Zenginin malı zügürtün çenesini yorar derler.. ama herkes, ben dahil, en zengin olmak ister.. ancak derece derece.. kimi ZENGİN'e hased ederek, kimi gıbta ederek, kimi gıybet ederek, kimi iftira ederek.. böylece önündeki rengin (türlü ve hayırlı)  ve bengin (sonsuz ve baki)  bir GELECEĞİ kaçırır...

 

Bu dosyayı buraya yüklememin  bir kaç nedeni var:

 

Zenginliğin ölçüsünü görmek,

dünyamın durumuna anlamak ve ülkemizin değerini bulmak.. hani meşhur "kaç paralık adamsın" diye bir söz var ya.. bunu kaç paralık ülkesin diye de çevirebiliriz, ve boyumuzun ölçüsünü alırız.

Bir de bir zaman başta olanların daha sonra aşağı düştüklerini görerek

fani ve fena dünyaya gereken kadar önem ve değer vermek yani

dünyevi gecici olarak önemini  unutmamak  ve uhrevi ve kalıcı değerini bilmektir.

Yani iki taraflı ölmeyecek gibi  dünyaya ölecek gibi ahirete birlikte çalışmaktır.

 

Dünyayı devletlerin değilde iki yüz uluslararası şirketteki üç yüz adamın yönettiğini bilmenizi, şayet bu güne kadar öğrenmemişseniz, istedim, eğer ukalalık saymazsanız.

 

işte bu dümen:

 

 

Bu da dümenin suyu:

 

 

Görüyorsunuz bu su, böyle ata atsan at yemez, ite atsan it yemez ama ot ve et dahil tüm nesnelerin SATIN alındığı bir garib nesne..

sade nesneleri değil kimselerde satın alınır bununla..

sadece kaç paralık adam olduğunu bileceksin fiyatını sana söylemezse..

 

Bunlar kölelerdir.. bunları satın alanlarda krallar. Hatta bazı krallar bazı kralların köleleridir.

 

Elbet bu insanlara tahkir ve onların paradan başka hiç bir değeri olmadığı konusunda bir tezyif değil.. insanların büyük bir çoğunluğu da zaten  DOĞRUDAN  parayla satın alınmaz.. ve alamazsınız. Fakat  herkes gibi onlarda yiyecek, giyecek ve kullanılacak nesneler muhtaç olduklarından DOLAYLI olarak satın alabiliyorsunuz. Bir de yıkılası hanede evlad ve iyalleri var.

 

Demek o ki.. tapılan para ve kadın arasında yani nesne ve kimse arasında ilginç bağlamları, ilgiler ve ilişkiler görmek, bilmek ve tanımak  gerekir.

 

Çünkü beslenmemiz gibi bir de seslenmemiz var. Yukarıdaki verileri ve bilgileri  bir ar olarak değerlendirin ve  bu arların (harflerin), adlarını, bu adların anlamlarını ve bu anlamların anlatımları konusunda söz  söylemekte bir başka ZENGİN'liktir.

 

Sadece mal değil ilim veren fikir ve hükm veren karar dahi bir SERVET'dir.

 

Ve her servetin ve ni'metin de bir  hesabı bir de zekatı vardır.

 

İşte bu hesab ve zekat  noktasında MAHKEME-İ KÜBRADA muhakeme edilmeden insanın kendi iç muhasebe ve öz mürakebesini  yapmak  lazım.

 

Tüm maddi ve manevi nakitlerin atası olan  VAKTİMİZİ, onun da babası olan SIHHATİMİZİ  olabildiğince meşru ve makbul şekilde bereketli ve feyizli kılmak için kötü alışkanlıklara meftun ve mübtela olan  KENDİMİZLE mücahede ve aleyimize çalışan ZAMAN  ile mücadele edeceğiz.. başka kişileri, olayları,  koşulları ve kuralları da gereği kadar nazara alacağız.

 

Bunun en iyi yolunu  da NAMAZ ile bize gösteriliyor.

 

Sağlıcakla kalın.

 

OSMANZİYA

 

 

NOT: Arkadaşlarıma, malı dilediğime veririm ilmi ise isteyene veririm, diyen hakikata uyarak maldan daha yararlı olan ilim malına rağbet etmelerini öneririm. Çünkü onunla malımızı, evladımızı, makamımızı ve emellerimizi daha iyi korur ve kollarız.