YöntemBilim Forumu: kultur

   Mesleki site yazdığım güncel yazı:

Kültür ve San'at içinden Siyaset ve Tarih başlığı çıkarılmış.. eh iyi de yapılmış, teşekkür ederim.
Bundan sonra siyasi kurtlarını dökmek isteyen için yerim yok arkadaş diye mazeret ileri süremeyecek
buna rağmen siyasi konuların çekiminden kurtulamayanlara hop hoop arkadaş yeri burası değil diyebileceğiz.
Ancak kültürü siyasetten, tarihi sanattan tereyağdan kıl çeker gibi çekemeyiz.
Belki 1 tera-bayt alanda 500 gb kültüre, 100 gb siyasete 100 gb tarihe ve 300 gb san'at ve diğerlerine 
ayırabiliriz bir kilo-beyt içinde ayıramayız. Çünkü bu beyt ya da mesnevi öyle bir evdir ki 
çift kapısından birini kültüre birisine siyasete çeviriverir. Eh buna da katlanacağız artık.

Buna rağmen çok şükür ki siyasetin kulvarı ile kültürün bulvarı duble yol çizmez.. olsa olsa bazı yerlerde keşisir.
Bu yüzden birinden hemen diğer yola atlayamayız da ancak keşistikleri yerde dikkatle bir geçiş yapabiliriz. 
Toplumsal katmanlar; kültürel, sosyal, ekonomik, politik (siyasi) ve askeri bir pramit manzarası verirler.
Tabanda olan kültür ile tepede olan politika arasında etkileşim ters yönlüdür.
Tepeden tabana, siyasetten kültüre ileri etki pek çabuk giderde
tabandan tepeye kültürden siyasete geri tepki pek yavaş ilerler.
Bizim bu günü anlama sıkıntımız.. bu ters yönle ilişkiden kaynaklanmaktıdır.

Binler yıl süren tarihi çağlar, yüzyıllarca ilerleyen medeniyetlerin ömrü ve bir kaç yüz yıl süren devletlerin 
yaşamına göre insan ömrü çok sınırlı bir süre içinde cereyan eder.
Medeniyetle devletle karıştırıp ebed-müddet devlet diyen ya ebedi bilmez ya müddeti bilmez 
ama bir emelini ve talebin ifade eder bunda mahzur yok ama ayağımızı gerçeğe bakarsak 
müdavele-i emval ve efkar alanı olan devlet bir canlı gibi doğar, yaşar ve ölür.
Nitekim insanda kendini hiç olmeyecek sanır ve kendini kandırdığını anlar.

Dün tepeden kültüre müdahale edenlerin bu gün başkalarının kültüre tepeden müdahale etmesini hoş karşılamayacağı ortada..
Dün ömrünün sonuna gelen hasta adam Osmanlı devletine narkoz veren güçler bu gün bir başka narkozu verebilir..
Dünyasını güçlendirmeyen herkes başkasının eğemenliğine katlanmak zorunda.. gücün yolu da birlikten geçer. 
Dağınık olan islam dünyasına daha kolay müdahele edebilmek için daha büyük bir projeye de soyunabilirler.
Kültürler birbirlerini yutarlar.. dillerin ve dünyaların birbiriyle etkileşmemesi olası değil.
Ancak ekonomik ve politik çıkarları dolayısıyla bir siyasi projeye angaje olmayanların görmesi gereken
"kendi" kültürün kült mü yoksa küt mü bırakıldığının bir değerlendirmesini yapmaktır. 
P.ek K.armaşık K.arakter olan PKK' çözümleyebilmektir.
Ben bunu yapabilmiş değilim.. 

Marksist Apokürt'ün nasıl birleştirici ve islamcı "kesildiği"nin şaşırtıcılığını atlatmış değilim..
İnanılası gelmiyor.. Bin Ladin'in yıllar yılı kaçabilmesini anlayamadığım gibi.. Bu durum karşısında
KOMPLO teorisini sığınmakta çok kolay geliyor ve insan rahatlıyor.. ama gerçeği aramakta rahat bırakmıyor.
O zaman siyaseti one minute'ler mi belirliyor ? Yoksa bu da mı sahte idi ? havsalam almıyor.
İnsan zihninde birbirinden o kadar yakın zıtların gerçekte birbirinden ne kadar uzak olduğunu görünce
ya da tersine gerçekte birbirine yakın gerçeklerin zihin nasıl ayrışabildiğini anlayınca.. o zaman siyasete
duygusal, bu duyguyu dinsel, bu dini de özsel görmenin anlamı kalmıyor. 
Ancak bunu ben mi anlıyor yoksa herkes mi anlıyor.. bilemiyorum.

Anlarsam uzağım yakınımdır sözü aklıma geliyor Erzurumlu İbrahim Hakkı'nın
Öyleyse şunu anlıyorum: Dünya tuzak dünyasıdır, proje dünyasıdır, siyaset dünyasıdır.
Allah'ında bir tuzağı var, Amerikanın da bir projesi var, Erdoğan ve Apo'nun da bir siyaseti var.
Acaba her birimizin bir "siyaset"i var mı ?
Bu siyaset angaje mi ?
Değilse iki temel proje olan 
krallara bağlı kölelik system ve kölelere bağımlı krallık siyaset ne kadar sürer ?
Bir ömür.. ilkbahar yaz sonbahar kış.. ya da sabah-akşam ile gece ve gündüz.
Öyle ise bu çok kısa ömürde..
Önerim, tepeden tabana giden ileri etki kültür ile tepeden taban giden siyasetten birini asli diğerini tali seçelim.
Birinde komplo teorileri bizi rahatlatacaktır.. diğerinde nefsimizin komplosunun farkında olacaksınız.
Yani yeriniz burası değil daha çok KÜLTÜR olsun.. belki kültürümüzü küt.. hatta kült olmaktan kurtarabiliriz.

Sağlıcakla kalın

Mustafa BUĞUÇAM
SELÇUK Yazeri

Yazar	Mesaj
mustafa Üye Kayıt Tarihi: 27-Nisan-2010 Gönderilenler: 81 Hak Puan : 0 Kidem : 5 OrtalamaHak : % 0 Irtibar :0	Konu: kultur Gönderim Zamanı: 11-Nisan-2013 Saat 12:54
	Mesleki site yazdığım güncel yazı: Kültür ve San'at içinden Siyaset ve Tarih başlığı çıkarılmış.. eh iyi de yapılmış, teşekkür ederim. Bundan sonra siyasi kurtlarını dökmek isteyen için yerim yok arkadaş diye mazeret ileri süremeyecek buna rağmen siyasi konuların çekiminden kurtulamayanlara hop hoop arkadaş yeri burası değil diyebileceğiz. Ancak kültürü siyasetten, tarihi sanattan tereyağdan kıl çeker gibi çekemeyiz. Belki 1 tera-bayt alanda 500 gb kültüre, 100 gb siyasete 100 gb tarihe ve 300 gb san'at ve diğerlerine ayırabiliriz bir kilo-beyt içinde ayıramayız. Çünkü bu beyt ya da mesnevi öyle bir evdir ki çift kapısından birini kültüre birisine siyasete çeviriverir. Eh buna da katlanacağız artık. Buna rağmen çok şükür ki siyasetin kulvarı ile kültürün bulvarı duble yol çizmez.. olsa olsa bazı yerlerde keşisir. Bu yüzden birinden hemen diğer yola atlayamayız da ancak keşistikleri yerde dikkatle bir geçiş yapabiliriz. Toplumsal katmanlar; kültürel, sosyal, ekonomik, politik (siyasi) ve askeri bir pramit manzarası verirler. Tabanda olan kültür ile tepede olan politika arasında etkileşim ters yönlüdür. Tepeden tabana, siyasetten kültüre ileri etki pek çabuk giderde tabandan tepeye kültürden siyasete geri tepki pek yavaş ilerler. Bizim bu günü anlama sıkıntımız.. bu ters yönle ilişkiden kaynaklanmaktıdır. Binler yıl süren tarihi çağlar, yüzyıllarca ilerleyen medeniyetlerin ömrü ve bir kaç yüz yıl süren devletlerin yaşamına göre insan ömrü çok sınırlı bir süre içinde cereyan eder. Medeniyetle devletle karıştırıp ebed-müddet devlet diyen ya ebedi bilmez ya müddeti bilmez ama bir emelini ve talebin ifade eder bunda mahzur yok ama ayağımızı gerçeğe bakarsak müdavele-i emval ve efkar alanı olan devlet bir canlı gibi doğar, yaşar ve ölür. Nitekim insanda kendini hiç olmeyecek sanır ve kendini kandırdığını anlar. Dün tepeden kültüre müdahale edenlerin bu gün başkalarının kültüre tepeden müdahale etmesini hoş karşılamayacağı ortada.. Dün ömrünün sonuna gelen hasta adam Osmanlı devletine narkoz veren güçler bu gün bir başka narkozu verebilir.. Dünyasını güçlendirmeyen herkes başkasının eğemenliğine katlanmak zorunda.. gücün yolu da birlikten geçer. Dağınık olan islam dünyasına daha kolay müdahele edebilmek için daha büyük bir projeye de soyunabilirler. Kültürler birbirlerini yutarlar.. dillerin ve dünyaların birbiriyle etkileşmemesi olası değil. Ancak ekonomik ve politik çıkarları dolayısıyla bir siyasi projeye angaje olmayanların görmesi gereken "kendi" kültürün kült mü yoksa küt mü bırakıldığının bir değerlendirmesini yapmaktır. P.ek K.armaşık K.arakter olan PKK' çözümleyebilmektir. Ben bunu yapabilmiş değilim.. Marksist Apokürt'ün nasıl birleştirici ve islamcı "kesildiği"nin şaşırtıcılığını atlatmış değilim.. İnanılası gelmiyor.. Bin Ladin'in yıllar yılı kaçabilmesini anlayamadığım gibi.. Bu durum karşısında KOMPLO teorisini sığınmakta çok kolay geliyor ve insan rahatlıyor.. ama gerçeği aramakta rahat bırakmıyor. O zaman siyaseti one minute'ler mi belirliyor ? Yoksa bu da mı sahte idi ? havsalam almıyor. İnsan zihninde birbirinden o kadar yakın zıtların gerçekte birbirinden ne kadar uzak olduğunu görünce ya da tersine gerçekte birbirine yakın gerçeklerin zihin nasıl ayrışabildiğini anlayınca.. o zaman siyasete duygusal, bu duyguyu dinsel, bu dini de özsel görmenin anlamı kalmıyor. Ancak bunu ben mi anlıyor yoksa herkes mi anlıyor.. bilemiyorum. Anlarsam uzağım yakınımdır sözü aklıma geliyor Erzurumlu İbrahim Hakkı'nın Öyleyse şunu anlıyorum: Dünya tuzak dünyasıdır, proje dünyasıdır, siyaset dünyasıdır. Allah'ında bir tuzağı var, Amerikanın da bir projesi var, Erdoğan ve Apo'nun da bir siyaseti var. Acaba her birimizin bir "siyaset"i var mı ? Bu siyaset angaje mi ? Değilse iki temel proje olan krallara bağlı kölelik system ve kölelere bağımlı krallık siyaset ne kadar sürer ? Bir ömür.. ilkbahar yaz sonbahar kış.. ya da sabah-akşam ile gece ve gündüz. Öyle ise bu çok kısa ömürde.. Önerim, tepeden tabana giden ileri etki kültür ile tepeden taban giden siyasetten birini asli diğerini tali seçelim. Birinde komplo teorileri bizi rahatlatacaktır.. diğerinde nefsimizin komplosunun farkında olacaksınız. Yani yeriniz burası değil daha çok KÜLTÜR olsun.. belki kültürümüzü küt.. hatta kült olmaktan kurtarabiliriz. Sağlıcakla kalın Mustafa BUĞUÇAM SELÇUK Yazeri

Konu: kultur