zemin
Nereden Yazdırıldığı: YöntemBilim Forumu
Kategori: Diğer
Forum Adı: Din
Forum Tanımlaması: Diğer Paylaşımlarınız
URL: http://www.yontembilim.com/forum/forum_posts.asp?TID=2260
Tarih: 30-Ekim-2024 Saat 18:16 Program Versiyonu: Web Wiz Forums 8.03 - http://www.webwizforums.com
Konu: zemin
Mesajı Yazan: osmanziya
Konu: zemin
Mesaj Tarihi: 20-Mart-2024 Saat 23:06
https://www.yontembilim.com/forum/forum_posts.asp?TID=2260&PN=1
Burada bir haftadır paylaştığımız bir konu bulunuyor.
DÜNYA
dny
dil
DYL
Düş
din
DNY
Yukarıdan aşağı üç katman.
En üsttü dünya bulunur.. en altta da din.
ikisinin ortasında bulunan DİL.. hem dünyayı belirler hem dini tanımlar.
Bu durum gök ve yer ve ikisi arasında bizim yaşadığımız kültür ve medeniyetin tam tersine benziyor.
Belki gök ve yer arasında kültür ve uygarlığımız yukarıdaki gök ve altımızdaki yer tarafından kuşatılmış ve sınırlandırılmış ve içine alınmış görünüyor.
Yani madde burada betimlediğim gibi fakat mana da yukarıda açıkladığım gibi.. peki sizin anladığınız nedir ?
işte bunu bu çalışmaları okuduktan sonra sanırım bir karşılaştırma yaparak bir karara ve yargıya ulaşarak değerlendirecek ve anladığınız sorunlarda beni eleştirecek ve anlamadığınız konularda soracaksınız.
Konular kuşkulu sorunlar..
sorunlar çözüm..
sorular yanıt..
ister.
Bu sayede bir belirlenmiş dünyamızı DAHA YARARLI VE VERİMLİ geliştirir.. tanımlanmış dinimizi DAHA İYİ açıklar ve dilimizi DAHA GÜZEL anlarız.
Bu tablo.. insanin hem meşru hem makul zemini.. dini TANRI yla.. TANRIyi kitabla.. kitabi rasul.. rasulude KENDISIYLE özdeşletirenler.. insanları kendisinde uzaklastirmakla kalmaz ayni zamanda rasulden.. kitabdan.. TANRI'dan ve dinden soğutur.
Dini ahkam anlaminda ŞERIAT ile eşitleşdirenler onun ahkamdan başka ahlaki da bulundugunu.. hatta bunlardan once itikad ve ibadet evveliyatinin bulundugundan da habersiz görunuyorlar.
Bunlardan ITIKAD dinin asli ve esasidir. Digerleri furuattir. Ahkam ve şeiat ise tarihsel olup miadlari doluna eskir gecerliligini yitirir.. yururlugu kalmaz.
Bunun farkinda olmayan yahudiler.. hristiyanlar.. muslumanlar.. BIRBIRINDEN ESKI şeriatlarini din ile özdeşleştirilerek semavi dinler birbirleriyle kiyasiya savaştiriliyorlar. Bunu anlatmakta zor oluyor
|
Cevaplar:
Mesajı Yazan: osmanziya
Mesaj Tarihi: 21-Mart-2024 Saat 02:17
BİR KERE
Din sadece tek başına “din” değildir.. Onun Hakk ve Hakikat ile Kuvvet ve Hürriyet ile yakın ilişkisi bulunmaktadır.
|
Mesajı Yazan: osmanziya
Mesaj Tarihi: 21-Mart-2024 Saat 02:26
İKİNCİSİ
Bu gün toplutaşım otobüsünde giderken koca kırmızı bir rozet içinde İNADIN İradendir.. yazılı bir arkadaş gördüm.. onunla konuşurken dedim ki sağındaki temerrüd ile solundaki tereddüd.. birbirinden ayrı bir iradedir.. temerrüd sertleşmiş.. tereddüd yumuşak bir kararı göstergeler. Keza üstündeki REDD ile altındaki İNAD da birbirinden farklıdır. Bu saydıklarıma benzemekle birlikte HAKKTA SEBAT denilen bir dik duruş var ki bu insanın seçim özgürlüğünün göstergesi bir istentir.
SEÇİM: İhtiyar
ÖZGÜRLÜK: Hürriyet
İSTENÇ: İrade
Görüyorsunuz değil mi ? Burada birbirinden ayrı üç tane işimiz bulunuyor.. acaba hangisinin farkındayız ki ?
|
Mesajı Yazan: osmanziya
Mesaj Tarihi: 21-Mart-2024 Saat 02:36
ÜÇÜNCÜSÜ
Özgür istenç ile yapılan seçim işlerinin başında ne dil gelir ne de din.. bunu biz olmazla olmaz bileşenleri dil ve din olan kültürümüz için hazır buluruz. Bu dil ve din bileşeninden DİN’e ilişkin bir TAM RESİM vermek istiyorum burada.
Sağ tarafta İTİKAD VE İBADET
Sol tarafta AHLAK VE AHKAM
Bunları tabloda gördünüz mü ?
Özellikle yukarıda ZAHİRDE olan İBADET ve AHKAMI
Özellikle aşağıda BATINDA olan İTİKAD ve AHLAKI
İlk başta sözcüklerin anlamını bilmenizi gerek yok.. sadece nerede olduklarını görünüz.. sağ da mı yoksa solda mı.. yukarıda mı yoksa aşağıda mı ?
Ancak daha sonra sözcüklerin anlamını merak ederseniz.. sözlüğü ya da şimdi sözlük mü kaldı.. çeviriciler var.. yapay zekalar var.. herkes bir şey öğretmek için can atıyor.
Ancak önemli olan nedir biliyor musunuz ? Kendi kurduğunuz bilgiler.. kendi ördüğünüz gerçekler.. isbat edilen olaylar.. ikna olduğunuz görüşler ve düşünceler..
Sonra sağlam ve sağlıklısı SAMİMİ VE CİDDİ olduğumuz kadar kendiliğinden gelecektir.
|
Mesajı Yazan: osmanziya
Mesaj Tarihi: 21-Mart-2024 Saat 02:44
DÖRDÜNCÜSÜ
Bu saydıklarım.. dil.. din.. kültür.. özgürlük.. seçim.. istenç.. itikad ve ibadet.. ahlak ve ahkam.. temerrüd ve tereddüd.. inad ve redd.. bunların hepsi bir vasıta ve vesile ve vetire idi.. asıl önemli olan bu işlem ve işletimlerden elde ettiğimiz
Aklın SADAKATI
Kalbin EMANETİ
Ruhun ŞÜKRÜ
Nefsin SABRI
Elbette bunlar bir anda olmuyor.. bir ömür istiyor.
|
Mesajı Yazan: osmanziya
Mesaj Tarihi: 21-Mart-2024 Saat 02:58
BEŞİNCİSİ
Şimdi bir ömür.. nereden gelip nereye gidiyoruz.. biliyor musunuz ?
Ahseni Takvim’den . . . . Ahsen-i Amel’e !
Bunu tablonun solundan başlayıp sağına kadar giden yatay çizgide görebilirsiniz.. bu meddi horizontal çizgiyi bir ÇİZGİ halinde görmemiş olabilirsiniz.. ancak
HAKİKAT.. tereddüd.. DİN.. temerrüd.. HAKK
Sözcüklerinin aynı düzlemde bulunması bir ÇİZGİ vermiyor mu bize..
Bu yatay çizgiden başka bir de DİKEY çizgi bulunuyor:
KUVVET
Redd
DİN
İnad
HÜRRİYET
İşte bu vertikal hatt nereden nereye gidiyor sizce ?
Tabloya bakarsanız görürsünüz!
Esma-i Hüsna’dan
.
.
.
.
İsm-i A’zam’a
Şimdi bunların ne anlama geldiğini bilmiyor olabilirsin.. dediğim gibi bilmiyorsanız saydığım kaynaklardan öğrenirsiniz.. ancak önce SÖZLÜK anlamlarını bilmekte yarar var.. sonra konu hakkında dilerseniz araştırma yapabilirsiniz dilerseniz.
|
Mesajı Yazan: osmanziya
Mesaj Tarihi: 21-Mart-2024 Saat 03:18
ALTINCISI
Ehli sünnet velcemaat MEZHEBİ derki MAKASID-I KUR’ANIYE dörttür:
Tevhid ve Risalet
Ahiret ve Adalet
Bunları tablonun ortasındaki YEŞİL DİKDÖRTGEN’deki yeşil yazılar ile görüyorsunuz. Şiiler ve Aleviler olarak İslamiyetin diğer kolu ise bu dörtlüye beşincisi olarak İMAMET’i ekler. Bununla beraber buna bir altıncısını eklemeye düşünebiliriz; KISSA-I MUSA.. Yani İsa ve Musa adı Kur’an da o kadar çok geçiyor ki sanki Kitab Hazreti Muhammede değil Hazreti İsa ve Hazreti Musa’ya indirilmiş gibidir. Yani ahir zamanda bütün dinler bir araya gelecekler ve Tevrat ve İncil ile birlikte Kur’an-ı Mu’ciz-ül-Beyan’ğı da okuyacaklar. Onun için bu iki nebevi isim Kitabımızda sık sık geçiyorlar.
Başka dinler ve başka diller ve başka kültürler başka konuları ve mevzuları.. başka maksad ve amaçları.. başka ülkü ve umdeleri seçebilirler.. çağdaş kültürümüz BİLGİ toplumu ve HUKUK devleti ülküsünü ve idealini ve umdesini seçmiş görüyor.. bu her bireyin.. her toplumun.. her milletin ve her bölgenin ve her çağın seçeceği bir özgürlük konusu.. Ancak bu topluluklar kendi ülkelerini başkalarına da zorla.. doğrudan ya da dolaylı yolla.. beğendirmeye ve benimsetmeye kalktığında bu gün içinde bulunduğumuz duruma düşüyoruz.
Böylece din TANRI adına zorla benimsetilmeye çalışan bir öğretiye.. bir ideolojiye.. bir baskı aracına.. bir propaganda malzemesine.. bir reklam içeriğine dönüştüğünde istençler arasında karışıklık ve seçimler arasında huzursuzluk baş gösteriyor.
Bu durumda da bizim DİN hakkında köklü bilgilenmemiz ve düşünmemizi gerektiriyor.. yoksa sağdan ve soldan öğrendiğmizi başkalarının bilgilerinin bize bir fazla yararı olmuyor.. hiç olmuyor değil oluyor.. fakat verimli olmayı bırakın yararlı bile olmuyor.. hatta zararlı oluyor.. ya başka birinin kurduğunu kuruyor.. başka birinin ördüğünü görüyor.. başka birisinin inandığına bir süre sonra inanmaya başlıyoruz.
Belki bunun için bizim olduğumuzu sandığımız şu maksatlara daha yakından bakma ve onlar üzerinde konuşma ve tartışma yapabiliriz.
|
Mesajı Yazan: osmanziya
Mesaj Tarihi: 21-Mart-2024 Saat 03:47
Bu tablo diyor ki KOCA HARFLERLE şuhud da olanı REDDETME ve gaybda bulunana İNAD etme.. eğer MÜŞAHADE ettiğini reddedersen KAFİR .. GAYB’dakine inad edersen KAZİB olursun.
Peki biz şuhud ve gayb hakkında yeterli bilgiye, düşünceye, görüşe, sanıya, sayıya, tanıya ve tanıma sahim miyiz ?
Sanmıyorum..
Öyle ise insanların kâfir (ÖRTÜCÜ) veya kâzib (YALANCI) olduklarını nereden biliyoruz ?
Sadece AYNEN bizim gibi inanmadığı için onu deist.. ateist.. kafir.. sayabilir miyiz ?
Dil ve ZİHİN umman.. Chomosky’nin Dil ve Zihin kitabını geçen sene iki kere okuma fırsatı buldum.. elbette dilbilim uzmanı olmayan anlayamaz.. lakin kendisi dahil hiç kimse DİL’in kökeni bilmiyor.. kendiside EVRİM’e bir masal diyor.. amma hiç olmazsa bizim bir MASAL ile başlamamız gerektiğinin farkında.. Kutsal kitabların anlattığ ÖYKÜ’ye de inanmıyor oluyor.. ancak hepimizin inanç söz konusu olduğunda masal ya da öyküden başka bir dayanağımız bulunuyor mu ?
Sadece biz onların “evrim” MASAL’ını beğenmiyoruz.. onlar da bizim “yaratılış” ÖYKÜ’müze inanmıyorlar.. peki ya TANRI yaratılışın deneyimini evrim ile yapıyor ve ortaya bir evren çıkıyor ve biz bu evrim ve evrenin EVRE’leri hakkında yeterli bilgi ve veriye ve düşünceye sahip değilsek.. ille de evrim veya yaratılış yanlarından birine yaslanıp öbür tarafa yaylım atışları yapmanın bir yararı var mi?
Belki biz TEMERRÜRD ile evrim şuhudunu redd ediyoruz.. onlarda TEREDDÜDLE yaratılış gaybına İNAD ediyor olabilirler mi ? Pek muhtemel ki böyledir.
Çünkü yaratılıştan başka buyruluşta bulunuyor.
Evrimden başka devrimde bulunuyor.
Deneyimden başka dayatımda bulunuyor.
Dürülüşten başka dirilişte bulunuyor.
Ancak tartışanlar yaratılıştan veya evrimden başka bir şey görmüyorlar.. Yaratılışın evrimle olduğunu ördüğümzde belki o zaman durum değişecektir.. ancak evrimi TAMAMIYLA ve yaratılışı da KEMALİYLE anlamamız gerekiyor. Buna da bu gün için çağımızın ilmi KAPASİTESİ ve KÜLTÜREL olanakları ve BİLİMSEL tekniği yeterli gelmiyor.
Belki de bu imtihan TEKLİFİNİN ve müsabaka KÜLTEFİNİN bir sonucudur ki ölünceye ve belkide kıyamet kopuncaya kadar tam ve kamil olarak bilemeyeceğiz.. ancak bizim yapacağımız şuhudu reddederken ve gayba inad ederken seçimimizde özenli (İTİNALI)ve istencimizde aykılı (DİKKATLİ) olmamız gerektiğidir.. ve özellikle DİN hakkında daha derin bir anlayışa kavuşmamızdır.. ancak bu günden diyebilirim ki gelecekte İNSANLAR ve ISLAMLAR olacak.. kafirler ve dindarlar değil.. çünkü insan olmadan Müslüman olunmaz. İslam olmadan da insan.. ahirette.. kurtulmaz.
Cehaletimizi bilmek insanı daha mütevazi yapıyor. Ne yazık ki ilim sahibi olmak.. çoğu zaman.. sadakati ve emanet ile şükür ve sabrı tehlikeye atıyor.. mütevazi olamıyoruz. Garib.
osmanziya 21.03.2024 üçyol izmir
|
Mesajı Yazan: osmanziya
Mesaj Tarihi: 23-Mart-2024 Saat 08:44
YBA
Y B A
Yöntem Bilimsel Analiz
Analitik Düzlemi "metodik" olarak kullanan bir USUL'dür.
Aslında sadece analiz ve tahlil bulunmuyor.. terkib ve sentez de yer alıyor. Çünkü düşünce sadece Tümden gelim (istintaç, deduksiyon) ile çalışmaz.. aynı zamanda Tümevarım (istikra, indüksiyon) dahi gerektirir. Bununla beraber bu meyz eden tümden gelin ve mecz eden tümevarım bölümlemesi ve genellemesi.. ister edebi metafor ister ilmi analoji olsun ortak bir AKIL ilkesi ile çalışır: AYNİYET
Nedir bu ayine-i şuur ?
Kimse bilmiyor !
Lakin son zamanlarda BEYİN mağarası buldular onun karanlığında bulmaya çalışıyorlar.
Evrende asla olmayan bu özdeşlik (identity.. ayniyet) sadece insanın kafasında bulunuyor.. değişmezlikten sonsuzluğa.. yetkinlikten düzgünlüğe.. kadar tüm kavramların ve anlamların kökeni olan bu ilke ile kurulan MATEMATİK (aritmetik ve geometri) ile evren değişimlerine aykırı UYGARLIĞI nasıl kurabildik.. bu işin KÖKENİ beni hep şaşırtmıştır.. bu şaşkınlıkla tarihi ve edebiyatı bırakıp bilime daldım.. bilimi bıraktım felsefeye daldım.. felsefeyi bıraktım dine daldım.. bir türlü aradığımı bulamadım.
İşte YBA bu arayışın son ucu oldu..
Saygılarımla
Sağlıcakla kalınız
Osmanziya
https://www.yontembilim.com/forum/forum_posts.asp?TID=2262&PID=3553#3553
Burada din yolculuğumu anlatıyorum.. yolculuğum ister anlayayım ister anlamayayım.. OKUMAKLA geçmiştir.. anlamadığım halde OKUMALARIMI sürdüre sürdüre sonunda ANLAR hale geldim.. Dinimizin ilk emri de İKRA yani OKU değil mi ? Sonra kitabımızı adı KUR'AN yani OKUNAN değil mi ? Peki bize ne oldu da böyle OKUMAZ ve haliyle DÜŞÜNMEZ ve sonuçta anlamaz hale geldik.. sadece ÇIKAR için yaşamaktan dolayı olabilir mi ?
Cehennemden kurtulma ÇIKARI.. Cennete kavuşma ÇIKARI.. Yaratan'ın kutsallığına kavuşma YARARI.. sonsuzluk yurdunu elde etme ÇIKAR ve YARARI.. nerede ÇIKAR varsa oraya AKAR bir yapıda bulunmak.. hatta onun için ACI'ya katlanmak.. İYİ bir şey.. ancak aynı zamanda da KÖTÜ bir şey.. çünkü hep iyilikten kötülük.. kötülükten iyilik ÇIKAR.. Aha.. bir çıkar daha geldir.. halbu ki bütün bunlar adı üstündü bir ÇIKAR.. girer değil.. acaba biz çıkar çıkar çıkar diye koşarken kendimizden de ÇIKMIŞ olabiliyor muyuz ? Bi bakalım:
ÇIK-AR yani BIRAK oldu.. ÇIKAR'ın mahiyeti değişiverdi:
BIRAK.. terk et.. ne varsa ver.. soyun.. soyut.. çıplak..
BIRAMAK ve GEÇİKTİRMEK bir YETERSİZLİK(kasr) belirtisidir.
GÜÇSÜZLÜK ve YOKSULLUK bir EKSİKLİK (naks)
belirtisidir.
İşte din budur:
KALİTELİ mal ve hizmet sunumu..
KARATERLİ erdem veyetkinlik serimi..
Naksı itmam ve kasrı ikmal uğruna yaptığımız HACAT ve HARRAT peşinde koşmak insan ve islam olmanın özü..
Gerisi
farzmış.. sünnetmiş.. hristiyanlıkmış müslümanlıkmış..
LOGOS’İN HİKAYESİ..
Ötedenberi
“Hakikatı hikaye etmek kolay olmadığı gibi
Hikayenin hakikatine erişmekte zordur.”
Bunu bu linkini verdiğim yazımda anlatıyorum.
sadece bu linkle yetinmeyin..
https://www.yontembilim.com/forum/new_reply_form.asp?TID=2260&PN=1&TR=8
bu linkte de logos'un hikayesini anlatıyorum.
LOGOS'un öyküsü
Söylenceden söyleme
Oyundan eğlenceye..
Sağlıcakla kalınız
Osmanziya
23.03.2024 Üçyol İzmir
|
Mesajı Yazan: osmanziya
Mesaj Tarihi: 23-Mart-2024 Saat 12:50
SIRATININ İSTİKAMETİ
sana "Sadakte ve bil hakkı natakte"
diyenden belli olur.
Böylece hakikatin ve hakkaniyetin de ortaya çıkar.
Rabbimiz bizi bunlardan eylesin.
Amin
DİN.. sıratın istikameti değildir.
Çünkü yolun doğrultusu senin seçimindir.
Herkesin bir doğru yol seçimi olur.
Hiç biri de birbirine benzemez.
Herkes aynı işi yapsa.. işbirliği ve işbölümü olmazsa toplum olur mu ?
Erkek ve kadın aynı işi yapar mı ?
Büyük ve küçük aynı işi yapar mı ?
Herkesinin konusu farklı..herkesin sorunu farklı..
Sonuçta çözümlemesi ve çözümü de farklı..
Herkesin ORTAK bir dini bulunur ve fakat herkesin AYRIK bir yolu olur..
Dinlerin BİRLİĞİ demek başka bir konudur.
Yolların birliği olmaz ancak dinlerin birliği olur.
Dinlerin birliği sağlanmadığından geçmişte hristiyanlar yahudileri öldürmüşler.. bu gün yahudiler zayıf olduğundan müslümanları öldürüyorlar.. Diğer taraftan bu öldürme ve katliamlar.. dinlerle de doğrudan bir bağlantısı yok.. daha çok kavi olan zayıfın canını okuyor. Hangi dil ve dinden olursa olsun bu bir ORMAN kanunu.. Ülkeler belki hukukla idare ediliyor lakin dünya KUVVET kanunu ile hareket ediyor.
Dünyada Hukuk düzenini kurmak için kültürün olmazsa olmaz iki bileşini olan dil ve din üzerine konuşmak lazım.. ben konuşuyorum.. konuşmalarıma KATILAN olmayınca.. benim yapacağım fazla bir olamayacaktır.. benim görevim konuşmak
Sonuçta din ve yolu birbirine karıştırmak başımızın ön büyük belası.. çıkar ve hırsları için dini kullanan politikacıları yani SİYONİSTLERİ da daha büyük bir belamız. Din denilince de hemen dindarları değil.. yollarını din haline getirmiş masonları ve marksistleri de dahil etmek lazım.
KISACA derim ki SONUÇLARA bakmayın SEBEBLERİ bakın.. niçin olumsuzluk oluyor.. niçin acımasızlık var.. niçin savaş oluyor.. niçin katliam var..
Şunun için var:
1. Kuvvetlisin.. bunun için saldırıyorsun.
2. Kuvvetli değilsin.. bunun için savunmaya çalışıyorsın.
Demek KUVVET dengeli kullanılacak bir nesne.
Bunu nazara almadığından.. Haklardan.. hürriyetlerden.. hakikatlardan bahsetmen işe yaramıyor.
UZUNCA derim ki
Erkek ve kadın arasında
Birey ve toplum arasında
Akıl ve kalb arasında
Dünya ve ahiret arasında
Sermaye ve emek arasında
İktidak ve muhalefet arasında
KAVİ olanlar ve ZAYIF olanlar arasında
DENGE (Muvazene)
UYUM (intibak)
ILIM (adalet)
kurulmadığından SORUNLAR çıkıyor.
Adam hiç dünyayı düşünmüyor, denge kurduğunu sanıyor.
Adam hiç ahireti düşünmüyor, denge kurduğunu sanıyor.
Adam hiç kalbi çalıştırmıyor, denge kurduğunu sanıyor
Adam hiç aklı çalıştırmıyor, denge kurduğunu usanıyor
akıl ve kalb ile ahiret ve dünya DENGESİ olmadığın
Zengin ve fakirin arası açılıyor
İktidar ve muhalefetin arası açılıyor..
Demek ki dünyanın en zor işi DENGE kurmakmış..
Demek ki dünyanın en zor işi ORTALAMAYI bulmakmış..
Demek ki dünyanın en zor işi ARAYI bulmakmış..
Aşırı olmak.. kolaymış
Abartılı olmak.. kolaymış
Saygılarımla
Sağlıcak kalınız
Osmanziya 23.03.2024 Üçyol İzmir
|
Mesajı Yazan: osmanziya
Mesaj Tarihi: 29-Mart-2024 Saat 14:56
Din aramakla başlar anlamakla hızlanır inanmakla biter.. ki biz buna HÜSNÜ HATİME diyoruz
Anlamak
Ne kadar çok kelime bilirsen o kadar daha DOLAY..
anlamak
Ne kadar çok düşünürsen o kadar çok KOLAY..
anlamak
Ne kadar zeki ve ne kadar bilgili olduğuna göre değil ne kadar çok samimi ve ciddi olduğuna bağlı bir OLAY..
Ancak "anlama" amacından önce gelen hedefler ve istekler ya da nazarlar ve niyetler bizi ANLAMA amacından uzaklaştırabilir ya da saptırabilir..
ÇÜNKÜ anlamadan sonra gelen hedef İNANMAKTIR.
Hakikata erişme ve Hakka ulaşma umudu tükendiğinde ANLAMA meyli ve ARAMA şevki de kalmayacaktır.
Oysa aramayla başlayan ve bağlanma ve güvenme ve inanma ile biten yolculukta ANLAMA biz çeken bir ışık ve çelen bir aydınlıktır.
Bu yüzden bir arayış yolculuğumuzda sağlam ve sağlıklı bir ZEMİN arama ve bulmaya öncelik veriyoruz.
osmanziya 02.04.2024
Salah ve Halas
Tahar ve Rahat
ILLET ve AKIBET
Nasr ve Feth
Felak ve Felah
Yönü DOĞRU olan YOL
SIRAT-I MÜSTAKİM
namaz ve ZAMAN
mizan ve NİZAM
|
Mesajı Yazan: osmanziya
Mesaj Tarihi: 30-Mart-2024 Saat 17:41
Imami mubin ve kitabi mübin.. sadakte ve bilhakki natakte... sirati mustakim.. yol.. yön.. sebeb.. sonuç.. sözcukleri.. sözler.. tamlamalar.. tanimlar.. ile yeni bir okuma ve yazma tarzı.. düşünme ve anlama stili.. hızli anlam surucu ve kolay anlatim aygiti barindiran özgun dil.. kelimelerle yapilan çizgilerle gerçeği örme tekniği.. sozlerdeki bilgi ve degerlerin saglam ve sağlikli bulunmasina duyarlik gosterenlerin sorgulama yöntemi.. çok yönlu ve yanli konulari.. alanlari ve katmanlari araştirma yolunda din ve felsefe arasinda ortak platform.. 1990 da inşasina başladigim 2020 bitirdigim lakin tek bir dairesini bile satamadigim bina.. evliligimin dorduncu çocugu olarak bir turlu baş göz edemediğim evlad.. dunyanin aradiği ve dinin bulamadiği lisan.. kısaca analitik duzlemin sentetik ve geometrik kullanimindan.. analitik ve aritmetik yararlanimindan kisaca MATEMATIK bir ALET olmasindan sonra OSMANZIYA ile METODIK bir makine ( teknoloji) ve zamine ( ideoloji) haline gelen YOL.. benim kişisel kabiliyetim ve bireysel becerim sanilan başarisiz bir ÇALIŞMA.. insanin dili ve zihninin yeni bir gorunumu olmasina rağmen.. zihinlerin açik ve seçik HAZIR anlam ve anlatimlara aliştirilmasindan dolayi ARAŞTIRMADAN ve sonuçta ANLAMADAN uzaklaştirilmis zihinler için reklami yapilan CANLI OĞRENME ve DIRI DUSUNME propagandası.. ve KvP projesi olarak partisini ve parasini ve pazarini arayan PERFORMANS.. dışı beni tutuşturacak kadar ZOR aşk.. içi seni yakacak kadar KOLAY bir ışk.. özetle marifet ve muhabbete yeni bir YOLCULUK.. gemisini hazirlamiş.. yolcularini bekliyor...
|
Mesajı Yazan: osmanziya
Mesaj Tarihi: 02-Nisan-2024 Saat 01:19
Bu mübarek İHLAS suresi Kur'an-ı Mu'ciz-ül-Beyan'ın son sayfasından yer alır.. baştaki Fatiha-i Şerifeden 604 sayfa sonra İHLAS suresine geldiğinden.. oraya kadar öğrendiğin ve bildiğin bütün bilgiler SIFIRLARSIN.. mü'min olarak girdiğin sayfadan çıkar müslim olmak için yeniden Kitabı okumaya başlarsın.. bu sureye geldiğinde yaptığın ve ettiğin bütün amelleri SIFIRLARSIN.. kitabı yeniden muttaki olmak için okumaya başlarsın.. diye bir KURAMSAL çerçeve çizelim.
Çünkü İHLAS suresinin anlamı bütün islamiyet dahil bütün yahudi ve hristiyan dindarlarının dinlerini sıfırlar. Hadi buna SAFİRLER diyelim.. yani yeşil ve mavi ve kızıl hiç bir renk bırakmaz güneşimizin SARI rengine getirir.
Hakikati hikaye etmek ve Hakkı himaye etmek kolay değildir.. derim bir SÖZ söylerim sonra sözün taşıdığı bilgi ve değerin ne kadar sağlam ve sağlıklı olduğuna duyarlık eder ve beklerim.
HAKİKAT hikaye edilir mi ? HAKK himaye edilir mi ?
Hak himaye edilir mi ?
Hakk himaye edilir çünkü zayıfın elindedir.. Kuvvetin zayıfı ezersen hakk ve hürriyetini de izale edersin.
Hakikat hikaye edilir mi ?
Hakikat hikaye olmadığı gibi hikaye de hakikat değildir.. çünkü hakikatı ifade ve ibare ederken kullandığın dilin lafızları mecaz ve icazla doludur ki çoğu zaman bunları tasrih ve teşrih etmeye mecalimiz bulunmaz. Mananın isim ve harflerini tecrid ve teşhis etmeye gücümüz yetmez. Bununla beraber hakikati hikaye etmek zorundayız. Bilim olarak ta giderek daha sağlam ve sağlıklı anlamaya ve anlatmaya çalışıyoruz.
Bu gün kuantum ve izafiyet kuramını birleştirmeye çalışan SİCİM kuramı üzerinde çalışıyoruz. Basar ve nazar gibi birincil işaret ve delalet gibi ikincil bilgilerimiz üzerinde çalışmalar sürüyor.
Nükleer gerçeği.. genetik gerçeği.. verilerini kayda ve hesaplamaya uğraşıyoruz.. nörolojik hakikati.. hormanal hakikati tespit etmeye ve betimlemeye çabalıyoruz.
Vital aktivitenin reailetisini .. mental gerçeğin rasyonalitenisi saptamaya çalışıyoruz. Bağışlayın batıcı sözcükler kullandığım çünkü biz bin yıldır ilmi bıraktık bunu batılılar yapıyor da ondan. Kısaca bilimde toptan bilgi toptan redd bulunmaz.. parça parça ilmimizi birikiyor ve evriliyor.
Arabi islam ilim ve teoloji dünyasında tutulmamış bir teozof kuramcısıdır. Elbette dahi bir insan muhteşem bir karakterdir. Ancak tasavvuf dünyasına getirdiği ilim ve disiplinde inkar edilemez. Ancak çağımızın sorunları çözecek yaklaşım ve yöntem ve önerileri bulunmaz.. çünkü zamanımızda yaşamadı.
Diğer taraftan hazır açık ve seçik anlaşılır yazıları ve derslerini okurları ve öğrencileri düşündürmeyi unutturan yazarlar ve hocalar da makbulum değildir. Bu ANLAŞILIR işlerin daha a'lasını yapan bu muhterem zatı da tutmam İŞTE BU YÜZDEN olası değil.
Kısaca Arabi muhtedidir, eserlerinden yararlanılır lakin çağımız için rehber olamaz.
Saygılarımla
Osmanziya 02.04.2024 ÜÇYOL izmir 01:48
|
Mesajı Yazan: osmanziya
Mesaj Tarihi: 02-Nisan-2024 Saat 01:26
Değerli San'atcı Kardeşimiz.. Kevser Cakir Hanım yapmış.. bu şematik çiceği biz de eksene dini, dili ve dünyayı yerleştirdik.
Dil bir masanın üstüdür.. üstünde görünen dny yani aşağılık DÜNYA'dır. Masanın üstü de DYL yani dilin diyalektiğidir. Onunla Hakkı hak batılı batıl olarak görebildiğin gibi batılı hakk.. hakkı batıl da görür ve gösterebilirsin.. Masanın altı ise DYN-i dindir.. yani din borcudur...
Masanın bir ucunda kadın oturur bir ucunda erkek.. bunlar karı ve koca olduklarında ana baba olmaya aday bir DÜNYA oluşur.. bu yuva ve ocakta.. karı tapılası kadın namı diğer KRALİÇE.. koca kulluk edilesi koca namı diğer KRAL.. olabilirse.. olur demiyorum o kadar kolay değil.. olabilirse insanın kendini tanıma ve rabbini bilme yolu açılır.. aksi halde birbirine düşman olarak gelirler.. birbirine düşman olarak giderler.. ahir zaman bunu açığa çıkarıyor ki kışkırtılan kadın ve erkek düşmanlığı giderek artıyor.
Kelamı kibar olarak bilinen tarikattaki "Nefsini bilen rabbini bilir, rabbini bilen nefsini bilir" sözü.. 2500 sen önce Yunan Protogoras'dan gelen "İnsan her şeyin ölçüsüdür." sözü insanı tanımanın ve kendini bilmenin, dil dahil, din dahil, dünya dahil, her türlü etkinliğin başı olduğu açığa çıkıyor.
Sonuçta Tanrı'da bütün bu etkinliklerin sonunda tanınacak, bilinecek ve anlaşılacaktır. Böyle olmazsa insanlar kendi sanrılarını birbirlerine tanrı olarak dayatmak durumunda kalacaklardır. Böylece de hiç bir şeyin anlamını kalmıyor ki çağımızın kültür durumu da bunun tanığıdır.
Biz her türlü tutum ve görüşün.. bütün yaşantı ve davranışların.. hatta inançların temeli olan DÜŞÜNCE'nin sağlam ve sağlıklı olması yolunda yöntemin önemini ve değerini vurgularken bir taraftan da kendi yöntemimizi dayatıyor gibi görünüyoruz. YBA benim kişisel yeteneğim ve bireysel başarım olmadığını isbatlayıp ikna edinceye kadar du bu böyle görünecektir
osmanziya
2023
|
Mesajı Yazan: osmanziya
Mesaj Tarihi: 02-Nisan-2024 Saat 02:08
DİN içimizde DÜNYA dışımızda biz ikisi arasında bir DİL'den ibaretiz.. demem işi oldukça yalınlaştırmak ve sadeleştirmektir..
Bununla beraber KESRETTEN bunalan insanın bunu zaman zaman ihtiyacı olur ve bu yüzden NAMAZ'da nefes alması lazım gelecektir.. çünkü kesretten kıllete.. çokluktan azlığa hicret etmesi icab edecektir.
MALDA kesretten kıllete alçalmak..
MAKAMDA kebirden sagire düşmek..
İLİMDE kubbeden cübbeye inmek
GEREKECEKTİR.
Çünkü
Cüz'den külle.. çıkmanın
Baz'dan cem'e.. yükselmenin
Esasdan usule.. geçmenin
ve böylece VAHDET'i bulmanın yolu budur.
Bu yol terakkiden sukuta düşmektir.
Sukut ile tedenni ettiğinde suudun yolu açılacaktır.
Bu yükseldiğin yerden GURUR ile
yere yuvarlanmaktan daha âli ve daha cennettir.
Sayılarımla
Osmanziya
Rabbimiz bizim ve sizin akibetinizi ve ahiretimizi güzel ve iyi etsin. Amin.
|
Mesajı Yazan: osmanziya
Mesaj Tarihi: 02-Nisan-2024 Saat 10:38
YOL YÖN
BULvar.. KUL var..
Bir zamanlar düşunceyi disipline etmek gerekmiş..
ARISTO Organon ile msntigi tedvin etmiş.
Daha sonra bilgi koordine edilmek istenilmiş
Descartes METOD üzerine yazmiş.
Daha sonra değerlerin revize edilmesi gerekmiş..
KANT pratik aklin ve ahlakin yasalarini ve yasaklarini yazmiş.
Şimdi devir.. vehimlerin ve hayallerin kontrol ve denetlenmesine sıra geldi...
osmanziya
02.04.2024 üçyol izmir
Anakara'dan ayrılan dört kıtamız bulunuyor.
Ana kara diyorum ANKARA demiyorum.. ancak AN'manın karası olduğu da belli..
Bu ana kara nedir ? Bilmiyorum.
Ancak ana karanın ilk ayrılan kıtası GÜNLÜK DİL
Günlük dilin mantığı ve düz yazısı ile başlayan edebiyat ve tarih bir süre söylence ve mitlerle uğraşıyor.
Hurafeler ve ustureler içinde EFSANA ve DESTANLAR milletlerin kültürlerinin için yer alıyorlar.
Bunların kayd edilenleri biliyoruz. Karen ARMSTRONG Mitlerin Kısa Tarihi isimli cep kitabında avcı toplayıcı zamanlardan beri olanlarını yazıyor.
Günlük Bilginin mantığı ve düz yazısı nasıl ortaya çıkmış.. evrimsel süreçler ile çalışan ÇAĞDAŞ bilgi ile KADİM bilgi arasında bir çekişme bulunuyor. Evrimsel süreçler bilime dayanıyor.. bilim ise KESİN bir bilgi değil.. kesin olsa bilim olmaktan çıkıyor ya MASAL oluyor ya da keskinleştirilirse DİN oluyor.
Burada söz konusu ettiğim ana karadan ayrılan katmanlarda bir tür masal oluyor.. çünkü bu bir kurgu ve metafor ve benzetme.. Ana karadan iki kita ayrıldı iki katı ayrılacak.. Ayrılan kıtalar günlük bilgi ve bilimsel bilgi.. ayrılacak kitalar felsefi bilgi ve dini bilgi..
Bunları tabloda görüyorsunuz.
Günlük bilgi lafzının mecazi ve hakiki.. manasının harfi ve ismi olduğu bir BEYAN
Son bin beşyüz yılda ve özellik son üç yüz yılda BİLİMSEL BİLGİ bütün kuram ve kurumlarıyla ortada.. içinde bulunduğumu 21.yy da da bilgisayarlardan sonra YAPAY ZEKAYI inşa etmeye başladır.
Günlük bilginin nasıl MANTIĞI bulunursa bilimsel bilginin de MATEMATİĞİ bulunur. Bilimsel bilgi, günlük bilgiden çıkmıştır.. çünkü matematik mantıktan doğmuştur.
Bunu bilen biliyor.. bilenler de bilmeyenlere anlatsın.. zaten anlatıyor ki biz de onlardan öğreniyoruz.
Günlük bilgi ve dil diyoruz. İLİM ve LİSAN da diyebilirdir. Science ya da Language demekle de mahiyeti kaybolmuyor.. çünkü isimlerin değişmesiyle gerçekler değişmez.
BEYAN'ın altına İMAM üstüne de KİTAB yazarsak ne olur ?
İmamı mübin ve kitabı mübin olur. Kitabın altına KALEM ve imamın üstüne de KELAM yazsak mes'ele daha açık olur.
KİTAB
Kalem
BEYAN
Kelam
İMAM
Günlük bilgi hepimizin dilinde olan bilgi.. oysa uzmanların bilgisi herkesin bilgisinden fazla özelleşmiş ve uzmanlaşmış ve ihtisaslaşmış bilgidir. Hatta her bir ilmin ayrı bir dile bulunuyor. tIBBIN dili astrnomiye benzemez.. Astrnominin dili SOSYOLOJİ nin diline benzemez.
Hatta imama Nursi Ayetülkübra ve Hülasütülhülasa yapıtlarında her bir ALAN için ayrı bir lisan diyerek ve o alanın ve lisanın kelimeleri belirterek konuşturuyor. Örneğin GÖKLERİ yıldızlar ve gezegenler ve aylarla.. YERİ dağlar ve denizler ve nehirlerle..
Günlük dil NASIL sorunun yanıtıdır.. sayısal kaç ve sözel hangi suallerini cevabladığınızda günlük konuşma yapmış olursunuz.
Bilimsel dil nasıl sorunu sorar.. ancak nicel taneler ve nitel özelliklerle ilgili matematiksel ve mantıksal hesaplar yapar.
Günlük dil ve bilimsel bilginin üstündeki FELSEFİ bilgi ile DİNİ dil ile NEDEN ve NİÇİN sorularını yanıtlarız.
Kainat ve insan, nereden geldi nereye gidiyor onu sorarız.. bazıları insan kainattan geldi.. ya da kainat insandan geldi.. gibi KISA ve YALIN yanıtlarla yetinebilirler.. Evrim masalına ve Yaratılış öyküsüne bel bağlayabilirler.. ancak ben evrim ve yaratılıştan çok masal ve öykü ile ilgileniyorum.. doğru ve gerçek kadar oyun ve öykü de önemli ve değerli var oluşlar. Ancak bizim HİKAYE diye bilgileri ve düşünceleri ve konuşmaları küçümseme eğilimimiz bulunuyor. Üstelik masal ve misal olmadan da bir konuyu anlamamız olası değil.. BENZETME olmadan şuradan şuraya gidemeyiz. Bilinenden bilinmeye bir adım dahi atamayız. Fakat sözcükler çok olunca sözler de fazla açık ve seçik olmuyorlar.
şimdi yorgunum..
Sağlıcakla kalınız.
osmanziya 02.04.2024
https://www.youtube.com/watch?v=k2QgPzi3dPc
Bunu Anlarsanız Her Şeyi Anlarsınız! Parçacık Fiziğinin Standart Modeli
Barış Özcan
Çok güzel hazırlanmış bu videoda MADDE anlatılıyor.. Maddeyi anlarsanız manayı da anlarsınız deniliyor. İnsan maddeden manaya ya da manadan maddeye giderken yani bilinenlerden bilinmeyenlere yürürken hep BENZETMEDEN yola çıkarlar.. yani dedüksiyon ve indüksiyonun temeli olan ANALOJİ ana rehberimiz ve başat bilgi seyisimiz ve atımızdır.. sürücümüz ve aygıtımızıdır.. driver ve divice sımızdır.Bu nedenle MADDEYİ anlayan maddi ve manevi her şeyi ANLAR denilmek istiyor. Biz de buradan bir çıkarma yapalım; günlük dil ÇEKİRDEK W ve Z güçleri.. bilimsel bilgi radyasyonun ÇEVRE elektromanyetik EM gücü.. dini bilgi ise ÇEKİM gücü.. daha grivitasyon parçacağı bile bulunamadı.. FELSEFE ise Higgss bozununun hayali peşinde koşan bilgi..
Brian GREENE.. nihai kuram olarak düşündü sicim kuramını evrenin zarafeti ve dokusu kitaplarında harika bir şekilde popülize ettiği bir bilimle anlatıyor. Aslında bu bilimsel bilgi değil felsefi bilgi..
Günlük bilgi, bilimsel bilgi.. felsefi bilgi.. hangisi olursa olsan.. BİRLİĞİ aradığı sürece her konu , her alan.. her katman "sahte"DİN haline gelir.
Osmanziya 02.04.2023 16:35
|
|