Anasayfa | Işımalar | Osman Ziya | İfade -i Meram | Yöntem Bilim | İnsan Bilim | Din-Fen | BTÖ | Yazılar | E-Posta |

  Aktif KullanıcılarAktif Kullanıcılar  Aktif KonularAktif Konular  Forum Üyelerini GösterÜye Listesi  TakvimTakvim  Forumu AraArama  YardımYardım  SkinsSkins
  Kayıt OlKayıt Ol  GirişGiriş
Dünya
 YöntemBilim Forumu | Genel | Dünya  
Mesaj icon Konu: 26 Agustos Yanıt Yaz Yeni Konu Gönder
Yazar Mesaj
osmanziya
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye


Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010
Gönderilenler: 3105

Hak Puan : 5
Kidem : 6
OrtalamaHak : % 50
Irtibar :2

Alıntı osmanziya Cevaplabullet Konu: 26 Agustos
    Gönderim Zamanı: Dün Saat 10:48

Dünya bizim vatanımız
ülke bizim vatanımız
evimizi bizim vatanımız
bedenimiz bizim vatanımız
Bizim değil de BENİM dediğimiz kavgalar çıkıyor.
Fakat biz gibi ben dahi söz konusu değil mi ?

Biz/Onlar

realitesini çözmemiz lazım.


Bununla beraber insanların arasını açan şeytanın TANRI suretinde görünmesi de de bir gerçek.. öyle ise herkes kendi Tanrı bildiği sanrısına.. sayrısını.. şeytanına.. hannasına dikkat etsin.

Dünya yeni bir düzen istiyor.. yeni bir birleşmiş milletler istiyor.. fakat GDD bitmedikçe ADD doğmayacaktır.

Osmanziya 27.08.2024 11:23   






FAYDASIZ ilim..
KORKUSUZ kalb..
KABULSÜZ dua..


Ve

DÜŞÜNDÜREN bilgi
DUYGULANDIRAN sevgi
DİLENDİREN istek

Dışında

DİLLENDİREN DUYUM

bulundugunun farkinda olamadik...

Bu yuzden bilim yapamadik.. bu nedenle kuvvetimiz olmadi ve bundan dolayi DUNYAYI elimizden kaçirdik.. şimdi insanlarim acimasini bekliyoruz.. şayet GDD de boyle bir insan kaldiysa.. sanmiyorum.. bizde islam kalmadigi gibi onlarda da insan kalmadı..

Savaş kapida.. Alparslan 26 Agustosta biz geldik dedi.. bin yil sonra bir 26 Ağustosta Mustafa Kemal biz gitmeyecegiz dedi..

40 yildir TURKIYE CUMHURIYEI diyor ki irandan yunanistana.. iraktan Israile.. HALKLARINI Anadolu Birlesik Cumhuriyetlerinde toplamadikca buradan asla ayrilmayacagiz.

Osmanziya 27 08 2028




İNSANî vatanperverlik
Hilmi Ziya ÜLKEN'in tezi

DÜNYANIN
DİLİN
DİNİN

İnsanın içinde olduğunu anladığımızda
sorunlarımızın çoğunun çözülebileceği ortaya çıkacak.




Düzenleyen osmanziya - Dün Saat 11:24
IP
osmanziya
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye


Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010
Gönderilenler: 3105

Hak Puan : 5
Kidem : 6
OrtalamaHak : % 50
Irtibar :2

Alıntı osmanziya Cevaplabullet Gönderim Zamanı: Dün Saat 18:09
Kur'an'ı bir lamba olarak gördüm. Nereye tutarsam aydınlatır sanıyordum, nereye tutarsam orası karardı. (Dücane Cündioğlu)
Her bir Kur'an ayeti elimde bir şimşek gibi hangi karanlığa doğru tutsam, nereye çevirsem orayı gündüz gibi aydınlatıyordu. (Said Nursi)
Kim haklı? Cündioğlu mu, Said Nursi mi? Hangisinin yaklaşımı daha bilimsel, daha objektif? Aynı ayetler birinin önünü karartıyor, birinin önünü aydınlatıyor. Sorun ayetlerde mi, kişilerde mi? Kur'an bu durum için şöyle diyor: "Onun ayetleri kiminin imanını artırırken kiminin inkarını artırır."
Şahin DOĞAN



Güzel bir tespit Hocam.. SİSTEMATİK bir yapı, aksiyomatik bir temele dayanır. SENKRETİK bir yapı ise bu da metodik bir araçla işletilir.
BİLİM böyle senkretik bir yapı olan kainatı (kvn) ve insanı (mvn) aynı gözlükten yani metodikle bakarak aşama aşama ortaya doğa evreni ve döne evrimi kuruyor.. konuyu genişletiyor ve geliştiriyor.
Bilim insanları arası ortak ve nesnel ve hatta tümel bir manzaradır. Oysa DİN'in ortaya koyduğu sistematik böyle değildir. Temellendiği aksiyomatiğe göre biçimlenir.

Bu yüzden dünyayı reddeden bir dinin bakışı ile ahireti reddeden bir dinin bakışı birbirinin tersi olacağı apaçıktır. Birinin öl dediğine diğeri diril diyecektir. Bu yüzden ayet "Onun ayetleri kiminin imanını artırırken kiminin inkarını artırır." diyor. Ya da daha açığı.. DÜŞÜNÜRKEN kendinden kalkarsan.. Yaratan ikinci plana düşer. Yaratandan kalkarsan sen ikindi planda kalırsın. İkisini aynı anda kabul edersen.. saçmalamış olursun.
Bununla beraber bu köklü ayırımı görmeden tarafların birinin diğerini reddetmesi de sanırım cehalet oluyor. Nitekim EYLERKEN cehalet mutluluk verir. Bu da gerekiyor. Başka türlü bilim yapamazdık.

Osmanziya yontembilim.com





Düzenleyen osmanziya - Dün Saat 23:01
IP
osmanziya
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye


Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010
Gönderilenler: 3105

Hak Puan : 5
Kidem : 6
OrtalamaHak : % 50
Irtibar :2

Alıntı osmanziya Cevaplabullet Gönderim Zamanı: Dün Saat 18:13
5S
Salim akıl,
Sahih nakil,
Sâdık lisan (Şuarâ 26/84)
Selim kalp (Şuarâ 26/89) ve
Sarih keşf.

harun sonmez



Dediklerime başka dedikleriniz eklemek yerine Salih akıl ve salim lisan kullandıysanız bunu benimle tartışmak.. deyip Selim Kalb ve Sahih nakilde anlaştığmızdan daha yararlı olacaktı.. bir kuyuya taş atmak iş görürür.. başka başka kuyulara taş atmak emek ve vakit ısrafıdır.

osmanziya

Dediklerime başka dedikleriniz eklemek yerine Salih akıl ve salim lisan kullandıysanız bunu benimle tartışmak.. deyip Selim Kalb ve Sahih nakilde anlaştığmızdan daha yararlı olacaktı.. bir kuyuya taş atmak iş görürür.. başka başka kuyulara taş atmak emek ve vakit ısrafıdır.



sadik lisana da delilimi ekledim.salim akıl tercihimdir zira kalbi selim ibaresi ayette geçiyor, benzer olmaması için S/alim aklı yeğledim.
Harun Sönmmez


Sözlüğe bakarsanız Salim kelimesi için Abdullah Yeğin lugatında bilgi bulabilirsiniz. Selim.. salim.. selam.. sin.lam.mim sesleri olan kökten kaynaklanır. Günlük dilin mantığının bir bilgisi.. bilimsel bilginin matematiğinin bir dili.. olduğu gibi felsefi bilginin de bir dil'i.. dini dilin de bir bilgisi.. olmalıdır. Biz YBA ile bunu arıyoruz. Bunları da SALİM LİSAN olarak adlandırıyoruz. Osmanziya
Mustafa Buğuçam ben Yeğin'i değil ayeti yeğledim.selam ile
Harun SÖNMEZ


Aleykümüsselam.. orada bilgi söz konusu buyruk değil 🙂Hem o dediğiniz AYET değil sizin ayetten ANLADIĞINIZDIR. Ana paylaşımda Tasrih dediğiniz de KEŞİF değil işaretlerin tercümesinin.. göstergelerin çevirisinin.. daha AÇIK hale getirilmesidir. Zaten sıkıntı da burada insanların kainat, insan, Kur'an ve rasul kitablarından okuduklarının kainatın, insanın, Kur'anın ve rasulün kendisi sanmalarıdır. Zaten dil bir perdedir.. bilgi de ikinci bir perde.. ördüğümüz gerçekte bu iki perde ardında gördüğümüzdür. Yani bilmek ve öğrenmekten önce dil ve bilgiye ilişkin epistomolojik yaklaşımlar nazara alınmadıkça konuşmamız.. tribünleri burada face olur bu.. seslenmekten ibaret kalacaktır.
OSMANZİYA


"Mükaşefesi olmayanın bilgisi de yoktur" (La keşfe lehü la 'ılme lehû)
İbn Arabi, Futûhat, I, 218, 21

Harun SÖNMEZ

İbni arabi "mukaşefesi olmayanın bilgisi de yoktur." demesi tam bir CEHALET örneğidir.. İbni Arabi makbul bir isim değildir zaten.. İslam dünyasında evladlığı Sadreddini Konevi'dan başka izleyeni de olmamış.. Eğer bu hükmü kabul ediyorsanız zatı alinizin İLİM çizgisinden çıktığı belli oluyor demektir.. çünkü keşfi olmayan keşfi yoktur.. keşfinin yokluğu ile birlikte ilmide yoktur.. demek tam bir cehalet. Zaten bir nesneye.. kimseye.. kavrama.. işe.. eyleme.. vardır ve yoktur diyen kimse de CEHALETİNİ çoktan ilan etmiştir. Her ne kadar çok face tayfası ARABİYE takılsa.. doğrudan doğruyu yani kendiliğinden vahdetülvucuud mesleği ilimden uzaklaşır. Aynı şekilde ve tersinden dini ve metafiziği reddeden materyalist ve ateiste taifesi ilimden uzaklaşır.. Oysa İLİM dünya hem fiziği hem metafiziği reddedenlerin bulunduğunu ve bunlardan ifrat ve tefrit ile hattı vasattan ve ilimden uzaklaştıkları tespit etmektir.

Osmanziya



Mustafa Buğuçam bence ibni Arabi hakkındaki ifadeleriniz haksız, yanlış ve cehli mürekkebin yansımasıdır.
Harun sönmez

🙂 Cehli mürekkeb değil de kırmızı mürekkep olabilir. Arabî'nin panteizm babası olduğunu herkese bilir. Harika bir adamdır. Lakin ümmet nezdinde mühtedidir lakin hidayet veremez diye ünlenmiştir. Haberiniz olmamışsa şimdi öğrenmiş oldunuz.
Osmanziya

https://youtu.be/RfqFUaf9W-s?si=aw4at42z_6WDKEQt
Vahdeti vücudu panteizm ile karıştırmak da vahşettir. Cehli mürekkep bilmediğini de bilmeden bilgi sahibi gibi görünmek demektir bilginiz olsun. Babalara gelmeyelim.


Panteizm ve vahdetivücut arasında fark var mıdır? | Prof. Dr. İbrahim Maraş
YOUTUBE.COM
Panteizm ve vahdetivücut arasında fark var mıdır? | Prof. Dr. İbrahim Maraş


Bilmediğimi bilmediğimi nereden biliyorsunuz ? Ben bal gibi CEHLİ MÜREKKEBİ.. hem bilmediğimi hem bilmediğimi bilmediğimi.. bunun için bilmediklerimi SENTEZ ile bireşimlemeye uğraşıyorum.. bilmediği bilmediklerimi de ANALİZ ile çözümlemeye çalışıyorum.
Vahdeti vucud (panteizm) ve vahdeti şuhud (panenteizm) ateizm ve teizm arasında kalanlara iki çözümdür. Kainat ve insanın vucudu ve insanın vicdanı karşısında vucubu kurtarmak bulunan iki çaredir.
Yani ya kainat ya insan TANRI haline getirilerek sahte çözüme ulaşırlar. Ne yazık teizm ile birlikte panteizm ve panenteizm de insanlar İLİM YAPAMAZLAR. Marifet ve muhabbet sahibi olabilirler ancak kişi ve olay üstüne çıkıp olguların alanına giremezler. Çünkü olguları ifade eden FİKİRLER hipo-dedüktif bir yöntemle ele geçirilir.. koşulların yasaları bulunur ve onunla teknik edilir.
Bu TARİKATIN egemen olduğu kültürler özellikle hind.. nirvana zilleti ve hiçlik meskeneti ile doludur.. neyse ki BUDA onları bir derece kurtardı.. gözlerin açtı.
İslam dünyasının öğretmeni ve budası da İmamı Nursî oldu. Ancak ne yazık ki onu da tarikata çevirdiler ve imamı Gazalî'ye benzetti ve ilim sahibi insanlar çıkmadı.
Sonuçta burada tabloda biz dil (philo) ve dini (teo) yı ıcığına ve cıcığına kadar ayırdık.
Fakat sizlerin tablodan neden anladıklarını eleştirmeye cür'ete ya da anlamadıklarınızı sormaya niçin cesaret edemediğinizi bilmiyorum.. keşke bilebilseydim durum farklı olurdu.
Özetle ARABİ ÖĞRETİSİNİ okuyan ve benimseyenlerin BİLGİ sahibi olabilseler de asla BİLİM yapamayacaklarını kesinlikle biliyorum. Buda size AHMER-İ MÜREKKEB’im olsun.
Osmanziya yontembilim.com



https://www.instagram.com/reel/C-ckFFyNe_4/?igsh=MTMzbnVseTBnMGE0OA%3D%3D    


Bunu hepimiz biliyoruz.. lakin herkesin nasıl kendi Tanrı'sı bulunuyorsa.. Arabicilerin kendi Arabisi bulunuyor.. arabinin demediğini dedirtiyor.. yapmadığın yapıyor.. kaldı ki ben ARABİ'ye karşıyım.. https://www.yontembilim.com/forum/forum_posts.asp?TID=2450 neden karşı olduğumu burada tartıştım.. Batı'nın içimize yeniymiş gibi ARABİSİ sokması.. bize ortaçağa geri göndermesinin bir niyetidir. Arabi ehli tarik indinde bile makbul değildir.. onların Nakşibendisi vardır.. Geylanisi vardır.. daha çok vardır.. MİSTİZM doğuya ve batıya şamil ama daha çok doğuya has bir yoldur. Hilmiz Ziya ÜLKEN batı varlık ve irade medeniyetidir doğu yokluk ve telkin medeniyetidir der.. ORTA DOĞU ise ikisini dengeleyen Musa ve İsa ve Muhammed nebilerle İSLAMIN çıktığı yerdir. Mistizm islamiyete diğer kültürler gibi musallat olmuş bir kültürdür. Batı bu kültürler bizleri bilimden.. kuvvetten.. dünyadan.. vurdu mu devireck güçten yoksun bırakarak temel insan hak ve hürriyetlerimi sahib olmamamızı istiyorlar.

osmanziya



Düzenleyen osmanziya - Dün Saat 22:54
IP
osmanziya
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye


Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010
Gönderilenler: 3105

Hak Puan : 5
Kidem : 6
OrtalamaHak : % 50
Irtibar :2

Alıntı osmanziya Cevaplabullet Gönderim Zamanı: Dün Saat 21:19
Bir gün gelir, “Kendine iyi bak,” derler ve hiçbir şey olmamış gibi çekip giderler. Sözlerinin ardında ihanet olmadığını savunurlar; ama aslında en büyük ihaneti, seni sana muhtaç bırakarak gerçekleştirmiş olurlar. “Kendine iyi bak” derler ve arkalarına bakmadan giderler, geride derin bir suskunluk ve yalnızlık bırakırlar. Kalbini parçalara ayırır, en büyük ve en değerli kısmını yanlarına alıp seni eksik, yarım bırakırlar. Seni, senden çalıp götürürler, ruhunu boş bir kabuk gibi ortada bırakırlar. Gidişleriyle seni kaybolmaya mahkûm ederler, sen ise çaresizce kendini bulmaya çalışırsın.
Çekildikçe yol, gönlümde yara açtı,
Gidenler vefasız, her sözde hile kaçtı.
Bir “Kendine iyi bak” ile hüznü saçtı,
Oysa acı baki, umutlar hep yamaçtı.
Selim Ateş, 27.8.2024, Didim



Kirazlar güzelde.. sözler üzerdi.. VEFA ise sıdk ve emanet ile şükür ve sabırdan sonra gelir özellikti.. kocasını sadakati ve karısına emaneti olmayan karıdan ve kocadan ne beklersin ki.. zaten onlar verilen şükretmeyip verilemeyene de sabır göstermemişlerdi.. osmanziya


Vefa, her şeyden önce sadakatin ve emanetin mihenk taşıdır; şükürle beslenir, sabırla olgunlaşır. Bir insanın eşine duyduğu sadakat ve emanete gösterdiği hürmet, aslında onun insanlığının özüdür. Şayet bu iki temel taş yerinden oynarsa, ne aile kalır ne de güven. Vefanın eksik olduğu yerde, şükür ve sabır da kaybolur, geriye sadece anlamsız bir boşluk kalır. Verilen nimetlere şükretmeyen, hayatın getirdiklerine sabır göstermeyen kimse, sadece kendini kaybetmekle kalmaz; aynı zamanda çevresindekileri de derin bir yalnızlığa sürükler. Kendi değerlerini yitirmiş olan bir kişi, başkalarına ne sunabilir ki? Vefasızlık, insanın kendine ve etrafına en büyük ihanetidir.
“Sadakat ve emanetin kıymetini bilmeyen, şükrün ve sabrın manasını da idrak edemez. Vefa, sadece bir meziyet değil, insanlığın en derininde yatan bir gerekliliktir.”
Selim Ateş, Didim.


Tersine mühendislik yapmışsınız Üstadım.. tebrik ederim.. ancak "sadakat ve emanet ile şükür ve sabır"ın birini bile yapsak kârdır.. "adalet ve iktisat ve vefa ve feda"nın tekin bile etsek.. kazançtır.. ancak biz bunları hep YAZDIK.. yapmadık ve etmedik.. saygılarımla.
osmanziya




Bununla beraber bizim düşünme ve konuşmada daha yararlı ve verimli olduğuna inandğımız YBA öğrenme kullanma ve yararlanma önem ve değer veriyoruz. Sizlerin bu konuda destek vermenizi bekliyoruz.. yoksa burada GDDY ile yaptığmız reklam ve propaganların iyiliği ve güzelliği konusunda doğruluğuve gerçekliği konusunda bir iddia ve savunmamız bulunmuyor.

Saygılarımla

Osmanziya

27.08.2024 üçyol izmir
IP
osmanziya
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye


Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010
Gönderilenler: 3105

Hak Puan : 5
Kidem : 6
OrtalamaHak : % 50
Irtibar :2

Alıntı osmanziya Cevaplabullet Gönderim Zamanı: Dün Saat 23:20
Öğrenme tutkusunun bilgi ve ışkın çeliminden.. sevgi ve aşkın çekminden.. daha erişilmez derinde bulunduğunu ve sarsılmaz yerinde durduğunu düşünüyoruz.

Onu közünü küllenmiş tozunun altında yeniden üflemeyi düşünüyoruz. toz ve töz ile koz ve köz arasında duran bu pozisyonun.. yazan sozun ve okunulan sözün dozunun ayarlanması yeteri ve gereği kadar yapamıyoruz ki "us ve su ile uz ve zu" denkleminin ayrıntılarında bir bileşen noksanlığı yapıyoruz.

Ancak siz yine de "us ve su İÇ uz ve zu"inize bakınız belki ararsınaz bulabilirsiniz onu..

osmanziya 27.08.2024




Burada yazılan konular ne kadar ağır olursa olsun.. günlük dilin düz yazısıyla yazıldığında hiç bir şey anlamasanız da yine de bir şeyler anlarsınız.

Ancak böyle bir tablo ile karşı karşıya kalınca o kadar açık ve seçik olduğu halde gerçekten hiç bir şey anlamazsınız.. sebebi bu tablonun dilini bilmediğinizdendir.

Bu tabloyu anlamaya değer verir önemli görürseniz karşınıza YBA dediğim anlatım yolunun öğrenilmesi ve öğrenildikten sonra kullanılması ve kullanıldıktan sonra yararlanması gerekecektir ki ancak bundan sonra onun öğrenilmesine değer, kullanılmasına önem verebilir ve böylece yararlanabilirsiniz.. bu olmadığı zaman YBA öğrenmenin işe yarar anlamadığınızda onu kullanmaya neden girişecek ve yararlanamaya niçin başlayacaksınız ki..

İşte.. ben bunu sizin bildiğiniz gibi biliyorum ve buna rağmen NİÇİN çözülmez yazıları ve sökülmez tabloları boyunu webine doldurup duruyorum ?


BİLİYORUM ki çoğunuzda ışk ve bilginin.. aşk ve sevginin.. altında bulunan ÖĞRENME tutkunuz körelmiştir.

İşte bu tablo bu iç'imize bir girmiş olsun ve burada zip dosyasını bilgisayarınız indirerek içindeki tabloları versiyon sırasıyla yalından karmaşığa doğru inceler ve izlerseniz.. verdiğiniz önem v değer kadar anlayabileceğini ve bu arada YBA in ne olduğunu tanıyabileceğinizi düşünüyorum.

Sayılarımla

osmanziya 27.08.2024 üçyol izmir








20240827_230547_IC.zip

Düzenleyen osmanziya - Dün Saat 23:34
IP
Yanıt Yaz Yeni Konu Gönder
Konuyu Yazdır Konuyu Yazdır

Forum Atla
Kapalı Foruma Yeni Konu Gönderme
Kapalı Forumdaki Konulara Cevap Yazma
Kapalı Forumda Cevapları Silme
Kapalı Forumdaki Cevapları Düzenleme
Kapalı Forumda Anket Açma
Kapalı Forumda Anketlerde Oy Kullanma

Bulletin Board Software by Web Wiz Forums version 8.03
Copyright ©2001-2006 Web Wiz Guide
Türkçe Çeviri : Nuri Cengiz
Tasarım & Düzenleme : BeyazSeytan
WebWizTurk