DEĞİŞİM
DEGISIM dizini içindeki dosyalar
uploads/20130407_235926_DEGISIM.rar - uploads/20130407_235926_DEGISIM.rar
Bir muhterem Meslektaş Ağabeyim,
Abdurrahman Bey, şu üç prensipi zikrederdi.. kendini bil, haddini bil ve
değişimi kavra.. yıllar sonra değişimi kavradım değişim ve anladım ki değişme ne yineleme ne de yenilemedir fakat hem
yineleme hem yenilemedir. YineleNme ve YenileNme olunca eleme ve eleştirmeleri
kendine dokundurur. Önemli olanda bu değil mi ?
Değişim (havl) de'me
(kal) ve iş'leme (kal) eş zamanlısının
deyişim (kavl) ile birlikte oluşturduğu TAHAVVÜL
VE TAKAVVÜL’ün ard zamanlısıdır.. fark ve kadr, rasat ve rabas, vehim ve hayal,
emel ve hatır, işaret ve delalet, ciddiyet ve reddiyet ve fikir ve zikir gibi
pek çok "çizgi"lerin bileşkesidir.. fakat bu çizgi'yi izleyecek
"dil"i oluşturmadıkça klasik anlam sürücü ile, gereği kadar,
kavranılmaz ve geleneksel anlatım aygıtı
ile, yeteri kadar, anlatılmaz.
Değişim, daha çok geçmiş sorunların çözüm olan geleneğin
şimdi en başat soruna haline dönüştüğünde gerekir ve geçerlidir. Mevcut çare ve çözümlerin ZAMANIN DEĞİŞMESİNDEN nedeniyle yetersiz hale geldiğinden dolayı..
insanların değişimi kavramamasından dolayı..
kişilerin alışkanlıklarından kurtulamamasından dolayı.. ve daha
bilmediğimiz sebeplerden dolayı yetersiz
hale gelirler.. Bu durumda kutsallık kazanan alışkanlıklar veya kutsal
görünen gelenekler insanın yolunu
keserler. Böylece kaçınılmaz değişimde onların başını keser tarih çöplüğüne
atar. Bu demek değildir ki elde değişmez değil daim diri tutan eskimez gelenekler ve yöntemler ve yaşam veren kutsallık ve ilkeler yoktur.
Vardır. Ancak bunu var sayılanlardan ayırmakta bir imamet, bir yetke ve
bir otorite işidir.
Değişim başlatma ve bitirme arasında farktır ki bunu hem
yineleme ve hem de yenilemenin
bulunması ifade eder. Yenileme olsaydı bu yenileme olurdu oysa YENİLEME yinelemeyi
taşırsa bu değişim olur. Herkes bilir ki
yinelemeden kurtularak yeni bir faslı
başlatma GİRİŞİMİ zordur ve yenilemenin çekiciliğine kapılmadan gelişimi SÜRDÜME yani bitirme de kolay değildir.. yana hem
YENİLEMEYE girişerek başlatma hem YİNELEMEYİ
sürdürerek bitirme zordur.. bu
yüzden yeni bir alışkanlık kolay kolay kurulmaz yine bu yüzden kurulan alışkanlık kolay kolay kurulmaz ve bu yüzden
değişim kolay olmayan bir zorluktur.
Değişim, delişim ya da dilişim.. diyebileceğimiz bir bütünün
parçasıdır. Lisan hal ve kal tarafından
gelişen bir havl ve kavl’dir. Değişim parçası olduğu DE-L-İŞ’im, evrim ve devrim ile dönüşüm ve diriliş
türlerini de içerir. Bu bir “dil”işim’dir. Cansızlar canlılara doğru akar.. bu
bir değişimdir. Bitki ve Hayvan hayatından insan hayatına geçmek için zerreler
ve hücreler RIZIK suretinden insanın bedenine akar.. bu bir değişimdir. Kainat
kitabının kelimeleri.. varlıklar
dünyasının isimleri.. olaylar evreninin
sıfatlarıdır. Sözcükler ve adlar nicel ve nitel sıfatlarla.. sözel ve
sayısal vasıflarla dillendirdiğimiz evren ve insan ilimleri ortaya çıkarlar.
Kainatın birimleri ve
evrenin öğeleri bir alt halde bir üst hale geçer.. keza buna parelel olarak ta us ve uz
yaşamında akıl ve kalb dünyasında yani GÖNÜL evreninde gönül gönüle akar.. buna
rıza ve hoşnutluk denilir bu bir değişimdir. Bir insan başka bir insanı sever
ve sayarsa ve muhabbet ve hürmetinde ciddi ve samimi olursa eşler birbirini
evlad ebeveynini severse bu gönülden
gönüle akma sayesinden beşeriyetin insaniyet mertebesi yükselir ta insaniyet-i
kübra olan İSLAMİYET sınıfına geçer, akar ve değişir. Salihler velilere akar, veliler nebilere akar, nebiler
nebiler nebisine akar.
İş’in değişimi
YARATILIŞ.. de’menin değişimi BUYRULUŞ..
deyişimin değişimi DAYATIM ve değişimin değişimi de DENEYİM olur. Ciddi zikir
ve reddi fikir değişimin temel araçlarıdır. Vehim ve hayal ile emel ve hatırın
İLİM VE İRADE halinde değişimi bir ömür
boyu sürür.. biçimler değişir.. içerikler değişir.. tüm ömür boyunca süren
yararlanma yatayının üstünde yetkinleşme
dikeyi yükselir. Fakat kontrollü değişim.. insanın kendi kendisini kontrol
etmesi.. kendi manüple etmesi ve dilediği istikamette ilerlemesi kolay değildir..
çünkü iktidarımız itiyadımız kadar ihtiyarımız ise itimadımız kadardır. İhtiyarımız ve iktidarımım Yaratanın ve emir ve halkın denetiminde ve itiyadımız ve
itimadımız izin ve inşanın güdümündedir. Yani kader ve cebrin dayatımı kadar kaza ve takdirin deneyimi de vardır.. çünkü sorumluluk ve
yükümlülük bunu gerektirir.. fakat son sözü
kudret ve rahmetin itası izzet ve
hikmetin “ata” söyleyecektir.. çünkü Aklayan ve Bağışlayan O’dur.
Değişim üzerine söylenecek son söz, imanın küfre ve küfrün
imana dönüşümüdür.. Bu çok acib devrim ve pek garib bir diriliştir. Biz
devrimden sonra evrimlerle ilerler,
dirilişten sonra dönüşümleri yürürüz ve yürürken doğru yolu ararız. Yolculuk
ise bir değişim değil midir.. Yürürken gerçek ile görünüşü ayırt etmek gerekmez
mi ? Geriye doğru kaçan hareket gerçek değil görünür harekettir. Gerçek hareket
görünenin değil gözlemcinin hareketidir ki o ileriye doğru gider.. Bu yüzden
bazı gericiler kendilerini ilerici sanır ileriye gidenleri de gerici sanır..
gerçekten ilerici ileride olan ölüme doğru gider.. merdane ölümün yüzen bakar
onda olumun güzelliğini görür.. Elbet bu aramakla olur. Gerçi her zaman aramakla bulunmaz fakat bulanlar arayanlardır.
Bu iletinin dizinin tablolarını Turan Bey için yaptım..
Ey değişimleri DEĞİŞTİREN.. değişimimizi güzel hale değiştir.
Sağlıcakla alın.
Osmanziya