Anasayfa | Işımalar | Osman Ziya | İfade -i Meram | Yöntem Bilim | İnsan Bilim | Din-Fen | BTÖ | Yazılar | E-Posta | |
![]() |
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
Dünya | |
![]() |
![]() |
![]() |
![]() ![]() |
Yazar | Mesaj |
osmanziya
Kıdemli Üye ![]() Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010 Gönderilenler: 3852 ![]() Hak Puan : 5 Kidem : 6 OrtalamaHak : % 50 Irtibar :2 |
![]() ![]() ![]() Gönderim Zamanı: Dün Saat 22:49 |
Aynaya bakarsam kimi gorurum ?
FIZIK Ayn...............MSL............Gayr Kendim.........AKS...........Görüntü PSIK Ben................HADS.........Gölge Din.................DİL..............Dünya Tek.................Bir................Çok METAFIZIK Sanı--------------KANI------------Sayı SANRI ------------TANRI---------SAYRI GERÇEK Yok-------------Imkan-----------Var Bizim AKLEN var sayi ve yok sanilardan IBARET bir düşunme YETENEĞIMIZ olur. KALBEN Hiç Yok ya da Hep Var diyebilme YETKIMIZ de bulunur. Bununla beraber BEDENEN çok yok ve az var ortasinda DENGE kurarak bunu sayi ve ölçu ile kılarak BILIM ve TEKNIK ve HUKUK becerimiz de söz konusu oluyor. Bu durumda bizim üç katmanınız bulunuyor.. biriyi DAİRE'in yüzeyindeki yaşancımız (hayatımız) .. ikincisi dairenin ortasında tanıncımız (şuurumuz) üçüncüsü dairenin merkezindeki inancımız (imanımız).. eskiden kürre arzın demir çekirdiğini olduğunu sanıyorlarda.. şimdi öyle olmadığı ortaya çıkmış.. inancımız da böyledir.. salınır durur.. bunun için bu gün yazdım: SENİN DEĞİLDİR imaninda.. amelinde.. senin degildir.. başkasinca verilmiş igreti nesnelerin en hoş olanidir.. mulkun ve melekutun gibi.. verildiği gib alinabilir.. bundan dolayidir.. amel ihlas ile.. iman safiyetle korunabilir. Bunun için kalemini kitabeti.. kelaminin kiraati.. malinin ameli.. melin emeli seni yaniltmasin.. amelin ve emelin arasindaki ELEME.. kitabetin ve kıraatin arasindaki MÜBÎNE.. kalemin ve kelamin arasindaki IMAMA dikkat et.. ne tarafta duruyor ? Şekvaya mı takvaya mi YAKIN osmanziya ![]() R R R R R R R R [12:47, 16.02.2025] Mustafa Buğucam: Düşunmenin 4 sureti 4 şekli bulunut 4 turu 4 çeşidi olur Fakat bu aşki ve ışkı çalistiran ALAKA ve ILGİ nin fikre cur'eti ve tefekkure cesareti gerekiyor.. [12:53, 16.02.2025] Mustafa Buğucam: Fikir ya fehim ya fıkıh olur Tefekkur ya rüya ya re"y olur fehmin ve re"yin kavramasi fıkkhın ve rüyanin ma'nası da iki surette olur. [12:57, 16.02.2025] Mustafa Buğucam: Teemmul ya emel ya tahmil bulunur Taharri ya mes"ele ya sual bulunur [13:02, 16.02.2025] Mustafa Buğucam: Bunlari paylaştiginizda altina imzami osmanziya yontembilim.com olarak atıniz... atmazsamiz AT'ınizi yitirisiniz.. ben zararlı çıkmam siz zararli olursunuz.. AT"ınizi bulamazsiniz. [13:04, 16.02.2025] Mustafa Buğucam: Fakat paylaşmakla bir kariniz olursa anlattiklari anlamak on eleştirmekle yüz ve sormakla bin kariniz bulunur. [13:06, 16.02.2025] Mustafa Buğucam: Çünku düşunmeyenler saglam ANLAMAZ.. anlamayanlar saglikli INANMAZ [13:10, 16.02.2025] Mustafa Buğucam: Fikir ve tefekkur için YBA ile HIZLI bir anlam surucu ve KOLAY bir anlatim aygiti sundugum halde kendiniz düşunmuyor.. başta ben olmak uzere başkalarinin anlatim ve paylaşım ve videolarini izliyorsunuz.. [13:16, 16.02.2025] Mustafa Buğucam: Y yontem tekniğini OGRENMEK B blim usülunu KULLANMAK A analiz dilinden YARARLAMAK Boyle telefonda okuyup yazmak ve video seyretmekle degil eline kağit ve kalemi almakla BAŞLAR.. [13:18, 16.02.2025] Mustafa Buğucam: Çagdaş kagit ve kalem olan bilgisayara geçmek şart degildir. Ancak uzaktan ZOOM erisimi ile masa ustu calişmak için lazim olabilir. ![]() Tablo yu sifirladim.. yani içeriklerini sildim.. 25 yildir nette ve face reklam amaciyla paylaştığim bu icerikler buradaki DVD ler ile gosterdigim beş latifemizi tanitmak içindir. Bu reklamlar ayni zamanda YBA in propagandasi içindir. Reklami tanitimi ve propagandanin oydaşması ancak dolayli iki araçtir. Amacimiz BIRINCIL aklin nühasini ve ruhun lügasina IKINCIL nefsin nügasina ve kalbin lübasina muttali olmak ve oldurmaktir. Dikkat ve aykili olduysaniz burada 4 tane saydim.. beşincisi sol dolabin ortasindaki DAMLA.. sag dolabin ortasindaki SARI noktalar. Aslında bu beş latife beş parmaginizin ucunda.. ben ilmimi bu parmaklardan alirim.. o omuzdaki kollarin ve kollardaki ellerin ve ellerdeki parmaklarin sayisalindan başka tırmaklarini sünnet usulu kesimi de insana ayri bir ders verir.. ve bu elleri KALEMI almak çok yakisir.. insani boyle üc önemli olan aleti ve pek degerli bulunan malı.. amelerinin işleyicisi olarak çok buyuk bir nimettir ve bunlar goz ve kulaklardan aşagi kalmaz. Bunun icindir ki ALICI goz ve kulak ve dil ile verici el ve ayak ve dilin hepsine ÂYÂD adıni veririm:ELLER. Bu on tarafta bulunun 6 cihazat arka tarafta buluna 5 letaif yani FUAD kadar işlevseldir. Âyâdin TASARRUFU ile fuadin TASADDURU.. "tarassut"umuzun işbu iki yaninda sekerli ve mekerli kullanim ve çikarim ile başimiza DÜŞ çorabi örer kafamiza DIL sepeti örter. Fakat siz bunu GDDY nin tekeri ile anlayamazsiniz. osmanziya yontembilim.com ![]() Columbia Üniversitesi'nde bir matematik dersi sırasında bir öğrenci uyuyakaldı ve sınıf arkadaşlarının konuşma sesleriyle uyandı. Ders sona erdiğinde, öğretim görevlisinin beyaz tahtaya iki problem yazdığını fark etti. Bunların ev ödevi olduğunu düşündü ve daha sonra çözmek üzere not defterine kopyaladı. Problemleri çözmeye ilk çalıştığında, onları oldukça zor buldu. Yine de azmetti, kütüphanede saatler geçirerek referanslar topladı ve zor olsa da problemlerden birini çözene kadar çalıştı. Şaşırtıcı bir şekilde, hoca bir sonraki derste ödev hakkında soru sormadı. Meraklanan öğrenci ayağa kalktı ve “Hocam, neden bir önceki dersteki ödevi sormadınız?” diye sordu. Öğretim görevlisi cevap vermiş: “Zorunlu mu? Zorunlu değildi. Ben sadece bilimin ve bilim insanlarının henüz çözemediği matematiksel problemlerden örnekler sunuyordum.” Şoke olan öğrenci, "Ama ben bunlardan birini dört makalede çözdüm!" diye cevap verdi. Bulduğu çözüm sonunda ona mal edildi ve Columbia Üniversitesi'nde belgelendi. Bu konuda yazdığı dört makale halen kurumda sergilenmektedir. Öğrencinin problemi çözebilmesinin en önemli nedeni, öğretim görevlisinin “Kimse bir çözüm bulamadı” dediğini duymamış olmasıydı. Bunun yerine, bunun çözülmeye değer bir sorun olduğuna inandı ve hayal kırıklığına uğramadan yaklaştı ve sonuçta başarılı oldu. Bu hikaye bir hatırlatma niteliğindedir: Günümüzde pek çok genç olumsuzluk ve şüpheyle çevrili olduğundan, size bir şeyi başaramayacağınızı söyleyenlere kulak asmayın. Bazı insanlar kasıtlı olarak başarısızlık ve hayal kırıklığı tohumları ekiyor. Hedeflerinize ulaşacak, engelleri aşacak ve arzularınızı gerçekleştirecek güce sahipsiniz. Sadece Tanrı'ya güvenin ve denemeye devam edin. Öğrenci *George Dantzig* idi ve problem Math Stack Exchange'den geldi. SENİN DEĞİLDİR imaninda.. amelinde.. senin degildir.. başkasinca verilmiş igreti nesnelerin en hoş olanidir.. mulkun ve melekutun gibi.. verildiği gib alinabilir.. bundan dolayidir.. amel ihlas ile.. iman safiyetle korunabilir. Bunun için kalemini kitabeti.. kelaminin kiraati.. malinin ameli.. melin emeli seni yaniltmasin.. amelin ve emelin arasindaki ELEME.. kitabetin ve kıraatin arasindaki MÜBÎNE.. kalemin ve kelamin arasindaki IMAMA dikkat et.. ne tarafta duruyor ? Şekvaya mı takvaya mi YAKIN osmanziya ![]() [15:56, 16.02.2025] Mustafa Buğucam: Ene'nin Nur'u MAVİ.. blue.. deniz ve gök rengi.. aklın nühasini oluşturur.. NÜHA sözcugu Husrev Agabeyin hatti Kur'an'ında TAHA suresinin 7 sayfa araligina ragmen AYNI YERDE yazar.. TAHA tabandir.. YÂSÎN tavandir. Sarf ve Nahiv adi verilen Beyan ve Maan.. yani GRAMER.. Nahh işte Sâbit İlim dir. Bu nutku mantiktan ayirabilldiginde ortaya ilmi usul çikar ki bende sizi oraya çağiriyorum.. lakin kılınız bile kıbramiyor.. ALAKADAN cereyani cüret icraya başlatilmadiğindan mir'ati meraya.. merak ve meram ile IŞKI parlatmadi.. Mulk onun.. melekutta.. bize düsen taleb ve dua.. osmanziya yontembilim.com [16:15, 16.02.2025] Mustafa Buğucam: Tabanda aklin nühasindan başka bir de kalbin LÜBASI bulunuyor. Insanlarin ÖZ dedikleri ve ÖZNE kelimesinda ma'na. Fakat bu TEKLIK kendisine mahsus Vacibulcucud olan Vahidiehad ile kariştirilabiliyor. Ornegin Arabi.. Spinoza.. Tasavvuf.. Tarikat suretindeki panenteizm bunun kanitidir. Bundan kurtulmakta kolay degil.. terk ve talk iki uçtur.. selb ve icabdan sonra ortaya çikan bu yolculuk.. fakat selb ve icabdan önce imtina ve imanin çercevesini çizmek gerekiyor.. bundan once de muhal ve makulun halini ve kalini bilmek gerekiyor.. aksi halde istikaf ve istilzam ile isbat ve nefyin altindaki munker ve maruf ile kanul ve reddin MAKINESI Müsahede ve Muhakeme ile Muhasebe ve Mürakabemizi saglam ve sağlikli çaliştirmayabilir. osmanziya ![]() Düzenleyen osmanziya - Bugün Saat 00:43 |
|
![]() |
|
osmanziya
Kıdemli Üye ![]() Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010 Gönderilenler: 3852 ![]() Hak Puan : 5 Kidem : 6 OrtalamaHak : % 50 Irtibar :2 |
![]() ![]() ![]() |
![]() Değerli bir Arkadaşım BELLEĞİMİZİ TAZELEYELİM diye paylaşmış.. Aslında bunular her biri BATI'nın adama görünüyor.. her biri DÜNYAYA çalıştığı ve dünya ehli tarafından el üstünde tutuluyorlar.. karşı tarafta insanı bozanlar olarak biliniyorlar.. bunların karşısında da DİNE çalışan insanlarda bulunuyor ve bunlarda ehli ahiret tarafından mezheb ve tarikat sahibi isimler el üstünde tutuluyorlar.. DOĞUNUN bu kimseleri de karşı taraftan da bu kimseler insanı tembelleştiren ve baskıcı kimseler olarak tanınıyorlar ve sonuçta iki tarafından hiç birinin birbirlerinden hiç mi hiç haberi olmuyor.. ACABA NİÇİN ? Mesela ülkemizde Mehmet Akif'ten Necip Fazıl'a uzanan bir sağ çizgi bulunuyor.. birde Tevfik Fikret'ten Nazım Hikmet'e uzanan bir sol çizgi oluyor.. bunların sağı ve solu birbirine düşman etmekten başka bu ülkeye ne katkıları oldu.. hiç düşündünüz mü ? Ezbere KÖR sağcılık ve SAĞIR solculukta bu kadar olur zaten ACABA NEDEN ? Sanırım bu gün dünyamızda körü körü inanan ve BOŞU BOŞUNA savaşan bir KÜLTÜR'den kurtulma zamanımız geldi.. diye düşünüyorum. Düşünceme katılanlar .. hemen soracaklardır NASIL ? Aslında ben onları başkalarına sormalarını değil kendilerinin düşünmelerini isterim.. zaten bütün bu bozukluklar DÜŞÜNME yi durdurmak ve DÜŞÜNCE yi dondurmakla başladı.. Saygılarımla osmanziya 17.02.2025 yontembilimi.com |
|
![]() |
|
osmanziya
Kıdemli Üye ![]() Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010 Gönderilenler: 3852 ![]() Hak Puan : 5 Kidem : 6 OrtalamaHak : % 50 Irtibar :2 |
![]() ![]() ![]() |
Faruk Zeylan Ağabeyim paylaşmış:
HERKES KENDİ TRENİNİN YOLCUSUDUR... Doğarken bindiğimiz trende anne ve babamızla tanıştık. O zamanlar onların hep bizimle seyahat edeceklerini sanıyorduk. Oysa istasyonun birinde onlar trenden ineceklerdi ve bizi yolculuğumuzda yalnız bırakacaklardı. Zamanla trene başkaları da bindi ve bizim için önemliydiler. Kardeşlerimiz, arkadaşlar, çocuklarımız, hatta hayatımızın aşkı... Birçoğu inmiştir arkalarında üstelik de kalıcı bir boşluk bırakarak. Kimisinin de eksikliği o kadar fark edilmez olmuştur ki, yerlerinin boşluğunu bile fark edememişizdir.. Bu tren yolculuğu neşe, keder, hayaller, beklentiler, merhabalar, Allahaısmarladıklar ve vedalarla doludur. Burada başarı, tüm yolcularla iyi ilişkilerde olmaktır. Bunun için de elimizden gelenin en iyisini yapmalıyız... Ancak, hepimizin karşı karşıya olduğu bir muamma var: Hiçbirimiz hangi istasyonda ineceğimizi bilmiyoruz. İşte bunun içindir ki, En iyi şekilde yaşamalı, en iyi şekilde sevmeli, affetmeli, olduğumuzun en iyisini yansıtmalıyız. Burası çok önemli çünkü trenden inip de yerlerimizi boş bırakacağımızda yaşam treninde yolculuğa devam edeceklerde güzel anılar bırakmalıyız. Öyleyse yaşam treninde size iyi yolculuklar diliyorum. Çok sevgi verin, başarı biçin! Son olarak da, trenimde yolcu olduğunuz için her birinize teşekkür ederim. Ha, unutmadan! Şahsen trenden bu yakınlarda inmeye hiç niyetim yok! Yine de, ola ki indim, sizinle seyahat bir zevkti! İyi ki binmişsiniz! alıntı |
|
![]() |
|
osmanziya
Kıdemli Üye ![]() Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010 Gönderilenler: 3852 ![]() Hak Puan : 5 Kidem : 6 OrtalamaHak : % 50 Irtibar :2 |
![]() ![]() ![]() |
İSRAİL GAZETESİNDE DÜN ÇIKAN YAZI:
Gazete: Jerusalem post- Israil ERDOGAN’ın gerçek hedefi Yunanistan’da yaygara çıkartıp dikkati gereksiz şekilde onların üstüne çekmek. Ancak ERDOĞAN’ın gözü doğuda. Milli silahlarını İslam ümmetinin silahları yapmak,böylece İslam NATO'su kurmak,Pakistan ile nükleer silahlara kavuşmak, Suriye üzerinden hızlıca Kudüs'e girebilmek,YPG'yi bitirip Arap’larla bağlantı kurmak,Doğu Akdeniz’de petrol ve gaz çıkartıp ekonomik ve siyasi büyük güç olmak,Kıbrıs üzerinden Gazze’ye çıkmak, Amerika’yı Orta Doğu’dan kovmak ve Halife ilan edilmek istiyor. Suriye savaşı İsrail’in hayatta kalma savaşıdır. Amerika Suriye’yi kaybederse Orta Doğuda cihad başlar,Türkler ve Ruslar mücahidlere silah verir, Amerika Irak’ı da kaybeder Mısır’ı da kaybeder,her yer Türk’lerin kontrolüne girer. Türk’leri ancak hava savaşında durdurabilirdik,geç kalındı. Hava milli savunmalarını kurmak üzereler. İlk temaslari YPG ile oluyor ve YPG’yi İsrail silahlandırdı. Ama bir varlık gösteremiyorlar. Türk SiHAlarıyla her gün 50 asker kaybediyorlar. Geriye bir tek Akdeniz sahillerindeki birleşik Avrupa donanması kalıyor. Onlar da tehlikeli eşiğe gelmek üzereler. Bu birleşik donanma yakında Türk’lere yenilebilecek kritik eşiğe gelmiş olacak. İstendigi gibi varlık gösteremeyecekler. Türk’ler o donanmaya karşı da hazırlanıyorlar. Kıbrıs’a deniz üssü ve anti gemi füzeleri yerleştirdiler. Akdeniz sahilleri ve Kıbrıs’ta S-400 bataryaları kurdular. Yakında birleşik donanmanın da karşısına eşit güçte donanmayla gelecekler. Türkiye bunları tek başına yapabiliyorsa, İslam NATO'su ile neler olmaz. Zaman Türk’lere çalışıyor ve artık düşmanımız oldu. Türk’leri yenersek İslam’ı da yeneriz. Türk’leri yenemezsek İslam’ı kimse durduramaz ve İsrail namaz kılar. Filistin’lilere itaat edersiniz. Şeriat ile size hükmedilir. Tel Aviv ve Kudüs’te, her yerde ezan duyarsınız. Tek bir Musevi bile bu topraklarda bırakmazlar. Kadınlarınız pazarlarda cariye olarak satılır. Çocuklarınız elinizden alınır, Mücahid olarak yetişirler. Tüm dünyada Musevilik yok edilmiş olur. Şunuda belirteyim; Türk’lerin yükselişi Erdoğan ile değildir sadece, Erdoğan sonrasında da aynen böyle bir süreç öyle yada böyle devam edecektir. Bu Erbakan’ın doktriniydi ve süreci o başlatmıştır. Bunların bugün yada yarın olmasının hiç bir hükmü yok. Türk’lerin hedeflerinden hiç bir şeyide değiştirmeyeceğini İsrail’in artık görmesi gerekiyor. Erdoğan gider, Türk’ler biter diye basite alırsanız hatayı burada yaparsınız. Türk’lerin geçmişine bakın,olaylar hicte öyle olmuyor,doktrinleri sahipleniyorlar. Türkiye’deki muhalefete de güvenmeyin, zamanla o da kalmayacak. Dediğim gibi,zaman bizim düşmanımız derim size ve işler hicte planlandığı gibi gitmiyor sanki bizim planlarımız üzerinde Allâh'ın bir başka planı var. Jerusalem post- Israil Mesut Yücetürk paylaşmış.. dedim ki: |
|
![]() |
|
osmanziya
Kıdemli Üye ![]() Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010 Gönderilenler: 3852 ![]() Hak Puan : 5 Kidem : 6 OrtalamaHak : % 50 Irtibar :2 |
![]() ![]() ![]() |
Millete değil de kendimize de bakabiliriz.. her birimizin EŞYAYI iktisatlı kullanması ve EŞHASI adalatle çalıştırması ilk adım.. bu bilimin ve dilin esası olan İKTİSADI ile hukukunu ve dinin esası olan ADALETİ gerçekleştirebilmek İNSAN olmanın ilk adımı.. elbette bunun ardında sabır ve şükür içinde sadakat ve emanet sahibi olmakta yer alır.. bu işin derini ve özeli ve kişiseli.. insan olmanın ilk adımından başka adımları da bulunur elbette örneğin KALİTELİ mal ve hizmet sunumu.. KARAKTERLİ fazilet ve kemalat serimi.. elbette bu geçim ve seçim işlerinin yapılması kolay değildir.. çünkü gerek SUNUM ve ARZ.. gerekse serim ve TEŞHİR.. diğer insanlarla işbirliği gerektiren KOLLEKTİF faaliyetler.. fakat bizim gibi sen ağa.. ben ağa.. bu testiyi kim götürür dağa konusunda başarılı olamıyoruz.. her birimin DÜNYAYI KURTARACAK Don Kişot fakat bu kadar çok Don Kişot arasında bir SANÇO bulamıyoruz. bir gün Değeri Olan Paylaşımlar sahibi Sayın Murat Sayımlar ve rahmetli Zeki Coşkunsu bir araya gelip birbirimizi DİNLEYELİM dedik.. rahmetli buradan tüyünce zaten Murat Sayımlar a adam beğendirmek ne mümkün.. rahmetli bizim gibi Don KİŞOV değildi.. şov yapmadı ve bütün türkiyeyi dolaştı lakin ömrü vefa etmedi.. elbette her birimizin bir kusuru var.. önce AİLE düzenimizi sağlam ve sağlıklı koramıyoruz.. gerçekten insanların bir araya gelmeleri zor.. hazır bir ÇIKAR ve kolay bir YARAR etrafından insanları toplayabilirsiniz.. fakat UZUN VADELİ kültürel bir hedef etrafında toplamak zordur. 04 şubat bir çağrı yaptım.. Yaratan'ın tevafukundan başka bir ses gelmedi.. 5 bin kişiden.. Saygılarımla osmanziya yontembilim.com 17.02.2025 üçyol izmir 15:11 505 896 63 62 (Not bu numara ahirete ulaşmıyor.. buradan tüymemişsem ulaşabilirsiniz)
|
|
![]() |
|
osmanziya
Kıdemli Üye ![]() Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010 Gönderilenler: 3852 ![]() Hak Puan : 5 Kidem : 6 OrtalamaHak : % 50 Irtibar :2 |
![]() ![]() ![]() |
Değerli Muhsin BİLGEN Kardeşim,Bir fizik bölümü düşünün ki, evrendeki tek gerçek fiziksel açıklamayı Newton mekaniğinin sunduğuna inanan tüm çabalarını bu yönde harcayan fizikçilerden oluşsun.
Ya da bir biyoloji bölümü düşünün, tüm biyologları, Lamarck'ın teorisine kayıtsız şartsız iman etsin, Evrimsel sürecin sadece Lamarck'ın kuramıyla açıklanabileceği iddiasını savunsun, tüm mesaisini bu yönde harcasın. Böyle bölümler, bir üniversite bünyesinde olsalar dahi "bilimsel" kabul edilebilir mi? Bu bölümlerde akademik kadroda yer alan kişiler gercek anlamda akademisyen olabilir mi? Üniversitelerde bu tür bölümlerin varlığı nasıl abesle iştigal ise, ilahiyat fakültelerinde kadro işgal eden, ancak asıl uğraşı islamı savunmak olan ögretim görevlilerinin varlığı da o kadar abestir. Bu vasıftaki oluşumlar bilimsel değildir. Haliyle üniversitelerde, akademilerde yerleri yoktur. Çok isteniyorsa "yüksek islam enstitüleri olarak varlıklarını sürdürmelidirler." DEMİŞSİNİZ.. LAKİN KENDİSİNE ANLATILAN evrim masalına inanmak zorundaysa.. yaratılış GERÇEĞİNE inanmadığı için.. KENDİSİNİN ANLADIĞI yaratılış öyküsüne inanmak zorundaysa evrim GERÇEĞİNE inanmadığı için.. birine masal olanın diğerine gerçek.. diğerine gerçek olanın öbürüne masal olduğuna ALIŞMALIYIZ.. çünkü gerçek dediklerimiz kendimiz çok sofistike ve spefisik olarak örüyoruz. Tanımaktan inanmaya kadar DENEYİMLE öğrenme ve bilme ve KURAMSAL düşünme olarak düşünme ve bunlara ilişkin bir sürü koşul ve kural ve süreç bulunuyor. Biz bu yüzden tanıma ve inanmayı karıştırıyoruz. Günlük Dilin Düz Yazısının dili kötü ve kötüye kullanma yetenekleriyle bir araya gelince gerçekten değil görünürde açık ve seçik sağlam ve sağlıklı olmayan BİLGİLER için kalıyoruz. Bu durumda sizin yazınızda bahsettiğimiz LAMARK'ın evriminde kalan fazla insan olacağını sanmıyorum.. onların mutasyondan ve Ernest Mayr dan da haberleri vardır. osmanziya yontembilim.com üçyol izmir 17.02.2025 15:30 505 896 63 62 Düzenleyen osmanziya - Bugün Saat 15:38 |
|
![]() |
|
osmanziya
Kıdemli Üye ![]() Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010 Gönderilenler: 3852 ![]() Hak Puan : 5 Kidem : 6 OrtalamaHak : % 50 Irtibar :2 |
![]() ![]() ![]() |
Herkese kullandığı kolay gelir. Türkçe türklere ve almanca almanlar kolaydır. Ancak bir ekmeğe kaç köfte verildiği de önemlidir. Bazıları ne kadar köfte o kadar ekmek diyebilir.
Ancak buradaki hesab bir ekmeğe ne kadar köfte verildiği ile bir ekmekle kaç köfte yenildiğinin hesabı yapılıyor. Bir türk ekmeğine beş köfte konuluyor. Bir alman köftesine de beş ekmek harcanıyor. Tūrkce =yaptırdım. Almanca =ich habe es machen lassen. Tūrkce =yaptırttım Almanca=ich habe es zu ihn machen lassen. Hangi dili konuşmayı tercih ederdiniz ? Öyle ise Güzel TÜRKÇE'mizin kıymetini bilelim. dedim Cuma ÖZÜSAN Hocam dedi: her dilin kendine göre imkan ve genişlikleri vardır. Zazacada: 1-to ayré "dişil" sevat: sen ona ne dedin. 2-to éyré "eril" se vat: sen ona ne dedin. eril ve dişillik bir har değişikliğiyle hemen anlaşılır. türkçede isa ancak contextle anlaşılır. Bende aldım "soz" (kalemi) elime dedim ki: Teşekkür ederim Hocam.. yanıtınızla onur duydum. benim de aklımda idi.. her işin kendine göre kolaylıkları.. ancak böyle bir kaç dili bilip her dilin avantaj ve dezavantajlarını mukayese ederek bir üstünlükler sklası ortaya çıkarması mümkün olabilir mi bilmiyorum.. sonuçta dillerin hepsi YAPAY.. ve fani.. işi biten diller.. dinler ve kültürler tarih boyunca kaybolup gidiyorlar.. fakat biz İNSAN ÖMRÜ içinde buna karşı duyarlı olamıyoruz. Dil deyince "benim" yöntembilim aklıma geliyor.. ne kadar uğraştı isem benim olmadığını bir türlü ikna edemedim.. Bir arkadaşım dedi Hocam beni bağışla örneğimle bir ayının kırk türküsü varmış.. hepsi de ARMUD ile ile ilgiliymiş.. ben de katıla katıl güldüm.. sana benzerini anlatayım dedim: Dedesi torununa soruyormuş.. sandalye gösteriyor çoko milk diyormuş.. koltuk gösteriyor çok milk diyormuş.. ne gösterirse göstersin.. yanıt aynı: Çok milk. Kuzum demiş senin aklına başka bir şey gelmiyor mu.. torunda hiç aklımdan çıkmıyor ki diye yanıtlamış.. bilirsiniz benzetmeler anlatımı çok güzel yapar lakin gerçeğe dair hiç şey söylemez.. zaten söyleyebilseydi benzetmeye gerek kalır mı idi. Bu arkadaşlar da öyle YBA hakkında en ufak bir bilgi ve düşünceleri olmadığı halde böyle çarpıcı örnekler veriyorlar. osmanziya |
|
![]() |
|
osmanziya
Kıdemli Üye ![]() Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010 Gönderilenler: 3852 ![]() Hak Puan : 5 Kidem : 6 OrtalamaHak : % 50 Irtibar :2 |
![]() ![]() ![]() |
SABIR HAKKKINDA Nevra Hanım, SABIR GÜLE GÜVENEREK DİKENİ GÖRMEKTİR.. demişsiniz.. gerçekten Sabir bir incidir ŞÜKÜR taşından daha değerlidir.. ancak yalnız değiller KADININ sadakatını ve ERKEĞİN Emanetini ister.. Bu ikisi karı ve koca arasında MUHTEŞEM Aile'yi inşa ettiğinide tapılası ANA ve kulluk edilesi BABA ortaya da çıkar.. öyle bir hale gelir ki USTA olan ana çaba.. HOCA olan baba yasa.. istemezler.. diye düşünüyorum. Bu hakikaten yapılan bir kurgu.. istenilen bir öykü.. ancak olmaz değil bu gün bize öğretilen din adına sadece kutsallara olan SEVGİ ve SAYGI.. Tanrı'ya Kitab'a Resul'e çocuklar ve insanlar sıfırlandığı için bu haldeyiz.. kim bilir belki kutsal bencilliğimiz bu şekilde oluşuyor. Saygılarımla.. osmanziya 17.12.0225 üçyol izmir 15:12 505 896 93 62 ![]() Şenol Doğan Bey kardeşim,Gül ve Diken .. Gül bülbülü renkleriyle büyüler! Tutkuyla sokulup .. Yüreğiyle koklamasını bekler .. Koparsada kıyamaz ellerine ! Sabırla .. Yumar nemli gözlerini .. Tarifsiz sızı içinde, Çeker içine dikenini ..!! Ş.Doğan, DEDİNİZ.. GÜL ve BULBÜL aşkı aslında bitki ve hayvanların birbirine şiddetli ihtiyaçları temsil eder.. muzaaaf ve şiddetli ihtiyaçlara AŞK adı verilir. Aslında aşkı yıllardır kültüre baskın anlatımlar nedeniyle virtüel ve platonik bir SEVGİ sanırdım. Amma şimdi eskilerin tanımıyla kuvve-i şeheviye onun türevleri olarak görüyorum. Sadece cinsellik değil.. yemek ve içmek.. uyumak ve uyanmak.. konuşmak ve iletişim kurmak.. şarkı ve türkü.. yolculuk ve gezginlik.. insanı ve dünyayı sevme bitmez ve tükenmez.. hepsi bir tür AŞK.. İŞTE bu işleri samimi ve ciddi aşk düzeyinde yapanlar ortaya yeni ve kaliteli mal ve hizmet sunumları çıkarıyorlar. Saygılarımla Osmanziya |
|
![]() |
|
![]() ![]() |
||
Forum Atla |
Kapalı Foruma Yeni Konu Gönderme Kapalı Forumdaki Konulara Cevap Yazma Kapalı Forumda Cevapları Silme Kapalı Forumdaki Cevapları Düzenleme Kapalı Forumda Anket Açma Kapalı Forumda Anketlerde Oy Kullanma |