Sayfayı Yazdır | Pencereyi Kapat

tat ve tut

Nereden Yazdırıldığı: YöntemBilim Forumu
Kategori: Yöntem Bilim
Forum Adı: Yöntembilim
Forum Tanımlaması: Yöntembilim Üzerine Paylaşımlarınız
URL: http://www.yontembilim.com/forum/forum_posts.asp?TID=819
Tarih: 22-Aralık-2024 Saat 16:20
Program Versiyonu: Web Wiz Forums 8.03 - http://www.webwizforums.com


Konu: tat ve tut
Mesajı Yazan: osmanziya
Konu: tat ve tut
Mesaj Tarihi: 21-Ekim-2014 Saat 01:25
TAT

TAT ve TUT bizim SU'yumuz ve US'umuz içinde yüzer ve gezer gayıklardır.. onları takılanlar ise ayık değillerdir.. bunu yaşamdan kayıp gidince daha iyi göreceğiz...

Biz yöntembilimsel analiz davasına ciddi çalışmadık.. tatlarımızın ve tutkularımız peşinde koştuk.. büyük bir davanın ciddi bir adamı olmadığımız ciddi bir adamın peşine dahi düşemedik.. sonuçta ortada: Kendimin ve okuyanlarımın yakınmaları.. binlerce yazı ve on binlerce tablo izlenmeyi.. incelenmeyi.. irdelenmeyi.. imgelenmeyi ve anlaşılmayı bekliyor.. ya da anlamaya emekliyor diyelim.. çünkü anlamak dünyanın en zor işi.. hiç olmazsa emeklemekte yalnız değilim.


Face'deki kişisel sayfalara kapsamlı ve sıkıştırılmış dosyalar yüklenmiyor ama GURUB sayfalarında bu yapılabiliyor.. İnsanbilim gurubu benim sorumluluğumda YÖNTEMBİLİM guruba Osmanziya Osmanziyaoğlu nun.. düz yazıların üzerinde yüzen ise reklamlar.. propgandalar.. yakınmalar.. suçlamalar.. sorunun çözümüne ait çalışmalar ve çözümün yüklenilmesine dair uğraşmalar oluncaya kadar da bu durum sürecek görünüyor.. çünkü çoğumuzun birbirimize anlamıyor diye gücenmemize rağmen.. ANLAMAK dünyanın en zor işi.. görmek.. bakmak.. öğrenmek.. tanımak.. bilmek.. düşünmek.. sormak.. yanıtlamak.. savmak (baştan savma değil bir sav ileri sürmek) kanıtlamak.. dönüp dolaşıyor "anlam" ve "anlatım" içeren dile getirme ve dillendirme içinde toplanıp düğünleniyor.. düğünlense keşke düğümleniyor.. var git sen inanmanın ne kadar zor pardon KOLAY olduğuna... eğer us'un yürüyor sa.. uz ile işbirliği yapmadıkça bir adım kımıldamaz...    



TAT dizini içindeki dosyalar

Tadı ve tuzu kalmadı hayatın.. desem adını koymadığın bir sıkıntımı dile getirmiş olurum ve bunu size söylememin sizce bir yararı olur mu ? Belki bu olumsuzluğun nedenini.. niçinini ve sonucunu öğrenmekle aynı yanlışa siz düşmeyebilirsiniz. Bana bir yararı olduğu muhakkak.. çünkü sıkıntılar paylaşmakla azalır.. sevinçler paylaşmakla arttığı gibi.. Sonra bu konuları daha geniş bir kapsamda düz bir yazıda döktürerek bundan bir öykü, bir roman, bir ders ve bir ibret dahi ortaya çıkarabilirsiniz.
Diğer taraftan bu konu bir tıb sorunu yapılarak STRES denilen sıkıntı ve kuruntu takıntılarını konularında bir bilimsel araştırma yapabilirsiniz eğer bu konunun uzmanı iseniz. Bütün bu işlerde biz HAZIR olan dili.. yeteneği.. uzmanlığı kullanarak ortaya koyduğumuz her çalışma bize YARARI olan işlerdir.. yaramaz işlerin tersine yararı olan işle hoşa gider.

Şimdi bu işleri başka bir AMAÇLA ve yarar gözetmeden ve yepyeni bir dille ve hazır olmayan bir yöntemle yapıyorum ve bu dostlarımın hoşuna gitmiyor.. tad vermiyor onları.. sanki ben bir meyveyim ve bu meyvenin sevimsiz bir kabuğu var.. beni dişlerken yaptığım işler hoşlarına gitmiyor. Yani diyorlar ki sen bize ANLAŞILABİLİR bilgi içerikleri ver.. DÜZ YAZI ile hazır görüş ve düşüncelerini öğrenelim.. onlardan yararlanalım ve aydınlanalım ve bunu da başkalarıyla paylaşalım.. buna yaparken kullandığın tablolar ise fena halde kafamızı karıştırıyor ve keyfimizi bozuyor.. bırak bunları felsefi edebiyatın ve dini vaazın daha yararlı ve daha tatlı.. bunları bize öğretmek için kendine keder etme ve bizim vaktimizi de heder etme diyorlar ve sende MUHABBET yok diyorlar açık ve seçik… ben dediklerinden anlıyorum ama böyle demiyor da olabilirler.. çünkü anlamak hele başkasını anlamak dünyanın en zor işi gerçekten.

Bende onlara dedim ki;

yemek için iştah lazım.. eylemek için iştiyak.. sevmek içinde aşk.. bilmek içinde merak.. bunların hepsi türlü türlü muhabbetler.. ister eşini sev ister işini.. muhabbetten bir damla yoksa kuru kuruya gelir yaptığım soğuk olur yaptığın.. ancak ben bana muhabbeti olana değil yöntembilime muhabbeti bulunanı arıyorum.. ancak biliyorum ki aramakla bulunmaz...

ve devamla diyeceğim ki:

Çoğu zaman söylediğim halde bu bilgi içerikleri olan görüşlerim ve düşüncelerim yöntembilimin reklamı ve propagandası mahiyetindedir ve bunlar benim asıl mesajım değil.. amacım olan yöntembilimi öğrenmek, kullanmak ve yararlanmak yolunda bir gayretiniz ve çabanız yoksa sadece yazılarımı okumakla vaktinizi yitirirsiniz.. benim yitirdiğim gibi.. dört artı dört senedir aradığımı bulamadım.. neredeyse bir altı aydan fazla paylaştığı halde Selahattin Bey, 182 arkadaşı var.. benim ise 136.. bu güne kadar 318 kişiden bir TALİB çıkmadı yöntembilime.. 10 senedir de siber alemdeyim.. görünürde bir “tâlib”i bulunmuyor yöntembilimin ve sonuçta ortada bir başarı yok.. ancak buna rağmen ben BİLEMEDİĞİM hangi nedenle yöntembilimi bırakmıyorsam bu dostlarımda aynı nedenle benim içerikli yazılarımı bırakmıyorlar.. acaba neden ?

Dil nasıl dile getirir değil arkadaşlar.. dil “nasıl”ı dillendirebilir.. nedeni ve niçini değil. Bazen insanlar dil ile anlam ve amacı dillendirdiklerini düşünebilirler ancak bu daha geniş bir nasıldan başka bir şey değildir. Zaman ve mekan içinde nereden gelip nereye gittikleri ve nerede oldukları sorulan nesneler ve kimseler hakkında bir anlatımda bulunmak “anlam”ı ve “amacı” bilip neden ve niçin sorularına yanıt vermeleri anlamına gelmez.. çünkü anlamı bilmez.. çünkü zaman ve mekan gibi mana ve gaye de bizim düşüncemizin ve dilimizin sınırlarıdır.. işte test: madem doğduk NİÇİN ölüyoruz.. madem öleceğiz NEDEN doğduk ? Dil bu soruları yanıtlayabilir mi ? Dediklerimi anlamaları içinde insanların düşüncelerini zorlamaları gerekir ki bu düşünmeye bile üşenen çoğunluk için olası değildir. Hele günlük dilin düz yazı ve anlatımları ile bunun hiçbir olanağı yok.. ancak bol bol edebiyat yapar ve çok çok olsa vaaz verir. Bunun için ENBİYA 35 penceresi diyorki: Bize dönünce hayır ve şerrin anlamını ve amacını bileceksiniz ki bu dünyada olan savaş ve barışlar sizin sınav ve yarışınızdan başka bir şey değildir.

Anlatımımı anlasın ya da anlamasın bu “zaman ve mekan ile mana ve gaye” dört köşesinin ötesine geçmeyi arayanlar bulunmaz mı ? Bu hayat camının içindeki şuur aynasında bu arayış için yeni bir dil ve yöntem.. yeni bir anlam sürücü ve anlatım aygıtı bulunduğunu düşünenler olmaz mı ? Şimdiye kadar çıkmadı… ancak benim için dört beş kişiden fazla olmayan bir hedef kitlemin bulunduğunu umuyorum. İnşaallah çıkmasa bile yaşamımla başlayan 120 yılllık proje dönemi içinde siber uzayda emanetlerimi arayıp bulanlar olacak.

Şimdi bunun dışında bende olduğu sanılan sihirli bir değnekle dünyayı düzelteceklerini umanlar.. aldanıyorsunuz.. benim ya da başkasının içerikli bilgi.. görüş.. düşünce ve inançlarıyla diğerlerinin dahi aydınlanacaklarını sananlar.. yanılıyorsunuz.. mevcut muharref din ve gelenekselleşmiş kültürlerle.. bu günkü teknoloii ve idelojilerle yer yüzünde kalıcı bir barış olacağını sayanlar boşuna bekliyorsunuz. Sizleri umutlarınız.. sanılarınız ve sayılarınızla baş başa bırakıyorum. Siz sadece taguta tapar ve krallarınıza kölelik yaparsınız. Kutsal ya da değil.. bir gerçek uğruna bir birini katledenler.. acaba daha kolay bir yol olan.. gerçeği arama yolculuğuna neden katlanmıyorsunuz ?

Hakikat inanılan değil düşünülen.. kurulan.. kılınan ve yaşanandır... HAK ise tüm hakikatların üstünde aranılandır.. tek başına insanın çaba ve gayretiyle.. düşünme ve soruşturmasıyla.. hatta aramasıyla da bulunmaz.. “Hakikat” diye sadece yarar ve çıkarınızın peşinden koşarsınız.. sevgi ve saygı duyduğunuz için ararsınız desem.. demiyeyim.. sevgi ve saygıyı küçültmüş olurum.. çünkü iyilik, güzellik ve yetkinlik gibi sevgi konuları bile O’nu tanımak ve bilmek için bir ad, bir ar ve bir araçtan başka bir şey değildir. İşte bizi dıştan dürten ve hatta içten güdüleyen “şey” budur. The matrix size bir sunum yaptı.. eğer anlarsınız…

Öyle ise gelin bu arayışı halka hizmet hakka hizmettir gibi sloganların arkasına saklanmayalım.. halka hizmet için başka halkları katletmek mi hizmet ? Eğer böyle ise ülkemizdeki parti ve cemaat kavgasının yirmi yıldır etrafımızdaki anaforun şimdi içimize girmesi olarak açıklarsanız millet ve ümmet olarak suçu başkasına yüklemekten ve kendi yanlışımızı, samimi, ciddi ve halis olamadığımızı, göz ardı etmekten başka bir şey yapmayız gibimi geliyor.

Bu yazı ile tat hakkında reklam mahiyetinde düz yazı döktürecek sonra sizi tablolarla baş başa bırakacaktım. Bir de tablolardaki kablolar nasıl anlaşılır ve hangi kabloyu keserseniz bombanın patlamasına engel olup memleketi kurtaracaksınız onu anlatacaktım.. vakit kalmadı.. tablo içeriden kendi kendini infilak ettirdi.. artık oraya buruya dağılmış kablolara ve etrafa saçılmış kutu ve yumurta parçalarına bakıp.. takıntıları artırma ya da arıtma.. tatları kazanma ve koruma.. tutkuları yineleme ve yenileme.. kuruntulardan kurtulma ya da kurtarma.. sıkıntılarınızdan aklanma ve bağışlanma çaresini bakıp dizinler içindeki dosyalarda ve dosyalardaki tablolarda hassasiyet ve hissiyatımızdaki “temas ve temaş ile edeb ve ebed” dörtlüsünü yani hal-i hazlarını ve kal-i kazlarına anlamaya çalışabilirsiniz. Ancak dünyanın en zor işidir ve işte bu yüzden düşünmeye üşeniriz. Bu düz yazı onun sadece reklamıdır.

Böyle bomba yazılar.. benim içimde patlıyor.. parçaları değil beynimi nöronlarımı patlatıyor.. ama yine de her sabah kalkıyor, traş oluyor,işime gidiyorum. Derdimle, verilen nefesle, yalnız kalmayı sürdürüyorum…       



OSMANZİYA

Sentaks / sözdizimsel / BEYANÎ eksikliklerim VE
semantik / anlambilimsel / MAANÎ yetersizliklerim
için düz yazıdan özür dilerim

.

NOT:
Evet, aslında benim kullandığım sistemde
cümleye, kelimeye hatta harfe de ihtiyaç yok…

http://groups.yahoo.com/group/BAKARA/
http://groups.yahoo.com/group/oku-ikra/
http://groups.yahoo.com/group/yontem-bilim/
http://groups.yahoo.com/group/insanbilim/

www.yontembilim.com
www.insan-bilim.com
www.osmanziya.com
www.mustafabugucam.com.tr



http://sites.google.com/site/yontembilim/
http://sites.google.com/site/insanilim





Sayfayı Yazdır | Pencereyi Kapat

Bulletin Board Software by Web Wiz Forums version 8.03 - http://www.webwizforums.com
Copyright ©2001-2006 Web Wiz Guide - http://www.webwizguide.info