PUT
KAVIL dizini içindeki dosyalar.
Her şeyin başı.. falan ya filan diyebilir, yüklem olarak bir nesne ya da kimse ekleyebilir. Yani herkes bir şey söylebilir.. eğer mutlak manası ile söylemiyorsa ne söylerse söylesin her şeyi ondan başlatabilir.. örneğin eski yunanda bir şeyler söylemişler şimdi ise madde ya da kuvvet diyorlar.. DAL-ga’cık ve par-ÇA’cık diyorlar biraz daha rafine olarak dal-ça diyebiliyorlar.. denizdeki dalgaların ve sahildeki bilyaların “cık” larına bağlamak ne derece “küçük” ve yeterli amma hala bu küçü-cük’ün sınırına da gelemediler.. fakat sonuç daima ölçülü, o da itibari ve a da İZAFİ’dir. amma bu her şeyin başını izafi değil de mutlak manada söylüyorsa eğer "Allah" demezse şirke ve küfre düşer. Demek çağdaş bilim eskisi gibi müşrik değil.. çünkü zamanı ve mekanı mutlak hale getirmiyorlar. Ancak çağdaş bilim mü’min de değil.. çünkü izafiyetin kuşkusundan öte ilerliyemiyorlar.. demek madde ile mana açıklanamaz. Ancak işaret yapar Allah’a ve hatta delalet edebilir vahdete.. fakat bu göstergeyi okuyacak gönülleri ve bu görüngüyü yazacak dilleri bulunmuyor.
http://www.stargazete.com.tr/yazar/fehmi-koru/politika/her-seyin-basi-fikir/yazi-585232
Şimdi burada yazarın bu tümceyi mutlak manada söylemediğini, kendisi mütedeyyin bir aydın tanınıp ünlendiğinden, biliyoruz. Ancak buradaki izafi görüşüne de katılmıyoruz. Her şeyin başı fikir değil fikrin başı olan USUL... Eğer yöntem kriteri yoksa söylenen fikirler paraya da dönüşse ya da başarı da kazansa bir YANLIŞ fikir ve uygulama olmaktan öteye gitmez, diye düşünüyorum. Bu düşüncemin ve düşüncemdeki görüşün isabetini de elbette yargılama ile bulacaksınız ve bunu yaparkenden düşünme yoluna ve yargılama yöntemine baş vuracaksınız. Burada yazar benim gibi ülkemin gücüne hasret.. dinimin üstünlüğünü bekliyor ve bunun için gücü ve üstünlüğü arıyor ve onun araçlarını da büyütüyor ve yükseltiyor, o kadar.
http://www.stargazete.com.tr/yazar/ibrahim-kiras/politika/yahudi-zekasi/yazi-585337
Burada bir başka yazar da, yine aynı saik ve maksatlarla, fikir ve usulden başka haklı olmak ve kuvvetli olmak bağlamında dinler karşılaştırması yapılacak haklı olanın mutlaka kuvvetli olması ya da tersine kuvvetli olanın mutlaka haklı olması gerektiğine dair yanlışı çözümlemeye çalışmış.
İnsan hazır kuvvete mübteladır.. hazır paraya ve hazır bilgiyede.. hazır olan çıkar ya da hazır zarar yani ŞİMDİ ve BURADA ne varsa ondan fena halde çekinir. Şimdi burada olmayan çıkara, yarara, korkuya ve açlığa, ne kadar değerli olursa olsun, fazla önem vermez. Bunun adı anın yaşanmasıdır.
Sanırım put’larda bundan çıkıyor...
Burada insanı bazen soldan ve mutluluktan bazende sağdan ve kutluluktan yakalayan bu alıp vermeler üzerine bir konuşma yapacağım.. amma benim sesimi duymuyorsunuz ki söylediğimi dinleyeseniz. Siz sadece yazdığımı okuyorsunuz.. o zaman ben ne yapıyorum ? Soruyu bugün yazdığım bir yazıda da sordum.. olgusunu ve adını bulamadığım (x) yapıyorum dedim.
Dinlemek KONUŞMAK Söylemek
Yazmak X Okumak
Bu (x) “DÜŞÜNMEK” olabilir mi ?
Düşünmek sormak ve yanıtlamaktır, diye bilirim.
Sual, bilinenlerden çıkarılan bilinmeyendir.
Cevab ise bilinmeyenlerde bulunan bilinendir.
Her iki fikir de TEFEKKÜR ile elde edilir.
Yani tefekkürün iki ucu hazır değildir.
Oysa konuşmak ve (x) de her iki uçta açıktır.. söyleyen ve dinleyen konuşmada ne alıp verdiğini biliyor… (x) işinde yazan ve okuyan neyin girip çıktığını biliyor.. fakat düşünmede sual ve cevab bir bilinmezlerin gizemi içinde sarılıdır.
Diye düşünüyorum…
Dinlemek KONUŞMAK Söylemek
Yanıt DÜŞÜNMEK Soru
Yazmak X Okumak
Düşünmekle kalmıyor “düş-ün-ce”mi size GÖSTERİYORUM.. yani biz burada bir tür bilmece ve bulmaca yapıyoruz kendimize ve size belletmek için.. düşün-me ile düşün-ce üretmek aslında DÜŞÜN-ME-CE yapmak demektir.
Şimdi tatilde iken hazırlıdığım PUT dizini içindeki dosyaları buraya yükleme bahanesiyle bu konuyu açtım. Sonra konu gelişti onu KAVIL dizininin içine yerleştirdim, bu gün.
Tağut.. tabiat.. put.. sanem.. nefis.. ene.. gibi gizemli bir iş, işlem, işletim, eylem ve etkinlik var ki müslümanı raybe (kuşkuya) düşürmek ya da zayg ile ayağını kaydırmak ve zıydırmak işinden başka işlemle, düşünceyle, inanışla insanı müslüman olmaktan çıkarıyor ŞİRK’e müşrikliğe düşürüyor. Hatta bir şirk-I hafidenden söz ediliyor. Nedir bu Allah’a ortak koşma.. bu işi yaparken edindiğimiz put’lar ?
Yukarıdaki denklemi bir başka şekilde çizersek belki (x) daha kolay bulanabilir.
Dinlemek KONUŞMAK Söylemek
Yazmak (X) Okumak
Yanıt DÜŞÜNMEK Soru
Bunu da arapça (Kur’anca) terimlerle deneyelim:
Müstemi ZİKİR Muhavir
Kitabet (X) Kiraat
Cevab FİKİR Sual
Şimdi “söylemek” için muhabere, muhavere, mukaleme, mukavele gibi çeşitli terimler kullanılabilir.. Amme en genel olarak (x) in iki tarafındaki ucu;
MUHATAB …… (x) ……MÜTEKELLİM
olarak kurduktan sonra oraya yani sağ üst köşeye en yakışan terimin MUHAVERE olduğunu düşünüyorum. Bu durumda zikir MAKAMI, fikir dahi MAKSADI ifade ederek tablonun (+) sı tamamlanmış olur. O zaman tüm yerleştirdiklerimizi toplayalım:
Müstemi (dinleyen) ZİKİR (Söyleyen) Muhavir
MAKAM
(MUHATAB) Kitabet (X) Kiraat (MÜTEKELLİM)
MAKSAD
Cevab (Yanıt) FİKİR (Soru) Sual
Bu durumda (x) acaba MUKAVELE etmek yani kavl-i kal etmek midir ?
Belki bizim “ kalü belâ” dan beri Müslüman olmamızı sağlayan bu sözleşme’dir ve bu protokol bize kitab şeklinde indirilmiştir.
Belki buradan şirke giden yolu bulabiliriz….
Sağlıcakla kalın.
OSMANZİYA
DUYURU
Sentaks / sözdizimsel / BEYANÎ eksikliklerim VE
semantik / anlambilimsel / MAANÎ yetersizliklerim
için düz yazıdan özür dilerim.
UYARI
Düz yazı bahane.. şemalar şahane.. yazının dizinindeki tabloları izlediğinizde imgelemiş ve irdelemişte olacaksınız isterseniz.. böylece emellerine nail olacak ilmi AÇIKCA görmüş ve hatırınıza sail olacak iradeyi SEÇİKCE örmüş bulunacaksınız.
http://sites.google.com/site/yontembilim/
http://sites.google.com/site/insanilim
http://groups.yahoo.com/group/BAKARA/
http://groups.yahoo.com/group/oku-ikra/
http://groups.yahoo.com/group/yontem-bilim/
http://groups.yahoo.com/group/insanbilim/
www.yontembilim.com
www.insan-bilim.com
|