Anasayfa | Işımalar | Osman Ziya | İfade -i Meram | Yöntem Bilim | İnsan Bilim | Din-Fen | BTÖ | Yazılar | E-Posta | |
Aktif Kullanıcılar Aktif Konular Üye Listesi Takvim Arama Yardım Skins Kayıt Ol Giriş |
yöntembilim anketleri | |
YöntemBilim Forumu | Anketler | yöntembilim anketleri |
Konu: 16 haziran 2015 | |
Yazar | Mesaj |
osmanziya
Kıdemli Üye Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010 Gönderilenler: 3551 Hak Puan : 5 Kidem : 6 OrtalamaHak : % 50 Irtibar :2 |
Konu: 16 haziran 2015 Gönderim Zamanı: 16-Haziran-2015 Saat 18:18 |
Bu gün itibariyle
bölümlerde bulunan son yazılar dünya...... 21 yöntembilim. 8 insanbilim.. 58 din......... 42 okuma almış ve her zaman ki gibi görüş ve eleşitiri yok.. olsun ben zaten okunması ve paylaşılması için yazmıyorum reklam ve tanıtım amaçlı yazıyorum. Zaman zaman da böyle kendi kendime rapor vererek okuyucu durumundan bilgileniyorum.. ve belki işe yarar kabilinden aşağıda çeşitli konulardaki türlü yazıları paylaşıyorum.. belki bunlara bir yanıt veren çıkar umuduyla. ÇEŞİTLİ KONULARDAKİ TÜRLÜ YAZILAR: AHSEN-İ TAKVİM ahseni takvim yaratılıştır.. ahsen-i amel ile evriliştir.. Yaratılış zerrenin hücre.. ya da enenin zümre oluşuna gider bir süreç.. nesne olan zerreler ve hücreler alemirde olan ŞERAİT.. koşullar.. yasalar.. VE de kimse olan eneler ve zümreler aleminde olan ŞERİAT .. kurallar.. yasaklar.. bizim iki alemin vatandaşı olduğumuzu gösteriyor. AHSEN olan takvim ve tarih birincisi.. AHSEN olan amel ve kalb ikincisi.. yani tabiat tarihi ve aklın kalbolması birbirinde bağlı olmakla birbirinden bağımsız bir süreç.. kölelere bağımlı krallar ile krallarına bağlı köleler arasında KUL olmak ise ahsen-i amele açılan yolların başlangıcı.. İmamı Nursi bu konuda, mealen, şöyle söylüyor; Şeriat ikidir.. biri Cenabı Hakkın İRADE sıfatın şeriat ki bu büyük bir insan olan alemin harekatını düzenler. Diğeri Cenabı Hakkın KELAM sıfatından gelen şeriat ki bu da küçük bir alem olan insanın faaliyetini düzenler. Bu bildiğimiz şeriat-ı Garra’dı. İrade sıfatından gelen yasaların yaptırımı genellikle burada verilir.. kelam sıfatından gelen şeriata muhalefetin cezası ekseri ahirette verilir. Fakat bunun istisnaları yok değildir.. herkesi yakan ateş İbrahim aleyhisselamı yakmaz.. zalim ve cebbar kavimlere de gökten ve yerden belalar gönderilir. KUR'AN AYDINLIĞI Şimdiye kadar burada muhkem ve müteşabih konusunda bazı yanıtlar ve düşünceler yazdım ve soru ya da eleştiri yoluyla yanıtlanmadığı için fazla yazmak istemiyorum. Çünkü burası diyalog yeridir monolog deği... kanıtlarını koymadan savı yinelemenin fazla bir değeri olmaz.. bu yüzden KUR'AN AYDINLIĞI başlıklı yerden ayrıldım bu KUR'ANI DOĞRU ANLAMAKTA duruyorum.. aydınlık ve anlamak KOLAY değildir.. hele konu KUR'AN olunca bu daha da zorlaşır. Amma basma kalıp düşünceler ve ezbere görüşlere aydınlık ve anlamak diyorsanız bu sizin bileceğiniz iştir. Doğru ve gerçek olarak bildiğini satmak ve bunun altında kendini ifade etmek ile hakk ve hakikatı aramak ve bununla kendini geliştirmek birbirinden ayrıdır. Birbirine çok benzerler ancak önemli olan bunu ayırabilmektir. İsimlerin değişmesiyle gerçek değişmez.. ancak hak ve doğru ya da hakikat ve gerçek denilen nesnenin ne olduğunu inceleyerek.. imgeleyerek.. irdeleyerek.. karşılayarak.. karşılaştırarak.. betimleyerek.. indirgeyerek.. açıklayarak.. yorumlayarak.. sorgulayarak.. yargılayarak.. okumaya ve yazmaya başlarsak gerçeklerin değiştiğini görebiliriz. Konuya dönersem.. bu gün islam dünyasında her Müslümanı rahatsız eden bir durum var. Kültürel.. siyasal ve askeri savaş adına ne yapılmış olursa olsun iki yüz yıldır hep yitiriyoruz. Bunlar Müslümanları suçlamakla çözülmeye ve açıklanmaya çalışılmış ama Müslümanlığımız hiç sorgulanmamış.. Şimdi bazıları bu sorgulamaya başlatmış.. sorgulamalarında sorunlar ve çözümler karşısında bizce isabetli bir yola da girişilmemiş olabilir. Ancak önemli olan nesnel ve objektif olarak sorunu tanımlamakla çözülebileceğini bilenler için bunun önemi yoktur. Konuyu hep birlikte ele alarak ve çeşitli açılardan bakarak daha yararlı ve verimli olarak çözeceğimizi bildikten sonra artık bize düşen birbirimize katlanmak ve birbirimizi dinlemeye çalışmaktır. BİLİŞİME KÖKTEN BAŞLAMALIYIZ Teşekkür ederim.. önemli bir paylaşım yapmışsınız.. okur yazarlık artık bu gün bilgisayar ve internet okur yazarlığı haline geldi.. çünkü çağdaş kağıt olan donanım ile çağdaş kalem olan yazılımın önemini ve değerini değme "bilgisayarcı" lar bile anlamıyor.. nerede kaldı bir bürokrat anlasın.. bana göre ilk öğretim düzeyinde bilgisayar ve internet eğitimine önem vermeli .. yazılım ve donanım öğretmeye çekirdekten başlatmalı.. yazılım ve donanımda yaratıcı.. programlama dili ve işletim sistemini kullanıcı.. çağdaş kağıt ve kalemden yararlanıcı.. olmak üç düzeydir.. Bizim birinci düzeye erişmemiz için makine ve insanı daha ilk okulda karşı karşıya getirmeliyiz. Yoksa öğrencilerin ellerine tablet vermekle iş bitmiyor.. belki gerekli ama yeterli olmuyor.. belki hazır ürünü ve sonucu vermek zararlı da olabiliyor. Passif kullanıcı ve yararlanıcılar haline geliyoruz. SONSUZLUK VE ÖZGÜRLÜK VAR MI ? doğum sonra dünya özgürlüğü.. (serbestiyet) ölüm sonrası ahiret ise (ebetiyet) sonsuzluğu.. aratır.. aslında oysa bu ikisinin bizim için "olmadığını" ancak bulduğumuzu uzun uzun anlatmama rağmen geri dönüş alamadım.. ancak dürtü ve güdüler ile erek ve amaçların ortaya koyduğu "istekler" var.. bunlarda hürriyet ve ayniyet emaneti içinde erir giderler... |
|
Forum Atla |
Kapalı Foruma Yeni Konu Gönderme Kapalı Forumdaki Konulara Cevap Yazma Kapalı Forumda Cevapları Silme Kapalı Forumdaki Cevapları Düzenleme Kapalı Forumda Anket Açma Açık Forumda Anketlerde Oy Kullanma |