Anasayfa | Işımalar | Osman Ziya | İfade -i Meram | Yöntem Bilim | İnsan Bilim | Din-Fen | BTÖ | Yazılar | E-Posta |

  Aktif KullanıcılarAktif Kullanıcılar  Aktif KonularAktif Konular  Forum Üyelerini GösterÜye Listesi  TakvimTakvim  Forumu AraArama  YardımYardım  SkinsSkins
  Kayıt OlKayıt Ol  GirişGiriş
Dünya
 YöntemBilim Forumu | Genel | Dünya  
Mesaj icon Konu: yazerlik Yanıt Yaz Yeni Konu Gönder
Yazar Mesaj
osmanziya
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye


Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010
Gönderilenler: 4122

Hak Puan : 5
Kidem : 6
OrtalamaHak : % 50
Irtibar :2

Alıntı osmanziya Cevaplabullet Konu: yazerlik
    Gönderim Zamanı: 06-Mayıs-2025 Saat 00:36



https://www.yontembilim.com/forum/forum_posts.asp?TID=2719

Hakka durduğun yerde ulaşabilirsen lakin hakikatı bulman için yürümen gerekiyor.. buna rağmen yıllarca yürüye yürüye bulduğun hakikat geçmişte bıraktığın mesafe kadardır.. hak ve hakikattan başka bir de hayr ve hüsn dahi bulunur..   hak ve hakikat ile hayr ve hüsn ortasında da HÜRRİYET bulunur.

Yalnız hürriyetin bulunması etmez onu kullanacak CESARETİ irade ve CESASETİ ilim dahi gerekir.

ŞİMDİ bu kadar çok koşulları ve gerekçeleri bulunan doğruları ve gerçekleri arayıp bulman için sana YBA dediğim hızlı anlam sürücü ve kolay anlatım aygıtı çağrısı yaptığım halde bu bir kulağından giriyor ve diğerinden çıkıyorsa bu hak ve hakkikat arama samimiyet olmadığından ve hayr ve hüsnü bulma ciddiyi bulunmadığından olabilir mi ?

Şimdi bu soruyu ben sana sual ediyorsam yanıtı başka.. sen bana soruyorsan cevabı başka..

Şimdi biz bu işi bırakıp sen ve ben neden ve niçin sual ve cevap ile soru ve yanıt kelimelerini kullanıyoruz diye kavgaya tutuşsak akıllılık mı ediyoruz yoksa salaklık mı ?

Derim ki İMKAN'ın ne olduğunu bilmiyorsan ne hakkı bilebilirsin ne de hakikata vasıl olabilirsin.. OLANAK'ın ne olduğunu bilmiyorsan ne hayrı bilebilirsin ne de hüsne erişebilirsin.. POSSIBLE de denilen imkanın ne olduğunu ancak 50 yaşında öğrenme olanağı bulabildim... bu olanağın gizli adına nasib ya da kısmet adı da veriyorlar ve bazıları gelişgüzel ya da rast gele diyorlar.

Biz daha çok İnşaallah KELAMINI kullanırız.

Sonuçta insanlar gerçek ve realite ve hakikat üzerine laf savaşları yapmaktan bunların ne olduğunu anlamaya fırsatları olmuyor..

Şimdi bu gün bu saat ve bu yazıda imkan=hakikat dersek.. ne kadar "taş ağırdır" demiş oluruz ?


Sonuçta yıllardır söylediğim türküye geliyorum:

Hakikatı hikaye etmek kolay olmadığı gibi hikayetin hakikatine erişmek zordur. Bu durumda ikilemem şu üçleme oldu:

Hakikat-İMKAN-Hikaye

Şimdi artık hepimiz öğrenmeliyiz ki Yaratılış öyküsü ile evrim masalı arasındaki körü körüne tanrı tanırlık ve tanımazlık inançlarının.. ya da dincilik ve bilimcilik arasındaki boşu boşuna savaşlarının hiç bir kıymeti harbiyesi bulunmuyor.. kendimizi tatmin etmekten başka.. ancak bunlara ilişkin olarak hocaların ve yazarların hazır açık ve seçik sehil yani anlaşılır yazıları bizi düşünmekten uzaklaştırarak uyutmaya devam etmesi de ayrı bir sorun.

öyle ise denklemimizi tamamlayalım:

HALK : hikaye İMKAN hakikat : HAKK

ÇALIŞ       X      İMAN      Y       GÜVEN

osmanziya 06.05.20225 01:59






Değerli Yazer Meslektaşım EMEKLİ Selim Ateş Meslektaşımız yazdı:

5 MAYIS NOTERLER GÜNÜ KUTLU OLSUN
Biz, kelâmı mühürle tartanlarız!
Bir imzanın ardında duranlarız!
Ne kalem satılır bizde ne vicdan,
Ne de eğilir bir harf, hukuka isyan!
Masa başında değil, mevki önünde,
Adaletin nöbeti var kalemimizde.
Bir söz akarken akitle mühür olur,
Bir hayat başlar, bir dava son bulur…
Şahit değiliz yalnızca biz,
Bir milletin sözleşmiş iradesiyiz!
Bazen bir miras, bazen bir vasiyet,
Bizde başlar sessiz bir emanet…
BUGÜN 5 MAYIS!
Saygı duruşundadır defter, kayıt ve tutanak!
Adımıza yakışır bir vakar ve sükûnetle
KUTLU OLSUN NOTERLER GÜNÜ —
BU MEMLEKETİN SESSİZ HUKUK ERLERİNE…
– Emekli bir noter kaleminden,
Adanmışlığın ve dürüstlüğün selamıyla…
Em. Eskişehir 4. Noteri
Av. Arb. Selim Ateş



03 Mayis dogum gunum (1952) (2017)
05 Mayıs noterler bayram
06 Mayıs Hızır-Yaz gunlerinin başlangici
19 Mayis kurtuluş bayrami
27 Mayıs 1960 ilk IHTILAL
29 Mayıs 1453 Istanbulun fethi
Beden ve toprak ve vatan ve dunya EŞİTTIR başkasini ele gecirme savaşları.. her ne kadar hukuk ve ahlak ve vicdan ve din desende KAVI olan seni yer.. ister bu dişi ve dişiyle yesin ister külturel ve sosyal özümleme ile olsun.. her iki halde de seni kendinin bir parçasi yapar ya da seni kendine benzetir.
Bu evrensel bütunlugun ve birligin ve bizligin bir yansimasidir.
Ancak bu guzel şey ÇIRKINLIKLE.. olur.
Ancak bu iyi şey KÖTULUKLE..olur.
Ancak bu olan şey ÖLÜMLE olur.
Dogum gunu olanlarin DÜĞÜM gunu de olur.
Peki ölmeden evvel ölmek ve düğümu çözmek nasil olur ?
Iskender düğumu çozdu ve 10 yil içinde akdenizi yunan golu haline getirdi ve ölümdem kurtuldu mu ?
Size sadece bir gun olan dogum ve dügüm gunu arasinda bu gün ve her gun olan DÜĞUN gününu hatirlatirim ve dikkatinizi çekerim.
Bu anımsatma ve aykınızi çekme ne anlama geliyor ?
Anladiklarinizi eleştirmenize muntazir ve anlamadiklarinizi sormaniza muterabbisim..
YBA ile ilgilenmenizi bekliyorum !
osmanziya yontembilim.com

CUMA ÖZÜSAN ağabey dediki:

eleştirsem sizi kaybederim.


Gönderi Sahibi
Mustafa Buğuçam
Cuma Özusan Estağfirullah Abicim.. hakaret dışındaki eleştiriler sayenizde beni ilmen zenginleştirir ve size daha çok bağlar.



Cuma Özusan
Mustafa Buğuçam peki, ben de affınıza sığınarak söyleyeyim ki -şahsiyetinize saygım berkemaldir ama- fikirlerinizle bir Don Kişot'sunuz.


Gönderi Sahibi
Mustafa Buğuçam
Cuma Özusan Abcim.. çok haklısınız.. teşekkür ederim. YBA mahveden de bu Don Kişot'luk. Fakat bu DELİLİK olmasa.. akıllılıktan beklenen tutum ve davranışların ve sonuçta kazanların alacağı emek ve zamanı YBA harcayamazdım. Saygılarımla.

Cuma Özusan
Mustafa Buğuçam peki, selam ve saygılar.


Gönderi Sahibi
Mustafa Buğuçam
Cuma Özusan Eyvallah Aziz Ağabeyim. Sağlık ve Huzur ve BAŞARILAR dilerim.






19.cü HAFTA
05 Mayıs 2025 07 Zilkade 1446 03:36
Pazertesi Haftanin 1.günü
24 Saat Gün Izleme Programı





İnsanin hasilati kadar haysiyeti.. urunu kadar onuru olur.








FACE DUNYASI Face Sahifesi ve Face'deki Zaman Tuneli.. olmak uzere iki bolumden oluşuyor. 16 yıllik face kullaniciligindan sonra ancak bu ikisinin ayriligini yeni fark ettim.

Bu ikisi arasindaki fark benim resindeki dıs suveterime ve iç kazagima benziyor.. birbirinden ayrilmasi kolay degil.. hele umumi dünya ile kendi özel dunyamizin birbirinden ayrilmasi daha zor.. hele şu genel dunya ile hususi dunyamiz arasina giren Face Dünyasi karşısinda özel ve genel dunyalarin fark edilmesi zorun zoru haline geldi..

Bu face dunyasi gibi diger sosyal medyalarin gerisindeki internet dunyasinin bileşenleri olan web site ve sayfalarin YAPAY ve SANAL gerçeklikleri harmanlayan yeni kalemi ve yeni kelami bize yeni yeni ONE ÇIKMA ve GOSTERI YAPMA olanaklari çıkardikca..





Dedediklerimi burada gösterdim.. muradim bu yapay oyun ve sanl öykuden ibaret dunyayi dolabin sag alt köşesindeki diri ve canli âleme çevirmek. 05.05.2025 ucyol izmir 16:05





Hani gören olur gormeyen olur diye.. dolabin sag alt köşesindeki muhuru buraya ÖNE çıkarttik.


Halil DALMAN yazerim dedi:
I don't understand

dedim ki:
understand olması için stand'ın under olması lazım.. yani duranın altında ve ardına sağına ve soluna.. önüne ve üstüne bakılması gerekiyor. Yoksa STAND'ın üstünde sergiden başka ne görebilirsiniz ki, ancak öncelikle "FACE DUNYASI Face Sahifesi ve Face'deki Zaman Tuneli.. olmak uzere iki bolumden oluşuyor. 16 yıllik face kullaniciligindan sonra ancak bu ikisinin ayriligini yeni fark ettim.
Bu ikisi arasindaki fark benim resindeki dıs suveterime ve iç kazagima benziyor.. birbirinden ayrilmasi kolay degil.. hele umumi dünya ile kendi özel dunyamizin birbirinden ayrilmasi daha zor.. hele şu genel dunya ile hususi dunyamiz arasina giren Face Dünyasi karşısinda özel ve genel dunyalarin fark edilmesi zorun zoru haline geldi..
Bu face dunyasi gibi diger sosyal medyalarin gerisindeki internet dunyasinin bileşenleri olan web site ve sayfalarin YAPAY ve SANAL gerçeklikleri harmanlayan yeni kalemi ve yeni kelami bize yeni yeni ONE ÇIKMA ve GOSTERI YAPMA olanaklari çıkardikca.." sunum yazımdaki genel ve özel dünya.. konusunun anlaşılması gerekiyor. sonuçta GENEL bir ANLAMADIM.. yerine hangi cümleyi ya da kelime anlamadınız belirtirseniz.. eleştiri her iki tarafa da yararlı olur.

osmanziya 06.05.2025 üçyol izmir 00:36







Düzenleyen osmanziya - 06-Mayıs-2025 Saat 01:59
IP
osmanziya
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye


Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010
Gönderilenler: 4122

Hak Puan : 5
Kidem : 6
OrtalamaHak : % 50
Irtibar :2

Alıntı osmanziya Cevaplabullet Gönderim Zamanı: 06-Mayıs-2025 Saat 00:59


Her kemal ve cemal sahibinin kendini görme ve göstermesinin sırrı bulunur.. neden bu kadar çok kendimizi göstermek istiyoruz...


acaba yuruyuşumuzden mi kaynaklanıyor




sanırım burada bir MÜBİN sırrı bulunuyor




tabi siz bu tabloları anlamadınız.. ancak bu tabloların gerisindeki elliye yakın tabloyu buraya yüklüyorum:

20250506_005946_06_mayis_2025.zip

Düzenleyen osmanziya - 06-Mayıs-2025 Saat 01:58
IP
osmanziya
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye


Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010
Gönderilenler: 4122

Hak Puan : 5
Kidem : 6
OrtalamaHak : % 50
Irtibar :2

Alıntı osmanziya Cevaplabullet Gönderim Zamanı: 06-Mayıs-2025 Saat 01:32
İlhan Tavalı kardeşim Selami Yüreğin yazısını paylaştı:


Ecevit sağ kolu olan, Dışişleri Bakanı İhsan Sabri Çağlayangil’i, ABD’ye yalvarmaya gönderir..
İhsan Sabri Çağlayangil diyor ki;
Bakın burası çok önemli..
“ilk kez ERBAKAN sayesinde Bakanlık zevkini tattım.”
Bundan sonrasını,
İhsan Sabri Çağlayangil’den dinleyelim...
Amerika’ya gittim, Başkan Jimmy Carter’dan 10 dakikalık bir randevu için 20 gün bekledim, nihayet randevu alabildim.
Odasından içeri girdiğimde Carter, odasında elleri arkasında, ayakta ve camdan dışarı bakıyordu, selam verdim, dönüp bakmadı bile anlaşılan azarlanacaktım, bana yüzünü bile dönmedi ve ben cesaretimi toplayarak daha önce ezberlediğim kısa metni konuşmaya başladım.
‘Sayın Carter malumunuz uyguladığınız ambargo ekonomik olarak bizleri son derce zor durumda bıraktı, bunun kaldırılmasını istiham ediyoruz, falan filan...
Carter hiç oralı değil, ve ben son derece tedirginim o sırada Carter’ın masasının üzerinde duran 10 kadar telefonun, kırmızı renkli olanı çaldı.
Telefonun kırmızı renkli olması önemli bir hat olduğunu düşündürdü.
Carter telefonu aldı, ahizeyi kulağına götürdü bir kaç saniye sonra yüzünde hayret ve endişe ifadesi belirdi.
Telefonu kapadı ve bana doğru dönerek,
‘Sayın Çağlayangil böyle önemli bir konu ayak üstü konuşulmaz, isterseniz bunu akşam yemeğinde görüşelim’ dedi ve zoraki gülümsedi.
Ben hemen anladım ki;
bizim lehimizde ve bunların aleyhinde bir durum gelişmişti.
Dedim ki;
- ne oldu sayın Carter demin hiç pas vermiyordun, beni adam yerine bile koymuyordun şimdi de akşam yemeğine davet ediyorsun..??
Carter dedi ki;
- sizin geçimsiz ortağınız Prof.Dr.Necmettin Erbakan ve arkadaşları bakanlar kuruluna baskı yaparak, ABD’nin Türkiye’deki tüm üslerine el koydular.
Bir anda kendimi Carter’dan üstün gördüm.
O ezik halimden hiç bir iz kalmamıştı.
Göğsüm kabarmıştı.
RAHMETLİ ERBAKAN BÖYLE BİR DEVLET ADAMIYDI..
ALLÂH (CC) ERBAKAN’A RAHMET ETSİN.
Üsleri kapatma konusuna gelince..!!
Hoca, 74’te Kıbrıs’a çöktüğü vakit tüm Cihan durdurmaya çalışmış, hatta NATO bile sert tedbirler almıştı,
lakin yine de durduramadılar hocayı
Durdurabildiklerinde ise,
Türkiye Cumhuriyeti Kıbrıs’ın yarısını almıştı..
bunun üzerine ceza olarak Türkiye’ye silah ambargosu uygulandı, bir tek mermi dahî satmadılar bize..
(Libya Devlet Başkanı) Muammer Kaddafi’nin dışında tabi,
bir tek o adamcağız bize silah desteği sağladı.
Türkiye Avrupa ve ABD ile çetin pazarlıklar etse de, hiçbir sonuca ulaşamadı..
Hoca da restinize rest ulann diyerek;
İncirlik dahil ülkemizde bulunan 5 ABD üssüne el koyarak kapatmıştır..
taa ki, 80 darbesine kadar
Bizim çocuklar dedikleri Kenan Evren ve ekibi darbe yaparak hocayı indirmeyi başarmışlardı..
İlk iş olarak kapalı olan ABD üslerini açtılar tabi.
vaktinizi aldım helal edin hakkınızı.. 👋



dedim ki:


Dinsizin hakkından imansız gelir derler ama her zaman olmuyor.. dinsizin hakkında böyle imanlılar da gelebiliyormuş.. ancak zorla yapılan güzellikler güzellik olmuyor.. 1400 yıldır biz CİHAD savaşları yapıt.. onlar HAÇLI savaşları yaptık.. bir türlü bütün semavi kitabların tek bir kaynaktan geldiğine birbirimizi ikna edemedik.. çok basit ve yalın ilk kitap bizde.. son kitap bizde.. savından başka bir tez ve çözüm üretemedik.. osmanziya yontembilim.com
IP
osmanziya
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye


Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010
Gönderilenler: 4122

Hak Puan : 5
Kidem : 6
OrtalamaHak : % 50
Irtibar :2

Alıntı osmanziya Cevaplabullet Gönderim Zamanı: Bugün Saat 14:22
Muhsin BİLGEN paylaşmış:

SPİNOZA:
"Kalabalığı yönetmek için hurafeden daha etkili hiçbir şey yoktur. Bu yüzden hurafeler, herkesin büyük bir saygıyla önünde eğilinmesini sağlayacak ibadet ve usullerle donatıldı. Bu, Türklerde son derece başarılı oldu. Onlar tartışmayı bile küfür sayar ve her insanın kişisel yargısını öylesine çok önyargının boyunduruğu altına alırlar ki, sağlıklı akla zihinde hiç yer bırakmazlar, bir kuşkuyu dile getirmek için bile olsa... Monarşik yönetimin en büyük sırrı ve tüm çıkarı, insanları aldatmakta ve onları dizginlemesi gereken korkuya din maskesi takmakta yatar. Onlar böylece, sanki kurtuluşları için savaşıyormuşçasına, köleleşmek için savaşırlar. Tek bir adam kibirlensin diye, kanlarını ve canlarını vrrmeyi bir utanç değil de, en büyük onur sayarlar."
Prof. Dr. Hasan Aydın

DEDİM Kİ:


Bir şey bir yandan bakılınca güzel görünen başka bir yandan bakılınca çirkin görülür.. bunu HER ŞEY demeyi çok isterdim.. fakat bu sefer kuru ve soyut bir anlamdan başka bir şey kalmaz.

Bir adamın gözlüğünden bakmak kadar çirkin bir şey bilmiyorum. Buna yazan arkadaş.. başkasını konuşturmuş.. bunu paylaşan arkadaş da konuşturanı konuşturmuş. Yani Spinozanın görüşüne karşı hiç bir eleştirisi hatta görüşü bile bulunmuyor müellifin.

Hep söylerim iyi ki Hilmi Ziya ÜLKEN hocanın çoğu kitaplarını okumuşum da Etika tercümesini okumamaşım.. okusaydım kim bilir ben de iflah olmaz Spinozacı olurdum.
ve Spin değiştirmeyen parçacıklardan farkım kalmazdı.. derim ki Spinozanın ipiyle kuyuya inilmez.. indin mi bir daha çıkartmak. O muhteşem sarayında aval aval gezdirir.

Yukarıdaki soyutları okuduk bunu somuta indirdir mi Muhammed aleyhisselam KİBİRLENSİN diye İSLAM DÜNYASI meydana gelmiş.. diye düşünoruz. Liderliği başka bir türlü okuyabilir misiniz ?

Sonuçta bir bizde Arabi iki batıda Spinoza.. bir yanı akla bir yanı kalbe.. bir yanı halka.. bir yanı Hakka.. bakan yararlı bir MESLEĞİ açmaktan başka bir iş yapmamışlar.. iyi yapmışlar lakin orada mıhlanıp kalın diye bunlar yapılmamış bu.. düşünün biraz harekete geçin.. bırak yanlış olsun..   eleştirmeye cür'et edin.. kim ne derse desin.. farklı konuşmaya cesaret edin.. ne gezeeer.. başkalarının borazanı olmak nasıl bir meslekse.. bir türlü anlayamıyorum vesselam. Saygılarımla.

osmanziya 08.05.2025
https://www.yontembilim.com/forum/forum_posts.asp?TID=2719&PID=5144#5144

Düzenleyen osmanziya - Bugün Saat 14:31
IP
osmanziya
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye


Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010
Gönderilenler: 4122

Hak Puan : 5
Kidem : 6
OrtalamaHak : % 50
Irtibar :2

Alıntı osmanziya Cevaplabullet Gönderim Zamanı: Bugün Saat 14:55
Bu verdiğiniz KÖY manzarası çok güzel paylaşım.. teşekkür ederim.. ancak aç olana enfes yemek gösterilmesi hoş olmadığı gibi.. sizin iyi niyetle.. KÖY YAŞIMANI GEÇİLMESİSİ için yaptığınız bu paylaşımda benzer tepkiler verebilir.. Bizde gençliğimizde ve çocukluğumuzda 1950-1970 yılları diyelim 1900 yılların ikinci yarısında   yani üçüncü kuşak olarak böyle köylerde ve bağlarda ve bahçelerde yaşadık fakat 1980 den sonra gelen çokcuklarımız dördüncü kuşak.. yaşamaladılar.. beton yığınları içinde doğdular ve yaşadılar.. çünkü önceleri doğduğumuz yer vatanımızdı.. sonra doyduğuğmuz yer vatanımız oldu.. yani memuriyet ve tayin dolayısıyla çeşitli yerlerde yaşıyoruz.. aslında bu gün KONUŞTUĞUMUZ yer vatanımız oluyor.. yani konuşabiliyorsak dünyanın neresinde olursa olsun.. iş bulabiliyoruz.. iş bulabileceğiz derken bir de baktık ki gelecekte yapacağımız işler elimizin altında kayıp gidiyorlar.. çünkü nasıl bir kas gücümüzü bırakıp makineleri geçmişsek.. şimdi de zeka ve hafıza gücümüzü makinaları bırakıp artık insanı GEREKSİZ bir İŞÇİ konumuna düşürmek üzere ilerliyoruz.. artık TEKNOLJİ giderek insanı doğaya yabancılaştırıyor ve İDEOLOJİ giderek insanı insandan uzaklaştırıyor. Nerede ise dört ay sonra iki seneyi bulacak 7 emil KATLİAM'ına kimsenin.. dindarların.. masonların ve marksistlerin.. bir şey yapamaması iki milyar yahudiden sonra iki milyar müslüman yer yüzünden temizlenmesine sıra geliyor.. geriye kalan 2 milyar hristiyan da bir şekilde temizlenecek ve makineneleri idare eden beş yüz bin insana izin verilecek.. diye bir KEHANET ileri sürüyorum.. İnşaallah yanılırım. Rabbimiz bizim ve sizin akibetinizi ve ahiretimiz güzel ve iyi etsin. Amin. osmanziya yontembilim.com 08.05.2025
IP
Yanıt Yaz Yeni Konu Gönder
Konuyu Yazdır Konuyu Yazdır

Forum Atla
Kapalı Foruma Yeni Konu Gönderme
Kapalı Forumdaki Konulara Cevap Yazma
Kapalı Forumda Cevapları Silme
Kapalı Forumdaki Cevapları Düzenleme
Kapalı Forumda Anket Açma
Kapalı Forumda Anketlerde Oy Kullanma

Bulletin Board Software by Web Wiz Forums version 8.03
Copyright ©2001-2006 Web Wiz Guide
Türkçe Çeviri : Nuri Cengiz
Tasarım & Düzenleme : BeyazSeytan
WebWizTurk