Anasayfa | Işımalar | Osman Ziya | İfade -i Meram | Yöntem Bilim | İnsan Bilim | Din-Fen | BTÖ | Yazılar | E-Posta |

  Aktif KullanıcılarAktif Kullanıcılar  Aktif KonularAktif Konular  Forum Üyelerini GösterÜye Listesi  TakvimTakvim  Forumu AraArama  YardımYardım  SkinsSkins
  Kayıt OlKayıt Ol  GirişGiriş
İnsan Bilim
 YöntemBilim Forumu | İnsan Bilim | İnsan Bilim  
Mesaj icon Konu: haber ve hikaye Yanıt Yaz Yeni Konu Gönder
Yazar Mesaj
osmanziya
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye
Simge

Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010
Gönderilenler: 4763

Hak Puan : 5
Kidem : 6
OrtalamaHak : % 50
Irtibar :2

Alıntı osmanziya Cevaplabullet Konu: haber ve hikaye
    Gönderim Zamanı: Bugün Saat 01:06
HABER
17 Kasım 2025 PAZERTESI 26 Cemazyiyelevvel 1447
Isa nebi geleli iki bin yıl Peygamberimiz gonderileli bin beş yuz yil.. olmuş.. sene takvile vakit saatle ikisi birden bize zamanı göstergeler.
Bizim iki takvimimiz ve bundan dolayi iki yilimiz bulunur. Birisi dunya için guneş takvimiyle miladi yil.. digeri ahiret ve ibadet için ay takvimiyle HİCRİ yıl.


                               HIKAYE


NEFIS

AKIL

CEMAD...    HAYAT.. .ŞUUR...   ÎMAN

KALB

RUH


Dikey ve yatay iki cizgi
Bakakim tetabuk edeiyorlar mi ?


Nefis               CEMAD      refleks istinkt
Akıl                 HAYAT      vital virtuality
Kalb                 ŞUUR       mental entelektuel
Ruh                  ÎMAN       motivasyonel inisiyatif







Acz ve Fakr yani NAKS'ımız...
Terk ve Tehir yani KASR'ımız...

Imami Nursî MAHIYETIMIZI
Acz ve Fakr ve Kasr olarak üçler
Biz böylece BURADA dortledik sonra
NAKS ve KASR olarak ikiledik.

Sonra itmam-ı naks'dan HACAT'ı ( Gereksinim)

ikmal-i kasr'dan HARRAT'ı (Arayış)
çikardik..

digerleri TABLO'da
göstergeleniyor.

Âlim gostermeyi gostergelemekten ayirt edebilen ve lafizdaki ma'nayi fark edebilen ve metindeki beyan ve mânâyı ayri ayri kavrayabilendir. Aksi halde kabaca madde ve manadan söz etmek sadece GÖK ve YER "çizgi"si arasinda kalanlara mahsustur.

Çogu aydinimiz hatta hocalarimiz DIRAYET sahibi degildir. Yani "dır dır" etmeyi bilmezler.. sadece DERK etmeyi ve buna göre re'y vermeyi bilirler ve böylece "müfredat"ı RIVAYET etmeye tâlib olarak TALEBE olurlar.

Bunlar Âlim değillerdir.. talebe ve ögrencilerdir. Ezberledikleri rivayetlerin belli bir derece ustune çikma becerisini.. DANIŞMAN hocalarin denetiminde ve MÜŞAVIR âlimlerin gözetiminde.. gösterdiklerinde bilimsel bir YETERLIK BELGESI titr ve etiket ve diploma icazeti alirlar ki bunlarin Türkçe'si ve Islamca'sini bilmedigime ve duymadigima göre BILIM.. benden veya turk ve islam kulturunden çikmiş demektir.. keşke benimle ibaret kalmış olsa...

Bu bilimsel bonservislerin adına asistan.. doçent.. profesör denir.. avam tabiriyle çırak.. kalfa ve usta.

Bu BILIM san'at ve kultur dirayet ve rivayeti örgutlenmesinin hukuki sosyal ve siyasal organisazyondaki HUKUKI karşiliği riyaset ve riayettir.

Her konunun çozumlenmesinde ve her sorunun çözümunde şöyledir.. böyledir.. öyledir diyen ya da diyebilen polimat ve hazerfanlar artik bulunmuyor.. çunku kultur ve uygarligimizin bilgi hacmi öyle yükseldi ve deger çercevesi oyle genişledi ki bunu bir beşerin aklina ve hafizasina ve ömrune sığdırma olanaği kalmadi.
Bu gün bilim adamı olmak Avrupa ve Amerika'ün ünlü üniversitelerinde çalışabilmek.. nasa'da çalışma cern'de araştırma yapabilmekle olası.. Matematik bilmeyen fen.. Arapça bilmeyen din.. İngilizce bilmeyen bilim yapamaz. Çağdaş bilgiyi bilmeyen ise çağı aşamaz.. geleneği bilmeyen yeniliğe ulaşamadığı.. standartı bilmeyen patende kuramadığı gibi.. şimdi bilim adamı olamıyorsak.. filim adamı olamıyorsak.. hiç bir "adam"ı mı olacağız bu dünyanın gökadasında adım'larının ad'ları bilmeyen ?!!!

HAYIR.. "bütün" bireyin elinden çikti ve her birimiz resmi olarak tahsil ettigimiz kendimize lazim bir PARÇA'nin sahibi ve mutefennini mutehassisi ve uzmaniyiz.

Şimdi bize tahsis edilen kabiliyet ile bir ömür elde ettiğimiz IHTISASIN bir ESMAYA dayamasi ve kendimizin duşunmesi ve benimizin anlaması gerekmez mi ?

Fakat buna rağmen ANLAMADAN ve hâlâ benim gibi cehaletine aldirmadan her konuda konuşabilen AZMANLAR oluyor.

Diğer taraftan    uçsuz bucaksiz müşahede UZMA alananinda CEREBUT sahibleri tecrubelerini YAPAY ZEKAYA başvurmaya tenezzul etmeden konuşturabilen kişiler ve insanligini makineye teslim etmeyen kimseler ortaya çıkmali değil mi ?

Cahil cesur olur sırrinca cerebutlarini ortaya çikaran tâliblerin (ögrenici) dizginlenmez merak olur ve karşı konulmaz meramları bulunur.

Onlarin bu engel tanimaz cesasetlerini tahdid edecek bir ışk kriteri ve bir bilgi kıstasi olabilecek bir usul ve yöntem ortaya çikarmaya çalişmak gayret bu fakir cahile nâsib oldu.. desem sanki çok özel ve kişisel bir yeteneğim.. ve kişisel bir becerim var mış gibi olacak.. ancak her bir keşif özel bir kimseden çıkmıyor mu ?

Eğer bilim ve felsefe tarihini bilseydi bu gün dünyada yararlanılan tüm bilimsel ve felsefi bilgilerin temelinde altı yedi tane adamın AD'ı çıkacaktır.. Aristo.. Dekart.. Kant.. Tales.. Demokrit.. Planck.. Enstein.. bunlar HER ŞEYİ BİLEN insanlar mı idi ? Hayır.. zamanlarında kendilerine verilen görevleri yapan nebiler ve veliler ile dahiler ve delilerdir.. o kadar. Ne onları o kadar büyüt.. ne de kendini bu kadar küçült.. Ancak hala ana ve babanın sana verdi AD ile yetiniyorsan.. AD'ı anlamamışsın demektir.

Iste AT'ın ar'ını ve ad'ını ayıracak YBA dedigim bu proje.. yeni bir döneme geldi.. daha bunun adin koymadim..

YENİ bir başlangıç elbete YINE taze bir girişim isteyecektir..

fakat bunun ne oldugunu bilmiyorum.. bunun câhiliyim.

Saygılarimla

Saglicakla kaliniz 18.11.2025 01:02

osmanziya yontembilim.com




Düzenleyen osmanziya - Bugün Saat 01:08
usul esasa mukaddemdir
IP
osmanziya
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye
Simge

Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010
Gönderilenler: 4763

Hak Puan : 5
Kidem : 6
OrtalamaHak : % 50
Irtibar :2

Alıntı osmanziya Cevaplabullet Gönderim Zamanı: Bugün Saat 01:13




Osmanlıca sözcukler.. bilimsel terimler.. soyut kavramlar.. bir birinden ağir bu üç (3) unsurun dunya ve dil ve din olarak birbiri içine girmesi insanlarin kafasini eskiden beri kariştirmiş..

lakin orta çağda
dünyanin REALISTLERİ..
dilin KONSEPTUALISTLERI.. dinin NOMINALISTLERI..
olarak ayrimişlardir.

Siradan bu üçunu birbirinden ayiramaz ve sadece madde ve mana ayirimini tanir.

Madde ve mana
Metin ve mana
Lafiz ve mana
Beyan ve mana
Zikir ve mana
Fikir ve mana

Okudugunuz gibi BIRINCI kelimeleri az çok anliyoruz lakin IKINCI kelimeler değişmeden ayni kaldigindan belirsiz kaliyor ve bu yuzden ne açik ne de seçim bulunuyor.

Şimdi şoyle bir deneme yapalim:

madde ve mana
Metin ve mana

Lafiz ve MÂ'NÂ
Beyan ve MAAN

Zikir ve mana
Fikir ve mana

Bu üç takımdan ikisini çözduk.

Son çifti de şöyle çozebiliriz:

Zikir ve Fikir
Beyan ve Maan
Lafız ve Mâ'na

Geriye ilk çift kaldi

Madde ve Mana
Metin ve Mana

Bunada benzer işlemi uygulayabimiriz:

Madde ve Metin
Lafiz ve Mâ'nâ
Beyan ve Maan
Zikir ve Fikir

Burada bir tür "matematiksel" sadeleştirme yaparak SOYUTLAMA ile uç takimi iki takim haline getirdik.

Madde ve Metin
Lafiz ve Mâ'nâ

ile

Beyan ve Maan
Zikir ve Fikir

Şimdi işler biraz daha kolaylaşti..

BIRINCI TAKIM

Madde ve Metin
Lafiz ve Mâ'na

Burada biz KAINATI bir "kitab" haline getirerek okumaya çalisiyoruz.

IKINCI TAKIM

Beyan ve Maan
Zikir ve Fikir

Burada ise INSANI bir "imam" haline getirerek yazmaya çalısacagiz.

KIM yapacak bunu ve NE ile yapacak ?

Maalesef bu iki konuda başkalarindan ögrendigimiz bilgiler yani ezberlerimizden başka fazla bilgimiz bulunmuyor ?

osmanziya 18.11.2025 00:15
usul esasa mukaddemdir
IP
Yanıt Yaz Yeni Konu Gönder
Konuyu Yazdır Konuyu Yazdır

Forum Atla
Kapalı Foruma Yeni Konu Gönderme
Kapalı Forumdaki Konulara Cevap Yazma
Kapalı Forumda Cevapları Silme
Kapalı Forumdaki Cevapları Düzenleme
Kapalı Forumda Anket Açma
Kapalı Forumda Anketlerde Oy Kullanma

Bulletin Board Software by Web Wiz Forums version 8.03
Copyright ©2001-2006 Web Wiz Guide
Türkçe Çeviri : Nuri Cengiz
Tasarım & Düzenleme : BeyazSeytan
WebWizTurk