Yerin görüntüsü verdiler.. ardından havanın ve suyun görüntüsünü gönderdiler.. windows 10.. harika bir işletim sistemi.. hava ve su ISI ve IŞI değişiminden hemen etkilenen bir UNSUR ve onu çok çabuk gösterir.. rüzgarlar ve akıntılar ile.. ısı ve ışı ise güneşin feyzi ve yansıması.. bu yüzden düşünen akıllar TANRI'yı arayıp bulamayınca çoğunlukla ya güneşe nedenine taparlar ya da inek sonucuna.. güneş celalidir.. inek ise cemalli.. fakat güneşe ve ineğe tapmakta bir kemal yoktur.. zaten tapmakta kemal yoktur hakiki minnet ve müdareye.. samimi muhabbet ve hürmete dayanmayınca.
Surete.. süse.. gösteriye.. görüntüye.. kabuğa.. dışa.. tapanlar hep saparlar ve hep yanılırlar.. her ne ise şimdi açlığın sonuna yaklaşıyoruz.. biraz sonra iftar ile tokluk olacak.. amma ondan sonrada hep bokluk olur.
Boşluk.. açlık.. tokluk.. bokluk.. hasılı bizler fizik dünyanın ossuruklu uzaylılarıyız.. ya bağımlı var oluşlardır.. yaşamı bütünüyle alınca ani böyle.. güzeli ve çirkiniyle.. iyisi ve kötüsüyle.. doğrusu ve yanlışıyla.. gerçeği ve yalanıyla tamamiyle ve kemaliyle görünce gösterince.. ona olan bağımlı krallığının ve onun ardındaki “ard”ındaki kölelik bağlılığını biraz olsun görebiliyor.. ve sonra bütün bunların ”ard”ında olanı arıyor.. zaten düşünme bunun için verilmiştir.. kısaca yine düşünenleri arıyorum.. çünkü arayanları düşünüyorum.. onlara biraz daha saydan bir düşünme ve arama olanağı hazırlamak istiyorum.. yine bir anlam sürürü ve yeni anlatım aygıtı ile.. düşünme ve arama biraz daha kolay, çabuk ve ucuz olacak...
sağlıcakla kalın.. 19.06.2016 OZ.
Not: (Burun bokunu çıkarmak en zevkli uğraşlardan birisidir ve çoğu kimsenin bu zevki tatmaya vakti bile yoktur.. öteden beri burnunu karıştırma mustafa derler.. hiç takmam.. kimse yoksa ve tenha bir anda isem.. TEMAS denin tuzağa tutulurum.. bazıları daha beter.. millletin içinde bile hazine arar.. ancak bu iş devlet hazineden mal aşırmaktan daha kötüdür halk nazarında.. çok şükür biz kendi hazinelerimizle meşgulüz.. gelelim asıl meseleye.. “ard”ında sözcüğü ila “arka”sında sözcüğü aynı anlamda kullanılır.. keza “ırak” sözcüğü de “uzak” kelimesi ile aynı anlamda kullanılan bir isimdir.. ancak farklı “ilim”ler verir.. bir de “öte” ve “beri” sözcüğü var.. “meta” ya da “para” anlamında yada “fiha” ve “vera” tabi bizim “köklü” ilmimiz yok.. keza bir ilim “taban”ımızda bulunmuyor.. sadece kurbağanın süt küpüne düşmesi gibi “ilim” küpüne düştük.. debelene debelene.. yöntembilimsel analiz TABAN’ını oluşturdum.. üstünde tünemişim.. biri gelip kübün ağzını açsa.. hop diye dışarı sıçrayacağım.. ve sorunda burası zaten.. “İç ve dış ile iş ve de” bunu LİSTELE’yip dikey gösterelim:
DIŞ
İŞ
Yatay yüzey
DE
İÇ
Şimdi bunu birde yatay gösterelim:
DIŞ --------İŞ----------- dikey eksen ------------DE------------İÇ
Şimdi bu tablo üzerinde “ard ve arka ile ırak ve uzak” sözcüklerini yerleştirelim.
Ancak önce yöntembilimsel analizde bir tablo bir sözük terim/kavram ikinci kez kullanılmaz.. onun için YATAY çizgideki sözcükleri değiştirmemiz lazım. Bunu şu şekilde değiştiriyorum:
SONRA --------de-ğ-İŞ----------- yatay eksen ------------DE-y-iş----------ÖNCE
Bu değişiklikten sonra yukarıdaki listeyi tam ortaya konumlandıralım.
DIŞ
İŞ
SONRA --------de-ğ-İŞ----------- dikey / yatay ------------DE-y-iş----------ÖNCE
DE
İÇ
Şimdi (+) mızı elde ettikten sonra bu “ard ve arka ile ırak ve uzak” sözcüklerine daha açık ve seçik olarak örmüş ve görüş olacağız:
DIŞ
uzak
İŞ
SONRA --arka------de-ğ-İŞ----------- dikey EKSEN yatay ------------DE-y-iş-------ard--ÖNCE
DE
ırak
İÇ
Dışımızda macro dünya var.. gezegenler.. yıldızlar ve galaksiler arası uzay.. ancak çok çok UZAK oldukları için onları şuhud alanımızdan çıkıyorlar.. bir de micro dünya var.. hücreler.. zerreler ve parçacıklar.. uzayı.. ancak onlar çok çok küçük oldukları için IRAKLAŞIYORLAR ve görünmüyorlar. Gözlerimiz için GAYB hükmündedirler. Ancak gözlem ve tanıklık alanımızdan çıkan bu nesneler hakkında gelişen araçlarımız ve artan bilgi birikimiz sayesinde haberdar olduk.. ilmimizi ve merakımızı işleterek.
Gelelim arkasında ve ardında sözcüklerine.. zaman geçmişten geleceğe akar.. bu termodinamik yasalara göre sıcaktan soğuka akma (Big Bang) anlamına gelir.. biz bunu sağdan sola akma olarak gösteririz yöntembilimsel analizimizde.. yatay eksenimiz dinamik olduğunda sağdan sola doğru akışı gösterir.. aslında zaman tersine akar.. gelecekten geçmişe.. fakat biz onu geçmişten geleceğe akar gösteririz ve takvimlerimizi öyle yaparız.. desem.. kimse inanmaz.. biz de zaten birileri inansın diye yöntembilimsel analiz yapmıyoruz ve ördüğümüz gördüğümüz açık açık söylüyoruz.. bu sorun.. geçmiş ya da geleceğe doğru akma problemi.. gördüğünü örenler için bir mes’ele teşkil eder.. biz böyle konumlandırdık.. yöntembilimsel analizde her ikisini de örmek mümkün.. hangi konu ve hangi amaç için ne taraftan akması gerekiyorsa o taraftan akıtırsın.. zamanı ve tarihi ısıyı ve tabiatı.. işi ve hareketi.. termo’yu ve dinamiği.. biz sadece anlatımda analitik düzlemin böyle metodik kullanımına işaret etmekle yetiniyoruz.
|