Anasayfa | Işımalar | Osman Ziya | İfade -i Meram | Yöntem Bilim | İnsan Bilim | Din-Fen | BTÖ | Yazılar | E-Posta | |
Aktif Kullanıcılar Aktif Konular Üye Listesi Takvim Arama Yardım Skins Kayıt Ol Giriş |
İnsan Bilim | |
YöntemBilim Forumu | İnsan Bilim | İnsan Bilim |
Konu: the matrix | |
Yazar | Mesaj |
osmanziya
Kıdemli Üye Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010 Gönderilenler: 3462 Hak Puan : 5 Kidem : 6 OrtalamaHak : % 50 Irtibar :2 |
Konu: the matrix Gönderim Zamanı: Bugün Saat 14:14 |
https://www.youtube.com/watch?v=Q3HG0iQOlg0 https://www.yontembilim.com/matrix.asp yirmi yıl önce yazdığım bir öykü idi.. paylaşım için teşekkür ederim. Gekesinimden sonra arayışa ve uyanışa geçenlere sunulan KAHRAMANLIK seçenekleri; gerçeği arayış.. kendini buluş.. özgürlük.. sonsuzluk.. ya da bunların hepsi.. yani bu kavi ve zayıf düzenindeki kölelerine bağlı kralların ya da krallara bağlı kölelerin sunduğu öykünün özeti.. kendi gerçeğini bir tür kendinin kurmasıdır.. bu da bizi yazgı ve yargı konusunu tartışmadan sorunluluk ve sorumluluğumuzla yani gereksinim ve arayışımız ortaya güzel ve iyi bir GERÇEK koyabilmektir.. gerisi HİKAYE. osmanziya 01.11.2024 üçyol izmir 14:06 Başka bir arayış hakikat.. gerçeklik çok kırılgan bir yapıya sahip.. fakat gerçeklik nedir.. ya da GERÇEK ne kadar gerçek.. bunu bir filim ya da bir kuram ya da kitap ile çözebilir miyiz ? Geçmişte bir çok GERÇEKLİK tablosu bırakmışsak.. Gereksinimden sonra bir arayışın bulunduğunu söylüyoruz ve fakat arayışın amacının ne olduğunu söylüyoruz.. gerçekten aşkla yapılmış buram buram emek kokan bu film bize arayış amacının ÖZGÜRLÜK olduğunu söylüyor. . özgürlükten başka seçenekler de bulunuyor.. örneğin UYANIŞ'a pek itibar etmiyorum.. kendini uyanık karşısındakini uyuyor görüyor ve gösteriyor.. ya da ben senden daha "bilgiliyim" anlamına da geliyor. Düzenleyen osmanziya - Bugün Saat 14:17 |
|
osmanziya
Kıdemli Üye Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010 Gönderilenler: 3462 Hak Puan : 5 Kidem : 6 OrtalamaHak : % 50 Irtibar :2 |
Gönderim Zamanı: Bugün Saat 14:20 |
|
|
osmanziya
Kıdemli Üye Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010 Gönderilenler: 3462 Hak Puan : 5 Kidem : 6 OrtalamaHak : % 50 Irtibar :2 |
Gönderim Zamanı: Bugün Saat 14:49 |
https://www.youtube.com/watch?v=nSSrlJT4Piw Dünyayı 70 Yıl Boyunca Nasıl Zehirlediler? BEBAR İLİM 20. yüzyılın hemen başlangıcı tüm dünya için her anlamda bir dönüm noktasıydı. Tüm bilimsel ve teknolojik gelişmeler meyvelerini veriyor, özellikle otomobil denen kişisel ulaşım aracı her şeyi değiştirmeye hazırlanıyordu. Bu devrimin en önemli unsuru ise içten yanmalı motor tasarımı olacaktı. Fakat bir sorun vardı. Bu tasarım ilk haliyle pek dayanıklı değildi. Yani kullanılan yakıt bir noktadan sonra motorların sorun çıkarmasına ve kimi zaman bildiğiniz patlamasına neden oluyordu. Bunun nedeni ise basitçe yakıtın motor içerisinde silindirlerin sırasına uygun olarak sıra ile değil sıkıştırma ile aynı anda yanmasıydı. Daha yüksek sıkıştırma oranına sahip daha verimli ve güçlü motorlara ihtiyaç vardı. Özellikle o dönemde ABD’de yaşanan yakıt sıkıntısı bunu mecbur kılıyordu. 1921 yılında ise sayısız başarısız deneme sonrasında dahi ancak biraz da çılgın bir kimyacı bu sorunu çözecekti. Thomas Midgley geliştirdiği yakıt katkısı hem bu arızaları gidermiş hem de verimliliği artırmıştı. Tüm dünyada da onun geliştirdiği katkı maddesi popüler olmuş, herkes kullanmaya başlamıştı. İşte bir başarı hikayesi gibi başlayan bu girişin aslında tüm dünya ve insanlık adına bir felakete dönüşeceğini kim bilebilirdi ki? Bebar ilim dedim ki: çok teşekkür ederim Değerli Kardeşim bu hepimizin suçu ve bir neo beklemeye de gerek kalmıyor.. ne o değil kim o demeliyiz.. yoksa faktörlerle uğraşa uğraşa aktörleri unutacağız.. Düzenleyen osmanziya - Bugün Saat 14:51 |
|
Forum Atla |
Kapalı Foruma Yeni Konu Gönderme Kapalı Forumdaki Konulara Cevap Yazma Kapalı Forumda Cevapları Silme Kapalı Forumdaki Cevapları Düzenleme Kapalı Forumda Anket Açma Kapalı Forumda Anketlerde Oy Kullanma |