Anasayfa | Işımalar | Osman Ziya | İfade -i Meram | Yöntem Bilim | İnsan Bilim | Din-Fen | BTÖ | Yazılar | E-Posta | |
Aktif Kullanıcılar Aktif Konular Üye Listesi Takvim Arama Yardım Skins Kayıt Ol Giriş |
Yöntembilim | |
YöntemBilim Forumu | Yöntem Bilim | Yöntembilim |
Konu: FUSUS | |
Yazar | Mesaj |
osmanziya
Kıdemli Üye Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010 Gönderilenler: 3470 Hak Puan : 5 Kidem : 6 OrtalamaHak : % 50 Irtibar :2 |
Konu: FUSUS Gönderim Zamanı: 24-Kasım-2013 Saat 16:52 |
FUSUS
FUSUS dizini içindeki dosyalar Fusus dizini içindeki dosyalar.. “fusus” anlamlandırmak çalışmasını içeren anlam çerçeveleridir. Fusus kültürümüzde çok kullanılan bir sözcük değil.. İslam Dahilerinden ibni Arabinin “Fusus-u Hikem” diye ünlü bir kitabı.. çok İslam Klasikleri gibi bu kitabı dahi okumadım. Bilgiye açlığım zamanında okuduğun bir sürü kitaptan biri de bu olabilirdi belki.. belkide “fusus”u tam anlamak için de bu kitabı okumak lazım.. Arabinin Manevi evladından Sadreddini Konevi’nin Esma Hüsna’ya ilişkin kitabı okuduğum klasiklerden biridiydi.. Burada isimlerin çokluğu ile Allah’ın birliği konusu tartışılıyordu.. belki hudus Hüsna ise Fusus’da esma’dır. Bu durumda mana karanlığına ya da maneviyat körlüğüne aydınlık getiren YÖNTEMBİLİMSEL ANALİZİ devreye sokabilirim. Bu durumda bana açılan anlam çerçevelerini burada sunuyorum.. merak eden versiyon sırasıyla bunlara bakabilir. Ancak benim burada dillendirmek istediğim konu.. bana manevi zarar verecek bir tabloyu ve bunu ilişkin konuşmaları kaldırarak onun yerine ikame etmek istediğim mevzu.. ŞİRK. “Şirk”.. iştirak etmek ve ortaklık kurmaktır.. partner bulmaktır.. arkadaş ve eş olmaktır. Bu durum yaratılanlar için olağandır.. hatta zorunludur.. hatta gereklidir.. bunu bilmeyen bazı safdiller.. Ya rabbi beni hiç kimseye muhtaç etme diye dua ederler.. hava.. su.. ısı..ışı..gibi nesneleri geçelim oysa o doğmadan önce ana babasına muhtaç olduğu gibi yaşlanınca da çocuklarına muhtaç olur. Zaten o sıradan bakkala ve kasaba.. şimdi yerini süper marketler aldı ya.. muhtaçtır. Hastalansa doktora, başı derde gitse avukata, ev yaptırsa mühendise muhtaçtır. Peki nedir bu istiğna ki sadece Yaratan’ı görüyor da yaratılan nesneleri ve kimseleri görmüyor ? İhtiyacını karşılayanlara teşekkür mü etmiyor ? Yoksa karşılık olarak verdiği maddi bir bedeli yeterli mi görüyor veya gönül dolusu bir teşekkürü yetersiz mi görüyor. Hem Yaratan’ın kendisinin kuru teşekkürüne muhtaç olmadığını bilmiyor mu ? Evet, biz Yaratan’a şirk koşmayız ve şeriklerimize gönül dolusu teşekkür ederiz, Allah’a sonsuz şükr ettiğimiz gibi. Şe Re Ke ya da Şe Ke Re.. birbirine karşıt yazılış var.. zmn ile nmz gibi.. şükr demek şeker gibi gidiyor.. şirk demek tırnak gibi çiziyor ses tellerini.. Fakat benim mes’elem bu da değil.. tanınmış bir dilemma var.. Ateistler sorarlar: “Tanrı kaldıramayacağı bir taşı yaratabilir mi ?” Bu tümce şöyle de denilebilir.. “Yaratabilen yaratamaz mı ?” Yaratabilir, dedikten sonra yaratamaz mı diye sormak saçmalık.. fakat bunu somut bir tümce ile sorunca zihin bu kavramsal çelişkiyi fark edemiyor ve oyuna geliyor.. Tanrı demek sonsuz gücü, bitmez ilmi ve tükenmez iradesi olan demektir. Bu sıfatları sonlandırmak, bitirmek ve tüketmek; “Taş, taş değildir” demek gibi anlamsız bir çelişkidir. Oyuncu bir zihnin tutarsız bir anlatımıdır. Safi olan zihinleri bulandırmaktan bir işe yaramaz. Böyle yalın bir yalandan daha karmaşık yalanlarla inançlar üzerinde spekülasyon yapılabilir ki aslında bu gibi fitneler insanın zihnin çalışmasına neden olur, daha sağlam ve sağlıklı bilgiler ve inançlar edinmesine vesile olurlar. Ancak yukarıdaki soruya bir başka olumlu yanıtı aklıma getirdi… Tanrının kaldıramayacağı değil kaldırmayacağı taş ŞİRK’tir. Tanrı her günahı avf eder fakat şirk bundan müstesnadır. Tanrı isterse şirki tamamen kaldırır ve temizler fakat Rahmeti Gadabını geçtiğinden kaldırmayacağı bu taşa imtihan ve müsabaka gereği izin vermiştir. Kimselere ayniyeti ve hürriyeti emanet olarak geçici bir süreliğine vermiştir. Tanrı kendine ortak koşulmasını kaldırmaz, fakat kullarından ortak kabul etmelerini, buna katlanmalarını ve böylece BİZ diyebilmelerini istemiştir. Kişinin eşi kendisinin ortağıdır, kişinin evladı kendisinin ortağıdır, hocanın talebesi kendisinin ortağıdır, amirin memur kendisinin ortağıdır. Fakat, tüm yaratılanlar Yaratan’ın ortağı değildir. Sultanlar acizlerinden dolayı memurlar ve işçiler edinir, fakat kimseler ve nesneler Yaratan’ın Saltanat’ının ortağı olamazlar. Sadece kullar, kullara aracı ve elçi; nesneler, kimselere perde ve kimseler nesnelere örtü, varlıklar olaylara vesile ve olaylar varlıklara vasıtadır. Hasılı kullar, birbirine ve Tanrı’ya muhtaçtır, fakat Tanrı hiç birine muhtaç olmayan bir Samed’dir. Nesneler ve kimseler ile varlıklar ve olaylardan öte.. isimler vardır ve “Samed” Allah’ın bin bir isminden biridir. İnsanların, insanlarla yaptıkları müşterek işlerde birbirlerine teşekkür etmeleri.. bir vesiledir hakiki şükrün kapısını açmaları için.. Annene.. babana.. evladına.. kardeşine medyun ve minnettar olabilir ve bu yüzden teşekkür edebilirsin.. fakat asıl şükrü ve teşekkür onları Yaratan’a etmelisin… önce küçük küçük teşekkürleri yaparsın sonra büyük şükrün kapısını açarsın. Fakat insan bunu hakkıyla yapamıyor, kulların hatırı için Yaratan’a olan hürmeti ikinci plana bırakıyor. İşte bu nokta belki böyle bir şükürle şirke giriyor.. İşte bu hassas şükür ve şerik dengesini.. yani şükr ve şirk muvazenesini iyi kurması gerekiyor ki bu bir sınavdır.. bazen yarıştır.. bazen yarış içinde sınavdır.. bazen sınav içinde yarıştır.. demek kulluk statik bir kinetik değil dinamik bir harekettir. Belki fusus, bu fasılların açılmasıdır.. Bu Avrupa birliği fasıllarından daha zor fasıl olmalı… Bu fasılların hepsinin de bir adı, bir topiği ve bir ismi değil mi? --------------------------------------HUDUS------------------------------ ---------------------------------------hüsna------------------------------- HUSUS ---------------------------- ESAS ------------------------- UMUM ---------------------------------------esma---------------------------- --------------------------------------FUSUS ---------------------------- Sağlıcakla kalın. OSMANZİYA Sentaks / sözdizimsel / BEYANÎ eksikliklerim VE semantik / anlambilimsel / MAANÎ yetersizliklerim için düz yazıdan özür dilerim Düzenleyen osmanziya01 - 28-Kasım-2013 Saat 21:59 |
|
Forum Atla |
Kapalı Foruma Yeni Konu Gönderme Kapalı Forumdaki Konulara Cevap Yazma Kapalı Forumda Cevapları Silme Kapalı Forumdaki Cevapları Düzenleme Kapalı Forumda Anket Açma Kapalı Forumda Anketlerde Oy Kullanma |