Anasayfa | Işımalar | Osman Ziya | İfade -i Meram | Yöntem Bilim | İnsan Bilim | Din-Fen | BTÖ | Yazılar | E-Posta | |
Aktif Kullanıcılar Aktif Konular Üye Listesi Takvim Arama Yardım Skins Kayıt Ol Giriş |
Dünya | |
YöntemBilim Forumu | Genel | Dünya |
Konu: bilmek ya da bilmemek... | |
Yazar | Mesaj |
osmanziya
Kıdemli Üye Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010 Gönderilenler: 2608 Hak Puan : 5 Kidem : 6 OrtalamaHak : % 50 Irtibar :2 |
Konu: bilmek ya da bilmemek... Gönderim Zamanı: Bugün Saat 06:52 |
Bu on üçüncü tablodur. Face de Değerli bir Arkadaşım dedi: "Bilmediğimizi bilmiyoruz, bildiğimizi sandığımız şeyleri de iyi bilmiyoruz. Alaca karanlıkta yaşıyoruz." diyorsunuz fakat bilmek veya bilmemek.. bildiğini ya da bilmediğini bilmek ya da bilmemek.. gerekli. Ancak sevmeyince ve istemeyince yeterli gelmiyor yapmak için. Bu üçü olmayınca makinanın (robotun şimdi yapay zeka diyorlar) bilmesiyle benim bilmem arasına ne fark kalıyor ? Bu da 25 nci tablodur. Bu da 25 tablonun her birinin yer aldığı sıkıştırılmış ZİP dosyası: 20240420_070914_FENA.zip Bu çalışma 27 dosyadan ibarettir ve dosyalırı zip sıkıştırılmış dizin halinde buradaki linke yerleştirdim.. şimdi bunlarla ilgilenen.. ilgilenmesiyle bilgisayarı bulunupta onları bilgisayarına indiren.. indirmesiyle birlikte incelemeye ve izlemeye değer bulan.. değerli bulmakla birlikte tabloları versiyon sırasıyla imgeleyip tahayyül eden.. tahayyül etmekle birlikte yalından karmaşığa doğru bu tabloları irdeleyerek tevehhüm eden.. bu hayal ve vehim ile elde ettiği FEHİM'leri tefekkür eden.. bu fehimlerin mefhum ve kavramlarını birleştirerek ortaya çıkan FIKHI.. yani "anlam" eleştirmeye cür'et eden.. Fikrin fehim (kavram) ve fıkh (anlam) işlemlerinin farkında olmadığı halde.. büyük bir olasılıkla öyle olacaktır.. bunun ne olduğunu öğremek için benimle konuşmaya cesaret eden.. kaç kişi çıkabilir bilmiyorum ? Fakat her hangi konuda günlük dilin düz yazısıyla ya da günlük konuşmayla çatır çatır ahkam kesebilecek yüzlerce kimse biliyorum.. bunlar "öğrenmek" isteyen değil bilgi yarıştıran ya da bildiğini ya da ideolojisini sergilemeye çalışandır. Şunu artık kesinlikle bilmeliyiz ki artık devir bilmek devri değil.. BİLMEYİ bilmek.. öğrenmek değil.. ÖĞRENMEYİ öğrenmek.. hatta öğrenme ve bilme arasında farkı düşünmek.. anlamak.. anladıysa eleştirmek.. anlamadıysa sormak.. benim ARADAĞIM bunlar.. bu aradıklarımda süper zekalı ve okyanus gibi bilgisi olan hatta profesör etiketi olan hatta ünlü olan kimseler değil.. sadece öğrenmek isteyen meraklılar ve meramlılar.. bu meraklı ve meramlı insanlarla bir arada YBA öğrenme, kullanma ve yararlanma yolunda MEŞK etmeyi.. yüzlerce kadınla keşk edip aşk yapmaya tercih ederim. Ancak bizim böyle bir MEŞK'a IŞK'ınız bulunmuyor ve bu yüzen bilme ışığı ve öğrenme aydınlığı içten ve etkili olamıyor.. çünkü öğrenmeyi öğrenmeyi hiç MERAK etmiyorsunuz: https://www.yontembilim.com/ogrenme.asp osmanziya 20.04.2024 07:29 Düzenleyen osmanziya - Bugün Saat 07:30 |
|
osmanziya
Kıdemli Üye Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010 Gönderilenler: 2608 Hak Puan : 5 Kidem : 6 OrtalamaHak : % 50 Irtibar :2 |
Gönderim Zamanı: Bugün Saat 14:30 |
Kevser Hanım kardeşimiz baklava yemenin şükrü soğana sabretmekten zordur deyince neden dedim ? Doymak bilmeyen Nefis dedi.. dedim ki ancak nefis bir süre sonra doymadığını anlayınca.. şükre geçer ikinci aşama başlar.. bu sefer ona musibetler birer birer sökün eder.. bakalım buna sabır edebilecek mi diye.. bir süre bu meşakkat ve külfet sürdükçe ona alışmaya başlar. Şükür gibi sabır da öğrenilmiş olur.. ancak bu da yetmez. Daha ağırı gelir.. bu sefer ondan sadece sabretmek beklenilmez.. "sabır içinde şükür" etmesi gerekir ki biz bu işlerin tümüne HAMD adı veriyoruz. Yani HAMD DAVASI.. Biz Fatiha-i Şerife Anahtarı'nın anlattığımızdan HAMD ile işler bitmez.. HÜDA duası başlar.. hamd ve hüda enlemi mizan-ı nizam dikeyini sürdürürrken HALKIN ilâsı ve HAKKIN rızası.. ile enlemlerin yatayı başlar.. ben size canlı bir ÂLEM'i kısaca betimlemeye çalıştım. Özeti.. şükr etmek sabr etmekten zordur.. iktisad etmenin adalet etmekten zor olduğu gibi.. emin olmanın sadık olmaktan.. feda etmenin ve vefa göstermekten zor olduğu gibi.. sonuçta tüm bu konuşmalarımızla bizler GERÇEĞİ örmeye çalışırız önemli olan ördüğümüzün bilincinde olmaktır. Saygılarımla. www.yontembilim.com (Not: Bu yazıyı beş kere düzelttim.. zaten yaşamda deneme ve yanılma ile değiştirme ve düzeltmekten ibarettir.. hiç bir dahi bir kere başaramadı.. M.Gladwell'in Outliers'in de on bin saat gerektirdiği yazılmış) osmanziya 20.04.2024
|
|
Forum Atla |
Kapalı Foruma Yeni Konu Gönderme Kapalı Forumdaki Konulara Cevap Yazma Kapalı Forumda Cevapları Silme Kapalı Forumdaki Cevapları Düzenleme Kapalı Forumda Anket Açma Kapalı Forumda Anketlerde Oy Kullanma |