suriyedeki durum
Nereden Yazdırıldığı: YöntemBilim Forumu
Kategori: Genel
Forum Adı: Dünya
Forum Tanımlaması: Genel Paylaşımlarınız
URL: http://www.yontembilim.com/forum/forum_posts.asp?TID=2563
Tarih: 11-Aralık-2024 Saat 20:47 Program Versiyonu: Web Wiz Forums 8.03 - http://www.webwizforums.com
Konu: suriyedeki durum
Mesajı Yazan: osmanziya
Konu: suriyedeki durum
Mesaj Tarihi: 07-Aralık-2024 Saat 23:25
Dünya bir acaib duruma gidiyor.. İsrail bir yılı aşkındır.. KATLİAM yapıyor.. devletlerin karıştığı yok.. SURİYE de nerede ise on günder harekatlar oluyor.. büyük oyuncu dedikleri amerika, rusya ve çin devletlerinin karıştığı olmuyor.. Ancak onları da anlamak lazım.. karışsınlar da NÜKLEER harbi mi patlatsınlar.. böylece ülkelerdeki savaşlara ve katliamlara göz yumuyorlar her hal.. benim bu konularda veriye dayalı bir bilgim olmadığı için bir yorum yapacak halim bulunmuyor. osmanziya
İnşaallah ANADOLU lehine sonuçlanır.
Burada türklerden, kürtlerden, araplardan, sünnilerden ve şiilerden bahsedilmemiş.. insandan ve Anadolu'dan söz ediliyor.. Anadolu'nun etrafından irandan ve Yunanistan'dan İraktan ve İsrailden.. Doğunun ve batının küresel güçlerine karşı JEOPOLİTİK dengesini kuran ve koruyan ANADOLU'dan söz edilmiş..
Yukarıda söylediklerimi burada gösteriyorum:
İDEAL POLİTİKLER
İdeal politikalar olabilir.. İdeal hukuk ya da doğal hukuk gibi gelecekte mükemmel ve yetkin olacak ÜTOPYALAR insanlara çekici gelir.. .. Megola İde.. gibi BÜYÜK YUNANİSTAN.. Yahudilerden başkalarının hizmet hayvanı olarak düşünüldü büyük İsrail gibi.. Ya da Büyük Fars (İran) İmparatorluğu gibi.. BUYUK RUSYA istenebilir.. Büyük ALMANYA denendi.. fakat BÜYÜK BRİTANYA gerçekleşti.. Büyük OSMANLI istenebilir.. Geçmişteki gibi Atilla ya da Cengiz ve moğal İMPARATORLUKALARI düşünülebilir.. çünkü DÜŞÜNCE ÖZGÜRLÜĞÜ bulunur.. yeter ki ŞOVENİST olmasın.. elbette düşüncelere engel olunmadığı gibi hayallere de sınır konulmaz. Değil böyle FANİ dünyevi saadetli hayatlar "bâkî" olan AHİRET saadeti ve hayali dahi bizim yaşantı ve davranışlarımızı etkiler. Hatta israilin uhrevi değil dünyevi olan Fırat ve Dicle arası dünyası.. bizim ahiret umudumuzdan daha kuvvetli geçen bir yıl için yapmadığını komadı.. daha sonra Ahmet Ramiz YILMAZ kitabıyla bize anlattı ki İbrahim Aleyhisselama va'da edilen MÜLKÜ AZİM.. misakı MİLLİ OLARAK Türkiye Cumhuriyeti tarafından gerçekleştirilmiş.. Tevrat'ın tekvin (tekrar-yaratılış) kitabının 15 nci babında Yakub'un oğlu Yahuda'ya vadedilmiş topraklarda israilin ilgal ettiği golan tepeleri civarında bulunuyormuş. Evet tüm bunlar İDEAL POLİTİK konular.. gelelim REEL POLİTİK'e.. yani bizzat devletin edindiği emprik ve gözlemsel verileri göre yaptığı politika.. bu da bizi ilgilendirmez resmi ve askeri makamlarının bileceği ve sorunlar ve çözümlerdir.
KÜRESEL politik..
YEREL politik
ULUSUL politik
TOPLUMSAL politik..
üzerinde konuşmak da benim ihtisasım ve bilgim ve ilgim dışındadır. Buna rağmen yine de aşağıdaki haritayı yaptım Gelecekteki irandan yunanistana.. iraktan ısraile.. kadar ÜLKELERİNDE bilgi toplumu ve hukuk devletlerinini burada yaşayan İNSANLARA güzel bir gelecek çizdim.
Osmanziya 07.12.2024 üç yol İzmir 23:25
|
Cevaplar:
Mesajı Yazan: osmanziya
Mesaj Tarihi: 07-Aralık-2024 Saat 23:52
Selim Ateş Bey Kardeşim bir yazı yazmış onuda burada paylaşıyorum.
SURİYE İSRAİL’İN İSTEDİĞİ ŞEKLE GELDİ: BOP’DE TÜRKİYE’NİN DURUMU
Büyük Ortadoğu Projesi (BOP), İsrail’in güvenliğini artırmak ve bölgeyi kendi stratejik hedeflerine uygun şekilde yeniden düzenlemek amacıyla kurgulanmıştır. Suriye’de yaşanan iç savaş ve bölgesel dengelerin altüst olması, bu projenin sahadaki yansımalarıdır. Bugün Suriye’nin parçalanmış yapısı ve radikal grupların etkinliği, İsrail’in güvenlik hedeflerini desteklerken, bölgeyi istikrarsızlaştırmaya devam etmektedir.
HTŞ’NİN ŞAM’A YÜRÜYÜŞÜ VE SURİYE’NİN YENİ DENGELERİ
Heyet Tahrir el-Şam (HTŞ), Suriye’deki çatışmaların en güçlü aktörlerinden biri haline gelmiş ve İdlib’deki varlığıyla uluslararası dikkatleri üzerine çekmiştir. HTŞ’nin Şam’a yönelik stratejik adımları, Suriye rejimi üzerindeki baskıyı artırırken, bölgesel dinamikleri de karmaşık hale getirmiştir.
Suriye’nin kuzeyinde oluşan terör koridoru, HTŞ gibi grupların etkinliği ve İsrail’in bu durumu kendi lehine kullanma çabaları, Türkiye’nin sınır güvenliği için büyük bir tehdit oluşturmuştur.
Ancak Türkiye’nin bu gruplarla ilişkilendirilmesi, uluslararası arenada itibar kaybına yol açmış ve çözüm arayışlarını zorlaştırmıştır.
MEVCUT İKTİDARIN POLİTİKALARI:
STRATEJİK HATALAR VE SONUÇLARI
Türkiye’deki mevcut iktidar, Suriye politikasını ideolojik önceliklere dayandırmış ve gerçekçi bir strateji oluşturmakta yetersiz kalmıştır. Esad rejiminin devrilmesine odaklanan yaklaşımlar, Türkiye’yi bölgesel yalnızlığa itmiş ve milli çıkarlarına zarar vermiştir.
• Mülteci Politikası: Açık kapı politikasıyla milyonlarca Suriyelinin Türkiye’ye girişi sağlanmış, bu durum sosyal ve ekonomik dengelerde büyük sorunlara yol açmıştır.
• Terör Koridoru Tehdidi: Güney sınırında terör yapılanmalarının güçlenmesi, Türkiye’nin ulusal güvenliği açısından büyük bir risk oluşturmuştur.
• İsrail ve Batı’nın Çıkarlarına Hizmet: İktidarın Suriye politikasındaki öngörüsüzlük, BOP’un uygulamalarına dolaylı destek sağlamış ve İsrail’in güvenlik hedeflerini kolaylaştırmıştır.
Erbakan Hoca yıllar önce bu konuda açık bir uyarıda bulunmuştu:
“Bu projeler, İslam dünyasını parçalamak, İsrail’i güçlendirmek ve Türkiye’yi bölgesel bir güç olmaktan çıkarmak için hazırlanmıştır. Biz kendi yolumuzu çizmezsek, Batı’nın oyununda piyon oluruz.”
ÇIKIŞ YOLLARI VE ALTERNATİFLER
1. HTŞ ve Benzeri Gruplara Mesafe: Türkiye, radikal unsurlarla ilişkilendirilmeyecek şekilde diplomatik adımlar atmalı ve uluslararası arenada daha şeffaf bir duruş sergilemelidir.
2. Suriye Rejimiyle İlişkilerin Normalleşmesi: Suriye’nin toprak bütünlüğüne saygı gösteren ve diyaloga dayalı bir ilişki geliştirmek, bölgedeki güvenlik sorunlarını azaltabilir.
3. Bölgesel İş Birliği: İran, Rusya ve diğer bölge ülkeleriyle ortak bir politika geliştirilerek bölgesel barışın sağlanmasına katkıda bulunulabilir.
4. İktidarın İç ve Dış Politika Çelişkileri: İç politikada kutuplaştırıcı söylemler yerine birleştirici bir dil tercih edilmeli ve dış politikada milli çıkarları önceleyen bir strateji benimsenmelidir.
SONUÇ
Bugün Suriye’deki durum ve HTŞ gibi grupların etkinliği, İsrail’in güvenlik çıkarlarına hizmet etmektedir. Türkiye’nin mevcut dış politika yaklaşımı ise hem bölgesel hem de uluslararası düzeyde ciddi sorunlara yol açmıştır. Ancak bu gidişatı tersine çevirmek mümkündür.
Erbakan Hoca’nın şu sözleri hala rehber niteliğindedir:
“Biz büyük bir milletiz. Kendi kararlarımızı kendimiz almalı ve geleceğimizi kimseye bağımlı olmadan inşa etmeliyiz. İslam ülkeleriyle iş birliği yapmazsak, Batı’nın hedefi olmaktan kurtulamayız.”
Türkiye’nin BOP’un bir piyonu haline gelmemesi için milli politikalar geliştirmesi, bölge ülkeleriyle iş birliğini güçlendirmesi ve gerçekçi bir stratejiyle hareket etmesi gerekmektedir. Bu adımlar, hem Türkiye’nin hem de bölgenin geleceği için hayati öneme sahiptir.
Büyük planlar, küçük hesaplarla çökertilir.
Selim Ateş 7/12/2024 Eskişehir
|
|