Anasayfa | Işımalar | Osman Ziya | İfade -i Meram | Yöntem Bilim | İnsan Bilim | Din-Fen | BTÖ | Yazılar | E-Posta |

  Aktif KullanıcılarAktif Kullanıcılar  Aktif KonularAktif Konular  Forum Üyelerini GösterÜye Listesi  TakvimTakvim  Forumu AraArama  YardımYardım  SkinsSkins
  Kayıt OlKayıt Ol  GirişGiriş
Din
 YöntemBilim Forumu | Diğer | Din  
Mesaj icon Konu: yurek Yanıt Yaz Yeni Konu Gönder
Yazar Mesaj
osmanziya
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye


Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010
Gönderilenler: 2653

Hak Puan : 5
Kidem : 6
OrtalamaHak : % 50
Irtibar :2

Alıntı osmanziya Cevaplabullet Konu: yurek
    Gönderim Zamanı: Dün Saat 18:11




Eskiler, insanın şuurunun ve zihninin YÜREKTE saklandığını düşünürlermiş.. beyni de damarlardaki kanı soğutan bir cihaz olarak görürlermiş.. sessiz sedasız çalışan BEYİN kendi hiç belli etmezmiş.. oysa şakır şakır çalışan içerdeki kalbin farkında olmamak mümkün mü ?

Her ne kadar her türlü bilişimin.. duyumun.. düşüncenin.. duygunun ve dileğin işlem cihazının BEYİN olduğu ortaya çıkmışsa da.. kalbin önemi ve değeri de ortadan kalkmamıştır.. çünkü dimağın sinirlerini ve hücrelerini besleyen YÜREK'in damarlarıdır. Diğer taraftan DOĞU kültüründen ve tıbbından gelen ÇAKRALAR söz konusu oluyor ki bunların da damar ve sinir arasında iş gören ENDOKRİN sistemiyle yani HORMANAL ara yüzle ilişkili olduğu ortaya çıkmıştır.

Her ne kadar ÇAĞDAŞ TIBBA muhalefet eden ALTERNATİF tıbblar ve bu arada KADİM tıbb bulunuyorsa ve daha da önemli bu TEŞHİS ve TEDAVİ edici tıbbın yanında TEDBİR alıcı ve ÖNLEYİCİ "Nebevî" ve "Dinî" TABABET de söz konusu ise ÇAĞDAŞ TIBBIN önemi ve değeri de asla göz ardı edilemez.

Çağımız, DİSİPLİNLER arası tartışmanın.. Matematik Tabanlı FKB evren ilimleri ile Mantık Tabanlı PSL insan ilimleri arasındaki çekişmenin hatta fünun ve hukuk ile san'at ve Hikmet ETKİNLİKLER arası bir çarpışmanın.. meydana gibi görünüyorsa da bu yenilik ve gelenek arasında ilişkinin geniş çaplı bir doğal ve normal süreçlerin bir sonucudur.

Kanaatimce cehaletleri kullanan ilmin dili kötü ve kötüye kullanmasıdır. Yani dinleri ideolojileşmesi.. felsefelerin dinleşmesidir. Günlük dilden bilimsel dile.. felsefi bilgiden dini bilgiye.. uzanan geniş perspektifi resmi filoloji ve teoloji ile sivil filozofi ve teozofi ilişikileri olarak özetlerim ve bu ilişkilerden ortaya çıkan TEKNOLOJİ ve İDEOLOJİ sorunlarına dikkat çekerim.. çoğu zamanda kendim söyler ve kendim dinlerim.. neden.. dediklerimi ANLAMAYAN kimseler yüzünden mi ?

Hayır yüzeyden değil derinden.. her ne kadar ANLAMAK halkın.. ANLATMAK aydının işi ise de bu bazen tersine oluyor ve benim gibi avamı anlayacak havas bulamıyorum.

KALBİ yücelte yücelte aklı küçültmenin.. AKLI küçülte küçülte kalbi yüceltmenin.. artık bir işe yaramayacağını ANLAMAK gerekiyor. Tanımadığın bir aklı ve bilmedin bir kalbi nasıl yüce ya da cüce yapabilirsin ki.. önce kendini bilmediğini kabul et.. sonra işe başla.. amma sen kendini bilmiyorsan ve BİR BAŞKASI olan beni daha biliyorsan.. buna kendin bile İNANMAYACAKSIN.. benim aleyhimde söylediğin her söz de senin aleyhine olacak.

Çünkü bilmediğin bir nesneyi açıklıyorsun.. ya da düşünmediğin bir kimseyi anlıyorsun.. ya da anlamadığın bir özneyi anlatıyorsun.. çünkü nesne açıklamakla bitmez.. kimse anlaşılmakla tükenmez.. ÖZNE açıkladığın NESNE ve anladığım KİMSE'den daha derindir. ENE’si kabaran ÖZNE “ne” olduğundan ve “kim”i bulduğundan haberi olmaz.

Bunun içindir ki Koca YUNUS'umuz.. "Bir BEN var bende benden içeru"demiş..
Sanırım bu
“Yürek;
daha mahremdir bedenden ...

Yılmaz Odabaşı”
Paylaşımı onu açmaya çalışıyor.

Osmanziya
yontembilim.com
03.05.2024




İnsan olmak zor san'at..
hem alınacak mutluluk hem verilecek kutluluk gerekiyor.
Alırken erdemli olmak
verirken yetkin olmak isteniyor.
Bunu yaparken de
dini.. ahlakı ve hukuku karıştırmamak lazım..
diye düşünüyorum.
Osmanziya

Değerli Hocam

“Bir fikri olduğunu sananların çoğunun bir fikri yoktur.
Fikir olmayınca onunla bununla militanca tartışarak tatmin olyor zavallı”
Dediniz.

Fikirler kolayca oluşmaz.. bir birikim ve emek gerektirir ki çoğumuzun kader dediğimiz koşulların ve süreçlerin etkisiyle hazır fikri bir tabana yani ZİHNİYET sahib oluyoruz. Bu vesile ile başka bir yerde yazdığım şu yazıyı paylaşmak istiyorum:

Hepimize hayırli olsun.. Musluman cumaları.. Yahudi cumartesileri... Hristiyan pazarlar.. umarım cuma gununu de tatil yaparlar.. en azindan yarim gun...


Perşembe de budistlerin.. çarşamba da hindularin.. pazartesi ve sali gunu çalişsak yeter.. zaten ona bile gerek kalmiyor.. makineler.. robotlar.. bilgisayarlar.. kısaca yapay zeka yetiyor.
Insana ne kaliyor ?

Bedeni ve beynini.. aklini ve kalbini.. duşuncesini ve inancini.. bilgisini ve buyrugunu ve sonuçta dunyasini ve dinini dengelemek.. saglam insan ve sağlikli islam olmak.

Men.. min.. monad.. mondial.. mind.. amin.. iman.. amen.. emin.. mantik.. mental.. yani ZIHNÎ virtualite bizim asıl dunyamız.

Bu dunyanin asili olmak ister misin ?

Veriler.. uretile datalar.. tüketilen mutalar.. eskiyen bilgiler.. tazelenen belgeler.. yinelenen ve yenilenen bulgular dunyasinda yaşiyoruz. Bize bilgilerin mebde ve ilkerini.. saptamak.. buyruklarin umde ve ülkülerini tespit etmek.. degerlerin prensip ve ideleri sened ve meded ve amed etmek gerekmez mi ?

Mental VIRTUALITE derken zihin ve zihniyetimizdeki bu dunyayi kasd ediyorum.. artik eskisi gibi.. nefis ve kalb.. felsefe talebeleri ve Kur'an tilmizleri.. milleti kufriye ve islamiye diye AYIRMAK ve BOLMEK ve CATIŞTIRMAK yetmiyor. Kuru bir HAK ve boş bir BATIL ugruna köru koruna savaşmanin ANLAMI kalmadı..

işte bu KOPYALA ve YAPIŞTIR kolaylığı her şeyi kolayca yapabiliyoruz.

Ekonomik ve politik çıkarlar daha spesifik..
sosyal ve kültürel yararlar daha sofistike..
dini ve askeri rövanşlar
BU GÜN daha ince ve duyarlı hale geldi.

Değerli bir Abimin dediği gibi eskiden kilometre kilometre ya da metre metre gidiyorduk.. simdi santimetre ve milimetre bile diyemiyoruz.. mikrometre ve nonometre düzeylerine iniyoruz.

Bayrağımızın inmemesi ve ezanımızın dinmemesi yetmiyor.. bayrağın ve ezanın olduğu halde ahlaksız ve hayasız akılsızların ülkeni doldurduğunu görüyorsun.. bu belki tamamen onun ve onu o hale getirenlerin suçu değil.. biraz benim ve biraz da sizin de katkınız bulunuyor.

Geçmişte sözler lügatlarda ve kitaplarda toplanmış.. bunların özeti de bayrakların sembollerinde.. biz HAÇ'ın dörtgenini.. SİYON'un üçgenini.. KABE'nin karesini HİLAL'in dairesinde topladık.. dinler arasındaki farkı ve düşmanlığı kaldırdık.. dediğimizde diyecekler DELİ.. halbuki hangi AHLAKLI altı aydır bir kasabayı çağdaş dünyanın gözü önünde imha etmeye kalkar.. hangi AKILLI altı aydır buna bir şey yapamaz..

demek ki bir zamanlar yararlı olan DİN'ler şimdi en zararlı hale gelmiş.. ve aslında bu da yahudinin veya müslamanın sorunu değil İNSAN'ın problemi.. bu görülmediğinde görmeyen akıllı ise elbette ben deliyim.

Deliyim ki delilikle YBA uğruna 33 yılımı verdim.. ancak deli olmasam bu ağaç olmayacak dallarından amaçlar.. araçlar.. adalar ve sıraclar olmayacaktı.

Saygılarımla Sağlıcakla kalınız.



Osmanziya 03.05.2024 üçyol izmir 12:26

Üç mayis Türkçülük gününe:
3 Mayıs Türkçülük günü vesilesiyle şu yazıyı paylaşmıştım: İnsan olarak doğdum.. kendimi Güzel Türkçem içinde buldum.. insanlığın büyüğü olan islamiyete gidiyorum.. giderken elbette ecel şerbetini içecek mahşer meydanında dizilmeden elime verilen AMEL DEFTERİNDE.. imamı mübini ne kadar anlayıp İNSAN bulunduğumuz.. kitabı mübini ne kadar anlatıp TÜRK bulunduğumuz. Kur'an-ı Mu'ciz-Beyan'ı yaşayıp ne kadar salih bir MÜSLÜMAN olduğumuz anlaşılacaktır. Fakat ahseni takvimden ahsene ameli giden bu YOLCULUKTA ahsen-i kasasımızı HÜSNÜ HATİME'ye çevirebilmekte işin başı.. sonuçta İnsan olmak zor san'at..
hem alınacak mutluluk hem verilecek kutluluk gerekiyor.
Alırken erdemli olmak
verirken yetkin olmak isteniyor.
Bunu yaparken de
dini.. ahlakı ve hukuku karıştırmamak lazım..
diye düşünüyorum. Rabbimiz yâr ve yardımcımız olsun. Amin.
Osmanziya
İnsan olmakla Onur duyarım.. yarı kanım Türk yarı kanım Kürt olmakla ve Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşı olmakla KIVANÇ duyarım. doğunun ve batının buluştuğu bu ülkeyi.. geçmiş ve geleceğin kesistiği u ulusu.. ANADOLU yerelini bilgi toplumu ve hukuk devleti ülkelerini sağlamakla görevli bilirim.. ve İslam olmakla Kurtuluşumuzu umarım.

dini ve ahlakı ve hukuku karıştırmamak lazım..
diye düşünüyorum. Rabbimiz yâr ve yardımcımız olsun. Amin.
Osmanziya







Mantık ve Mesiet.. ilim ve irade.. İdrak ve Re'y.. İhtiyar ve İktidar.. Hakk ve Hürriyet.
"Bölümleme ve Çözümleme ile Bireşim ve Tümleşim" denklemi MANTIK IŞLEMI.. bunu tabloda
GORUYORSUNUZ.. bakmazsaniz goremezsiniz ki.. "kulluk ve yapmak ile tapmak ve sapmak" denklemi MEŞIET EYLEMİ..

Mantik.. ilim.. idrak.. ihtiyar.. hakk eşitlikçi (musavatcı) ( SOL bir çizgidir.

Meşiet.. irade.. re'y.. iktidar.. hurriyet intihabci ( muhabbetçi..sev kardeşimc) SAĞ bir çizgidir.
Yukarıda dediklerimi 18 tablo içinde 26 dakika içinde resimledim.. şimdilik bu tabloyu kendim türetiyor ve kendim tüketiyor.. görünüyorum. Yani başkasının üretimini dönük bir ÜRETİM yapamıyorum.. emeğim bulunuyor ve fakat başkasının içine yarayacak bir üretimim bulunmadığından sadece emekçiyim.. çalışanım lakin ÜRETİCİ değilim. Yani boşa ve avara   çalışan bir MAKİNA gibi görünüyorum. Ya da kendisi konuşan ve kendisi dinleyen bir DELİYİM.

Halbuki öyle bir çağa geldik ki YAPAY ZEKALAR bile kendine çalışmıyor.. hep başkasına çalışıyor. Bakın şimdi bir karşıtlık kurduk.. kendine çalışan ZAMİNE'ler başkasına çalışan MAKİNE'ler. Bununla beraber bu kendine ve başkasına çalışma Bana ve Makineye has bir olay değil.. insanlarda öyledir.. ÖNCE büyükler çocukların bakımı için.. SORUMLULUKLARI bulunuyorsa.. kendilerini harcarlar.. SONRA çocuklar büyüklerinin bakımı için.. SORUNLULUKLARI bulunuyorsa.. kendilerini harcarlar. Büyükler ve küçükler dünyada kendilerini doyasıya MUTLU edecek bir ömür geçirmeden.. MAKİNE gibi.. evlilik tuzağına yakalanırlar ve popülasyonun çoğalması için uğraşırlar. Ancak dünyanın bu krallık ve kölelik düzeninde ağ açılır.. ağaç olur ve sonra "birileri" bu ağaçların meyvelerin HASAT eder.. zaten her bir kimse kendi bedeninin ve nesnesini hasat eden bir kimsedir. Nesne ile birlikte kimsesiyle bir ÖZNE teşkil ederek bu KÖLELİK düzeninin bir parçası olur ya da olmaz. İşte bu yüzden KULLUK yapmak.. birincisi TAPMAK ikinci SAPMAK olan iki yöne ayrılır.


Şimdi bu bir mayıs emek ve dayanışma gününde ilk defa kullandığım görünen şuhudu ve gizlenen gaybı gösteren bir TABLO kullandım. Bu tablolar ne işi yarıyor ? Bazı kimseler bulunur bunlar zekada çok ileri giderler.. bazı kimseler de ise hafıza çok ileri gider. Zaten hafıza ve zeka birbirinin tersine çalışır ve fakat birbirini destekler. Bazı kimselerde bu bu destekleme çok ileri düzeyde bulunursa bunlar olağanüstü zeka ve harika hafıza ve bu yüzden müthiş birikim zengini kimselerdir. Bu fakir OSMANZİYA ise hem zekada fakirdir.. hem hafızada fakirdir. Fakat Yaradan ona öyle bir bir AŞK derecesinde bir MERAK vermiş ki.. bir çocuk gibi hiç büyümeden merak etmediği bir konu kalmamış.. hafıza genişliği ve zeka derinliği bulunmadığından el attığı konuların.. dinin.. felsefenin.. bilimin.. yapay zekanın.. astronominin.. ayrıntıları değil de ana hatlarına dikkat ederek.. profesyönel hukukculuğu ve amatör bilimciliği ile YBA ortaya çıkarmış.. birde edebi ve ilmi ve tarihi birikimleri bulaşmadan ve bunlardan bir YANDAŞLIK edilmeden.. anlatımların kültürel renklerine bulaşmadan.. öyle bir KARİHA (anlama kapasitesi) elde etmiş ki değil siz alanında uzman etiketliler bile ELEŞTİRME'ye çekiniyor ve SORU SORMAYA sakınıyor. Sonuçta beklediğim karşılığı bulamadan zihnim için dolanıp duruyorum.





Düzenleyen osmanziya - Dün Saat 18:15
IP
osmanziya
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye


Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010
Gönderilenler: 2653

Hak Puan : 5
Kidem : 6
OrtalamaHak : % 50
Irtibar :2

Alıntı osmanziya Cevaplabullet Gönderim Zamanı: Dün Saat 19:31


İçerikler bir biçimde taşınır..
Sanılır ki içerik amaç, biçim araçtır.

Bazen de biçimin görülmesi için içinde bir içeriğin olması gerekir.

İçin.. içinde.. içerik.. iç iç.. iç.. nereye kadar ? Bir süre sonra iş'inde iç'inden bıkarsın. Biçimin yüzünü görmek istersin.. bu sefer içerik araç olur biçim amaç.

Bunu psikolojimizin uç halleri olan depresyon (çökme) ve agresyonda (anksiyete) duygudurum'larında daha iyi anlarız.

Çökme ve saldırı halinde kelimelerin anlamı olmaz.
Ben.. sen.. o sujeleri kalmaz.
Bu açlıktan beterdir..
Bu yoksunlukta kötüdür..
İnsan kendini öldürür.. Hafazanallah.

Bir travma ile koşullar çökünce altında kalırız.
İnsanlar Tanrı nerede derler..

Kosmos'un kaos'u.. homos'un patos'u nomos'un NOUS'u kalmaz ve EPOS.. LOGOS.. MİTOS.. tamamen çökür. Nas (nous) ve lafz (logos) başımıza bela olur.

İşte tüm bunları önleyen SOPHOS'dur..

İşte bu sofist'lerin dahi işe yaramadığı Sokrates DİYALOGLARI.. Platon İDEA'ları ve Aristo ORGANON'.. UYGARLIĞA yeni bir yön verdi.. yunan ve ionya fars ile bir araya geldi HELENİZM ortaya çıktı.. bu da ROMA'ya levent verdi.. Roma Dini ezdi sonunda dine ezildi.. Orta çağ buyunca din halkı ezdi.. ezenler ve çizenler hep DİN idi.. ya din ya da dine karşı din.. Tanrı Tanırlıkta olsa.. Tanrı Tanımazlıkta olsa.. ezilen İNSAN idi.. insan ezile.. ezile.. bir taraftan REZİLELER ortaya çıkarken bir taraftan da FAZİLELER ortaya çıktı.. yahudilik ve hristiyanlık ve müslümanlık ile R'leri ve F'leri ile bu güne geldik. Sen bırak bu müslümanların ve masonların ve marksistlerin iyilikleri ve fazilleri kendilerine alıp kötülükleri rezileleri başkalarına vermelerini.. sen kendine bak.. ikisini de içinde bulursun.. ama sana bir kolaylık söyleyeyim.. dile kötülük ve rezile de.. dine iyilik ve fazile den.. fakat başkasının dinine rezile deme.. hem sen hem o rahat etsin. Sana düşen bu ikisini cem'etip üstüne çıkabilmendir.

Sonuçta KÜLTÜR'ün olmazsa olmazı olan dil ve din.. altmış bin ve altı bin yıllık SESLİ ve YAZILI birlikteliği ile bu günün ÇAĞDAŞ kültürüne ve uygarlığına geldik.. şimdi bu ikisinin içeriğine bakıp kendinden nefret ve adavet edeceğine kendini muhabbet ve şefkat et.. Çünkü kendini görürsen.. görebilirsen.. kesinlikle onun çirkinliğinden dolayı iğreneceksin.. ÖZ diye görenlerin nasıl bir GÖZ'leri bulunuyor ki benim SÖZ'lerini anlamıyorlar.. toz'ları ve tözlerini anlatıyorum.. koz'larını közlerini anlatıyorum.. us'ları ve uz'larını anlatıyorum.. ten'lerini ve tinlerini anlatıyorum.. ben'lerini ve senlerini anlatıyorum.. ANLAMIYORLAR.

ÇÜNKÜ günlük dilin düz yazısıyla yazılmış HAZIR açık ve seçik SEHİL yazılara alışmaktan DÜŞÜNMEYİ unutmuşlar.. düşünmeyi unutan aynı zamanda ANLAMAZ.. anlamayı bilmeyen aynı zamanda İNANMAZ.. bu yüzden inançları sahte anlamaları sözde ve düşünmeleri pratik çıkara dönük zeka.. şimdi hepsi böyle mi? DEĞİL.. çoğumuz böyle.. ne aşktan haberleri var ne de keşkten.. ne ışktan haberleri var ne de meşkten.. keşkeler.. kuşkular.. korkular.. küsküler ile bir KARANLIĞINI içine düşmüş çıkamıyorlar.

Akıl akıldan üstün ise.. zekada zekadan üstün.. dünyayı da üstün akıllı ve zekalı yönetir.. ÜST akıl dedikleri de bu olsa gerektir. Zaten bunun bir tarafı sağlam ise öbür tarafı sakattır. Gaybeti yoksa sui zannı bulunur. Şiddeti yoksa şehveti olur. Kör bir sağcı ve Namazı varsa hırsızlığını olur.. Sağır bir solcu ve hırsızlığı bulunmuyorsa namazı da olmaz. Ağzı güzel laf yazıyorsa parmağı burnunu sikiyordur. Bir tane mehareti varsa on tane beceriksizliği olur. Saygınların yüzde yetmişinin bir marazı vardır ki onun ile yapıtı bulunmuş ve ünlü olmuştur. Hepimiz güzel tarafımızı gösterir çirkin tarafımızı saklarız. Fakat bu kötülüklerin ve çirkinliklerin DOLAYLI iyilikleri ve güzellikleri olur.. çünkü onlar (REZİLLİKLER) olmasaydı onlarda (FAZİLLİKLER) olmazdı. Öyle ise mesele ne imiş.. iyilikleri kötülüklere üstün tutmaktır ki işte iki yüzlülüğün esası budur. Adam hiç olmazsa iyiliğe bu kadar saygı gösteriyor.. o da olmasaydı ne olurdu ? Artık onu da sen hesab et. Demek ki din bu şekilde işe yarıyor.. yoksa dinin ARAÇ olarak hiç bir kutsallığı yoktur. Varsa bile kalmamıştır. Kitabın olur.. Rasul'ün olur.. Tanrı'nın olur.. Fakat 600 geçmiş olmakla hiç bir dinin geçerliliği ve yürürlüğü kalmamıştır. Kalan sadece hocaların.. papazların ve hahamların halkı sömürmesi içindir.. seks ticarete ile baş başa giden din ticaretidir.
Ben dine ve dindara düşman değilim.. kendimde kindar olmayan bir dindarım.. fakat dindarların ve dinsizlerin çoğu KİNDAR.. çünkü ENE'nin etkisinden kurtulmak zordur.. ancak onu yok saymakta yoktur. Onu işleyeceğiz ve işleteceğiz ADAM edeceğiz.. başka çaresi de bulunmaz.. götürür bizi ateşe sokar.
Şimdi burada yazdığım bütün bu içerikleri çizin.. zaten anlamıyorsunuzdur.. anlasanız da beğenmiyorsunuz.. beğenmeseniz de eleştiri yapmıyorsunuz.. geriye ne kalacak ? Konul Qarayeva işte onun güzelliği bize ve size yeter.. çünkü o bir İNSAN'dır.
Saygılarımla
osmanziya 03.05.2024 19:29 üçyol izmir

IP
Yanıt Yaz Yeni Konu Gönder
Konuyu Yazdır Konuyu Yazdır

Forum Atla
Kapalı Foruma Yeni Konu Gönderme
Kapalı Forumdaki Konulara Cevap Yazma
Kapalı Forumda Cevapları Silme
Kapalı Forumdaki Cevapları Düzenleme
Kapalı Forumda Anket Açma
Kapalı Forumda Anketlerde Oy Kullanma

Bulletin Board Software by Web Wiz Forums version 8.03
Copyright ©2001-2006 Web Wiz Guide
Türkçe Çeviri : Nuri Cengiz
Tasarım & Düzenleme : BeyazSeytan
WebWizTurk