Dünya mağazalarla saray haline getirilmeye çalışılan bir mağaradır.
Dünya; bir konut, bir ev, bir yuva ve bir konut olarak yani BEYT olarak iki doğal yapı arasına kurulmuş hem HAYAT olarak yapay hem ŞUUR olarak sanal yapıdır.
Dünyanın ekonomi politik ve sosyo kültürel yaşamı; bedenimizi, evimizi, arabamızı ve eşimizi giderek daha GÜZEL haline getirerek onu cennete çevirme çabasıdır. Sanırım bu HOŞLANDIĞIMIZ yarış, onu geldiğimiz yere, cennete, benzetmek güdüsünden kaynaklanıyor.
Bunda da bir sakınca yok.. ancak bu yalancı ve sahte cenneti cehenneme çevirmemek şartıyla.. Adem Aleyhisselam dünyada iki kordonlu olarak doğdu.. bundan dolayı da bir koridordan cennete, bir koridordan cehenneme gidiliyor.
Şu olgu dikkatinizi çekmiş olabilir.. BEYT (ev) iki doğal yapı yani arz (yer küre) ile beden (ten küre) arasında bulunan yapay bir arz ve sun’i bir bedendir. Temiz ve pis su boruları, damarlar gibi.. elektrik ve telefon telleri, sinirler gibi…
Bu delikler nedir ? Karaciğer büyük bir mutfak ve tuvalet ise kocaman bir böbrek gibi değil mi ? İnsanda sadece dünya için yaşıyorsa tuvalet ve mutfak arasında bir boru, bir damar, bir sinir ve bir delik değil mi ?
İşte bu yüzden “Yaş-am Am-aç Değildir.”
Tecrid, temsil ve teşbih’e dayanır. Muhtevaların mahiyetlerini, suretlerin şekillerini görür.. bu nedenle gördüklerim yani ördüklerim öykü değil gerçektir. Müşahhas dünya ile mücerred dünya arasında bir yerde durmayanda bu gerçeği öremez ve göremez.
Sizler ekonomi ve politik hadiseleri içinde tüm kavga ve dövüşlerin şu evimizi hepimiz için biraz daha cennete benzetmek için yapıldığının farkına varmamış olabilirsiniz ancak bunu hissetmişsinizdir. Beden bir evdir, arz bir evdir, evimizde bir beyttir.. her gün beş vakit yöneldiğimiz kıble YÖNÜNDE de ve ka’be YERİNDE bulunan yapı yani BEYT dahi öyle DÖRT KÖŞELİ bir yapay yapıdır. Onu bütün binalardan ve tüm saraylardan kutsal ve aziz kılan ne ? Beden ülkesinin kabesi olan kalb’den büyük kılan kim ? Şimdi değerli bir dostumdan bir ileti aldım soruyor SABAH namazını, ÜMRE’den üstün kılan ne ? İnsanlar neden kalbi, kabe’den üstün tutmazlar ?
Dünya Müslümanlar için acib bir yer olmaya başladı.. son yıllardan sosyal afetlerde yıkılan binalar ve bedenler hep onların ki..
O zaman BAŞKA iki şey arasında bulunan BAŞKA bir şeyi de düşünelim.
Nasıl doğal arz ve doğal beden arasında yapay BEYT varsa.. doğal ARZ ve doğal SEMA arasında da sanal bir “BEYN” var.. evet, biz beyt ve evlerde oturduğumuz gibi beyan yeri ve maan göğü arasında yerleşiriz. Yani zaman ve mekan bizim bir ucumuz ise MANA ve GAYE de başka bir ucumuzdur.
Yer ve gök “ara”sında bulunan beyn.. beyin.. bey.. beyt.. ne ?
eY arkadaşlar, konuşacağız, düşüneceğiz, yazacağız ve arayacağız!
Anlamsız ve amaçsız yediğimiz, eylediğimiz, söylediğimiz ve öylediğimiz hiçbir şeyimiz olmaz.. Ya.. ey.. ve.. ev.. uyuruz ve uyanırız.. uyarız ve uyarırız.. överiz ve söveriz.. severiz ve sayarız.. sonuçta yaptığımız bir “Y”dir.. yani iki çizgiden birini seçerek ilerleriz.. kısa iki çizgiden, seçenekten, alternatiften, şıktan birini seçerek uzatırız. Bu bazen A olur bazen V olur.. ya sukut olur ya suud olur.. şu siyon yıldızı bize bir şeyi hatırlatıyor mu ? Bu mübarek mührü lanet bir simge haline getiren “byn” değil mi ? O zaman başımızı örülen düşünce çorabını ve üstüne geçirilen dil sepetini fark etmek lazım gelmiyor mu ?
Gittiğimiz ve yürüdüğümüz yön ve yer beğendiğimiz, yeğlediğimiz, üstelediğimiz ve seçtiğimizdir.
Şu aşağıdaki tabloyu izleyiniz.. Hatta bilgisayarınızın ekranı genişse ikisini bir arada tutarak bakınız.. yukarıda söylediklerimi orada görmeye çalışınız.. Bunları BÜYÜK HARFLERLE yazılı olarak göreceksiniz.
Arap baharı Müslümanın kışı mı yoksa yazı mı olacak ? yani bu bahar kıştan sonra gelen bahar mı yoksa yazdan sonra gelen bahar mı ?
http://www.stargazete.com/yazar/beril-dedeoglu/dunya/ifratla-tefrit-arasinda-ortadogu/yazi-592157?utm_source=twitterfeed&utm_medium=twitter - http://www.stargazete.com/yazar/beril-dedeoglu/dunya/ifratla-tefrit-arasinda-ortadogu/yazi-592157?utm_source=twitterfeed&utm_medium=twitter
Ülkemizden kaynaklanan bir yaz mı
yoksa dünyadan kaynaklanan bir kış mı ?
Ülkemiz bu baharların, yazın ve kışın neresinde ?
Ülkemiz ümmet-i davet ve ümmet-i icabet deneyimini (Osmanlı) uzun yıllar yaşamış uluslardan oluşuyor.. Osmanlı güçlü iken bir ses seda yoktu da güçten düşünce neden bu hale geldik ?
Güçlü olmak herkesin hakkı değil mi ? Üstünlük güç olan da mı yoksa haklı olanda mı ?
Üstünlük, güçlülük ve haklılık demek birbirinden ayrı üç şey..
Sokrat demiş “bildiğim tek şey, hiçbir şey bilmediğimdir.” Lastik Osmanziya de der ki:“İnsan iki şey bilir, onu da karıştırır!” ya evettir, ya hayırdır, ya kesindir ya kuşkuludur, ya bildiğidir ya da bilmediğidir… Yukarıda ne demiştik “Y”… işte bu resim dediğimizi göster mi yor mu ?
O zaman şu denklemi (Y) kuralım:
Kuvvet-lilik ……… Ha-klılık
Üstünlük
Şimdi düşünelim üstünlük ve hakimiyet kimin HÜRRİYET’i olabilir ?
Kuvvetli haklının mı ?
Haksız Kuvvetlinin mi ?
Hem kuvvetli hem haklının mı ?
Haklı olmak mı kolay yoksa kuvvetli olmak mı ?
Hem haklı hem kuvvetli olmak bu ikisinden daha son değil mi ?
Haksızlır neden hak, genellikle, dava ederler ?
Kuvvetliler neden hakka, genellikle, uymazlar ?
Sizileri haklı, kuvvetli ve üstün olmadan ÖNCE düşünmeye çağırıyorum.. bu işi kolaylaştırmak için de GÖRSEL düşünmeyi öneriyorum.. bu işi hoşlanarak yapmanız için kalemi elinize almalısınız.. bu işte, OL-A-Y bir yol olan çizgilerin ANLATIM gücünü öğrenmeye, kullanmayı ve yararlanmayı duyuruyorum.
Göreceksiniz, hem haklı hem güçlü olmak yolunda, sorunlarınız daha kolay ÇÖZÜLELCEK, sorularınız daha çabuk YANITLANACAK, savlarınız daha SAĞLAM olacak.
Sağlıcakla kalın.
OSMANZİYA