Anasayfa | Işımalar | Osman Ziya | İfade -i Meram | Yöntem Bilim | İnsan Bilim | Din-Fen | BTÖ | Yazılar | E-Posta |

  Aktif KullanıcılarAktif Kullanıcılar  Aktif KonularAktif Konular  Forum Üyelerini GösterÜye Listesi  TakvimTakvim  Forumu AraArama  YardımYardım  SkinsSkins
  Kayıt OlKayıt Ol  GirişGiriş
Yöntembilim
 YöntemBilim Forumu | Yöntem Bilim | Yöntembilim
Mesaj icon Konu: bir tohum.. bin tohum olur Yanıt Yaz Yeni Konu Gönder
Yazar Mesaj
osmanziya
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye


Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010
Gönderilenler: 2653

Hak Puan : 5
Kidem : 6
OrtalamaHak : % 50
Irtibar :2

Alıntı osmanziya Cevaplabullet Konu: bir tohum.. bin tohum olur
    Gönderim Zamanı: 22-Nisan-2016 Saat 04:22

BİR TOHUM.. BİN TOHUM OLUR.

Her tarafa yayılıp dünyayı istila etmek ister..
Biz buna Afak diyebiliriz..
Bir de bunun tersini düşünün..
bin tohum bir tohum olup dünyayı kuşatıp ihata etmek ister..
Buna de Enfüs adı verebiliriz..

Afak.. istila.. yayılma; çember.. ile gösterilen

KESRET

Enfüs.. ihata.. kuşatma; merkez.. ile gösterilen

VAHDET

Peki merkez / özek / sentral nedir ?

Bir nokta mı.. iki nokta mı.. üç nokta mı.. dört nokta mı.. beş nokta mı ?

ÖZEK.. merkez olarak çevrinin karşılığıdır ve bir noktadır.. oysa ODAK iki noktanın karşılığıdır.
Nokta-i mihrakiye denilir.. yani mercek ışınlarının toplanıp toplandığı yere hark edip yakmasından dolayı böyle denilir. Od ateş demektir ve bu nedenle mihrakı bu şekilde "odak" olarak karşılamışlar. Sanırım bu odak ve mihrak karşılığı "focus"dur.. odak güzel bir karşılık fakat bana kalsaydı buna "OZAK" derdim.. "özek" ile kafiyeli olması için.. Osman Ziya sözcüklerinin harflerini içerdiği için.. iki nokta çizgiyi tanımladığı için.. öz öz öz deyip "konuşanlar"a muhalefet etmek için.. konuşmanın son kertesinin "bir" değil "iki" olup diyalektiğin ve diyaloğun ve dilin bununla başladığını belirtmek için.. akan od'un.. ya da akan oz'un.. Öz'e eklenen bir nokta olduğunu göstermek için.. yani simgesel bir anlatım demek.. anlatım zaten simgesel olduğundan dolayı zaten bir anlamı olmayacağı için.. ÇAĞDAŞ DİNLERİN bir eleştirisi olmak için.. ki bu akım elli yıl sonra devrini tamamlayıp beli büküldüğünde biz de onun çöküşünü, önce bitir sonra başlat yasasına uyarak, başlatmış olacağız..

Birinci binde Batı hep doğuya yayılmıştı.. şimdi ikinci binde doğu batıya yayılıyor..yukarıda elli yıl dedim.. bu büyük fark nereden geliyor ?

Dalgalar giderek kısalır.. bin yıl 500 yıl olur o da 50 yıl olur.. dalganın hızı sabit olduğundan dalga boyu ile dalga gücü ters orantılıdır.. güçlenen dalgaların boyu kısalır.. uzayan dalgaların gücü azalır.. bir başka anlatım.. 50 yıl çekirdektir... başlama çekirdeği bitirme çekirdeğini başlatır ve bu iki nokta bir odak yani ozak olur..

Doğan'ın olum'u.. ölüm'ün düğüm'üne mahkumdur.
Doğum ve düğüm arasındaki düğün gününe davetlisiniz.
Bu yazımı da bir DAVETİYE sayınız.


Tahiyyat-ı mübarekeye karşı salavatı tayyibeyi hazırlayınız. Esmanız Hüsna.. isminiz A'zam olsun.
Ahsen-i takviminiz de Ahsen-i Amel. İnşaallah.
   

Her ne ise Türkiye'deki doğunun bir sesine soru sordum yanıtı gelmedi.. bende burada sorumu seslendirdim.. eğer yanıtı gelirse burada seslendiririm.. fakat sanmıyorum.. tekeri onu alıp götürecektir eke eke.. sonra zikir ve fikir kirleri arttığında zaafı başlayacak ve çökecektir.. ben de onu haber vermiştim.


Bilgi ve sevgiyle
Sağlıcakla kalın.

OSMANZİYA


-----------------------------------------------------




Merhaba,



Sayfanızdaki yazıları yanıtlama imkanı olmadığı için.. bu yolu seçtim..

oldukça seviyeleri yazılar ve yazarlar var.. yazar olmak için aramıyorum..

çünkü azar azar yazarak sonunda insan yazar oluyor lakin azar azar azmaktan da kurtulamıyor J

Görmek (rüyet) kadar göstermekte (riya) bir gereksinim olduğundan yine de yazarlara bulaşıyor insan ;)





Genelde insan yürümeye başladığında ayakta kalmak için hangi üç tekerlekli tutamaca

alıştı ise onu kullanıyor.

Genelde bu üç teker; ilim, irade ve kudrettir.

vehim ve hayal olan kökümüz sonunda bu tekere biniyor ve ilerliyor...



Tabii bu arada insan

doğu (yokluk) da batı (varlık) ya da orta doğu uygarlıklarının büyüsüne kapılarak

klasik ya da çağdaş bir “din”in etkisinde kalıyor.

Düşünce zaten başına geçirdiği siyah bir çorap dil ise onun üstünde beyaz bir sepet…



Geçen yüzyılın yeni dinleri.. yani nasyonalizm.. kapitaliz ve sosyalizm ideolojileri

klasik (ortadoğu) ya da çağdaş (hind) dinlerini içerik ederek biçimlenmişler ise de uygulamalarla görüldü ki

artık dil ve din ile emek ve hürriyet ve bunların yaşaması için gereken barış olmak üzere

beş ortak İNSANİ değer.. ulusal partilerin ve uluslararası ideolojiler paravanası ve paratoneri olmaktan kurtulacak.



Esirlik gibi ecirlik (işçilik) daha kaldırılacak…



Yavaş yavaş mı yoksa birden mi bilmiyorum.. bu dil'den ne anladığımıza bağlı...

Çünkü dünyayı belirleyen ve dini tanımlayan dildir.



Peki geriye ne kalıyor ?



Kişisel gelişim..



Beşeriyetin yapısından çıkan uygarlığın açtığı ilk kapı İNSANİYET...



Kişisel gelişim aynı zamanda bireysel dönüşüm ve toplumsal değişim olduğu ortada..



Demek illaki insaniyet yeni boyutlara gidilecek…



O zaman "Yeni Boyutlar"ınız nedir ?



Yoksa yeni Yüksektepe gibi bir felsefe mi sunacaksınız ?



Sanırım Marksizm ve Yüksektepe’den gereken dersler alınmıştır.



Biçim mi sunacaksınız yoksa içerik mi ?



İçerik sunacak iseniz yeni boyutlara nasıl geçeceksiniz ?



Yeni boyutları içerikle yakalayacaksanız yeniniz yinelemeden nasıl kurtulacak ?



Benim daha başka bir PROJE’m var..

BİÇİM projesi.. 120 yıllık

Bunu izleyecek 10 yıl içinde ekip ve gurup aşaması yani ikinci "P" PARTİ gelecek.

Bunu izleyecek 1 yıl içinde projeye finans desteği ve risk sermayesi sağlayacak üçüncü "P" PARA'ya..

Dördüncü "P" olan 1000 yllık PAZAR'da ardından gelecek..

Proje elbette çoğu vehim olan hayaldir.. yine de kurması güzel oluyor.



Peki bunu niye anlattım ? dedim ya; insanın görmek kadar kendini göstermesine gereksinimi var..

rüyete.. rüyaya.. re'ye.. rasata.. rasaba.. revhe.. ricaya.. türlü türü ARAYIŞ kapıları bulunuyor.



Arayan belasını da bulur.. mevlasını da bulur demiş atalarımız.

Ha RA.. ha AR.. yeter ki ARA..

yeter ki para (er) ya da kara (karı) olmasın..

bunlar gereksinim çünkü…



Bilgi ve sevgiyle.. sağlıcakla kalın.

(İşte seker ve mekere binmiş ÜÇ TEKER J





Osmanziya





KURESEL SORUN: "Askeri ve ekonomik savasin yerini alan

bilgi yarisindan, dunya barisini cikarmaktir." OSMANZIYA

www.yontembilim.com www.insan-bilim.com

www.mustafabugucam.com.tr www.osmanziya.com

BIREYSEL COZUM: Zaman her zaman aleyhimize isler.





Düzenleyen osmanziya - 22-Nisan-2016 Saat 04:34
IP
Yanıt Yaz Yeni Konu Gönder
Konuyu Yazdır Konuyu Yazdır

Forum Atla
Kapalı Foruma Yeni Konu Gönderme
Kapalı Forumdaki Konulara Cevap Yazma
Kapalı Forumda Cevapları Silme
Kapalı Forumdaki Cevapları Düzenleme
Kapalı Forumda Anket Açma
Kapalı Forumda Anketlerde Oy Kullanma

Bulletin Board Software by Web Wiz Forums version 8.03
Copyright ©2001-2006 Web Wiz Guide
Türkçe Çeviri : Nuri Cengiz
Tasarım & Düzenleme : BeyazSeytan
WebWizTurk