Bu dört sözü, hayatın çeşitli yönlerini ve insan ilişkilerini derinlemesine ele alacak şekilde inceleyelim:
“Berri SINAV: Hayır ve Şerr Üzerine”
Hayır ve şer, hayatın ilahi bir sınavıdır; bu sınav, bireylerin iman gücünü ve manevi direncini test eder. Her bir olay ve durum, Rabbimizin takdir ettiği bir imtihan olarak kabul edilir. Hayır, Allah’ın rahmetinin ve lütfunun bir göstergesidir, şer ise sabır ve teslimiyetle karşılanması gereken bir zorluktur. Bu ikili, insanın sabır, tevekkül ve adalet duygularını geliştirmesi için birer fırsattır. Bu sınavlar, kulun manevi gelişimini ve Allah’a olan bağlılığını güçlendirir.
“Birri YARIŞ: Hüsn ve İnsan Üzerine”
Hüsn (güzellik) ve insan arasındaki yarış, ruhsal ve ahlaki mükemmellik arayışını simgeler. Dini metinlerde, insanın hem içsel hem de dışsal güzelliğe ulaşması gerektiği vurgulanır. Hüsn, Allah’ın yaratışındaki yüceliği ve güzelliği temsil ederken, insan bu güzelliği yansıtma ve kendisini bu yolda geliştirme arayışındadır. İslam’da, “güzel ahlak” ve “iyi davranışlar” bu yarışın en önemli unsurlarıdır. İnsan, bu yarışı Allah’ın rızasını kazanmak ve kendini manevi olarak arıtmak için sürdürmelidir.
“İlleti BARIŞ: Kavi ve Zayıf Üzerine”
Barış, güçlü ve zayıf arasındaki dengeyi temsil eder. İslam, barışı ve adaleti hem güçlülerin hem de zayıfların haklarını koruyacak şekilde sağlayan bir ahlakı öğretir. Güçlülerin, zayıflara karşı adil davranması ve zayıfların da hakkını araması gerektiği vurgulanır. Barış, hem toplumsal hem de manevi huzurun temelidir. Dini öğretiler, toplumsal barışın, adaletin ve merhametin sağlanmasını emreder; bu da hem güçlülerin hem de zayıfların huzur içinde yaşamasını mümkün kılar.
“Akibeti SAVAŞ: Teslim ve İsyan Üzerine”
Savaş, teslimiyet ve isyan arasındaki çatışmayı temsil eder. Teslimiyet, Allah’ın iradesine boyun eğmeyi ve karşılaşılan zorluklara sabır göstermeyi ifade ederken, isyan, kişinin kendi iradesiyle ve hakkaniyet arayışıyla karşı durmasını temsil eder. Bu iki tutum, manevi ve ahlaki mücadelelerin özüdür. İslam, adalet ve hak için savaşmayı teşvik eder, ancak bu savaş, ruhsal ve ahlaki değerlere uygun olmalıdır. Teslimiyet ve isyan, kişinin içsel çatışmalarını ve dini yükümlülüklerini dengeleme sürecidir; bu süreçte, her iki tutum da kişisel ve toplumsal gelişimin birer parçasıdır.
Selim ATEŞ
Selim Ateş Tesekkur ederim Degerli Yazerim katkiniz ićin. Ozur dilerim husun ve ihsan yazacagima husun ve insan yazmisim. Fakat tablida Husn ve İhsan yazili.. bazilarin husnu olur fakat ihsani bulunmaz. Bazilarinin ihsani olur husnu bulumaz. Yariş bu ikisini bir arsya getirmektir. Fazilet ve kemalatta böyledir.. iktisad ve adalette boyledir. Bazilarinin giybet bulunmaz fakat suizanni çoktur.. benim gibi.. bazilarini giybeti çoktur fakat sui zanni yoktur. Iyi ahlak.. mukerrem hilkat.. orta yolda olmaktir.. diye dusunuyorum. Hayirli geceler.
Mustafa BUĞUÇAM
|