KAZİYE

Kaziye-i muhkeme, kesin hüküm, demektir. Yargılama aşamalarından geçerek artık değiştirilemez hale gelmiş hüküm anlamına gelir. Burada “hüküm” muhkem’in değil “kaziye”nin karşılığıdır.  Muhkem da sağlam ve kesin anlamı verir.

Kaziye argüman olarak bilinen karar tümcesi ya da mahkeme yargısı; sav, savunuma ve yargıç üçlüsün tartışmasından çıkmış

söz, bilgi ve buyruk anlamındadır.

Kaziye yani  argüman yani  karar, bir işte söylenecek en son söz, en kesin kavil ve en doğru ve gerçek önermedir. Buna bağlam veya sav denilmesi de olasıdır. Bilimsel raporların ve hukuksal kararların özü olan bu sözü söyleyebilmek için oldukça emek verilmiş ve zaman geçirilmiştir.

Şimdi bu iletinin dizinindeki dosyalarda biz de bayağı zaman alan emek verdik.. ancak içerikli bir konuda değil de her türlü içeriği taşıyan BİÇİM konusunda.. sıra numarasıyla tabloları izlerseniz önce giderek kararan tabloların sonradan seyreldiğini ve her denilenin el kullanımı ve gönül çıkarımına indirgendiğini görürsünüz.

Anlamıyorum diye ağ-lama.. kendi yaralarınıkendine bağ-lam’a..  bağlamlara bak.. kavramlar nasıl bağlanmış ve bu bağlamda  adlar anlamlanmış.. terimlerin kavramlar, adların anlamlar içerdiğini unutursan.. adları anlamak ve terimleri kavramak için SÖZLÜĞE bakmak gerektiğini de unutursun.. kodunu bilmeden bir modun açılmayacağını bilmiyor musun ? Yoksa kodun mu oturtarak sözcüklerdeki bilgileri, bilgilerdeki gerçekleri hizaya getirtemezsin. Yapacağın tüm iş, terimleri başka terimlerle hizaya getirmek.. elbette kavramlarını bilerek..  hizaya getirerek, ister (+)   şeklinde olsun ister (x) şeklinde olsun, bir adı başka bir ada bağlarsan ortaya çıkan bağlam, sana bir anlam verecektir.

Fakat buna rağmen görüyü siz örmediğiniz için anlamamanız kuvvetle muhtemel.. üç yıldır dükkanımın yakınında köftecide şiş kebabı yerim.. sağlıklı bir şekilde şişlerle ağzına zarar vermeden nasıl yenileceğini bu gün öğrendim..

Anlamaya kararlı olarak “karar” denilen argümanın mahiyetini aramada “karar” sizin..  çıkar.. yarar.. karar.. arar.. belki bir gün sizde ar-ar-sanız karar’ın başında ki “k”nin kalktığında kendinizi arar konumunda bulabilirsiniz.. zaten ararsanız bulursunuz.. bulursanız olursunuz.. olursanız ne olacağını bilmiyorum.. çünkü ölürsünüz yani henüz ölmediğim için bilmiyorum.. bildiğim tek şey, olmak için ölmenin gerektiğidir.

Bu demek değildir bulmak ve sonunda olmak için hemen ölün.. belki olmaya çalıştığınızda ölmeye dahi gerek kalmayabilir.. varlık ve yokluğun eşitliğine olanak denildiğini biliyorum fakat olmak ve ölmenin eşitliğinin ne olduğunu bilmiyorum. Belki de ölenek’tir.. olan ak değil, ölen ek’tir!

Hasılı  arar ile karar arasındaki “k” okuyla yapılan yolculuğun ne ar-aç ile ne de am-aç ile açılmayacağını.. ancak ad-aç ile bu ağ-aç’ın bağ-lamlarının çözülebileceğini tahmin ediyorum. En güçlü ar-aç olan, ar’lar (harfler) bile sorunumuzu çözemezse bize kalan tek şans ad-aç ile  anlam dünyasında yolculuğa çıkmaktır.  Elimizde de birkaç tane enstrüman var ya da yok.. ve, veya, ile… ya da  dır.. değil.. mi.. ya da bir, iki.. üç.. sonsuz… işte sana bağlamın ağları açacak üç tane bağ…  

Vaktin mi yok ?  Ama akt’in var ! Nutka’dan nukta’ya gitme sözün..

işte onun özünü bulacaksın.

Nukta ile Nutka arasında kalan vaktin, aslında aktindir.

Evet, gördüğün gibi dil ne kadar yalın.. ama onunla ne kadar çok yalan söyleniyor.

Vaktin bitmeden KALU BELA  aktini gerçekleştir..

Accilu  bissalatü kablelfevt

Accilu  bittevbeti kablelmevt

nazafet-i ruhu temin  namaz ve zamanın mizanı ile nizama nüfuz et.. nesfin ardında gizlenen nefsin efsunundan kurtul.

Ki kitabın medyası başına ördüğün düşünce çorabını ve kafana geçirdiğin dil sepetini kaldırsın.. kesret içindeki vahdetin hakikatinde mündemiç hakkı görebilesin.

Osmanziya

Sağlıcakla kalın.

OSMANZİYA

DUYURU

Sentaks / sözdizimsel / BEYANÎ eksikliklerim VE

semantik / anlambilimsel / MAANΠ yetersizliklerim

için düz yazıdan özür dilerim.

UYARI

Düz yazı bahane.. şemalar şahane.. yazının dizinindeki tabloları  izlediğinizde imgelemiş ve irdelemişte olacaksınız isterseniz.. böylece emellerine nail olacak ilmi AÇIKCA görmüş ve hatırınıza sail olacak iradeyi SEÇİKCE örmüş bulunacaksınız.

http://sites.google.com/site/yontembilim/ - http://sites.google.com/site/yontembilim/

http://sites.google.com/site/insanilim - http://sites.google.com/site/insanilim

http://groups.yahoo.com/group/BAKARA/ - http://groups.yahoo.com/group/BAKARA/

http://groups.yahoo.com/group/oku-ikra/ - http://groups.yahoo.com/group/oku-ikra/

http://groups.yahoo.com/group/yontem-bilim/ - http://groups.yahoo.com/group/yontem-bilim/

http://groups.yahoo.com/group/insanbilim/ - http://groups.yahoo.com/group/insanbilim/

http://www.yontembilim.com/ - www.yontembilim.com

http://www.insan-bilim.com/ - www.insan-bilim.com

KAZİYE00

Kaziye, yargılama ve muhakeme sonucundan verilen hükümdür. Ancak bu sonuca genellikle "hüküm"den ziyade kaziye adı verilir. Hüküm, kaziye, argüman ve karar adı verilen bu karşılaştırma ve yargılama sonucunda ortayan çıkan yargısal kararlar ve bilimsel raporların ifadesi olan terimi ve kavramı, yöntembilimsel analizle çözümlediğimde onun yükleme (haml) ve yargılama (hükm) arasında bir "yer"de durduğunu saptadım.

Kaziye terimini türkç olarak "bağlam" terimiyle karşılıyorum.  Yükleme sonucu elde edilen tümceye  "öner-me"den ÖNER adı verebiliriz,  yargılama sonucu elde edilene de "ona-ma"dan ONAY adı veriyor. BAĞLAM bu ikisi arasında kalıyor.

Bir kavram başka bir  kavramla bağlanırsa ad ve anlam ortaya çıktığı gibi,  bir ad başka bir adla birleşirse karşılaştırma ve anlatım ortaya çıkıyor.. öner bir anlamı, onay bir anlatımı ortaya koyuyor. Bu düz yazıdaki anlatım, kavramlar çok sayıda ve anlamlarda soyut olduğundan anlaşılması zor olabilir.  Diğer taraftan konuşmanın konusu biçimsel ve derindmir. Bu nedenle yükleme ve önermeyle elde edilen öner'in bir KONU, yargılama ve onama ile elde edilen onay'ın bir KOMUT birden ve hemen örülmeyip görülmeyebilir.

“ilim ilim bilmektir” diyor  Koca Yunus,  bilmek, bilmeyi bilmektir, diye çevirilebilen su tümceyi “bilmek, düşün-me’yi bilmektir” diye yorumlarım.  Düşüceyi değil düşünmeyi.. düşünce elde edilen düşünce nasıl gerçekleşiyor öğrenmektir. Yöntembilimsel analizin konusu da bu.. yukarıdaki yunus tümcesini ILMBLM şeklinde kısaltarak bir dizin yaptım ve içine yukarıdaki anlatımımı resimlendirecek dosyalar yükledim. Siz buraya bindirdiğim dizini indirirseniz içindeki tabloları izlemek suretiyle konuya ilişkin yeterince açık ve seçik olan bağlantılar yani  terim ve kavram, ad ve anlam ilişkileri örebilecek ve  görebilecekiniz.

http://www.yontembilim.com/forum/uploads/20120607_172418_ILIMBLM.rar - uploads/20120607_172418_ILIMBLM.rar

Malum örmek için bağlamak gerekiyor.. iki “çubuk” gerekiyor.. iki çubuk yok ise bir parmağınız çubuk yapıp  tığ ile yine örebiliyorsunuz..  yatay ve dikek eksenler bizim çubuğumuzdur. Haz çubuğu değil kat çubuğu.. bazen tat ve  mutluluk çubuğundman daha keyifli tut ve kutluluk çubuğu elde etmek istiyorsanız yöntembilimsel analizi öğreniniz ve öğretiniz.. çünkü onunla düş-ünce okyanusunda uçsuz buçaksız bir dünya ya kürek  barı çekerek ya da yelken barı açarak ilerliyeceksiniz.. ya da dil-lendirme karasında beyan (anlatım)  ve maan (anlam) dansını yapacaksınız. Hangisi işinize gelirse…

Sağlıcakla kalın.

OSMANZİYA