görünmez nesneler çykarmaktyr ki bunlardan "üst"te olan  i?letime TASARRUF, "alt"ta olan  i?leme TASADDUR diyorum. Diya?ramla gösterirsem:

 

 

Y?LETYM (tasarruf)  

.

.

.

.

 

Y? (emr)

 

.

.

.

.

 

Y?LEM (tasaddur)

 

 

 

Y?letimler ise iki durumda bulunurlar; israf ve iktisat ile adalet ve zulum.

?imdi bunlary diyagrama ekliyorum.

 

 

ysraf  ve iktisad     Y?LETYM     adalet ve zulum  

.

.

.

.

 

Y? (emr)

 

.

.

.

.

 

Y?LEM (tasaddur)

 

Ysraf ve iktisad bizim nesnelerle olan ili?kimizi, zulum ve adalet ise kimselerle olan ili?kimizi gösterir. Yster müslüman ister gayrimüslim, ister türk ister japon, ister isveçli ister hindli olalym aklymyza emr-i YKTYSAD ve kalbimize emr-i ADALET buyru?u nak?edilmi?tir.. Ancak  ilahi synav ve be?eri yary? gere?i olarak insan kavga ve çarpy?malarynda nefsani zaafy, hayry ve ?erri ihtiyari seçimi gibi  nedenlerle hevasyna, hyrsyna, hasedine ve kibrine uyarak bu buyruklara kar?y geliyor,  kolaylykla ysraf  yapyp  zulum edebiliyor.

 

Bu durumda diyece?imiz söz, Allah sizi ve bizi sözü duyan ve en güzeline uyanlardan etsin, duasyna amin demektir.

 

Sa?lycakla kalyn. 

 

(Tasarruf, masraf, israf SRF kökünden türetilmi? Arapça sözcüklerdir. Tasarruf bir nesneyi KULLANMAKTIR  ki bu nesneler cisimler oldu?u gibi dil nesneleri olan sözcüklerde olabilir. Sarf ve Nahv, Arapça dil bilimini ifade eder. A?yry sarf etmeye ISRAF denir.  ysraf etmeden sarf etmeye de TASARRUF denilir. Yukarydaki alyntyda  tasarruf denilen ?eyin aslynyn YKTYSAD  oldu?unu belirlemi?  ve tanylmamy? oldum. Yöntembilimsel analiz i?te böyle ki?iye dil kontrolu  ve dü?ünce disiplini yapma imkany da vermi? oluyor)

 

Bu yazyyy yazdyktan sonra dü?ündüm ki i?letimlerimizde (tasarruflarymyzda) iktisad ve adalet yasalary gibi  i?lemlerimizde (tasaddurlarymyzda) hangi yasalar bulunmalydyr diye bir sorulabilir.. bu soru sorulmady fakat buna ili?kin  bir soruyu Fatma Hanym Karde?imiz sordu: "özgüven" nedir  ?   

 

Özgüven, insanyn KENDY'sine güvenmesi demektir. Ynsan ba?kasyna itimad  ve emniyet eder fakat bundan önce kendisine itimad etmesi ve kendinden emin olmasy gerekir.

Ya da ?u da akla gelebilir; güvenin özü nedir ?

 

Nefs-ül-emr denilir yani i?in kendisi.. Belki EMR için Zat-ül-emr denilmelidir.. (emrin özü) HALK içinde Nefs-ül-halk  (halkyn kendisi) denilmelidir..

 

Acaba NEDEN her nesnenin nefsini  ve her kimsenin zatyny  aramak ve bulmak YSTERYZ ?

 

Her görünen dolayly ve aracyly görünür..  i?in aslyny.. nesnenin kendisini ve nefsini…  kimsenin özünü ve zatyny.. yüzeyin derinini.. a?acyn kökünü..  binanyn temelini  merak etmek  insanyn ARAYICI tarafydyr.

Yani görünenin ardyndadyr gerçek.. kanytyn perdesindedir sav.. sorunun gerisindedir yanyt….

Bu taharri fytratymyzda vardyr.. bunun için bizim “hacat” GEREKSYNYM tarafymyz gibi bir de “harrat” ARAYI? tarafymyz oldu?unu dü?ünürüm.

Ba?ka bir yazyda köken ve asli olan “öz-gürlük” de?il de gürlük ve hürlük tarafymyz oldu?unu söyledim.

Bunun gibi KENDYMYZDE “öz-güven” yani  güvenin özü ve emn’in zaty olan tözden bahsetmek DYLYN VE DÜ?ÜNCENYN oyununa  gelmektir.  ?u söylenebilir insanyn ba?kasyna güvenmeden önce kendine güveni olmalydyr. Bunda yanly? bir ?ey yok.  Her ?eyin.. de?li?in (e?itli?in)  özü olan ÖZDE?LY?YN, gürlü?ün özü olan ÖZGÜRLÜ?ÜN, gücün özü olan ÖZGÜÇLÜ?ÜN  hasyly her neyimiz varsa özünün bizde oldu?unu dü?ünmek ve bu dü?ündü?ümüz var sanmak ya saymak ve var saydy?ymyza inanmak DO?RU de?ildir. GERÇEKLY?Y de yoktur. Ama biz dili, dü?ünceyi ve dünyayy böyle olu?tururuz.

Metre denilen ölçü gibi dilin ölçütleri de var.. ölçülere ve ölçütlere ili?kin ko?ullary ve kurallara, aynen oylama ile çykan kararlara uymak gibi, ba?ly olarak gerçekle?tirdi?imiz uygulamalar var.

Bizde bunulan bu ÖZDE?LYK VE ÖZGÜRLÜK  gibi  YLYM, YRADE VE KUDRET  özelliklerY ve niteliklerY  görece ve ili?ki olarak bulunurlar.  Biz bu bizde bulunanlara SADECE  bir AD veriyoruz.  Konudan uzakla?tyk.. tasaddurlarymyzyn yasasyna dönüyorum.  Konuya GÖRMEK için anlam çerçevesini  yineliyorum.

ysraf  ve iktisad     Y?LETYM     adalet ve zulum  

.

.

.

.

 

Y? (emr)

 

.

.

.

.

 

Y?LEM (tasaddur)

 

Y?lerimiz i?lem tarafyndaki  iki esasyn  SADAKAT VE EMANET  oldu?unu satyr aralarynda  yani yukaryda söylemi?tik. Sydkyn zyddy kizb.. emniyetin zyddy hyyanettir.  O zaman diyagramymyz ?öyle olacak:

ysraf  ve iktisad     Y?LETYM     adalet ve zulum  

.

.

.

.

 

Y? (emr)

 

.

.

.

.

 

Hiyn  ve emn   Y?LEM  sydk ve kizb

 

Yukaryda yazarken çiftler arasynda VE ba?lacy koyduk.. aslynda VEYA ba?lacy olmasy lazym. Yani iki zyt nesne ve kimse bir arada olmaz. Israf veya iktisad,  zulum veya adalet, sydk veya  kizb, emniyet veya hyyanet…  Y?te bu sayylaryn “öz”ü insanda bulunmady?y için ki?i bunlara YZAFY ve YTYBARI olarak gerçekle?tirir.  Örne?in tam sadyk ya da tam kazib olamaz.. ikisinin bile?imini bulundurur ve bir tarafyndan da a?yrlykly olarak durur. Örne?in adil insanyn yüzde atmy?y adildir, zalim insanyn yüzde altmy?y zalimdir; sadyk insanyn yüzde yetmi?i sadykdyr, kazib insanyn yüzde yetmi?i kazibdir.

Aynen mah?erdeki gibi insanyn iyilikleri ve kötülükleri tartylarak hüküm verilir.

Ynsan cesurdur deyince bu adam hiç korkmuyor demek de?ildir.. korkusunu yöneterek cesaretini gösteriyordur.

Ynsan  aly?kanlaryyla ba?a çykyp gücünü biraz daha  hür kullanmaya ba?ladykça.. insan ihtiyaryny kullanarak  kendine  itimad edip  güvenmeye ba?ladykça  ba?kalarynda  güvenmeye ba?layacaktyr. Böylece ba?arydan ba?aryya ko?tukça  özgüven denilen yani “ kendine güven”  denilen  haslet ortaya çykacaktyr.

Bir konuyu iyi, en iyi ?ekilde bilmeye ba?ladykça  ve özellikle mesle?inden ve i?inde ba?araly oldukça kendine  olan  güveni  artacaktyr.

Ö?renecektir ki syfyr hata yoktur.. yanylmaz insan yoktur.. aldanmaz insan yoktur.. kandyrylmaz insan yoktur..  herkes kendi  gibi yanylabilir, aldanabilir, kandyrylabilir.. önemli olan kendisinin ba?kasyny yanyltmamasy, aldatmamasy ve kandyrmamasydyr.  Ba?kalarynyn insanlyk zaafy ve kader vakasy olarak bu i?i yapabilece?ini bilerek ona göre UYANIK VE DYKKATLY davranmaktyr.

Bu i?e üstad.. hüsn-ü zan ve adem-i itimad ilkesi diyor.  Yani ba?kasyna güveneceksin fakat ne kadar güvenilir olsa da  kendini bütün ile ona teslim etmeyeceksin.  Realite budur.

Amma ya?anty benim gördü?üm ve bildi?imden hele söyledi?imden ibaret de?il.

Buna ra?men bunu aykyry i?i yaparym. Bu benim kararymdyr. Yçimdeki sese uyarym ve kendimi sevdi?imin VE AYNI ZAMANDA GÜVENDY?YMYN   gönlüne byrakyrym.

Y?te dünyadaki en zor i?i budur.

Amma ayny zaman dünyadaki tüm yanly?laryn kökü dahi  budur.

Bu kökten yüzde on olumlu sonuç çyksa da yüzde doksan zararly, hatarly olur yararly olmaz.

Bu insanyn synavydyr.



Düzenleyen osmanziya - 20-Ocak-2011 Saat 01:48
IP
Yanıt Yaz Yeni Konu Gönder
Konuyu Yazdır Konuyu Yazdır

Forum Atla
Kapalı Foruma Yeni Konu Gönderme
Kapalı Forumdaki Konulara Cevap Yazma
Kapalı Forumda Cevapları Silme
Kapalı Forumdaki Cevapları Düzenleme
Kapalı Forumda Anket Açma
Kapalı Forumda Anketlerde Oy Kullanma

Bulletin Board Software by Web Wiz Forums version 8.03
Copyright ©2001-2006 Web Wiz Guide
Türkçe Çeviri : Nuri Cengiz
Tasarım & Düzenleme : BeyazSeytan
WebWizTurk