Anasayfa | Işımalar | Osman Ziya | İfade -i Meram | Yöntem Bilim | İnsan Bilim | Din-Fen | BTÖ | Yazılar | E-Posta | |
Aktif Kullanıcılar Aktif Konular Üye Listesi Takvim Arama Yardım Skins Kayıt Ol Giriş |
Din | |
YöntemBilim Forumu | Diğer | Din |
Konu: suhud ve gayb | |
Yazar | Mesaj |
osmanziya
Kıdemli Üye Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010 Gönderilenler: 3506 Hak Puan : 5 Kidem : 6 OrtalamaHak : % 50 Irtibar :2 |
Konu: suhud ve gayb Gönderim Zamanı: Dün Saat 23:23 |
ŞUHUD : Şirk.. rayb.. zayg.. layb.. ayb.. :GAYB srar-ı şeriat ile Envar-ı şerait.. narın sırlı seyrinin kitabına beşerin medeniyetin ulum ve fununu ile yapılıyor.. artık bir akıl değil binler akıllar.. artık bir devlet değil bütün devletler.. harıl harıl evreni arıyor.. lime lime yapıyor bilinenleri.. didik didik ediyor bilinmeyenleri.. bu yüzden salih akıl ve sahih nakilden başka SALİM LİSAN diyoruz pozitif bilimlere ve çağdaş araştırmalara. Artık bir kişinin her bir şeyi bilme yetenek ve olanaklarının devri geçti sadece her şeyi bilme hak ve hürriyetinin devri geldi.. yani sorumluluklarının seçimini yapacak amma sorunlarından doğan geçimini tek başına çözemeyecek.. biz bu esrar-ı şeriatı tahlil etme içerikleri ve envar-ı şerait çözme bilgileri vermeye.. ve böylece dini belirleme ve dünyayı betimlemeye kendimizi yeterli bulmuyoruz ve yetkili görmüyoruz. SALİM LİSAN ile bunu beşeriyet yapacak.. medeniyetiyle insaniyetin yolunu açtığından İNSANLIK kavmi bu kapıyı iyileştirecek ve geliştirecek. Bu asırda rububiyet ve ubudiyet daireleri kapıştırılıyor.. uluhiyet ve insaniyet mertebeleri karıştırılıyor.. risalet ve veliyat yanları anlaşılmıyor.. nübüvvet ve fütüvvet görevleri kavranmıyor.. hakka salik ve hakikata mütemessik olan müslüman TESLİMİYET ve İSLAMİYET arasını ayıramıyor. Çünkü artık sorunumuz ne dinde ne de dünyada.. bizim sorunumuz DİL'de.. işte ben düşünmeye çağırıyor.. dili önemsiyorum. O zaman günlük bilgi ve bilimsel dil üstündeki hikmet, felsefe ve din konularında düşünmeye ve dillendirme elverişli yeni bir yöntem üzerinde yaptığım çalışmları reklamını yapan böyle içerikli yazılar yazıyorum. şuhud ve gayb arasında şirki besleyen dört damar var; rayb ve zayg ile ayb ve layb.. haml-ı rayb.. hükm-ü zayg.. taleb-i ayb ve arzu-yu layb.. daba daba du... edebe ve ebede hu.. sözlerle oyun öyküleyen ve olaylarla öykü oynayan.. ne'ye ciddi bakar ve kim'e samimi olur ki hakikati bulsun ? Öyle ise arkadaşlar ciddi iseniz lüguta bakın.. o çölde rastlanan bir vahadır.. kitabın serabı bizi harabe etmesin... osmanziya 09.12.2014 Öncelikle paylaşım için teşekkür ederim. Bilimsel bir düşünce.. nedensellik ilkesine uyar.. şöyle olduğu için böyledir.. ya da böyle olduğu için şöyledir dediğimizde olaylar arasında olguya ve düşünceye ve yasaya bağlı bir ilişkiyi söz konusu ederiz.. Biz bunu son üç yüz yıldır adım adım KURUMLARLA geliştirerek.. parça parça KURAMLARLA düzelterek.. inşa ettik.. yüz yıllardır doğru bildiklerimizin yanlış.. yanlış bildiklerimizin doğru.. olduğunu anlayarak.. böyle de bilimde dırdır.. değildir.. diyerek güvenilir ve sağlam bilgilere erişemeyeceğimizi anladık ve nihayet bilim tarihinden aldığımız dersle POPPER ile birlikte "asıl" olanın doğrulana-bilirlik değil yanlışlana-bilirlik olduğu anladık.. sonuç içinde şöyledir ya da böyledir değil.. küçük bir olasılıkla şöyle olabilir veya büyük bir olasılıkla böyle olmayabilir.. gibi kesin değil düşünülebilir.. yargılara varmanın BİLİM olduğunu öğrendik. Fakat bu bizim.. kesin ve sonsuz ve değişmez olana gereksinim ve hatta arayışımızı da ortadan kaldırmayan kuşkulu sorulara açık OLAN ve fakat kesin olan yanıtlara kapalı.. OLMAYAN zihnimizi ortaya koyuyordu. Bu nedenle fiziğin bittiği yerde metafiziği aradık.. psiğin bittiği yerde parapsiği araladık.. reelin ötesinde irreal "sayı"lar.. rasyonelin berisinde irrasyonel "sanı" larda elde ettik.. var sayma ve yok sanma yeteneği olan insanın yapabileceği bir işti bu.. bu yüzden kültürümüz bulunuyordu.. bundan dolayı uygarlığımız oluyordu.. acısı ve tatlısı ile.. komedi ve trajedisi ile bu dünyayı yürütüyorduk.. İşte bunun için H.Ziya Ülken Hocanın dediği gibi her bilimde DYADOLOJİK bir tablo çizdik.. midi ortamdan Newton fiziğini uygularken makroya ilişkin DETERMİNİST röletiviteyi ve mikroya ilişkin İSTATİSTİK kuantumu beraber yürütürken günlük dilin mantığı ve bilimsel dilin matematiği üstün felsefi bilginin ve dini dilin "matematik" ini ve "mantık"ını aramayı ve bulmaya göz ardı etmedik.. bunu bu gün yapamıyorsak artık hiç bir zaman yapamayacağımız anlamına gelmiyor.. Bu paylaşılan çalışmada nasıl şöyledir ve böyledir denilmişse ben bu çalışmamda aynısını yaptım.. KURAMSAL çalıştım. Kendi iç gözlememle konuştum. Kendimi bir gerçeği kurdum.. hatta ördüm.. bu "gözlük"lede görüyorum. Osmanziya Saygılarımla. Heva ve Hırs ile Hased ve Heves.. ile ŞUHUD : Şirk.. rayb.. zayg.. layb.. ayb.. :GAYB Düzenleyen osmanziya - Dün Saat 23:45 |
|
Forum Atla |
Kapalı Foruma Yeni Konu Gönderme Kapalı Forumdaki Konulara Cevap Yazma Kapalı Forumda Cevapları Silme Kapalı Forumdaki Cevapları Düzenleme Kapalı Forumda Anket Açma Kapalı Forumda Anketlerde Oy Kullanma |