Anasayfa | Işımalar | Osman Ziya | İfade -i Meram | Yöntem Bilim | İnsan Bilim | Din-Fen | BTÖ | Yazılar | E-Posta | |
Aktif Kullanıcılar Aktif Konular Üye Listesi Takvim Arama Yardım Skins Kayıt Ol Giriş |
İnsan Bilim | |
YöntemBilim Forumu | İnsan Bilim | İnsan Bilim |
Konu: arayış | |
Yazar | Mesaj |
osmanziya
Kıdemli Üye Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010 Gönderilenler: 2690 Hak Puan : 5 Kidem : 6 OrtalamaHak : % 50 Irtibar :2 |
Konu: arayış Gönderim Zamanı: 03-Haziran-2013 Saat 00:02 |
Kara bir dünyada ak bir din aramak.. herkesin kendini ve dinini akladığı bir dil
içinde olası değil.. dil
öylesine kirli.. öylesine bulanık.. öylesine muğlak bir halde ki zaman zaman onu temizlemek ve fırçalamak
için uğraşmışlar.. ilk
çaba Aristo'un ORGANON'u.. sonra
Dekart'ın METHOD'u gelir fakat asıl köklü yeni bir çaba Kant'ın teorik
ve pratik aklın TENKİDİ. Pratik
kullanımdan bir TEORİ çıkarmak.. ya da teorik kullanımın PRATİĞİNİ bulmak.. ve böylece hakikatı bulup ondan hakkı çıkarmak.. DİL ile kolay değil. Belki çoğu kişi bu işi
GÖNÜL ile yapıyordur.. ancak önemli olan bu zor ile EL ile
yapmak.. işte
bunun için tahtası eksik DELİ'ler arıyoruz.. eline, beline ve diline sahip VELİ'ler zaten
malı götürüyor.. biz elini, dilini ve gönlünü bir çizgi
üstünde BİR'leştirecekleri bekliyoruz. Ne kadar yaşarsan yaşa.. kesret dünyasından vahdet dinine.. fena dininden beka ubkasına dönmedikçe önümüzde ilerleyen sürecin sonunu göremeyiz.. bulunduğu yerde anlamadan durmak ya da geriye gitmekten iyidir ileriye bir amaç için ilerlemek.. başka bir deyişle anladığımızı anlatmak.. Gitmek, yürümek, ilerlemek, yükselmek.. dilin metaforu ile oluşturduğumuz bir fırtına.. doğum kapısının var oluşu ile girdiğimiz bu dünyada düğüm kapısının yok ölüşü ile çıkacağız.. önce başlat sonra bitir yasası dışına çıkabilen ne bir nesne var ne de bir kimse.. iyilik ve kötülük için yapılan yarışların hiçbir ANLAMI yoktur bu yasa nedeniyle.. ne kazanan kazandığı ile kalır ne de kayb eden kaybettiği ile.. böyle her türlü sapmadan daha beter hale gelir bu saçmalık.. sonunda baş başa kalırız ANLADIĞIMIZI gerçekleştirmekle.. böyle yaşamın amaç olmadığı ortaya çıkar anlamsız bir şekilde.. ama biz yinede ararız, anlamı ve amacı, ar-açı ve ad-açı ne hikmetse.. duyarlığın tattığı ve uyarlığın tuttuğu ile baş başka kalmamak için aramayı açı açı köşe bucak sürdüreceğiz.. bir veli demiş.. aramakla bulunmaz.. ancak bulanlar ancak arayanlardır. Ancak “bulmak”la ARAYIŞ bitiriyorsa ve yolculuk sona eriyorsa yani yönelişin ve yaklaşımın önü kapanıyorsa ARA-lık bitmiş demektir. AR’ı aramak.. RA’yı bulmak ve ARANAN olmak.. Hannan ve Mennan’ı bulamamak ve Sultan ve Deyyan’ı ulaşamamak.. İZZET’li kudret ve HİKMET’li rahmet’e erişememek.. bize verilen hayal ve vehimden inşa ettiğimiz ilim ve irade’ye yakışmaz.. Kuşkusuz “Biz”ler, yani başlamaya ve bitmeye mahkum kimseler ve nesneler dünyasının var oluş ve yok ölüş dünyasının AYNA’ları.. GÜZEL’in aşıklarıyız… inanmazsan güzellik uğruna kendini feda eden özelliklere bak.. özleri görmüyorsan gözleri gör.. gözler ışıksız yaşayamaz.. özler karanlıkta kalamaz.. içimizdeki bilgi söner ve sevgi diner ve RUH aşağı iner… Öyle ise derim ki: HUR olarak yükselmek için “nar ve sır ile nur ve syr” denklemeni çözmeliyiz.. ve ile ve.. din’in de kullandığı dile, zaten san’at ve hikmet ile funun ve hukuk da dili kullanır ve beşeriyetin medeniyete tarihsel yolculuğunu sürdürür tabiatta, ANLAMAK ve ona katkıda bulunmak için geçmişte yapılmış olan çabalara katılmalıyız. İşte bu yüzden mana’yı aramak değerlidir. En azından içerik için olmasa bile biçimsel olarak.. DİL’İ ar’ı açarken ve ad’ı da kapamaz hale getirmeliyiz ki SÖZ kapanmasın.. AMAÇ kaybolmasın.. ANLAM yitirilmesin.. zaten ne neredene, ne neredeye ve ne de nereye’ye güçümüz yetmez ve bu çizginin yazgısı bizi sürükler.. fakat bu gereksinim ve akım içindeki arayışla ve anışla.. “neden” ilerletir ve “niçin” yükseltebilriz”. Böylece belki insanın okuyuşunu.. Kainatın okuyuşunu.. Kur’anın okuyuşu BİR’leştirebilriiz. Yeter ki Ben’imizi başkasına satmayalım.. çünkü sen seçmediğin zaman başkasını seni seçer ve geçer… geçip gitmeden gelecek, kalacak bir “kalb” bulmalıyız.. belki bizim için bu KAB, arayanlara ayna olacak “L” yapıtıdır. OSMANZİYA http://www.yontembilim.com/forum/forum_posts.asp?TID=22&FID=2&PR=3 Düzenleyen osmanziya - 03-Haziran-2013 Saat 00:19 |
|
Forum Atla |
Kapalı Foruma Yeni Konu Gönderme Kapalı Forumdaki Konulara Cevap Yazma Kapalı Forumda Cevapları Silme Kapalı Forumdaki Cevapları Düzenleme Kapalı Forumda Anket Açma Kapalı Forumda Anketlerde Oy Kullanma |