YöntemBilim Forumu: insan ve islam

   "İnsan olarak doğdum.. bir dil içinde kenedimi buldum.. insaniyet-i kübra olan İSLAMİYETE doğru gidiyorum". Osmanziya

Bu DİL benim için Güzel Türkçe'm oldu.

İslamiyet ile öğrendim ki mahlukat ahseni takvimden ahseni amele doğru gidiyor.. bu gidişin örneği ahsen-i kasas olan Yusuf Aleyhisselam.. Ahseni ameli de son nebi ve rasul Muhammed aleyhisselamın sünneti seniyyesidir. Usvetülhasene olan bu MODEL’in yanlış anlaşılması nedeniyle İsevî ve Musevîler arasında anlaşmazlıklar çıkmıştır.

Taraflar aradan geçen 1446 seneye rağmen Kitabî ve Nebevi dinlerinin Semavi ve İlahi esaslarına rağmen bir araya gelememişlerdir. Sadece ellerinde bulunan İLK kitap BİZ’de siz .. sınız.. SON kitab BİZ’de siz ...siniz.

Bu anlaşılmazlığın ve çatışmanın en birinci sebebi HUKUK olgusunun kavranmamasıdır.

HUKUK orman yasasından sonra gelen gelenekten çıkan devlet yasasıdır. Orman yasasında KUVVETLİ olan aynı zamanda HAKLIDIR. Ancak zamanla kuvvetli olan aslanlar yani krallar zayıfların hürriyetlerini gözeten uygulamalar yaptıklarında bunlar zamanla yerleşerek kaviler ve zayıflar arasında bireylerin istiklaliyetini gözeten sınırlar halinde kralın hakimiyetini ve baskını hafifletir. Böylece ortaya GELENEKLER çıkar. Böyle bir durumda KRAL gelenekler çerçevesinde haklı hale gelir. Artık kuvvet ve yaptırım (müeyyide) yanında kurallar ortaya çıkmaya başlar. İşte kuvetli orman yasası, kural ve yaptırım bölümleri olan YASAKLAR haline gelir. Böylece DEVLET yasası ve yasağı ortaya çıkar. Kaide ve kural YASAKTIR.. müeyyide ve yaptırım YASA.. KUVVET her ikisin de içinde taşıyan bir SİHİRLİ bir güç haline gelir. Bu gün biz buna şerait-i kavanin ve şeriat-ı kavaid adını veriyoruz. Koşulların yasası ve kuralların yasağı.. Koşulların yasası tabiat ve doğadan çıkıyor.. kuralların yasağı tarihten ve döneden çıkıyor.. tabiat ve tarihin kesiştiği yerde TOPLUM ortaya çıkıyor.. dil ortaya çıkıyor.. din ortaya çıkıyor.. yazı ortaya çıkıyor.. kayıt ortaya çıkıyor.. dil bilim oluyor.. din de hukuk oluyor.. böylece beşeriyetin yapısı olan kültürden milletler.. devletler.. imparatorluklar.. medeniyetler çıkıyor. İşte bu süreç için bir DİL 1500 yıl yaşıyorsa..DİN 500 yıl yaşıyor... Dinlerin ortaya 300 gelişme ve 300 yıl gerileme ile 600 yıllık bir ömrü oluyor. Örneğin ilk dört yüz seneden sonra ortaya dört TAHDİS incil çıkıyor.. ilk dört yüz seneden sonra ortaya altı sahih HADİS kitab çıkıyor.. İLİK üç yüz sene içinde tazeliğini yitiren FÜRUAT nurunu yitiriyor.. İKİNCİ üç yüz senede cari ve geçerli HUKUK olmaktan çıkıyor.. ALTI YÜZ yüz senede AHKAM meri ve yürürlüğünü sağlayacak KUVVETİNİ yitiriyor. Çünkü akıldan ve doğadan yasaları takul edip çıkaran ilim ve irade ve kelamdır.. kitaptan ve toplumdan yasakları tedvin edip çıkaran insan zihni ve aklı ve kalbidir. Zaman geçince insanın bütün asarı da kendi gibi zayıflar.. kültürü de.. medeniyeti de.. dili de.. dini de fani olmaktan kurtulamaz ve tarihsel olmaktan çıkamaz. Ancak avamı halk bunu bilmez.. dini kendilerine alet eden ruhbanlar çıkarlarınının bozulmaması için bunu halka anlatmaz.. aydın cesaret edip aydınlatmaz. Ya da insan bu şekilde bu dinamik durumu görmez... Bu gün geldiğimiz durumda.. zihinlerin yeniden yapılanması ve bu çok yanlı ve yönlü konular için yeni bir DİL aranıp bulunumasıdır.. özetle bizim sorunumuz dinsel ve evrensel değil dilsel ve tarihseldir. Dinnur YAŞAR

Yazar	Mesaj
osmanziya Kıdemli Üye Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010 Gönderilenler: 3218 Hak Puan : 5 Kidem : 6 OrtalamaHak : % 50 Irtibar :2	Konu: insan ve islam Gönderim Zamanı: Dün Saat 23:37
	"İnsan olarak doğdum.. bir dil içinde kenedimi buldum.. insaniyet-i kübra olan İSLAMİYETE doğru gidiyorum". Osmanziya Bu DİL benim için Güzel Türkçe'm oldu. İslamiyet ile öğrendim ki mahlukat ahseni takvimden ahseni amele doğru gidiyor.. bu gidişin örneği ahsen-i kasas olan Yusuf Aleyhisselam.. Ahseni ameli de son nebi ve rasul Muhammed aleyhisselamın sünneti seniyyesidir. Usvetülhasene olan bu MODEL’in yanlış anlaşılması nedeniyle İsevî ve Musevîler arasında anlaşmazlıklar çıkmıştır. Taraflar aradan geçen 1446 seneye rağmen Kitabî ve Nebevi dinlerinin Semavi ve İlahi esaslarına rağmen bir araya gelememişlerdir. Sadece ellerinde bulunan İLK kitap BİZ’de siz .. sınız.. SON kitab BİZ’de siz ...siniz. Bu anlaşılmazlığın ve çatışmanın en birinci sebebi HUKUK olgusunun kavranmamasıdır. HUKUK orman yasasından sonra gelen gelenekten çıkan devlet yasasıdır. Orman yasasında KUVVETLİ olan aynı zamanda HAKLIDIR. Ancak zamanla kuvvetli olan aslanlar yani krallar zayıfların hürriyetlerini gözeten uygulamalar yaptıklarında bunlar zamanla yerleşerek kaviler ve zayıflar arasında bireylerin istiklaliyetini gözeten sınırlar halinde kralın hakimiyetini ve baskını hafifletir. Böylece ortaya GELENEKLER çıkar. Böyle bir durumda KRAL gelenekler çerçevesinde haklı hale gelir. Artık kuvvet ve yaptırım (müeyyide) yanında kurallar ortaya çıkmaya başlar. İşte kuvetli orman yasası, kural ve yaptırım bölümleri olan YASAKLAR haline gelir. Böylece DEVLET yasası ve yasağı ortaya çıkar. Kaide ve kural YASAKTIR.. müeyyide ve yaptırım YASA.. KUVVET her ikisin de içinde taşıyan bir SİHİRLİ bir güç haline gelir. Bu gün biz buna şerait-i kavanin ve şeriat-ı kavaid adını veriyoruz. Koşulların yasası ve kuralların yasağı.. Koşulların yasası tabiat ve doğadan çıkıyor.. kuralların yasağı tarihten ve döneden çıkıyor.. tabiat ve tarihin kesiştiği yerde TOPLUM ortaya çıkıyor.. dil ortaya çıkıyor.. din ortaya çıkıyor.. yazı ortaya çıkıyor.. kayıt ortaya çıkıyor.. dil bilim oluyor.. din de hukuk oluyor.. böylece beşeriyetin yapısı olan kültürden milletler.. devletler.. imparatorluklar.. medeniyetler çıkıyor. İşte bu süreç için bir DİL 1500 yıl yaşıyorsa..DİN 500 yıl yaşıyor... Dinlerin ortaya 300 gelişme ve 300 yıl gerileme ile 600 yıllık bir ömrü oluyor. Örneğin ilk dört yüz seneden sonra ortaya dört TAHDİS incil çıkıyor.. ilk dört yüz seneden sonra ortaya altı sahih HADİS kitab çıkıyor.. İLİK üç yüz sene içinde tazeliğini yitiren FÜRUAT nurunu yitiriyor.. İKİNCİ üç yüz senede cari ve geçerli HUKUK olmaktan çıkıyor.. ALTI YÜZ yüz senede AHKAM meri ve yürürlüğünü sağlayacak KUVVETİNİ yitiriyor. Çünkü akıldan ve doğadan yasaları takul edip çıkaran ilim ve irade ve kelamdır.. kitaptan ve toplumdan yasakları tedvin edip çıkaran insan zihni ve aklı ve kalbidir. Zaman geçince insanın bütün asarı da kendi gibi zayıflar.. kültürü de.. medeniyeti de.. dili de.. dini de fani olmaktan kurtulamaz ve tarihsel olmaktan çıkamaz. Ancak avamı halk bunu bilmez.. dini kendilerine alet eden ruhbanlar çıkarlarınının bozulmaması için bunu halka anlatmaz.. aydın cesaret edip aydınlatmaz. Ya da insan bu şekilde bu dinamik durumu görmez... Bu gün geldiğimiz durumda.. zihinlerin yeniden yapılanması ve bu çok yanlı ve yönlü konular için yeni bir DİL aranıp bulunumasıdır.. özetle bizim sorunumuz dinsel ve evrensel değil dilsel ve tarihseldir. Dinnur YAŞAR



osmanziya Kıdemli Üye Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010 Gönderilenler: 3218 Hak Puan : 5 Kidem : 6 OrtalamaHak : % 50 Irtibar :2	Gönderim Zamanı: Bugün Saat 01:47
	Bir KONUYU açmak.. bir SORUNU çözmek bazen ZAKKUM ağacından uzaklaştırır bazen de kişiyi TUBA ağacına yaklaştırır.. ya da bazen Tuba ağacında aşağı düşürür ya da zakkum ağacında yukarı çıkarır.. Haram-ı Zıkkım zakkumdan geliyor.. tabi ve doğal şeyler tubadan geliyor.. fıtrattaki aşırılıklar zakkuma götürüyor.. ifrat ve tefritten ari haddi vasat ise tubaya yöneltiyor. Bu bakımdan sorunların zorluklarından ve konuların ağırlıklarından kaçmamak gerekiyor.. problemlerden yakınmak yerine mes'eleleri çözmeye yönelmek iyidir.. konular ne kadar zor ise o işte o kadar kolaylıkta gizlidir demektir. YBA sorun çözmekte ve konuya açmakta öylesine yararlı bir araç ki onu öğrenmeyenler ve kullanmayanlar ve yararlanmayanlar bunu bilmiyorlar.. YBA ortaya çıkarmak insana çıkar veren ve para kazandıran bir iş değil.. insana para kazandıran ve meslek veren ve çıkar kazandıran mühendislik ve mimarlık ya da doktorluk ve avukatlık dahil tüm mesleklerin kuramsal esasları çok zaman önce çıkar ve para peşinde koşmayan insanlar ve kaşifler ve mucidler tarafından bulunmuştur. Örneğin Mühendislikte bu gün SPEKÜLATİF masonlar yüksek yerlerde ise bun geçmişinde OPERATİF ustalar ve kalfalar ve çıkarlar bulunmaktadır. Bu insanlardan iyi ve güzel şeyleri yapanlar ESSEBEBÜKELFAİL sırrıyla bu kazançlardan hisselerini alıyorlar.. keza kötü ve çirkin şeyleri bulanlarda aynı şekilde kayıplardan hisselerini alıyorlar.. tüm bilimlerin esasları ve usulleri.. daha önceki insanlar tarafından ortaya konulmuş ve bu günküler tarafından geliştirilmektedirler. Bu gün ana disiplinlerle bulunan keşif ve icadlar İNOVASYON denilen ekonomik çıkar ve toplumsal faydaya dönüştüren ikincil işlemlerle PARA getirir hale getirilirler. MADDİ parayı da bu invosyonu bulanlar kazanırlar.. asıl kanunları bulanlar da avuçlarını yalarlar.. sanılır.. ama kazın ayağı öyle değildir.. onların da MANEVİ kazançları bulunur. Nitekim dahiler ve deliler ile veliler ve nebiler.. sürekli kazanan insanlardır. SADAKA-İ CARİYE denilen bir kurum var.. insan ölünce ameli kesilir ve fakat üç kişinin ameli devam eder; salih bir evlad yetiştiren ana baba.. bir malı vakıf eden kimse.. bir ESER yazan âlim.. işte parağraf bir önceki paragrafımı açıklıyor. YBA projesinin reklam ve propagandasını yaparken benim yedi sülaleme yetecek sevab kazandırıyor dediğim de yakınlarım dahi dudak büküyorlar.. ancak onlar işin mahiyetini bilmiyorlar.. sonuçta herkes vizyonuna göre kazanç peşinde koşar.. kısa vadeli olanlar kısa vadeli... orta vadeli olan orta vadeli.. uzun vadeli olanlar uzan vadeli.. fenaya yatırım yapanlar fenayı.. bekaya yatırım yapanlar bekayı.. bütün bunlar AKLIN KULLANIMI ile ilgi temel sorunlardır. Hayırlı geceler. Osmanziya 17.09.2024 https://www.yontembilim.com/forum/forum_posts.asp?TID=2477 Düzenleyen osmanziya - Bugün Saat 02:02