Anasayfa | Işımalar | Osman Ziya | İfade -i Meram | Yöntem Bilim | İnsan Bilim | Din-Fen | BTÖ | Yazılar | E-Posta |

  Aktif KullanıcılarAktif Kullanıcılar  Aktif KonularAktif Konular  Forum Üyelerini GösterÜye Listesi  TakvimTakvim  Forumu AraArama  YardımYardım  SkinsSkins
  Kayıt OlKayıt Ol  GirişGiriş
Dünya
 YöntemBilim Forumu | Genel | Dünya  
Mesaj icon Konu: yeni bir dunya Yanıt Yaz Yeni Konu Gönder
Yazar Mesaj
osmanziya
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye


Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010
Gönderilenler: 2665

Hak Puan : 5
Kidem : 6
OrtalamaHak : % 50
Irtibar :2

Alıntı osmanziya Cevaplabullet Konu: yeni bir dunya
    Gönderim Zamanı: Bugün Saat 00:25

Yeni bir dünya..
nasıl kurulur..

Dünya deyince toplumunuzu ya da ulusunuzu düşünüyorsanız fazla maceraperestsiniz.. bölgenizi ve yerelinizi ve küresel dünyayı düşünüyorsunuz fazla hayalperestsiniz..

Macera ve hayal arasında ne fark bulunuyor.. bir de bunların PEREST'liği ne anlamı gelir..

Biz bunu çok iyi biliyoruz..


PEREST.. perestiş etmek demektir batı PRESTİJ olarak geçer.. insanın ÜRÜNÜ kadar ONURU.. hasılatı kadar haysiyetini olduğunu bilenler.. tek başına ya da birlikte çalışarak ortaya KALİTE bir mal ve hizmet sunumu peşinde koşarlar.. bunu yaparken bazıları servet ve şöhret ve makam sahibi de olurlar.. Bu yaptıkları işin samimiyetine ve ciddiyetine bağlı bir durumdur..

bundan başka, 2019 Amerika 1 numara olmuş Malcolm Gladwell'in OUTLİERS (Çizginin Dışındakiler)Kitabı ki bunu evvelsi gün bitirdim.. işin içinde 10 bin saatlik bir çalışma olduğunu söyler. Yani başarıda sadece olağanüstü bir durum yani çizgidışılık değil bir MİRASA KONMA ve bir FIRSATI YAKALAMA olduğunu kanıtlamaya çalışıyor. Bu jamaika kökenli Amerikalı'dın kitabından bir RENK sorunun bulunduğunu öğrendim.. her ne ise insanların prestij elde etmek işin bir işin tapınılası ve perestiş edilecek derece işlerine ve amaçlarına yoğunlaştıkları da bir vakıadır. Bu bazen kısaca HIRS olarak adlandırılır. Ancak insan öyle KOMPLEKS bir var oluş ki neyin hırs.. neyin.. haysiyet.. neyin tapınılası.. neyin tapılası.. neyin TAPMAK olduğunu anlamak kişi ile Rabbi arasında bir konudur.. bilemeyiz. çünkü bu birbirine benzeyen ve iltibas edilen yani çok benzediğinden karıştırılan işleri ayırmak zordur.

Şimdi bu paylaşım konusu edilmiş bütün metin ve tablolar sizi paylaşımın sonundaki MUHTEŞEM tabloyu yollar. Bu YBA yapılmış bir İNSAN HEYKELİ'dir.. Mikelanjelo'nun heykelleri sizi uyutur lakin bu heykel uyandırır.. elbette merak ve meram barındırın bir IŞK'ı içinizde uyandırıyorsa.. bu BAŞLATICI etki ne zaman kimde başlayacaktır bilemiyorum.. ancak bunun herkeste bulunmadığın biliyorum.. çünkü bu heykeli yirmi yılda gerçekleştirilen on bin saatten fazla zaman harcayarak yaptım.. belki de yüz bin tane tablo yapıldı.. bu nedenle bu çalışmayı size yirmi dakkade veremeyeceğim gibi siz de yirmi dakkada alamazsınız.. ne gariptir buna rağmen biz yinede işleri bakar bakmaz çakan çakmak gibi görmeye alışkınız.. çünkü uygarlığımız bizi bunu alıştıra alıştıra bu güne geldi.. artık her işin ve şeyin kolayını ve çabuğunu ve hazırını arıyoruz.      










Bilim Kulubü'den Ugur AVCI paylaşmış:

On sekiz yaşında bir kız, Belçika'da yaşıyor.
-Türk müsün?
dedim.
-Daha karar vermedim, dedi.
-Müslüman mısın?dedim.
-Ona karar vermek daha zor,dedi.
Merakım iyice kabarmıştı...
-Konuştuklarınızdan hiçbir şey anlayamadım, dedim.
-Ben de bir şey anlayamıyorum. Hayatım bir kördüğüm. Nasıl çözeceğimi bilemiyorum.
-Neden ama?..
-Babam Fransız, annem Türk...
İkisini de seviyorum... Babam Hristiyan bir Fransız olmamı istiyor. Annemse Müslüman bir Türk olmamı...
Bu iki istek arasında sıkışıp kaldım... -Bilemiyorum ne yapacağımı?
Sis perdesi biraz aralanmıştı.
Biraz daha açmak için sorulara devam ettim.
- Kendini kalben Hristiyanlığa mı daha yakın hissediyorsun, Müslümanlığa mı?..
- İslam'a daha sıcak bakıyorum, ama Müslümanlara baktığımda birden soğuyorum.
Babam annemin Türkiye'deki akrabalarını Brüksel'e getirip oturum aldı, iş buldu...
Bir iki yıl çalıştılar o kadar...
Şimdi hepsi 'somaca basıyorlar' yani işsizlik parası alıyorlar.
Hepsi de sapa sağlam... Babamın akrabaları Hristiyan...
Kiliseye gitmiyorlar ama iş ahlakları var...
Herkes işinde dürüstçe çalışıyor...
Annemin akrabaları hem namaz kılıyor, yeri gelirse hırsızlık bile yapıyorlar...
Türkiye'ye gidiyoruz her taraf cami dolu, camiler de namaz kılan insan dolu...
Ama herkes hile yapıyor, sizi kandırmaya çalışıyor...
Belçika'da kiliseler bomboş ama Hristiyanların hepsi ahlaklı...
İşte bu yüzden olmak istediğim halde Müslüman olamıyorum...
Afallamıştım.
Umutsuz bir hamle yaptım.
- Ama şey...
Yani...
Müslümanlara bakarak karar vermek...
Ani bir çıkışla sözümü kesti...
- Çok dinledim bu masalları, hem de pek çok...
Kusura bakmayın lütfen...
Bir din anlayışı güzel ahlak üretemiyorsa ben o dini yani Müslümanlığı kabul edemem...
Brüksel'deki Müslümanları geçtim; Türkiye'de herkes devleti soyuyor, vergi kaçırıyor, haram yiyor...
Her şeyi yapıyorlar...
Ondan sonra
"Döndüm Kabe'ye Allahü Ekber".
Jimnastik bu ya, namaz değil jimnastik...
Bu sözler ceviz büyüklüğündeki dolu taneleri gibi başıma çarpıyordu...
- O zaman siz Hristiyanlıkta kesin kararlısınız?
diye sordum.
- Annem
"Müslüman ol" diyor ama bu ihtimal çok zayıf...
Brüksel'de en çok Ezan seslerini seviyorum, çan sesleri beynimi tırmalıyor...
Haaa annemin hatırına belki Türküm diyebilirim...
Maria Elif'in yaşadığı Müslüman işkencesinin vebali kimlerin omuzunda acaba?"
(Gerçek yaşanmış bir hikâye)
Sevgiyle kalın..





Face de çoğu gurublarda körü körü Tanrı tanırlık ve tanımazlık çekişmelerinin ya da boşu boşuna yapılan dincilik ve bilimcilik çatışmalarına rastlıyoruz.. ancak bu çabaların bilimsel tartışmaya ve dinin eleştirisine bir katkısı bulunmuyor.


Kimse bu anlatımlarla bilimci iken dinci ve din iken bilimci olmaz.. bilimciler BİLİM üretmediği gibi dinciler de ortaya bir AHLAK koymazlar.. bunlar sözle olan ve lafla gerçekleştirilen işler değil.. bizzat aramakla ve çalışmakla sağlanan çalışmalar.


Kaldı ki çağımızda artık Tanrı TANIRLIKTAN Tanrı TANIKLIĞA geçiliyor.. bu yeni yaklaşım ve çağdaş gidiş.. bilimsel düşünceyi anlamak ve dini inancı yaşamakla sağlanıyor.

Böylece dini bilip fenni bilmeyen.. fenni bilip dini bilmeyen.. insanı yarı aydınlıktan kurtarıyor. Yarı aydınlıktan kurtuluş, insanın kişisel gelişimini teorik ve pratik olarak dengeli.. yürütmenin ve zaman yolculuğunda iç dünyasına ve dış dünyaya uyumlu.. sürdürmenin gidişini de ardına kadar açıyor.





Zî HîN ve Şî İR zaman sahibi ZIHIN ve meşieti olan IRDELEME yani ŞUUR.. yani beden yaşantisi ve ruh davranişi.. hatta nazarin görüşleri ve niyetin tutumlari.. bu ve şu işler.. her ne kadar vital aktivite ve mental virtualite yani damarladaki kanda bulunan hormonlar ve sinir elektiriginin akişkanlarindaki nöro trans mitter lere bağlansa da.. INSAN denilen YAPI ve IŞLEV anlaşilmadikca.. din ve bilim arasindaki çekişme.. bir turlu çelişme ve çatişmadan TARTIŞMAYA donuşmeyecek.. buna rağmen biz yinede duşunenleri ariyoruz.. çünkü arayanlari düşunuyoruz.

Osmanziya 10.05.2024









Düzenleyen osmanziya - Bugün Saat 02:55
IP
osmanziya
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye


Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010
Gönderilenler: 2665

Hak Puan : 5
Kidem : 6
OrtalamaHak : % 50
Irtibar :2

Alıntı osmanziya Cevaplabullet Gönderim Zamanı: Bugün Saat 03:07
Değerli Yazarım, "Çevremde o kadar cemaat ehli, tarikat ehli, nurcu, radikal İslamcı dost ve akraba var. Ama hiçbiriyle düşünce üzerine konuşamıyoruz. Sadece genel düşünce üzerine değil, cemaat sorunları, tarikat sorunları, nurculuk sorunları, islamcılığın sorunları üzerine bile konuşamıyoruz. Hepsi bu düşünce işini kökten halletmiş çünkü." diyorsunuz.. bu linkte birazcık açıklığa kavuşturduğumu sanıyorum.. https://www.yontembilim.com/forum/forum_posts.asp?TID=2309&PN=1 düşünmek ve ANLAMAK ve inanmak işin ana hatları.. aralarında yaşantı ve davranış ile görüş ve tutumların oluşturduğu koşullar bulunuyor ki bu koşulları bazıları için de ENGELLER teşkil ediyor. Çünkü "ışık" görmenin bir koşulu olduğu için bulunmadığında aynı zamanda engeli olur. Bu diğer cisim, göz ve beyin şartları içinde geçerlidir. Şimdi bu karşılaştırmadan yola çıkarsak.. görme gibi bilmenin.. düşünmenin.. ANLAMANIN ve inanmanın da kişiye göre değişen koşulları ve engelleri söz konusu olacaktır. Ancak bunların içinde ANLAMA'nın özel bir yeri bulunuyor.. diye düşünüyorum. Bu arada bir JAPS kullanılmış.. "Yalnızca aptallar emin olur, akıllılar daima şüphecidir. -Emin misin ? -Kesinlikle." Bu doğru değildir.. çünkü bu güne kadar kimse kuşkulu ile kesin arasında "kesin kes" bir sınırı gösterememiştir. Saygılarımla.. sağlıcakla kalını. Osmanziya
IP
osmanziya
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye


Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010
Gönderilenler: 2665

Hak Puan : 5
Kidem : 6
OrtalamaHak : % 50
Irtibar :2

Alıntı osmanziya Cevaplabullet Gönderim Zamanı: Bugün Saat 03:15
Biline ki HER ŞEY.. ya Hayrı Beriyyesi ya da Şerri Beriyyesi.. dir Bari-i Hakiki'nin. Bu keşfedildiğinde imanla emniyete geçilir.. kadere iman eden kederden emin olur.. Artık onun için hayr ecri işletir.. şerr mağfireti çalıştırır.. böyle ne geçmişin kaçırılan fırsatlarından hüzün diyor ne de gelecekteki onu bekleyen tehlikelerden havf eder. Fakat bu mentaliteye sahip olmayan.. bir günahla onu cehenneme.. bir sevabla onu cennete atar. Hal bu ki ibadetin sebebi Emri İlahi neticesi Rıza-yı İlahidir. Dünyevi ve uhrevi sevabat ve fevaidi zayıflar için müşevvik hükmündedir. Sonuçta bu BERR'ler maneviyatın yapı, yakı, yapış ve yaşam taşlarıdır.

Buna rağmen biz yine de AKİBET noktasında korku ve umut ortasında bir dengenin içinde bulunacağız. İmanlı bir hüsnü hatime için.. haksızlıktan.. zulumdan.. ısraftan kaçınacağız. Allah'ın dostları ne geçmişten hüzün ve de gelecekten havf eder.. ancak geçmişe verilenler için minnet ve gelecekte verilemeyecekler için müdare ederler.

nitekim Aliimran suresinin sonunda bu durum ifade ediliyor.

Saygılarımla.   

Rabbimiz yâr ve yardımcımız olsun. Amin. osmanziya 10.05.2024
IP
Yanıt Yaz Yeni Konu Gönder
Konuyu Yazdır Konuyu Yazdır

Forum Atla
Kapalı Foruma Yeni Konu Gönderme
Kapalı Forumdaki Konulara Cevap Yazma
Kapalı Forumda Cevapları Silme
Kapalı Forumdaki Cevapları Düzenleme
Kapalı Forumda Anket Açma
Kapalı Forumda Anketlerde Oy Kullanma

Bulletin Board Software by Web Wiz Forums version 8.03
Copyright ©2001-2006 Web Wiz Guide
Türkçe Çeviri : Nuri Cengiz
Tasarım & Düzenleme : BeyazSeytan
WebWizTurk