Anasayfa | Işımalar | Osman Ziya | İfade -i Meram | Yöntem Bilim | İnsan Bilim | Din-Fen | BTÖ | Yazılar | E-Posta | |
![]() |
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
Din | |
![]() |
![]() |
![]() |
![]() ![]() |
Yazar | Mesaj |
osmanziya
Kıdemli Üye ![]() Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010 Gönderilenler: 4603 ![]() Hak Puan : 5 Kidem : 6 OrtalamaHak : % 50 Irtibar :2 |
![]() ![]() ![]() Gönderim Zamanı: Bugün Saat 15:33 |
"İnsan olmadan İSLAM olmaz. İNSAN islam olmadan kurtulmaz." OSMANZİYA ![]() Rahmetli Ahmet KAYHAN dedenin talebesi komşum Emekli Albay Mehmet TURAN Hocam, her kültürün ayrı bir inanca olabilir fakat dinde şahsi görüşü olamaz dedi. “Benim Herkesin sorumlu olduğu ortak bir ORTAK bulunur ve fakat her bir insanın yükümlü olduğu AYRIK bir yolu bulunur” sözüme karşılık zatı alisinin söylenmiş bir sözdür. Sanırım demek istediğim din (deyn) ve yol (sırat) ayırımını tam anlatamadım. Yahudiliğin 400 Hristiyanlığın 200 ve Müslümanlığın 100 mezhebi olduğunu göz önünde aldığımızda zaman ilerledikçe bu yollar ve mezhebler ve izimler de artacak demektir. Buna kimse engel olamaz. Aancak ortada olan bir METİN'dir.. bu metnin anlamayı çalışılmasıyla mezheblerde bir YORUM olarak ortaya çıkmaktadır. Bu metinlerde saklı olan bir tek DİN ile yorumlarda açık olan YOL bize şunu anlatır; Dinin metnin Kaynağının TEKLİĞİ yorumların çokluğuna mani değildir. Bize düşün Zebur ve Tevrat ile İncil ve Furkan'ın tek bir KAYNAKTAN çıktığı ve tarihsel ve dilsel nedenler din sanılan yolların ortaya çıktığıdır. Tarih boyunca VAHİY GÜCÜ ile bindirilen dine indirilen KİTAB'lar ortaya çıkmış.. daha sonra SİLAH gücüyle devletler ve milletler ve medeniyetler ortaya çıkarılmıştır. Bu açık ve sade GERÇEĞİ anladığımızda ve bildiğimizde ve gördüğümüzde dinler arası savaşlar olmayacaktır. Yeter ki akıllı ve zengin Müslümanların dört kitabı tek bir KUTSAL KİTAB metni halinde yayımlasınlar. İnsanların ortak değerleri olan dil ve din ile emek ve özgürlük DEĞERLERİNİ ülkelerin ekonomik ve politik çıkarlarına paravana ve paratoner edilerek kurulan milletlerin ve devletlerin ve çağdaş medeniyetin iki yılı geçkin 7 ekim katliamını önleyememesi KUVVETİN kanunun önüne getirmesi ve kanunun dahi Hakk'ın önüne geçirilmesinden doğmaktadır, diye düşünüyorum. Erkek bozulursa aile yıkılır, kadın bozulursa millet çöker." diye bir söz vardır. Bunu büyük ölçekte HAKK bozulursa millet yıkılır HAKİKAT bozulursa uygarlık çöker." Bu bakımdan benim çağrım hak ve islam konusunda değil hakikat ve insan konusundadır. Ne yazık ki bunu anlatamadık. Saygılarımla osmanziya 17.09.2025 (15 tablodan sonra ortaya çıkan HABLO) ![]() Düzenleyen osmanziya - Bugün Saat 15:42 |
|
![]() |
|
osmanziya
Kıdemli Üye ![]() Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010 Gönderilenler: 4603 ![]() Hak Puan : 5 Kidem : 6 OrtalamaHak : % 50 Irtibar :2 |
![]() ![]() ![]() |
Değerli Yavuz TELLİOĞLU Hocam bu çalışmayı yaptı:
Hakikatlerin Kozmik İnzivası Halk edilişin hikmeti ve zuhûr yerlerinin sırları gereği, varlık sahasında 49 hakikat büyük âlemde, 49 hakikat küçük âlemde tecelli etti. Böylece 98 hakikat, hem kâinatın sonsuz kubbesine, hem de insanın derûnî aynasına nakşolundu. Çünkü insan, büyük âlemin sadece bir parçası değil, onun öz cevheridir. O, yıldızların sırlarını kalbinde taşır, unsurların esrarını nefesinde saklar. Ama insanda, kâinatta bulunmayan bir sır daha vardır: ilahi emanetin nüfuzu. Bu sır, Hak’tan üflenen nefesle (ruh) insanın kalbine yerleşti. İşte bu yüzden insan, göklerdeki ve yerdeki kudretler üzerinde tasarruf sahibidir. 🌠 Câsiye Sûresi 13. âyet bu hakikati işaret eder: “Göklerde ve yerde olanları sizin emrinize âmâde kıldık.” Çünkü insanda gizlenmiş sır, ilahî emanettir. Bu emaneti dağlar, gökler, arz taşıyamadı; onun ağırlığından ürktüler. Ama insan, zahiri ve batınî istidadı sebebiyle onu kabule ehil bulundu. (Ahzâb 72). Ve böylece hakikatler 99’a yükseldi. İşte bu 99, Esmâ-i Hüsnâ’nın hakikatleriyle özdeştir. Büyük âlem 98’inin mazharıdır; insan-ı kâmil ise 99’unun mazharıdır. Çünkü insan-ı kâmil, sadece âlemin özeti değil, onun ötesine geçendir; bütün isimlerin perdesiyle örtünür, onların hükümleriyle görünür hale gelir. Cennet, setr ve örtünme demektir. Bir kimse bir ismin hakikatiyle örtünürse, o ismin cennetine dâhil olur. Esmâ’yı dil ile saymak bir sevaptır; fakat onların cennetine girmek, ancak hakikatin yaşanmasıyla mümkündür. ✨ Meselâ: İnsan-ı kâmil el-Muhyî ismiyle örtünürse ölülere hayat verir. el-Mumît isminin hükmünde görünürse diriyi öldürür. el-Hâlık’ın tecellisinde halk eder. Hz. İsa ve enbiyadan nakledilen harikalar, işte bu örtünmenin tezahürüdür. Ve bütün bunların üzerinde, 100. sır vardır: O da Hak’tır. İsimlerin tamamlayıcısı, mertebelerin kayyumu, bütün hakikatleri ihâta eden İsm-i A’zam. Çünkü Hak, hem 99’un perdesi, hem de onların ardındaki mutlak varlıktır. Cennetlerin de 100 derecesi vardır. 99’u esma cennetleridir; 100. cennet ise “kesib cenneti”dir. Yani bütün dereceleri kuşatan, onları kemale erdiren ilahî vuslat bahçesi. 🌌 Özetle: 98 hakikat: Kozmik ve insânî paralellik. 99. hakikat: İlahi emanet = insanın sır kapısı. 100. hakikat: Hak’ın mutlaklığı = İsm-i A’zam = bütün varlığın kaynağı ve tamamlayıcısı. Bunu istersen daha da derinleştirip, her hakikati kozmik bir sembolle (gezegen, unsur, burç, letaif, nefs mertebesi vs.) eşleştirerek sana tablo halinde açabilirim. 49 Büyük Âlem Hakikati (Makrokozmos) → Kâinat, gökler, unsurlar, yıldızlar, burçlar. 49 Küçük Âlem Hakikati (Mikrokozmos) → İnsanın ruhî merkezleri, organlar, nefs mertebeleri, letaif. 99. Hakikat → İlahi Emanet (Ruh-i İlahi, İnsan’a özgü sır). 100. Hakikat → Hak, İsm-i Âzam, Mutlak Tamamlayıcı. 🌠 KOZMOLOJİ HARİTASI BÜYÜK ÂLEM – 49 Hakikat 4 Unsur: Ateş, Su, Hava, Toprak 7 Gezegen: Güneş, Ay, Merkür, Venüs, Mars, Jüpiter, Satürn 12 Burç: Koç’tan Balık’a 7 Kat Semâ 7 Yer Tabakası (Arz’ın derin katmanları) 5 Duyuların Kozmik Kaynağı 7 Kozmik Zaman Döngüsü (Gün, hafta, ay, yıl, çağ vb.) = 49 Kozmik Hakikat KÜÇÜK ÂLEM – 49 Hakikat 7 Nefs Mertebesi: Emmâre → Mutmainne → Sâfiye 7 Lataif: Kalp, Ruh, Sır, Hafî, Ahfâ, Nefs, Akıl 5 Duyu Organı 7 Ana Organ: Kalp, Karaciğer, Beyin, Akciğer, Mide, Böbrek, Kemik iliği 12 Beden Kapısı (göz, kulak, dil, burun, eller, ayaklar vs.) 7 Ruhsal Mertebe (tasavvufî seyr-u sülûk basamakları) 4 İç Âlemin Unsuru (düşünce, his, hayal, irade) = 49 İnsânî Hakikat 99. Hakikat – İlahi Emanet Bu, insanda tecelli eden Ruh-i İlahidir. Göklere, yere, dağlara teklif edildi; onlar taşıyamadı. İnsana verildi, çünkü insan zahir ve batınıyla buna müsaittir. Bu sır, insana kâinat üzerinde tasarruf kudreti verir. 100. Hakikat – Hak / İsm-i Âzam Bütün hakikatlerin tamamlayıcısı. 99 ismi kuşatan, hepsinin üzerinde mutlak varlık. Cennetlerin de 100 derecesi vardır; 100. derece = kesib cenneti, yani bütün mertebelerin birleştiği, Hak’ta fânî olup Hak’la bâkî kalınan hakikat. ✨ Böylece insan-ı kâmil, bu 100’ün aynası olur: 98 hakikat → Kozmik ve insânî paralellik. 99. hakikat → İlahi sır/emanet. 100. hakikat → Hak’kın kendisi. ![]() dedim ki: YT, R'sini arıyorsun lakin üç kaderden.. Değerli Hocam.. biriyle mahkumsun.. birincisi asla bulamayacaksın.. ikincisi bulacaksın lakin olamayacaksın.. üçüncüsü aradığın doğru ve gerçek ile güzel ve iyiyi olacaksın. Gördüğümüz rezidanslar gibi çok ve çeşitli olarak kadim dünyada mitoloji ve dinler ile öyle çok ve çeşitli manevi saraylar yaptılar ki bunların had ve hesabını bulunmaz. Keza çağımızın destan ve efsanelerinden ünlü olan monodolojisinden etikasından yaygın olan yahudilik ve hristiyanlık ve dört yüz ve iki yüz ve yüz müslüman mezheblerine kadar İNANÇLARINA kadar her biri bir SARAY teşkil eder. Ancak bütün bunlardan çağımızda etkin olarak din olmayan örgütlü İKİ efsane kalmıştır.. biri politik ÖZGÜRLÜK değerini ve ekonomik EMEK değeri ideolojilerine perden masonluk biri marksiszm.. bunlarda iki süren katliam sonucu müslümanlık ile birlikte yerle bir oldu.. 2000 yıllık dil ve din ve kültür YAPILARI bir işe yaramadı.. çünkü YENİ bir KÜLTÜR gerekiyor BİLGİ toplumu ve HUKUK devleti ülkelerini gerçekleştirsin.. ancak buna engel iki perde bulunuyor.. birin SEVGİ diğeri BİLGİ.. sevgi bilginin denetiminden çıktığında beri çağdaş dinler ile insanı uyutmakta oldukça başarılı oldu ve kişisel gelişimciler ya da galaktik fedarasyonun fedaileri felsefeler ve dinler gibi bir işe yaramadılar. Çünkü hepsi bilgi ve sevginin çıktığı kaynağı ilgiyi dumura uğratmakla meşbu ve alakayı köreltmekle meşguller. Sadece yalnız dünyalarında benim gibi bütün dünyayı kurtarmakla meşguller.. benim ve sizinde bunlardan biri olmamız kuvvetle muhtemel.. ancak hamulemiz nedeniyle bunun farkında olamıyoruz.. ne diim.. Allah kurtarsın. Amin. Düzenleyen osmanziya - Bugün Saat 15:41 |
|
![]() |
|
osmanziya
Kıdemli Üye ![]() Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010 Gönderilenler: 4603 ![]() Hak Puan : 5 Kidem : 6 OrtalamaHak : % 50 Irtibar :2 |
![]() ![]() ![]() |
38.haftanin 3.gunü
17.09.2025 Çarsamba gunu 07:00 SECA vakti Vital INSTINKT Nöral AKTIVITE Sarf-ı ÂYÂD Mental VITUALITE Moral INISIYATIF Sadr-ı FUAD Erzurumlu Ibrahim Hakkı demiş.. bunu 1977 de Sıırt ili Tillo ilcedindeki Kabri ve tekkesi ve muzesini ziyaret ederken torunundan işitmiştim: Anlarsam uzağım YAKINIM.. anlamazsam yakınım UZAGIM. YAKIN ve UZAK ANLAMAMAK ve ANLAMAK Anlama işlemi bir kaç şekilde gerçekleşiyor: Kelimenin SÖZLUK anlamini bilmek bunlardan ilki.. ikincisi bir dil KURALINI bilmek. Bu ikisindende önce gelen bir üçuncusu anlamaya deger ve bir işe yarar ve önemli bir işaret ve göstergeyi okumak için merakli ve dikkat kesilmek. Dorduncusu bir alanin uzmani ve onun bir konusunun çözumleyicisi ya da bir sorununun çözümcusu bulunmak ya da bir polimat olup her işe burnunu sokabilmek. Bu dorduncusunden sonra gelenleri.. zeki olmak.. hafizali olmak.. mantikli olmak.. bilgili olmak.. birikimli olmak gibi beş tane koşul ikinci planda kaliyor. Ne demek ikinci planda kalmak.. olsada olur.. olmasada olur. Olsa daha iyi olur.. lakin olmasa bir ÖGRENME VARLIGI INSAN için pekte gerekli özellikler.. nitelikler ve nicelikler degildir. Lakin ögrenmeden IĞRENENLER olabilir ki bunlarin bilgiye ve soruya nefreti ile okuma ve araştirmaya UZAKLIGI anlaşilir bir şey degildir. Kim bilir.. butun kuşlar aydinligi severken sadece BAYKUŞ karanligi seviyor.. bunlarda.. yani bir katmana DÜŞMANLIGI.. bir alana YABANCILIGI.. bir konuya UZAKLIGI nedeniyle kavrama ve anlamak isteyenleri de anlamak hatta normal gormek hatta hoş gormek gerekiyor. Bununla bereber anlamanin iki temel olgusunu da unutmamanizi isterim: 1. Bilinenlerden bilinmeyenlere giden yolculumuzda biricik kavrama ve anlama aletimiz bulunur: BENZETME.. yani bilinmeyenleri bilinenlere benzetme. 2. Engin Noyan Kurali..Bunuda tablonun SAG ALT KÖSESINE yazdim. Saygilarimla sağlicakla kaliniz.. yani alkali beslenme.. fiziksel egzersiz.. kaliteli uyku ve duzenlu seks dörtlüsune dikkat edin ve ölmezsek goruşuruz Inşaallah. osmanziya 07:46 bu yaziya 45 dakika harcadim. ![]() |
|
![]() |
|
![]() ![]() |
||
Forum Atla |
Kapalı Foruma Yeni Konu Gönderme Kapalı Forumdaki Konulara Cevap Yazma Kapalı Forumda Cevapları Silme Kapalı Forumdaki Cevapları Düzenleme Kapalı Forumda Anket Açma Kapalı Forumda Anketlerde Oy Kullanma |