Anasayfa | Işımalar | Osman Ziya | İfade -i Meram | Yöntem Bilim | İnsan Bilim | Din-Fen | BTÖ | Yazılar | E-Posta |

  Aktif KullanıcılarAktif Kullanıcılar  Aktif KonularAktif Konular  Forum Üyelerini GösterÜye Listesi  TakvimTakvim  Forumu AraArama  YardımYardım  SkinsSkins
  Kayıt OlKayıt Ol  GirişGiriş
Dünya
 YöntemBilim Forumu | Genel | Dünya  
Mesaj icon Konu: 2025 senesi Yanıt Yaz Yeni Konu Gönder
Yazar Mesaj
osmanziya
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye


Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010
Gönderilenler: 3606

Hak Puan : 5
Kidem : 6
OrtalamaHak : % 50
Irtibar :2

Alıntı osmanziya Cevaplabullet Konu: 2025 senesi
    Gönderim Zamanı: Dün Saat 00:25

Yeni bir yıl yeni bir başlangıç.. yeni bir girişim.. yeni bir düzenleme.. yeni bir değiştirme.. yeni bir düzeltme ve yeni bir kontrol demektir. Bu kadar YENİ'lerin hepsi nasıl sağlanacak ? YİNE'leme ile! Geleneğin yinelemesi ile DEĞİŞİMİN yenilemesi arasındaki farkı kavradıkça.. sırrı anladıkça.. gizemi sağladıkça.. bilinmezi gerçekleştirdikçe.. bu işleri yapmak bir çocuk oyuncağı.. Lakin biz bunu lafta gerçekleştirebildik.. ma'na sağladıkça sağın ve solun dengesini kurabileceğiz.. hayata geçirdikçe.. bireye yerleştikçe de topluma doğru ilerleyecek İnşaallah.




Niğde Saat Kulesi Eskimez Niğde Face gurubunuda İsmail Ünver paylaşımı


selim ateş paylaşimi

Değerli Arkadaşlarım, Dostlarım,
Öyle bir yıl olsun ki… Gök, mavi olmanın ötesinde umutla dolsun. Her nefes aldığımızda bu mavilik yüreğimizde bir dinginlik bıraksın. Dallar sadece yeşil değil, sabırla uzanan bir el gibi barış ve dayanışmayı temsil etsin. Sarı tarlalar yalnızca bereketin değil, emeğin ve alın terinin kutsallığını hatırlatsın bize. Kuşlar ve çiçekler, insanlığın kirletmediği bir dünyada şarkılarını özgürce söylesin.
Öyle bir yıl olsun ki… Ne başta dert ne gönülde hasret kalmasın. İnsanlar arasındaki sınırlar, kardeş kavgalarıyla değil, sevgiyle silinsin. Hepimiz aynı gök kubbenin altında olduğumuzu hatırlayalım. Nihayet, kardeşlik kelimesi içi dolu bir gerçekliğe dönüşsün, boş bir kavram olmaktan çıksın.
Öyle bir yıl olsun ki… Ne zenginle fakir arasındaki uçurumlar, ne de insanlar arasındaki ‘sen-ben’ ayrımı kalsın. Kışın soğuğunda herkesin sıcacık bir yuvası olsun; hiçbir çocuk üşümesin, hiçbir yaşlı açlıkla yüzleşmesin. Huzurun ve dayanışmanın bir yıl değil, bir ömür sürecek bir temel haline gelmesini dileyelim.
Öyle bir yıl olsun ki… Yaşamak, tıpkı sevmek gibi içten ve gönülden olsun. Sevginin yüzeysel bir kelime olmaktan çıkıp herkesin ruhuna dokunduğu bir yıl dileyelim. Eğer şikayet edecek bir şey kalırsa, sadece ölümden olsun. Ve bu ölüm, en çok gençlerden uzak dursun. Hayatın baharında hiçbir çiçek solmasın; hiçbir fidan, köklenmeden devrilmesin.
Benim dünyaya bakışımdaki samimiyet ve inceliğimle birleştiğinde bu dilekler, yalnızca bir temenniden öte, insanlık için bir idealin ifadesi haline gelir. Bu mesaj, benim hayatımda değer verdiğim dostluk, kardeşlik, barış ve adalet anlayışını yansıtır. Belki de bu, benim kendi hayatımdaki mücadelelerimden ve inançlarımdan beslenen bir dua gibidir: İnsanlığın, vicdanın ve umudun yeniden doğacağı bir yıl…
2025, Türklüğün yeniden diriliş ve yükseliş yılı olsun! Geçmişin onuruyla, geleceğin ışığıyla; adaletin, birliğin ve kutlu bir yürüyüşün yılı olarak tarihe kazınsın. Türk’ün yılı, mazlumun umudu, zalimin korkusu olsun!
Hoş geldin 2025! Umutlarımızın filizlenip barışa dönüştüğü, sevgimizin sınırları aştığı bir yıl ol. Yeni yıl; vicdanın, adaletin ve güzelliklerin daim olduğu bir geleceğin ilk adımı olsun. Herkesin yüreği kadar güzel bir 2025 dilerim!
🌈💐❤️🇹🇷

Selim ATEŞ

Degerli Yazerim.. teşekkur ve tebrik ederim. Ne guzel bir istek.. ne hos bir dilek.. bir turkun yakarisi ciddiyetinde.. bir muslumanin yalvarisi samimiyetide.. saglik ve huzur ve başarilarla dolu nice yıllar dilerim.

Mustafa BUĞUÇAM

Değerli bir Kardeşime dedim: ❤️🩷🧡💛💚💙🩵💜🖤🩶🤍🤎 yüreklerimizin ve yüreklerinizin zenginliği feyizli ve bereketli olsun 2025 de dahi.. dediki:
Yüreklerimiz hep beraber
Ayrı gayrımı vardır bizde.
Tek yürek çarpar hepimizde
Bizdeki bizden olan yürek.
Sevgi ve saygılarım ile.
🌹🌹 Fahriye DALGIIÇ

DEDİM Kİ:
Saygı ve sevgi elbette karşılıklı.. birlik burada lakin içerik çeşitlidir. https://www.yontembilim.com/forum/forum_posts.asp?TID=2594&PN=1 burada değerli bir yüreği seslendirdim 🙂
osmanziya





Düzenleyen osmanziya - Dün Saat 01:39
IP
osmanziya
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye


Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010
Gönderilenler: 3606

Hak Puan : 5
Kidem : 6
OrtalamaHak : % 50
Irtibar :2

Alıntı osmanziya Cevaplabullet Gönderim Zamanı: Dün Saat 01:42
Yeni yıla.. yani 21 yüzyılın ikinci çeyreğine girerken dünyada hummalı bir çalışma başladı.. size UYGARLIĞIN öyküsünü anlatmak için TEKERLİK'in öyküsünü misal vermek istiyorum.

Amma bundan önce şu Necip Fazıl'ın bir şiiri aklıma geldi:
Sevinin Mehmedim sevinin
ölsekte eve dönsekte..
sanma bu tekerlek kalır tümsekte..
Yıl başlamış yıl bitmiş.. EBED bizimdir..

IP
osmanziya
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye


Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010
Gönderilenler: 3606

Hak Puan : 5
Kidem : 6
OrtalamaHak : % 50
Irtibar :2

Alıntı osmanziya Cevaplabullet Gönderim Zamanı: Dün Saat 23:54


Mehmet BAŞ kardeşimizin Eskimeyen niğde de paylaşımı


Londra, Paris, New York Yokken Niğde Vardı
Tarih sahnesinde pek çok şehir yıldız gibi parladı, kimi zaman sönüp gitti, kimi zaman geçmişin ihtişamını taşıyarak günümüze ulaştı. Anadolu’nun ortasında, binlerce yıllık tarihiyle Niğde, bu yıldızlardan biridir. Zamanın derinliklerinde kaybolmayan hikâyeleri, taşına toprağına işlenmiş medeniyet izleri ve taşıdığı lakaplarla Niğde, sadece bir şehir değil, insanlık tarihinin bir aynasıdır.
Niğde’nin bilinen ilk adı Nahita’dır. Bu isim, Hititler dönemine kadar uzanır ve Andaval Kitabesi’nde Hitit yazısıyla yer alır. Kitabede geçen “Ben Saruvannis Nahitiya (Niğde) şehrinin yönetici ve efendisiyim” ifadesi, Niğde’nin o dönemdeki önemini açıkça ortaya koyar. Bu kitabenin bir kopyası Niğde Müzesi’nde sergilenirken, orijinali Ankara Anadolu Medeniyetleri Müzesi’nde bulunmaktadır. Nahitiya, Hititlerin ay tanrıçası Anahita’nın adıdır ve bu durum, şehrin kutsallıkla bağdaştırılan bir merkez olduğunu düşündürür.
Zaman ilerledikçe medeniyetler değişti, ancak Niğde’nin önemi hiç azalmadı. Med ve Pers dönemlerinde “Nahida”, Eski Yunanlılar için “Nikita”, Romalılar için “Nahita” oldu. Bizans döneminde “Nahida”, “Negide” ve “Negite” isimlerini aldı. Selçuklular burayı “Nakita”, “Nikite”, “Nigite”, “Nekte” olarak adlandırırken, Osmanlılar ise “Nikte” ve “Nigde” adlarını kullandı. Cumhuriyet Dönemi'ne gelindiğinde, bu kadim şehrin adı bugünkü haliyle “Niğde” olarak tescillendi.
Ancak Niğde yalnızca isimlerle değil, unvanlarıyla da tarihte yer etmiştir. Selçuklular döneminde “Darül Pehlivaniye” (pehlivanlar yurdu) ve “Darül Maşukiye” (âşıklar yurdu) unvanlarını almıştır. Bu lakaplar, Niğde’nin yalnızca bir yönetim merkezi değil, aynı zamanda kültürel ve sosyal hayatın da odağı olduğunu gösterir.
Bir Medeniyet Yıldızı: Niğde
Niğde’nin tarihi, dünya üzerindeki pek çok şehirden daha eskidir. Londra, Paris ve Berlin gibi şehirlerin henüz birer hayal olduğu çağlarda, Niğde, müstakil bir şehir olarak tarih sahnesindeydi. Amerika’nın keşfiyle başlayan “yeni dünya” ise Niğde’nin geçmişi karşısında neredeyse bir “dünkü çocuk” olarak kalır. Bu kadim şehir, medeniyetlerin doğduğu, kültürlerin yoğrulduğu, tarihin şekillendiği bir merkezdi.
Niğde’nin bağrında Hititlerden Asurlulara, Friglerden Perslere kadar pek çok uygarlığın izi bulunur. Büyük İskender’in orduları bu topraklardan geçmiş, Roma İmparatorluğu buraya eserler bırakmış, Bizans, Selçuklu, İlhanlı, Eretna Beyliği, Danişmendliler ve Osmanlı bu şehre damgasını vurmuştur. Bugün Niğde’nin sokaklarında dolaşırken, bu medeniyetlerin her birinden kalan izlerle karşılaşmak mümkündür.
Tyana ve Göllüdağ: Geçmişin İzleri
Niğde’nin sınırlarında bulunan Tyana, Anadolu’nun ilk İslam şehirlerinden biridir. Harun Reşit döneminde fethedilmiş ve burada bir cami inşa edilmiştir. Bu şehir, İslamiyet’in Anadolu’daki yayılışının ilk adımlarından biridir. Bugün Tyana’nın kalıntıları, o dönemin ihtişamını yansıtan izler taşır.
Bir diğer önemli yer ise Göllüdağ’dır. Tabal Krallığı’na ait bir antik şehir olan bu yer, hâlâ kazılmayı ve keşfedilmeyi bekleyen bir tarih hazinesidir. Göllüdağ’ın zirvesinde duran kapı arslanları, Niğde’nin bir zamanlar ne kadar güçlü bir medeniyet merkezi olduğunu gözler önüne serer.
Binlerce Yıllık Kültürün Yansıması
Selçukluların “âşıklar yurdu” olarak adlandırdığı Niğde, tarihin her döneminde kültür ve sanatın merkezi olmuştur. Günümüzde Niğde Kalesi’nden Alaaddin Camii’ne, eski Türk hamamlarından kervansaraylarına kadar pek çok eser, geçmişin zarafetini bugüne taşır. İftiyan tümülüsünde ve Tyana’da yapılan ve yapılacak olan kazılar, tarihimizin derinliklerinde yatan hazineleri gün yüzüne çıkarma çabalarının yalnızca başlangıcıdır.
Niğde’nin Geleceği: Geçmişten İlham Alan Bir Yolculuk
Niğde, tarihin her döneminde önemli bir merkez olmuştur ve gelecekte de bu önemini sürdüreceğine dair inancımız tamdır. Binlerce yılın birikimi olan kültürü, tarihi ve doğal güzellikleriyle Niğde, keşfedilmeyi bekleyen bir açık hava müzesidir.
Londra ve Paris’in henüz kurulmadığı zamanlarda, Niğde tarihin altın sayfalarına adını yazdırmıştı. Bugün bu kadim şehir, geçmişten aldığı ilhamla yeniden yükselmeyi bekliyor. Zamanın Niğde’nin ihtişamını bir kez daha ortaya çıkaracağına şüphe yok. Çünkü Niğde, sadece bir şehir değil, geçmişiyle geleceğe ışık tutan bir medeniyet yatağıdır.
Mehmet Baş

dedim ki:

Teşekkür ederim.. tarih tarağında bezim olmadığı için fazla bir şey söyleyemem.. ancak insanlar ülkeleri.. şehirleri.. kentleri içinden çıkarlar ve hep kendi vatan parçasının özlemini çekerler. Bir de madalyonun tersi olur ki insanları tarihi YAPITLARININ uygarlığa KATKISI ile şehirlerini insanlara tanıtırlar. Örneğin ARİSTOTALES.. sadece şehrini değil iki bin yıldan fazla süren BİLİM SALTANATI ve öğrencisi İSKENDER ile YUNAN uygarlığını İslam uygarlığı da dahil olmak üzere kendinden sonraki uygarlıkların baş eşiği yapmıştır.   Yani insanların doğdukları yere şeref verirler. Nasıralı İsa aleyhisselam.. nasraniliğe ad verir. Mekkeli Muhammed aleyhisselatü vesselam Kabe'siyle müslümanlara merkez olur. Viyana çevresi filozofları o şehrin onuru olmuşlardır. Harezm.. Nurs gibi ne kadar YER ADLARI ile anılan insanlar varsa.. bize anlatır ki insanı insan eder şehir ise.. şehiri de şehir eden insandır. VE insan onurunu taşıdığı ürününü de kolay elde etmiyor. Özgün eser ve köklü bir yapıt ortaya koyanlar tarihi yenilemeleri ile ilerletirler.. kendileriyle birlikte şehirlerini onurlandırırlar. Biz ki şehrimizin tarafın gezip göremesek.. belli ve ünlü yerlerini bilemesek te kalıbımızı orada kurduk.. kalbimizi de oraya gömdük. Bize düşen tarihsel görevlerini yapmış bu adamları anmak ve övmek değil.. kendimizin şehrimizi onurlandırarak ürününü ortaya koyabilmektir. Ne ile ? Çalışmak, üretmek ve başarmakla.. elbette bu işler tek başına olmaz. Birlikte çalışarak.. beraber üreterek.. hep birlikte çalışarak uygarlığa katkıda bulanacak bir yapıt ortaya çıkararak. Tek başına bir şey yapılsa idi.. vikipedia ile aynı yaşta olan yontembilim.com bir başarı ortaya koyardı.. Pedia bunu nasıl yaptı.. bilgiyi İHZAR ederek.. biz akıntının tersine gittik.. kendi bilgisini kendini HAZIRLAYAN'ı hazırlamaya çalıştık. Bir hocadan yada bir kaynaktan HAZIR bilgi alanlar.. ALAN bilgisi edinmekle beraber o alanın çalanı ve o hocanın öğrencisi ve yazarın izleyicisi.. olmaktan öte gidemezler. ESKİ kostant ile EKSİK mutanlar arasında döngülenerek OTANTIK bir başlangıç kuramazlar. (Bu eski ve eksi hadd çizgisini hatırlatan İsmail ÜNVER kardeşimize teşekkür ederim.) osmanziya 01.01.2025 üçyol izmir

      

Düzenleyen osmanziya - Dün Saat 23:57
IP
osmanziya
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye


Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010
Gönderilenler: 3606

Hak Puan : 5
Kidem : 6
OrtalamaHak : % 50
Irtibar :2

Alıntı osmanziya Cevaplabullet Gönderim Zamanı: Bugün Saat 00:11
Bu dünya al gülüm ver gülüm dünyasıdır.. insanlara bir şey verebiliyorsan seni ararlar, saygı ve sevgi gösterirler.. överler. Kimseye bir şey vermiyorsan onlardan bir şey olmayı bekleme.. buna eşin ve evladlarında dahildir. Diğer taraftan değer ve öncelik ve önem arasında da fark bulunur. ÖNEM ve DEĞER birbirinden farklı öncelikler taşırlar. Önemi olanın kıdemi ve önceliği.. değeri olanın kıyamı ve kıymeti bulunur. Önem geçicidir.. değer kalıcıdır. Örneğin nakit ve vakit önemlidir.. sıhhat ve salah değerlidir. Bir örnekle açıklayayım. Salih oluşuna aykırı bir suç işledin.. hapishaneye düşten; elinde olanın, vaktin ve nakdin fazla bir önemi ve değeri kalır mı ?
IP
Yanıt Yaz Yeni Konu Gönder
Konuyu Yazdır Konuyu Yazdır

Forum Atla
Kapalı Foruma Yeni Konu Gönderme
Kapalı Forumdaki Konulara Cevap Yazma
Kapalı Forumda Cevapları Silme
Kapalı Forumdaki Cevapları Düzenleme
Kapalı Forumda Anket Açma
Kapalı Forumda Anketlerde Oy Kullanma

Bulletin Board Software by Web Wiz Forums version 8.03
Copyright ©2001-2006 Web Wiz Guide
Türkçe Çeviri : Nuri Cengiz
Tasarım & Düzenleme : BeyazSeytan
WebWizTurk